03 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SİYASFT 84 "Canımız, ciğerimiz, Başbakanımız, her şeyimiz FARUK BİLDtRİCt ınkaraOrta Anadolu gezisindc,"Beşi bir yerde, bir ANAP etmiyor" sözunu dilınden düşürmeyen Başbakan ve ANAP ücncl Başkanı Tıırgııl Özal, kendini bir türlü halka anlatamadı. özal, Sivas konuşmasına, "Demircelik fabrikası konusunu yeniden ele alacağız" dıye başladı ve ardından ckledi: "Rahat rahat dinleyin diye hemen konuşmamın başında söylüyorum, yoksa hep fabrika isteriz dlyorsunuz." Özal, aynı sorunla Sorgun ilçesinde de karşılaştı. lşsizlik sorununu "uzun vadede nasıl çözecegini" anlattığı sırada bir vatandaş utılıp, "Azut fabrikası isteriz" deyince, Başbakan şaşırdı, "Ben deminden beri işsizlik konusunu anlalıyonım, sen hâlâ azol diyorsun" diyerek yakınmasını sürdürdü: "Sivus'lan geliyorum. Sivaslıya 'Nasılsın?' diyorum, 'demırçelık' diyor. Size 'nasılsınız?' diyorum. (Azot) diyorsunuz" Vatandaşların yanıtı da ilginçti: "Bağrımız yanık..." Bunun uzerıne Ozal, "Buralara inşallah bir fabrika yaparı/. Bi/im vatandaşımız akıllı. Seçimlerdcn once vaadi almak isliyor" karşılığını verıp Sorgunluların da koııuşmasını rahalça dınlemelerıni sağladı. lki gun süren ge/.ı boyunca ilginç olaylardan biri, Ankara'dan Yozgat'ınAkdağmadeni ılçesınc dek yol boyunca özal'ın arabasını kendisinin sürmesi oldıı. Koııvoyun girdiği üçelerde vatandaşlar hep koruma polislerinin siyah arabalanna bakarak Başbakanı arandılar. Ama özal'ı bıı arabayı kullanırken görunce şaşırıp, "Yahu kendi suruyor. Helal olsun" dcdilcr. özal'ın şoförluğünü , Kültur ve Turizm Bakanı Mukerrem Ta^cıoğlu, Sivas ve Kayscıi'dc ikı ayrı sohbeite, iki ayrı cumle ile gtızelce ö/etledi: "Sayın Başbakanım, Sunalp'e kopya verelim, size showmuıı diyordu. tşte show boyle olur." Ve. "Korkııyorıım.. Şimdi şoforler sizi derııek başkanlığına seçecekler." Ancak Mureırcm 1 aşçıoğlu gezı boyunca sadece Ö/al'ın soförlüğü ile ilgilenmcdı. Taşçıoğlu, Sivas valıliğinden Ankara'yı arayıp yeni evinin adresini de sordu Başbakan, Kayseıi'de de koprıı ve batajı "saianm" dedı. Bu sozleri söylerken konuştuğu kutsunun ardında "Turk ekonoınisi uıerindeki ipotcği kaldıran adam" Ben "Nasılsıııız" diyorum, siz fabrika istiyorsumız... Özal'ı coğrafyacı ayağa kaldırıp 3 vermiş, Başbakan, "Haksızlık tabiî" diyor. pankartı asılıydı. Köprü ve barajlarin yabancılara satılmasına ANAP Meclis Grubundan bile bazı karşı çıkışlar olduğu biliniyordu. Bu durunıda özal, yıllar sonra şöyle anılacağa benziyor: "Tıirk ekonomisi üzerindeki ipotegi kaldırıp satan adam." Kayseri konuşmasında özal, bir Başbakan olarak ılk kez Adnan Menderes'in idamına da değindı. özal, "1960 krizinden sonra bir Başbakanın idamı bugiin bile bizi çok iizen bir hadisedir" dedikten a? sonra bir vatandaş bağırdı: "Sana Menderes gibi güveniyoruz." Bir gazeteci de Adnan Menderes'in ölümüne neden değinme gereğıni duyduğunu sorunca özal, "Bu mescleyi daha oncc dc soylemiştim" demekle yetindi. Menderes adı gezi sırasında Sivas'ta da bir partili tarafından, "Mendcrdcs'ten bu yana kimse bu kadar biiyuk kalabalık tarafından karşıldnmadı" denilerek bir kez daha anıldı. Gezi sırasında Başbakanı gazeteciler, işçi han etliler. Hatta coğrafyacı imtihanda beni ayaga kaldırdı. Yiizüme baktı. 3 verdi. Haksız labii." Bu gezısınde de Özal'ın ağzından duşurmediği sözlerdcn bıri öbür partilerle polemiğe girmek ıstememesi oldu. Yinc de bu gezi ö/al'ın tüm partilere karsı erı sert eleştirilerini "halk dlliyle" ifade ettığı bir gezi oldu. Buna karşın MDP Genel Başkanı Turgut Sunalp için tek kelime bile söylemedi, eleştirilerınin yoğunluk sıralamasında birinci sırayı SODEP Genel Başkanı Hrdal tnönü, ikinci sırayı da HP Genel Başkanı Necdet Calp aldılar. Mürerrem Taşcıoğlu'nun tanımı ile "Canımız, cigerimiz, Başbakanımız, her şeyimiz" özal, Yıldızeli'nde konuşuıken amplifikatör yanınca mikrofonu bırakıp konuşmak zorunda kaldı. özal'ı karşılayanlar Sivas'ın Şarkışla ilçesinden itibaren artmaya ve hareketlenmeye başladı. Sivas ve Yozgat yöresindeki karşılamalardan özal memnun kaldı. Yozgat'ın Akdağmadeni'nde ise kalabalık nedeni ile konuşmanın yapılması planlanan salondan vazgeçildi. Bunun yeı ine özal bir kahveden konuştu ve halk konuşmayı hoparlörler aracılığıyla dışardan dinledi. Bir gazeteci seçim yasaklaı ını anımsatınca Özal, "Çok kalabalık. Ne yaparağız? Başka çare yok" dedi. Sonra da, "Bi/ kapalı yerdeyİ7. Onlar dışarda" diye ekledi. Bir gn7eteci, "Bu yeni formulunuz mu?" diye sorunca da, Kültur ve Furızm Bakanı atılarak, "Bu yeni degil, eski formııl" yanıtını verdi. Gezi boyunca "Milliyetçi Başbakan", "Mıisluman Başbakan" olarak adlandınlan ö/.al'a Akdağmadeni'nde konuşma sonunda Türk bayrağına sarılı bir Kuranı Kerim hediye edildi. Hediye eden paıtili, Ozal'a verirken, ılç ke7 öpup başma koydu. Başbakan da aynı şekilde Kuranı Kerim'ı uç kez ttptü, başına koydıı. Yerel seçimler Turgut Özal, Orta Anadolu gezisi boyunca gazeteciler tarafından işçiler ve sendikalar konusunda çok sıkıştırıldı. özal, sonunda "Yeter artık, bu meseleleri çok söyledim" dedi. Ama Kayseri'de bir vatandaş "10 bin lira aylıkla nasıl geçinilir" diye sorunca, Özal konuşmasını kesti ve "o konuya geleceğim" dedi. Ancak ' bu konuya" bir türlü geımedi. ve sendikalar sorıınu konusunda çok sıkıştırdı ve her sohbel sırasında soruların büyuk çoğunluğunu bu konular oluşturdu. Özal da sonunda, "Yeter artık. Bu meseleleri çok soylediın" dedi. Ama halkın bu konuya duyduğu ılgi Kayseri'de bir valan daşın sözlenylc de ortaya çıktı: "10 bin lira aylık alan bir vatandaş nasıl geçinsin?" O/al koııuvnasını kesti, "O konuya gelecegim" dedi. Ancak yaklaşık bu saallik konıışma boyunca bir turlu "bu konuya" gelenıedi. Kayseri'deki aksam yemefinde ANAP Genel Başkanı bu kcz "Politika dışı" konusarak öğrencılık yıllarını anlattı. Kayserı'yc lıse bırınci sınıfı okumak için ikinci dönemde geldiklerini söyleyen özal, karnesini alııken yapılan haksızlığa değindı: Kardeşiınin birinci kanaat notlannı ayııen karneye yazdılar, benim notlarım çok iyi uldııgu için butün hocalar tek tek imli UkeU TürkIş IŞIK KANSU ınkara Ücret /ammı yü/de 25 mı olsun, yıızde 43 mu olsıın tartışınası sürerken Turklş Başkaular Kurulu toplanmıştı. TurkIş Gcncl Merkc/ı'nın ikinci katındaki toplantı salonunun kapısı camlı olduğu için, kurul toplantısı sııresince bir perde dışarı ile "görııntü baglanliMnı" kesmişti. Perdenin arkasında "içi beni, dışı seni yakar" gibisinden konuşmalar geçiyordu. Tuıklş'in yüzde 43'te ısrar etmesinin bazı scndika başkanlarının "içini yaktıgı" dikkat çekiyordu. Dışarda ucret zamları YHK tarafından belirlenecek olan 710 bin işçınin canı yanıyordu. Yıızde 25'e boyun eğmeye hazır sendika başkanları soz alıp, bu istekleıini açıkça şöylc bclirtebiliyorlardı: Şimdi yuzde 25'i kabııl cdelim. Sonra ek zam istcri/. Genel Başkan Şcvket Yılmaz ve bırkaç sendika başkanı "Yıı/de 43'ten bir puan inmeyü"cilerdcndı. Içerdekı pazarlık arayışları, dışarda "mücadeleci TürkIş" havasına dönüşuveriyor, gazetecilere yapılan açıkIamalara, yazılan bıldınler bütün başkanların "ilkelilikte" bütünlestiğini sinıgelıyordu. Türkiş temsilcilerinin yuzde 43 öneıisinde ısrarlı oldııklarını açıklamaları ile elektriklenen YHK toplantısına bir "gevşeklik" sağlamak amacıyla olsa gerek bu kcz YÖK üyesi Prof. Kamil Tbran yüzde 25 artı 2800 lira önerisini getirdı. Bu tartışmalar YHK'da yapılırken dışarda bekleşen 10 kişilik gazeteci topluluğu aralarında 100'er lira toplayıp, ilk hükümet önerisi olan yüzde 25 artı bin lıraya bir bin lira daha eklenmesı konusunda ilginç önerilerde bulunuyorlardı. Gazetecilerin aralarında konuştukları, "lelepatik" gııçler yoluyla hukumet temsilcilerinin kulağına gitmisçesine YHK'da ilke kaıarı olarak belirlenecek öneri ortaya çıkıyordu: Yuzde 25 artı 2 bin lira. Ucret zamnıının yüksck tutulması halinde bunun ent'lasyonu körükleyeceği, yıne YHK'da ilerı surulen göruşlerin başında geliyordu. Yasa gereği müsteşar olamayan ancak ya7işmalarda "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Musteşan" iın/ası kullanan, aynı zamanda DPT'deki sözleşmesi sürdügünden DPT adına Yuksek Hakem Kurulu'na Ratılan Kutlu Savaş'ın iddiası ücretlerin Yüzde 43'le yüzde 25 'in pazarlık arayışlarıyla mücadeleci konfederasyonun hazin öyküsü. yuksek tutulmasınm ıstihdamı olumsuz yönde etkileyeceğı yonundeydı. Bu mantığa göre, ucrctler yuksek tutulduğu takdırde 5 kişilık bir aileden, daha a? sayıda in san ış bulup çalışacaktı. YHK'da ilk once Türklş'in yü7de 43'lük önerisi oylandı Yıi7de 43'u işçi temsilcileri Mustafa Başoglu ve Mustafa Özbek'in dışında kimse kabııl etmedı. Bunun üzerıne Mustafa Ba>oglu "Teşekkur ediyoru/.." diyerek Özbck ile bırlıkte toplantıyı teık ettı. YHK'yı TürkIş temsilcileri, "yalnı/ca sorumluluga katılınamak" için terk etmışlerdi. Turktş Başkanlar Kuııılu taıafından alınan karar da bu yöndeydı. Işçı temsilcileri, yüzde 25 artı 2 bin lıranın altında ya da ustünde ya da tam tamına /am olarak verıleceği YHK toplantılarına katılmaya devam edıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle