Katalog

I BİR KAŞi; \K \ M \ YUKT DIŞI HP'li parlamentere toplantı izni aşbakan Turgut Özal'ın Bağdat gezisıne parlamentoda temsil edilen üç siyasal partiden birer nıilletvekili katıldı. Halkçı Parti'den Kahramanmaraş Mıl letvekili Turan Beyazıt Bağdat'a ıner ınme2 Başbakan özal'ın yanına giderek bir isteğini aktardı: "Sayın Başbakan, biı milletvekilleri sizin bu ziyaretinize luristik bir amaçla ka(ılmadık. Sizin Irak heyeti ile yapacağını? toplantıları izlemek ve toplantılarda si/in devlet adamlıgı leerubelerinizden yararlanmak isteriz. Elbelle, sizin ikili goruşmelerinizde boyle bir istek soz koııusu olaına/. Ama gruplar halindeki loplantılarda degerli tecrubelerinizden istifade etmek isteriz, onun için bu ricada bulunuyorum." Turan Beyazıt'ın nazık biçimde aktardığı bu isteğe Başbakan özal tam "evet" dıyecektı, ki Hazıne ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirli kaşlarını çattı ve "olmaz böyle şey" gibilerden başını salladı. Bunun üzerine Ozal "Ekrem Bey bir dakika dur hele" dedi ve sonra da HP milletvekili Beyazıt'a dönerek "Bakanz bir çaresine Sayın Beyazıt" karşılığını verdi. Gezi son buldu, ama milletvekillerinin toplantılara kaülmasına bir çare bulunmadı. '*> büyük gazetenın elemanları yıne de biı fırsat bulup resmi heyetın arabalanmn arkasına takıldı ve Saddam Hüseyın'ın odasının önüne kadar geldi. Hatta, görüşmeye fiilen girerek resim de çektı. Bunu duyan diğer gazeteciler Dışışleri Bakanlığı Protokol Şefi Akgiın Kıcıman'a yüklendıler Kıcıman kendinı savunuyoıdır "Kardeşim, protokolden bize hiç kimse gelmeyecek, diye haber verdilcr. Bir baktım ki, bi/den iki gazeteci orada. Digerlerine haksı/.lık yapıldı, diyerek, Iraklılara 'hanı kimse girmeyecektı' diye sordum. Onlar da 'gelmişken girsinler diye düşUndük' karşılığını verdiler." Ama dığer gazetecıler bununla yctınınc diler. Irak Enformasyon Bakanı'na kadar giderek, "Saddam Huseyin'lc bizim Başbakanın goruşmesinden resim isteriz" diye dayattılar. Sonıında fotoğraf bulundu, ama Anadolu Ajansı'nın geçtiğı fotoğraf Irak Haber Ajansından alınmış ve dığer gazetelerin ancak şehir nushalarına yetişnıiştı Kıcıman hâlâ söylenıyordu. "Kardeşim, bu protokolde neler mesele oluyor, goruyorsunu/." B Necef'te Hz Ali'nln turbesinl ziyaret eden Özal'a "özel ziyaret abası" hediye ediliyor. mirli'ye dönerek, "Bu tavrınızı çok >adırgadım" deyince, araya Başbakan özal gırdi. "Yahu l.krem şimdi bunları nerden çıkardın. Ne diyorsun sen?"... Pakdemirli bu sözler uzerine kokteylde bir başka grupla sohbete gırmek gereğini duydu. Tam o sırada heyetten bir yetkili ENKA'nın sahibi Şarık Tara'nın kulagına eğilerek, "Bu akşam Sayın Başbakanımız ile Irak Başbakan Birinci Yardımcısı heyetler halinde resmi bir yemek yiyecekler, Sayın Başbakanımı/ sizi de orada gormek istiyorlar" dedi. Ancak kulağa fısıldanan bu sözler çevredekıler tarafından da duyuldu. Bunun üzerine ışadamlarının "gaynmemnun" grubu etrafındakılerc dönerek "t>le, kardeşim, ^ank Tara resmi yemeğe ozellikle davct ediliyor, bi/ saf dışı bırakılıyoru/." dıyeıek, eklcdılcr: "(lunıın birinde de lıukumet saf dışı kalırsa, kimse şaşırmasın." Öksüz fabrikaya üvey baba bulundu ağdat'ta Türk heyetinın kaldığı Byuz ara "sigaraile muhcndıs geldiotele bır fabrikasında" çalışan ıkı kadar ışçı Hurmaya kuvvet testen soğana, yumurtadan demıre, elektrıkten pctrolc kadar. "Şu kadar alırız. Bu kadar veririz," pazarlığı sürüyordu. Irak, elektrık ve petrol dışında da mal satmak istiyor, ama pek bir urun bulunamıyordu. O sırada Irak tarafı "Size hurma satalım" dedi. Bizim teknısyenler şöyle bir hesapladılar. Bu kadar büyuk ticaret hacmını karşılayacak hurmayı satın almak mümkun değıldi. Hemen bir teknısyen Ekrem Pakdemirli'nın yanına gelerek "Efendim, ne kadar hurma satın alacagız. Olur mu b u " deyince Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Pakdemirli, "Yahu, bizim millele hurma yedirme alışkanlıgı gelirelim. Bizim millet ne kadar yerse, alalım işte," karşılığını verdi. Teknısyenler sonradan hesapladılar. Türk milletinin her bir ferdı bundan sonra her gün on kilo hurma yerse. Irak'la ticaret, elektrık ve petrol dışında dengeye gelecek. Ne de olsa "komşu h a t ı n " . . . hararetle K arma Komisyon toplantısıIrak