23 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Avrapa Savunması Bıı tla nesi? MEHMET ALTAN "W"aşlı kıta Avrupa'nın süperler karşısınI daki zayıf noktası sadeee ekonomi, teknoloji veya kültür degıl. Belki bir anlam da, bUtün bu konulardan çok daha belir leyici olan, savunma konusu Avrupa kıtasının "yumuşak karnını" oluşturan bir konu. Ortak Pazar, can bulup gün ışığma çıktığından bu yana Avrupa savunması hiç" bir zaman gündemden çıkmadı. Zaman zaman, karabatak gibi diğer konular arasında kaybolduysa da, bir fırsatını bulup yine ortalarda görünmeyi başardı. Şimdi de, gerek Amerika Avrupa tartışması nedeniyle, gerek Avrupa Parlamentosu seçimleri dolayısıyla, en hararetle tartışıtan konulardan biri olarak, gündemin ilk sıralarında yer alıyor. olarak mı tavır alır, yoksa tarıhinden gelen yakınlıkla, Amerika'ya olan yatkınlığını mı sürdürür, belli değil. Yapılan son kamuoyu yoklamaları lngilizlerin Avrupa birlığınden fazla hoşlanmadıklarını bir kez daha ortaya çıkarmış durumda. Almanya ise, nükleer güce sahip olması için, ancak yeni girişimlere muhtaç bir ülke. "Avrupa savunması" konusunun her ortaya atılması ile birlikte, 1%3 yılında Almanya ile Fransa arasında imzalanan ortak işbirliği anlaşması hatırlanıyor. Kımı politikacılar, bu anlaşmanın yasal baz alınarak, Fransa'nın elindeki caydırıcı nükleer gücü, "çift anahtar sisteml ile" Almanya'yı da kapsayacak hale getirmeyi Bu korkudan kaynaklanan, küçük çaplı da ol.sa bazı girişimlere rastlanıyor. örneğin, de Gaulle'cü çizgi nedeniyle, Fransa'da pek konuşulup, değişik düşünce belirtilmeyen Avrupa savunması konusu "labu" olmaktan çıkıyor. Hatta Başkan Mitterrand 24 mayısta Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, "Avrupa BirliŞinin daha ileri boyutlara vardınlmasını" istedi. Bu konuşmayı Almanya ile Fransa arasında 29 Mayısta imzalanan askeri amaçlı anlaşma izledı. Söz konusu anlaşmaya göre, iki ülke, birlikte savaş helikopterleri üretmeye başlayacakları gibi, askeri gözlemlerde kullanılmak üzere uydu yapımı için de tetkiklere başlayacaklar. Bu 1960'h yıllardan beri Almanya ile Fransa arasında nerdeyse başarısızlığa uğramayan ilk girişim. tlk girişimler Avrupa savunması konusunda ilk özgün girişim 1954 yılına dayanıyor. Bu tarihte "Avrupa Birligi Savunma Anlaşması" için bir tasarı hazırlanmış. Ancak, Fransa son anda bu tasarıyı imzalamaktan vaz geçince, Avrupa'nın ortak savunmasındaki ilk girışım sııya düşmüş. Bu ciddi ve kapsamlı girişimin başarısız lığa uğramasından bir yıl sonra, 1955'te bu kez bütün Avrupa Birliği üyesi ülkelerin imzaladığı "Batı Avrupa BirligT' adlı bir metin oluşmuş. Ancak, söz konusu metnin "dosllar alısverişte görsiin" imajının ötesindc bir ağırhğı ve işlerliği yok. Sadece zaman zaman varlığı hatırlandığında Avrupalı savunma bakanlarının biraraya gelip resmi söylevler vermesine yarıyor. Aslında Avrupa böyle bir savunma birliğini ne kadar gerçekleştirebılir ve bu uğurda katedilen mesafe ABD'yi ürkütecek düzeye gelebilirse ABD'nin tavrı ne olur sorularına cevap aramak, durumun daha bir aydınlığa çıkmasına yarayabilir. Avrupa Savunma Birliği'nin, iki süperden bağımsız gerçek bir güç olabilmesi en az onlar kadar nükleer güce sahip olması ile mümkün. Halbuki hali hazırda, elinde nükleer güç bulunan Avrupa ulkelerinin sayısı ikiyi geçmiyor. Biri lngiltere, diğeri Fransa. Üçüncü bir odak olmak için gerekli nüklecr güçten yoksun Avrupa'nın bir diğer karmaşık sorununu Batı Almanya'nın durumu oluşturuyor. lkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki anlaşmalar, bu ülkenin nük leer güce sahip olmasını yasaklıyor. Avrupa, iki süper güç dışında üçüncü bir askeri odak olmak için yeterli güce sahip değil. Avrupa'nın üç büyükleh savunma konusunda anlayış birliğine sahip değil. "Avrupa savunması" düşüncesi, kendisini güçlüköklü kılacak ideolojik dayanaklara sahip değil. v Yalnızca, Avrupalı, ' fYa' nükleer savaş bizim üzerimizde olursa?.. korkusuna sahip. Öneriyor. Ancak, lkinci Dünya Savaşı'nın derin izlerini henüz silmemiş olan Fransızların, Almanlarla girişilecek "boyksine samimi" bir ilişkiden hoşnut olmayacaklan çok açık bir biçimde ortada. tdeolojik amaç var mı? Yaklaşık otuz yıldır sözü edilen ancak bir türlü gerçekleştirilemeyen Avrupa savunmaMnın önemli eksikliklerinden bırı de güç alacağı "ideolojik kokenler" olmayışı. Bir an, ıkı süper karşısında pek bir askeri varlığı olmayan Avrupa'nın yctcrli askeri gucü elde etiğini varsaysak bile, bunun iki süpere karşı beslenen gizli kuşkular dışında, geçerli ideolojik sebeplere dayandığını söylemek zor. "Va atom savaşı bizim ustümüzde olursa" korkusunun ortak savunma birliğinın ne kadar ilerlemesine yardımcı olacağı ve bu girişımlerin ciddileşmeye başladığı andan itibaren, iki süperin tutumlarının ne olacağı, şimdiden karar verilmesi zor konular. Ancak, sadeee Sovyetler'i düşman bellemiş kapitalist Amerika ile kapitalist Avrupa'nın, "pazar paylaşımı" dışında silahlı bir tırmanışa geçmeleri pek anlamlı değil. Zaten ABD yaşlı kıta üzerinde o kadar egemen ki, böyle bir pazar paylaşımının söz konusu olması bile uzak ihtimal. İki süperden bagımsız bir Avrupa'nın ABD'yi ve Sovyetler'i biraraya getirip sürprizli neticelere yol açması ise hiç de ihtimal dışı değil. Ama şimdilik bu düşünceler faraziyelerden ibaret kalıyor. Avrupalı liderler, NATO dışında bir güç odağı oluşturmanın söz konusu olmadığını yineleyip duruyorlar. Nitekim, Pcrshing 2 füzelerini ülkesine yerleştirme karannı, büyük direniş gösteren sosyal demokratlara karşı sosyalist Mitterrand'ın ocak 1983 yılında Alman parlamentosunda yaptığı konuşmayı arkasına alarak zorla geçiren Alman Başbakanı Helmul Kohl şöyle diyor: "Avrupa ortak savunması, NATO çercevesinde, ABD ile çok yakın ve saglam bir işbirligine dayanmazsa gerçekçi olmaz." Fransa'da Avrupa seçimlerine sağın ortak liste başı adayı olarak giren Simon Veil, Helmut Kohl'dan pek değişik düşünmüyor. Simon Veil'ye göre, "Avrupa orlak savunması, güvenliftimiz açısından hayali çıkan hulunan NATO ile hiçbir ayrılık içine girmemelidir." Durum böyle olunca bugünkü haliyle Avrupa ortak savunması için aranışlar, bütun korkulara rağmen, "Bizi de kaale alın, yoksa valla karışmam" gibi blöften öteye gıdecck ideolojik nedenlere ve güce sahip gözükmüyor. Ürkek adımlar Yukanda belirttiğimiz gibi, Avrupa ülkelerinin ellerinde ABD veya Sovyetler Birliği ile yanşacak gerek nükleer, gerek konvansiyonel gücün olmayışı, aynca ortak savunma kavramını oluşturacak çekirdek ülkelerin özel durumları, yeni bir üçüncü askeri gücün oluşturulmasını çok zorlaştıran temel nedenler. Ancak, Avrupa ülkeleri, İkinci Dünya Savaşı ertesi, NATO vasıtasıyla girdiği ABD savunma şemsiyesine yüzde yüz teslim oimayı da pek arzulamıyor. Askeri gücünün dengede olması nedeniyle, ABD ve Sovyetler'in el altından anlaşarak, atom savaşının Avrupa sınırlarıyla kısıtlı kalmasını sağlayabileceklcri düşüncesi, Avrupalılar için gece görülen, ancak sabahları anlatılamayan bir kabus gibi. Nitekim, yakın zamanlarda, Reagan'ın bu anlama gelebilecek bir demeci, Avrupa'da büyük gürültü koparmıştı. Ancak yüksek düzeyde askeri yetkililcrin de kabul ettiği gibi, Ortak Pazar Ulkelerinin "leessüf ederiz, bizc bu yapılır mı?" gibisindcn kırgınlık ıfadeleri dışında şimdilık yapabilccekleri bir şey yok. Anlayış farklılıkları Avrupa savunmasında, bugünkü du rumda, çekirdek gücü oluşturmaya aday durumdakı Fransa, lngiltere ve Almanya'nın, ulusal savunma anlayışları arasında farklılıklar var. be de Gaulle çizgisini izleyegelmiş. De Gaullc'cü dış politika Ise, "caydmcı nükleer güç" üzerıne oturtulmuş bir bağımsızlık anlayışına dayanıyor. Nitekim, 1954 yılındaki Avrupa Ortak Savunma Anlaşmasını Fransa'nın imzalamayışının sebebi de bu "ulusal bağımsızlık" anlayışı. lngiltere ise, Avrupa ortak savunması konularında, gercekten bir Avrupa ülkesi Bugüne kadar, Fransa, mümkün merte
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle