23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SİYASFT 85 SODEP'te tüzük kurultayı yapılmayacak mı? İkili sistemtekli sistem kavgası lıızla ııı yor IŞIK KANSU SODFP Merkc/; Yonetım perşemA nkara Kurulu'nun 24 ocakKarar ve be günu yapılan toplantısında Genel Başkan Erdal Inönü, gizli oylama yapılarak, tüzük değişikliğine ilişkin öneriler konusunda eğilimın belirlenmesini istiyordu. Oylama yapılıyor, 26 üye genel merkez yönetim şemasında statükonun korunmasını istiyor. 9 üye ikili sisteme geçilmesini öneriyor, bir üye çekimser kalıyordu. 24 ocak perşembe günü yapılan bu oylamaya neden olan tartışmalar, SODEP'in geçtiğimiz temmuz ayında yapılan büyük kongresinde başlamtştı. SODEP'in temmuz ayındaki Büyük Kurultay"ı sırasında İzmir tl Örgütü'nün başını çektiği bir grup, parti meclisine benzer bir yönetim oluşturulması, bu meclisin yönetim kurulunu seçmesi yönünde önerge vermişti. Onerge Tüzük Komisyonu'nda incelenmiş, çok zaman alacağı gerekçesiyle ileride yapılacak bir tüzük kurultayına konu havale edilmişti. Yapılacak değişikliğe göre, MKYK, Merkez Karar Orgam ve Merkez Yönetim Kurulu olarak ikiye ayrılacaktı. Derken görüş ayrılıkları başladı. Kimi yöneticiler ikili yönetim istiyordu, kimi yöneticiler statükonun devamını, yani teklİ yöneümi. Merkez Yönelim Kurulu'nun birleşik toplantısında Merkez Yönetim Kurulu üyeleri arasından genel başkan yardımcıları, genel sekreter, genel sekreter yardımcıları ve genel saymanın seçilmesini içeriyordu. Bu iki öneriyi kapsayan rapor 24 ocakta yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na geldi. İki ayrı görüşün ortaya çıkması üzerine toplantının sonuna doğru, Genel Başkan Erdal lnönü, bu konuda MKYK'nın eğiliminin belirlenmesi için oylama yapılmasını istedi. tnönü, herkesin rahat oy kullanabilmesi için de gizli oylama yapılacağını söyledi. 35 kişinin katıldığı oylama sonucu 26 kişi tekli sistemi, 9 kişi ikili sitemi seçerken bir kişi çekimser kaldı. Oylama sonucunda ise değişik tepkiler geldi. Tekli sistemi savunanlar, bu oylamada tekli sistemi isteyen ve statükonun korunmasından yana olanların "bu partinin yapabilecekleıi bu kadardır" anlamında oy kullanmadıkları görüşünde birleşiyorlar ve ileriye dönük önemli olgunun partinin dinamizm kazanması olduğunu söylüyorlardı. Diğer yandan, ikili sistemden yana oy kullananlar, tek sistemi savunanların tuzUk kurultayında tüzük değişikliği yapıldığı takdirde "seclmden korktuklanm" ileri sürüyorlardı. Ikili sistemciler, tek sistemci / lerin örgüte sırt döndüğü kanısını da,*" taşıyorlardı. Tek sistem mi, ikili sistem mi? Mart ayında toplanacak SODEP küçük kurultayı bu sorulara yanıt getirecek. Belki SODEP aynı yönetim şemasıyla yaşayacak belki de küçük kurultayın aksine bir eğili mi ile Genel Başkan Erdal tnönü tüzükte ki yetkisini kullanarak, olağanüstü tüzük kurultayına gidecek. özellikle lzmir tl örgütü'nün başını çektiği bazı il temsilcileri, parti meclisine benzer bir yönetim oluşturulması, bu parti meclisinin yönetim kurulu üyelerini seçmesi yönünde büyük kongreye önerge vermişlerdi. Ancak, bu öneri kurulan tüzük komisyonunca incelenmiş, tüzükte böylesi bir değişikliğin büyük kongrenin zamanını çok alacağı gerekçesiyle, bir olağanüstü tüzük kurultayında konunun ele alınmasını istemişti. Büyük