Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 cemal nadir'den StYASET 84 Hayali dışsatım vurgununun ardında yatanları bilenler derler kı, hayali ihracat işlemı vergi vurgunu gibı görünebilir. Oysa bunun altında yatan vergi vurgunu değil işçi dövızlerıdir. Bilmem ılgıliler ne derler? Çünkü dışsatım karşılığında doğacak olan ıçalım hakkı işçi dövizlerinden kaynaklanmaktadır deniliyor Buna ne buyurulur? Sadece Avrupa'da birıkmiş 50 milyar dolara yakın işçi dövizı vardır, bu kimin için ve nasıl kullanılacaktır? Dışsatımdan elde edilen dövizlerle, içsatım için kullanılan dövizler arasında uzmanlar bir dengesizlikten söz etmektedirler. Daha gerçek sayılar elde yoktur, ama gümrüklere girenlerle, gümrüklerden çıkanların döviz karşılıkları arasında tutarlılık görmeyenler vardır. Acaba bu dengesizlikler, görünmeyen ama bilinen, Avrupa'dakı 50 milyar dolarlık işçi dövizleri ile mi yürütülecektir? Döviz suçları üncel olaylara bakıp geçmişten ibret almasını bilenler, bazen tuhaf tuhaf "Menderes'in ne günahı vardı?" diye sorarlar. Mobilya dışsatımını anımsayanlar, bugünkü dışsatım vurgununa bakarak, "Yahya Demirel'e yazık olmadı mı?" derler. Olaylar zaman denılen örtünün aitına sığındı mı küçülür, kaba yerlerinden arınır. Onun için değil mı geçmişe bakar, şuna buna yazık olmadı mı, dıye sorarız. Nedense günceldeki yazıkları unuturuz da, hep geçmişin yazıklarına göz atarız. Günümüz politikasına ayak uyduramayan milyonlara yazık olmuyor mu? Dünün, bir gecekondu yıkmaktan çekinen belediye başkanları yanında bugünkülerın buldozerı dayayıp yuzlercesını yıktığını görmüyor muyuz? Seçımlere az bır süre kala gecekondu sokaklarının asfaltlarla donandığına tanık olmadık mı? Oysa tapucu Sudi'nin yöntemi bunun büsbütün tersidir, "Tapu vereceğlm" diyerek kondu yıkmadı mı? 1 Marka da satsanız olur Bilıyorsunuz, DÇM'ler de Merkez Bankasından ve gümrüklerden geçmeden oluşturulmuştu. Şimdi de kaynagı sorulmuyor gibi bir esinti var. Buradan 14 marktan bir dışsatım yapılıyor, Almanya1 ya mal gidiyor, kimse alıcı olmuyor, "Aman bir marktan da satsanız bizim için uygundur," diyorlar. "Biz nasıl olsa vergi iadesi alacağız, önemi yok!.." Bunları çok iyi bilenler var. Yahya Demirel döneminde olduğu gibi güçlükler de yok. "Bul karayı, al parayı" gibilerden, göster satış belgesini Merkez Bankasından hemen vergi ladesini peşin olarak al, istım arkadan gelsin! Eğer bir yolsuzluk varsa sonradan araştırılır. Döviz gelsin demiyorlar mı? Bizim para durmaksızın dolar karşısında düşüyor, daha da düşecek... Onun için kestirmeden gitmek aerekmez mi? Bunun en güzel çaresinusrail Maliye Bakanı Yoram Aridor bulmuştu. israil parası yerine Amerikan Doları kullanmak!.. Zaten yurttaşları el altından dolar biriktiriyorlar, sonra bunları alışveriş ederken bozdurmuyorlar mıydı? İki zahmete katlanacaklarına bir zahmete girerlerdi. Kenan Bulutoğlu, 'Para ve insan' adlı kitabında Aridor reformuna şöylesı ışık tutuyor: "..Aridor reformu başarsaydı ne olacaktı? Yasal para dolar olunca, ekonomik para ihtiyacını dışsatım dövizi karşılığında nakit dolar Ithal ederek karşılayacaktı. Gerçi kâğıt paraları ithal etmek için, onların üzerindeki değer kadar dışsatım yapmak saçma bir Işti, ama Bakan Aridor, parasal disiplini sağlamanın başka bir yolunu bulamamıştı." işçiler ağır basınca Aridor, bu reformu uygulayamadı, güvenoyu almasından üç gün sonra devalüasyon yapan bizim Recep Peker gibi, istifa etmek zorunda kaldı. Paralarını disiplin aitına almak için doları ulusal para sayanlar yok mu? Var, Liberya var. Ulusal para basmıyor, dolar kullanıyor. G arsiv konusuvor tstanbul'a biraz kar yağdı!.. Arıkan iyi bilir 1930 yılında yürürlüğe girmiş olan Türk Parasını Koruma Yasasına ait birçok hükümlerin kaldırılması ile dolar biriktirme yolu resmen açılıyordu. Bir anlamda Aridor reformu bizde de geçerliydi. Sayın Vural Arıkan bunları çok iyi bilir. "Birb'rinin Kurdu Yedi Vergi" adlı kitabında, "Döviz Sıkıntısı, Aşılamayan Döviz Dar Boğazı, Kambiyo Rejimi, Teşvik Tedbirlerinin Geleceği" başlıkları altında bu konulara yetkiyle değınmiştır. Gırdısini çıktısını ondan daha iyi kımse bilemez. Ha, bir de vergi iadesi ve döviz deyınce, Saf /• .*...,* ~ . ^ , ' * ^ . ^ i~* «,^, .^ 2*1,*., / . < > . / ı . . ı Universitelerin DP iktidarmca kapatılmasından sonra ortaltk sutliman hır Erman'ın "Döviz Suçları" adlı kitabı LJHlVPrSllCtlin yPVlllien UÇllHjl lmw>tu. Ancak 27Mayıstan sonra ortam birden baskalastı. Universite vardır, 1980'e kimlerin girdiğini çok iyi O anlatır. lerin açılısı dolayısıyla Beyazıt Alını'nda bir gösteri duzenlendi. Fotoğrafta 1960 yılmda düzenlenen bu görkemli gösteri görülüyor.