çeşıtlı devam edıyor. Türkıye ile mallar üzerınde pazarlık yapıyordu. Pata Uçak biletine Özal za ııııııı Ozal yurt dışı ge/ılerınde yenı B aşbakanucağı Odalar Bırlığı kıralıyor, bir âdet çıkardı. üezıyı Odalar Bırlığı duzenlıyor, sonra da uçağın fıyatı uçağa bınen adam sayısına bölunuyor ve kışi başına bilet fiyatı bulunuyor. Bu nedenle de, uçak biletlerı normal tarıfeli seferlerın fıyatının çok ustune çıkıyor. örneğın, Irak'a normal tarıfclı uçak bıletı gıdışdönüş 137 bın lıra ıken, Başbakanın gezısinde ve Odalar Birliği'nin kiraladığı uçakta gidişdönuş fiyatı tam 295 bin liraya geldi. Başkentte uçak bilet fiyatıyla çok kişı ilgılendı ve bır yetkılı aynen şöyle dedi: "Kardeşim, Turkiye Cumhuriyeli devletinin hadi işadamlan neyse ama, herhalde gazetecileri dış geziye goturecek kadar parası vardır, kaldı ki, bu fiyatlar da neyin nesi, hukumet ve devlel baskanlarının gezisinde boyle şey hiç gorulmuş mudur?" Pakdemirli "Yahu Ekrem,ne diyorsun sen?" di. Büyükelçiliğin bakımlı ve duzenli bahçesinde verilen kokteyle Büyükclçı Kandemir çok özen gösterdi, konuklarla ayn ayrı ilgilendi. Bağdat Büyükelçimizin çabasını gören herkes "darısı diğer buyükelçilerin başına" diyerek Kandemir'den sitayişle söz ettiler. Kokteyle basın da davetliydi. Başbakan Özal bir ara gazetemizi temsilen geziyı ızleyen Ankara Temsilcimiz Yalçın Dogan'a dönerek, "Seni akşaın ustu tamileri dolaşırken goremedim, nerdeydin?" diye sordu. Doğan "Sayın Başbakan habergeçmek buradan çok zor ve uzun siire alıyor, onun için gelemedim" derken, söze Hazine ve Dış Ticaret Musteşarı Ekrem Pakdemirli karıştı: "Sayın Başbakanım, Cumhuriyet'in camilerle işi ne, onlar camileri ne yapsın?" Pakdemırli'nin bu karşıhğına üzülen Ankara Temsilcimiz Doğan bu kez Pakdeağdat'takı Türk Büyukelçiliği'nde BüByükelçi Nü/het Kandemirbir davet verTurkiye'dcn gelen komıklara ve Irakhlara KozanoğluÇavuşoğlu Grubu geçen yıllarda Irak'ta bir sigara fabrikası ınşaatına gırişmışler, ancak KÇ Grubu'nun dağılmasından sonra, sigara fabrikası olduğu gıbi kalmış. Orada çalışan ışçi ve ınulıendislerle ilgilenen de olmamış. Başbakanm gezısı sııasında resmi goruşmelerde bu konu da clc alındı. Sigaıa labnkasının Turkiye taralından bıtırıleceğıne ılışkin Başbakan Iraklılara soz verdi. Tcknık görüşmeler tamamlandı. Sonunda tabııkanııı bıtııılmcsı ışıiıı ENKA aldı Ne var kı, Turk taralı ış bıttı /annederken, Irak tarafı "hayır anlaşma olmadı" dıyordu. Buyukelçilıktekı koktevlde "şu kadar peşin para verilecek, bu kadar krediye iınkan tanınacak" dcııirkcn, taıaflar larklı rakamlar öne suruyordu. Kokieyle Irak Başbakan Bırıncı Yardımcısı Taha Ya.sin Kama/an'ın katılmdsından sonra, "sigara fabrikasındaki peşinat ve kredi miktarı" özal'la Rama/an aıasında ele alındı. Çevreleıine herkes toplanmış, Şarık Tara devreye gırnıış, konu tartışılıyordu. Başbakan özal baktı kı, herkes konunun çözümünde larklı düşunceler taşıyor, onun uzerine Taha Yasın Ramazan'la birlikte bahçenin bir köşesine çekıldi ve konu orada bağlandı. Sigara fabrikasını şmıdı ENKA bıtırecek, oradaki ışçı ve muhendısler de karar karşısında derin bır " o h h h " çekıyorlar... Şarık Bey yemeğe buyursun liüka ne olacak. Bizim ne yapmamıı j>erekir" gıbı bırbırlerıne soru sortlular. Bir bölümü, "davetlere çağrılmamaktan" yakındı. Bir bölümü, " s o n anda daveliye geliyor, nereye gideccğimizi bilmeden arabaya biniyoruz" dedi. Bir bölümü "bizi buraya neden getirdiler anlamadık, bizle kimse ilgilenmiyor" diye dert yandı. Bu tür eleştiriler Bağdat BüyükeIçıliğimİ7de verilen kokteyl sırasında da dile geldi. Fotoğraf protokolü sında yapılacak görüşme, ncdcnse "buyuk bir devlet sırrı" gibi saklandı. Oazetecileı goruşme saatini yıne de oğ rcnmış vc kendılcrını de buna göre hazırlamışlardı. özellıkle fotoğrafa ağırlık vcren gazetelerde görevli basın mensupları için göruşme saati daha önemliydi. Ancak Irak tarafı "gorıışmeye hiç fotoğrafçı alınmayacak" demişti. Bunun üzerine Turk gazetecilerinden çoğu, görüşmeyi uzaktan izlemeyı düşündüler. Ancak bir ağdat seferi sırasında özal ile Irak Dcvrım Komuta Irak gezisini bir bıraktılar KenBaralarında surekli,yana işadamları sanki Başbakan Başkanı Saddaın Husc\in araKonseyi di "Bu ekonomik po Tara