kongrenin sonunda tüzük değişikliğine ilişkin önerilerin ileride toplanacak bir olağanüstü tüzük kurultayında ele alınması konusundaki "temenni" kararı oy birliği ile kabul edilmişti. SODEP Genel Başkanı Erdal Inönü, büyük kongreden hemen sonra ilk yapılan MKYK Toplantısı'nda da bu konuya değinerek, birinci kurultayın tüzük komisyonuna gelmiş olan bazı önemli değişiklik önerileri üzerinde yeterli görüşme, tartışma zamanı bulunamadığını söylüyordu. Inönü, tüzük kurultayına ilişkin görüşlerini şöyle açıklıyordu: "MKYK'nın ikiye ayrılması birçok üyeye yararlı gorunınuş, fakat hukuksul güçİüklerin nasıl aşılacagı ve böyle bir görev ayırıınının biitun tıuük maddelerine nasıl yansıyacagımn iyice anlaşılması için bu öneriler üzerinde tartışılınaya devam edilmesi ve konular olgunlaştıktan sonra ilk fırsatta loplanacak bir özel tüıuk kurultayında karara baglanması kabul edilmişti. MKYK'nın yapılan önerileri bir komisyonda vakit geçirmeden inceletmesi ve tüzük kurultayını hazırlaması gerekmektedir." Inönü'nün 20 temmuzda yaptığı bu konuşmadan sonra Genel Sekreter Hicri Fişek imzasıyla 30 temmuzda örgüte bir genelge gönderiliyor ve il başkanlıklarının tüzük değişikliğine ilişkin görüşleri isteniyordu. Son görüş bildirme tarihi 1 Ekim 1984'tü. Bu genelge Uzerine toplam 17 ilden tüzük değişikliğine ilişkin öneriler genel mer*keze geldi. Bunların arasındaki Niğde, Tekirdağ ve Gaziantep il örgütlerinin görüşleri şu andaki yönetim şemasının değiştirihnemesi yönündeydi. Bütun bu öneriler, Genel Başkan Yardımcısı Atila Sav'ın başkanlığında oluşturulan ve Mustafa Timisi, Hızır Ekşi, Saim Kendir, Turgut Atalay, Kâmil Karavelioğlu, Cahit Angın, Mustafa Gündeşlioğlu, Kâzım Yenice'nin üye olduğu bir tüzük komisyonunda ele alındı. Bu komisyon yaptığı çalışmalar konusunda genel başkanı n görüşlerini alabilmck için Erdal Inönü'ye bilgi verdi. Erdal lnönü, parti teşkilatının ikili yönetimden yana olduğunu belirterek, bir ikili yönetim oluşturulmasının hukuksal yanının araştırılmasını komisyon Uyelerinden rica etti. Bunun Uzerine komisyon tekrar çalışarak, bir ara rapor halinde görüşlerini Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na getirdi. Raporda, iki öneri yer alıyordu. Birincisi şu andaki genel merkez yönetim şemasının aynen sürdürülmesi, diğeri de, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun, 40 kişilik Merkez Karar Kurulu ve 15 kişilik Merkez Yönetim Kurulu olmak üzere ikiye ayrılması yönündeydi. lkinci öneri ayrıca, Merkez Karar Kurulu ile Merkez Yönetim Kurulu'nun ayrı ayrı büyük kongrede seçilmesini, daha sonra Merkez Karar Kurulu ile Inönü MKYK'da oylama istedi. Gelecekte anayasada yapılacak değişiklikleri gerçekleştirecek olan TBMM ilk ve orta öğrenim kurumlarıyla birlikte "sömestr tatilP'ne girmiş bulunuyor. Meclis 12 şubatta çalışmalarına bıraktığı yerden devam edecek. TBMM, Bakanlar Kurulu'nun göndereceği maden, imar, emeklilik ya$ı, Kıdem Tazminatı Fonu gibi yasa tasarılarını bekliyor. Parti kongreleri özdağlar için kurulan Soruşturma Komisyonu'nun çalışmalannı da bir ölçüde etkiledi. "öyle bir seçim yapılmış ki, zabıt tanzimini bile bilmiyorlar. Başkanın bile haberi yok eabıt tanziminden, bunlar hiçbir şey bilmiyorlar, ne olacak bu komisyonun hali?.." özdağlar için kurulan Soruşturma Komisyonu'nda görev alan bir üye yukardaki sözleri söylerken oldukça üzgündü.. Komisyon üyesinin "zabıt tanzimini dahi bilmemekle" suçladığı, scrbest avukatlıktan milletvekilliğine kendi deyimiyle "tesadüfen" seçilen 35 yaşındaki Mustafa Ugur Ener politikaya atılmayı hiç mi hiç düşünmüyordu. ANAP lzmir İl örgütü kurucularından Mehmet Haznedaroğlu'nun arkadaşı olmasaydı, Ener, böylesine önemli bir komisyona başkanlık edemeyecekti.. Başbakan Turgut O/al'ın "genç, yeni isimler arıyoruz, KUtahya orgıitünü siz kurun" telefonundan sonra Ener, politikayı düşünmeye başladı. Sonuçta KUtahya İl Başkanı olan Ener iki ANAP'lıyı da beraberinde sürükleyerek TBMM'ye geliverdi... özal'ın ilgi ve sevgisini kısa zamanda kazanmayı başaran Uğur Ener, politikaya atılışında olduğu gibi Soruşturma Komisyonu'na da birçok ANAP'lının başına geldiği gibi "habersiz" ve "tesadüfen" giriverdi. Özdağlar Komisyoıuı9nıııt Başkanı "Zabıt tanzimini dahi bilmiyor" ıını? BETÜL UNCULAR transferini Önlemek amacıyla 1982 Milletvekili Anayasası'na konulan hükümlere ilişkin tartışmalar televizyonda yapılan "liderler açıkoturumu" ile yenıden gündenıe getirüdi. Anayasanın 84. maddesı "milletvekili transferini tam anlamıyla onlüyor mu?" Madde, "Milletvekilliginden istifa eden, partisinden istifa ederek ba$ka bir partiye giren veya seçim hükümetleri haıiç Bakanlar Kurulu'nda görev alanların üyeliğinin du>mesine Meclis sall «,ogunluğuyla karar verilecegi" hükmünü öngörüyor. Buna göre, partisinden istifa ederek bir başka partiye giren milletvekilinin üyeliği Meclis istediği takdirde duşurülmeyebilecek. tktidar Partisi'nin lehine işleyebilecek olan bu hükümlere göre, iktidar partisi Meclisteki sayısal çoğunluğu nedeniyle istifa eden milletvekilinin üyeliğinin düşüp düşmeyeceği konusunda istediği kararı verebilme şansına sahip, yani partisinden istifa ederek iktidar partisine giren bir milletvekilinin Üyeliğinin düşürülmemesi mümkün, ANAP'ın dışındaki partilerden, hatta ANAP'tan istifa ederek TBMM'deki bir partiye giren, ya da TBMM'de yeni bir parti oluşumuna zemin hazırlanabilmesi durumunda istifa eden milletvekillerinin Uyeliklerinin düşürülmesi olasılığı kuvvetli görünüyor. Ancak, burada anayasanın 78. maddesi imdada yetişiyor. Bu madde, "TBMM'de boşalan üyeliklerin sayısının, üye (amsayısının yüzde 5'inl (20) buldugu hallerde, ara seçimlerin üç ay içinde yapılmasına Meclisçe karar verilecegi" hükmünü öngörüyor. Şu anda TBMM'de boş bulunan üç üyeliğin yani sıra 17 üyeliğin daha boşalması durumunda ara seçime gitmck kaçımlmazolacak. Meclis, liselerle birlikte sömestr tatilinde TV'deki "liderler açıkoturumu "nda gündeme gelen milletvekili transferi ve dolayısıyla anayasanın 84. maddesi etrafında ilginç bir tartışma sürüyor. Anayasa değişikliğini yapacak Meclis ise, tatilde. Ara dönemin Danışma Meclisi'nin kabul ettiği 1982 Anayasası'ndaki bu madde aynen korunmuş olsaydı ve Milli Güvenlik Konseyi tarafından yumuşatılarak çıkarılmasaydı bugün bu konu kesinlikle tartışılmayacaktı. Danışma Meclisi "Partisinden istifa ederek bir başka partiye giren milletvekilinin üyeliğinin sona ermesini" öngörmüştü. HP Genel Başkanı Necdet Calp'in TV'deki basın toplantısında savunduğu görüş de buydu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle