Katalog

10 tSaşkent Manila'nın merkezindeki parkta her pazar eşofmanlı bir grup toplanıyor. Başkanlık Sarayına doğru koşuyor. Başka bir grup bu sırada üniversitede toplanıp bir günlük açlık grevi yapıyor. Hepsi öldürülen muhalif lider Akino için. Marcos'un askerleri yakıp yıktıkça, çalıp çırptıkça, zulmü ve cinayetleri arttırdıkça, gerillaların genel desteği artıyor, ayrıca gerillalara katılmayı mümkün tek yaşama yolu olarak görenler çoğalıyor. FERDtNANDIMELDA MARCOS VE ÇATIŞMALAR Saltanat daha ne kadar sUrecek? Filipiıtler kurtıılıııaya uğraşıyor Burjuva muhalefetle, komünist gerillalar mitingde yürüyebiliyor. Marcos çıkarsa kim girecek belli degil. ABD şimdilik yedeği olmayan diktatörü destekliyor. Ailin . ilipinler için ABD Başkanı Ronald Reagan 6 Kasım seçimlerinden önce rakibi Walter Mondale'le yaptığı bir televizyon tartışmasında "Marcos'un alternatifi, ancak komünist bir darbe olabilir" demış ve bunun Pasifik'te bir dostlarını kaybetmek anlamına geleceğini söylemişti. Seçimler sonucunda Reagan'ın Başkanlığa yeniden gelmesi, Filipinli komünistleri bir bakıma sevindirdi, çunku "ABDMarcos diktatörlüğünü yok et" diyen temel sloganlarını değiştirmelerine gerek kalmamıştı. Bunun anlamı, eelişkilerin daha da şiddetlenmesi ve iki düşmana, "Kilipinler burjuvazisi ve Amerikan yatmmcı sermayesi"ne karşı verilen mücadeleye devam etmek demekti. "Marcos ve Ver (Genelkurmay Başkanı) 1972'den beri tecrubeli katillerRonald Reagan'ın Filipinler'deki temsilcüeri" turünden pankartlar sokak gösterilerinde dalgalanmaya devam edeceklerdi. Reagan'ın bu sözleri komünıstler dışında herkesi huzursuz etmişti. Başkan Marcos, "Reagan'ın fino köpeğl olmadığı ve Amerikan yardımı olmaksızın da görevde kalahilecegini" iddia ediyordu. Yatınmcılar, kilise çevreleri, eski senatörler ve avukatlardan oluşan ve kendini Marcos rejimine karşı seçilebilecek tek alternatif olarak gören sivil muhalefet, Reagan'ın sözlerinden oldukça rahatsız olmuşa benziyordu. Muhalif lider Akino'nun öldürülmesinden sonra ülkelerini Marcos ve onun hizibinden uzaklaştırmaya çalışan Manila ve Washington'daki Amerikalı diplomatlar da huzursuz olmuşlardı. Bu diplomatlar barışçı ve demokratik yollarla yapılacak bir iktidar değişikliğini benimsiyorlardı. Asya'daki en önemli, en büyük, en iyi donatılmış iki üssü Filipinler'de bulunan ABD, Başkan Marcos'u bugune kadarki izlediği yolu değiştirmeye işte ancak bu huzursuzluklar büyüyünce zorlaınaya başladı. Bir Amerikalı diplomat şöyle diyor: "Marcos, birtakım degişiklikler yapana kadar onu baskı altında tutmak istiyoruz. Ama ona, devrilmesine neden olacak kadar da baskı yapmayı düşunmuyoruz. Amacımı/ Vielnam'da oluşturaınadığımız uçuncu kuvveti Filipinler'de kurmak. Ama butun bunlar için zamana ihtiyacımız var." Amerikalı bir başka görcvli, "Poliük sistemde demokratikleşmenin, ekonomik sistemde liberalizasyonun gcrçekleşmesini arzuluyoruz" diyor. Ekim ayının sonlarında iyi düzenlenmiş bir hareketin Malacanang Sarayı'na kadar ulaşabileceği, hatta oradakileri etkileyebileceği görülmüştü. Muhalefet lideri Akıno'nun ölümünü soruşturan komisyon sonunda çalışmalarını tamamlamış ve iki rapor ortaya