Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SODEP'te dertleşme haftası 13 nisandaki küçük kongrede SODEP'liler yerel seçim sonucunun "başarı mı, başansızlık mı" olduğunu tartışacaklar. SODEP içindeki çeşitli yorumların küçük kongreye ne ölçüde gelebileceği ise merak konusu. IŞIK KANSU 6 SlYASET 84 A nkan» SODEP'in 13 nisandaki küçük kongresi, büyük kongrc için bir sınav olacak. Büyük kongre tarihinin de belirlenmesi beklenen küçük kongre öncesinde SODEP'te bir hareketlilik göze çarpıyor. 67 11 Başkanı ile Merkez Karar ve Yönetim Kurıılu ııyelerinin katılacağı küçuk kongre, bir tür "giinahlann ve sevapların" dile getirileceği bir toplantı olacağa benzer. "SODEP yerel seçimlerden başarı ile mi çıktı, başarısızlıkla mı?" sorularına ayrı ayrı yanıt verenler var. Toplantıya katılacak olan il başkanları ile yapılan görüşmelerden çıkan izlenime göre, başarı ya da başansızlık görüşünü savunan iki ayrı grup bulunuyor. "SODEP yerel seçimlerde basan kazanmışlır" diyenlerin savunduğu nokta, "ilk kez seçime giren hem de parlamento dışından olan bir partiden daha fazlası beklenmemeli" biçimindc. "Başansızlık" savını ileri sürcnlcr ise, tam anlamıyla bir başarısızlıktan söz etmiyorlar. Ama, içlerindeki burukluğun nedeni büyük kentlerdeki düş kırıklığı. Seçim öncesi metropoliten illerin belediyeleri alındığı takdirde "kent parlamentolan" oluşturmayı dilşünen bu gruptakilerin, tek tesellileri beıediye meclislerinde güçlü bir muhalefet olduklan. Kent parlanıentosu önerisi SODEP'in seçim öncesi düşündüğü konulardan biri. özellikle metropol illerin belediye baskanlıkları kazanıldığı varsayımından hareKetle oluşturulan bir "muhalefet yöntemi" parlamen*> dişında olan SODEP'in belediye meclislerini kent parlamentosu gibi kullanıp parlamento dışındaki muhalefeti tırmandırma taktiği. SODEP yöneticileri, büyük il belediyelerinin yitirilmesine karşılık, yine de bu yöntemin kullanılabileceği görüşündc. ticilerin varlığından da söz edilebilir. Bir başka grubun özelde SODEP'e genelde sosyal demokratlara yönelttikleri bir eleştiri de, sosyal demokratlann yüzde 30'luk oy oranını bir türlü aşamadıklan ve kendi aralarında bölüştüklcri yönünde. Bu gruba, göre, sosyal demokratlann önlerindeki birinci soru, geçmişi bilmeyen ve beş yıl sonra oy sandığına gidecek yeni ve genç seçmen kitlesinin nasıl kazanılacağı olmalı. Tüm bu gruplar 13 nisan cuma günü toplanacak küçük kongrede görüşlerini belki anlatacak. "Belki", çünkü geçtiğimiz haftalarda yapılan SODEP Kurucular Kurulu'na girmeden önce iddialı konuşanlar, toplantıda "dut yemiş bülbiil" sözüne güzel bir örnek oluverdiler. Yeni kaıı HP'ye can vereeek mi? HASAN UYSAL Parti'de yönetim AhkaraHalkçıkasasındane eskilstifa etkaldı, ne de para. mekten söz edip önce cayan, ardından 8 gün gecikmeyle istifasını verip yeniden, ama tam bir ittifakla seçilmeyi başaramadan Genel Başkan olan Necdet Calp'ın yönetim kadrosu ağır bir yenilgi aldı. Böylece HP'nin eski Danışma Meclisi üyeli ağırlıklı yönetiminin yerini, "yenilikçi" muhalefet yönetimi aldı. Bu değişiklikler olıırken, parti kasasındaki toplam para 314 bin 175 liraya düşmüştü. Aslında bunu yerel seçimlerden hemen sonra bir grup HP'li genç milletvekili görüşmüştü. HP'nin yerel seçimlerde yüzde g'lik büyük oy kaybını "büyük sans" gören HP'liler, bunun nedenini şöyle açıklıyorlardı: "Eger seçimlerden yüzde 1516 gibi bir oy ortalaması ile çıkılsaydı, bu DM liyeleri agırlıklı, tutucu ve uyuşuk yonetim yıkılamazdı. Partinin 'demokralik sol' anlayışa kavuşması, halkın özlemlerine yanıt vermesi, ayrıca 116 milletvekilinin istenilen biçimde yönlendirmeyi, aktiviteye sokmayı, saygın ve etkin muhalefeti başaracak yönetime kavuşulamazdı." Bu anlayışla başlayan aslında 6 Kasım sonrası başlamıştı muhalefet hareketı, geçtiğimiz hafta başında gerçekleştirilen genişletilmiş Kurucular Kurulu'nda ağırlıkları koyup, yönetimi ele geçirme harekâtına girişti. Ancak başta Necdet Calp olmak üzere eski yönetim ile yönetime yakın olan millctvckillcri de boş durmadılar. ken davranınak, hedeflerin hepsini birden yok etmeyc çalışmak, üstelik kendileri dışındaki muhalefete danışmadan, dirsek teması yapmadan işe koyulmaktı. Bu hatalı davramş Meclis için oluşan "Atılımcı hareket "in muhalefette zorlanmasına da yol açacaktı. Genç milletvekileri lkinci muhalefet grubu olan "Atılımcı harekef'in büyük çoğunluğunu Aydın Giirkan, Barış Can, Şükrii Babacan, Fikri Korkmaz gibi genç milletvekilleri oluşturuyordu. 10'lar grubu ile aynı biçimde düşünüyorlardı. Tek ayrımlan daha akılcı, daha sakin gitmeleriydi. Parti içinde radikal değişikliklerden ürkecek, zaten ürkek ve tutucu olan yaşlılar grubunu korkutmamak gerekiyordu. 10'lar grubunun hatalı çıkışının gideril Yenilikçilik Diğer yandan, seçim başansızlığına getirilen bir başka eleştiri de "ÖzaPın politikasına karşı allernatif üretememe" biçiminde gelişiyor. Bu görüştekilerin dayandığı nokta, aktif bir altcrnatif model oluşturulamadığı ve bunun halka anlatılmadığındaodaklaşıyor. Ayrıca, yalnızca "devletci, plancı" olduğunu sık sık yinelemenin "yenilikçi" bir politika olmadığı da yakınılan konulardan biri. Bu görüşe karşılık, yerel seçimlerden beklenildiği kadar başarı ile çıkılamadığını belli ölçülerde kabul eden ancak "alternatif" ürctilcmediğini kabul etmeyenler de yok değil. Yani, SODEP'in yerel seçimler öncesi ANAP'a karşı ayrı seçenekler sunulduğu kanısında olanlar. Bunlar özal'ın modelini "ekonomik bir model" olarak değerlendirmiyorlar ve Türkiye'nin daha öncc planla ve devletçi model ile iki büyük buhranı aştığını savunuyorlar. kan Necdet Calp ile Genel Yönetim'in seçimine sıra geldi. 10'lar grubu önceki hatalı çıkışlanndan dönemedikleri için "Necdet Calp gitsin" derken, atılımcılar ya da başka bir adla "yenilikçiler" "Calp kalsın, altı gitsin" diyorlardı. Bu konuda anlaşma olmadan, yapılan tek adaylı başkanIık seçimlerinde Calp, 5 boş, 33 ret oyuna karşılık 80 oyla genel başkan seçildi. Ertesi gün görevinden topluca ayrılan 33 kişilik merkez karar ve yönetim kurulunun seçimi yapıldı. Asıl hedef burasıydı muhalefet için. Genel Merkez yöneticileri ise gitmek, elde ettikleri mevzileri bırakmak istemiyordu. Kıyasıya mücadele, kimi zaınan mantık dışı karalama ve hakaretler, yoğun kulis sonucu seçimlere ulaşıldı. Muhalefet gruplannın ikisini birden içine alan, ayrıca Calp'in ısrarıyla 6 merkezci demokratik sol liste ile Calp'ın tarafsızım demesine karşın desteklediği bilinen merkez listesi kapıştılar. Merkez listesinde muhalefetten de bazı isimler yer almıştı. Başka bir deyişle 13 isim her iki listede de aday gösterilmişti. Sonuçta geçerli olan 101 oy, 33 kişi arasına girmek isteyen 68 kişi arasında dağıldı. Merkezciler II, muhalefet ise 18 elemanını yönetim kadrosıına seçtirmeyi Partide iki muhalefet akımından "10'lar", "Calp şitsin" deısrarhydı. "Atılımcılar", "Calpkalsın, altıgıtsın"diyordu. Sonuçta Calp gitti geldi, ama altı hepten gitti. Şimdi Calp ve muhalefet baş başa. Saç saça da olup olmayacağı ya da partinin atılım yapıp yapmayacağı ileride belli olacak. mesi için ilk etapta iki muhalefet grubu biraz da rastlantılar sonucu seçimlere az süre kala bir araya geiebildiler. İlk kez oturup konuşuldu. Aynı amaçlar, aynı hedefler paylaşılıyordu. En buyük amaç partinin "demokratik sol raya" oturtulması, aslında ileri sayılabilecek HP programına uyulması, parti içi disiplinin sağlanması ardmJan tum örgatlerin reorganizasyonu ge'iyordu. Bir başka ve ilerde daha da açıklığa kavuşacak parti dışı hassas temasların sağlanması, partinin oyulan tabanının tekrar doldurulması, daha açık bir deyimle tek bir sol parti çatısı altında toplamlmasıydı. Bunun adı da "demokratlann birligi" olacaktı. Ancak partinin açılacak kapıları herkesin sandığı ve beklediği gibi SODEP'e değildi. Sonunda görevinden aynlan Genel Başbaşardı. tki gün devam eden genişletilmiş Kurucular Kurulu toplantısı boyunca, hurma çekirdeğinden yapılmış armağan tesbihi sürekli çeken Genel Başkan Necdet Calp ise, artık muhalif grupla çalışmak zorundaydı. Necdet Calp'ın yetersizgörünümü parti yönetiminden mi, yoksa kendisinden mi kaynaklanıyor, kısa süre sonra bu açığa çıkacaktı. Radikal çalışmalar vc çok önemli teınaslaıı yürütecek olan ve bu konuda ısrarlı bulunan yeni yönetim ile uyum gösterenıemesi halinde, yakın gelecekte partide genel başkan bıınalımı mı doğacak, yoksa yeni yönetime uyum göstererek, parti başkanlığından liderliğe terfi edebilecek miydi? Bu yeni kan, can vcrecek mi? Görülecek. Değişik yorumlar HP'deki son gelişmeler de SODEP'te değişik yorumlara neden oldu. HP'de yönetimin muhalif gnıba geçmesi, "daha akıllı politika yiiriiten, daha demokratik bir yönctim SODEP'i korkulmamalı" diycnlcr cğer bir birleşme söz konusu olursa bu ekiple daha iyi anlaşılabileceğini dile getiriyorlar. Bunun yanı sıra, HP'deki gelişmeleri rahatsızlık ya da kayıtsızlıkla izleyen yöne tki baş Muhalefet hareketi ortaya iki ba>lı ç <• tı. Birinci muhalefet hareketi "10'lar" adıyla anılan Turhan Temuçin, ^npin A ydın ve Aytekin Yıldız gibi partinin ilk kurucuları arasındayken veto edilenlerin başını çektiği muhalefet hareketiydi. Bu grup yerel seçimlerin hemen sonunda, "Genel Başkan, parti yönetimi istifa etsin, tum parti feşkilatı feshedilsin, demokratik sol hareket etkin olsun" diye ortaya çıkmış ve ilk büyük hatasını yapmıştı. Hataları, er