23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

StYASET 94 Çoğulcu endüstriyel toplum ve demokratik sol secenek D .'mokralik sol bir parıının kuruluş ha/ırlıklarının y;ıpılclıgı Inı gıınlerde, ıılusal vc cvrcnsel duzcydc, çoğulcu cndustriyel loplumun ıılkemi/ın çağdaşlaşlırılması yolunda geçerli bir seçenek oluşturduğu kuşkusuzdur. Dcmokratik sol seçenek, Turk loplumunun kendiııe özgu koşullarında 6O'lı yılların orlalanndaıı ilibaren elkiıı çozumler uretebilmiş; halk destcğinc dayalı bir duzcn değişikliği programıııın benimsenmesiııi başarabilmiş; öncmli bir düşünsel dönüşumıı degerçekleşlirmiştir. Bununla birliklc, 7()'lı yıllardan başlayarak halen etkisini surdurınekte olan sosyoekonomik bunalımın ülumsuz sonuçlarından kendisini soyutlay ; ı ıı;ı ııı ı şl ı r. < giderek öncınlerini arttıracaklardır. Siyasi ve ekonomik gücün akılcı bir dağılmııııa ve çalışmaların çözilmünde iyi işleyen kurumlara dayalı bu islikrarlı nitelik, çoğulcu endüstriyel toplumu idcal toplum modeli olarak ortaya çıkarmak ta ve bu süreci insanlığın gelişmesinde en guncel bir aşama olarak helirlemektedir. Böyle toplumlarda iç barış vc huzur, hakları ve ö/gurlükleri kısma gcreği duymaksızın sa£lanabilmektedir. Çoğulcu endüstriyel toplum modelinin başlan gıçtakı degişim moloru vc itici gücü endüstrıyel dikalar vc siyasi partiler, çoğulcu endüstriyel demokrasilerde stratejik bakımdan en önemli güç odaklarını olustururlar. Siyasi partilcrlc scndikalar arasındaki başlıca fark, seııdikaların sınıf temeline dayanması, siyasi partilerin vatandaşlar arasındaki sosyal tabakalaşmadan kaynaklanmasıdır. Sendikalar çalı>aıılaı ilc işverenler arasındaki çıkar çatışması Ü7erine dayalı olup, bu çatışma istikrarlı bir ni(elik gösterir. Sendikalar kuramsal olarak bülun ücretliler sendikalılaşıncaya kadar büyüyilycbildiklcrı halde, siyasi partiler sosyal tabakaÇağdaş çoğulcu endüstriyel toplumun günütnü7ün bunalımına sunduğu en geçerli seçeneklerdcn biri dc, kamusal ve ö/el tasarruf kaynakları tıkandığı anda, toplumun tasarrui potansiye lini ve ekonominin yatırım gucünu büyutmek amacıyla toplumsal scrmayc birikim mekani?malarım devreye sokmasıdır. Çalışanların işyerlerindeki durumlarını eleşlirisel bir gözle değerlendirnıeye baslamaları ve bağh durumlarından kurtulmak istemeleri, loplumda ekonomik gücün ve servet dağıhmının Çoğulcu endüstriyel toplum Ikinci Dünya Savaşından sonra Batının öndc geloıı sosyal bilimcilerinin geliştirdiği çağdaş toplum kavramlarının lemel açıklayıcı senlezi, çoğulcu endüstriycl toplum önerisidir. Bu toplum biçimini nilcleyen tcmel ö/ellıklere göre endııstriycl tcknolojinin gclişmcsi, toplumsal değişimin stratejik iticı gücüdür. Sanayi devrimi cski tarımsal toplum ve kurumsal yapılannı yerle bir ;tmiştir. Teknolojinin gclişmcsi zaman içinde uıtlikçe artan ölçulerde nitelikli işgücu talebi yaratmıştır. Bu değişiklik, işgücünün organik bilcşimini vc loplumun sınıfsal yapısını da etkilemiştir. Nileliksiz işgücünden oluşan geniş tabanlı cski toplumsal pramıt ortalarda şişmeye başlayarak bir eşkenar dörtgen biçimine dönuşmuştur. Endüstriyel bakımdan gelişmiş ilcri Batı ülkclcrinde işçi sınıfının göreceli buyuk luğüııün a/almaya başlaması, toplumda orta sınıfların ağırlığını artlırmaya başlamıştır. Ayrıca gitlikçe arıan mesleksel u/manlaşma işçi sıtııfını parçalamış, yeııi bir toplum mozaiğinin oluşmasina katkıda bulunmuşlur. İsmail Hakkı Aydınoğlu TC. Merkez Bankası eski Başkanı leknolojidir. Daha çağdaş gOruşler ise teknolo ji yerine ınsanlarla i>e baslamakta ve toplumsal değişmeyi, insanların karşılaşlıkları çetrefil so runların çö/ümünü, onların bilinçli çabalanna bağlamakladır. Böylece insana vcrilen değer, maddcscl buyumc ve mekanik değişime verilen onemin öııüne geçmekledir. Çağlar boyunca insanlığın tenıel sorunlarının ba sında, mal vc hizmct ürctmek için örgütlenmek gelmislir. İnsanların birbiıleriylc Uretim iliskileri ve üretimde işbirliği, çevrelerinde egenıen olan ba/ı kosulların etkisi altmdadır. Bu unsurların bir kısmı veridir (iklim, toprağın bolluğu ve kalitcsi, vs.); bir kısmı ise (teknoloji, diğer urclıın araçları, vs.) insanlar tarafından gelişti Bugüne dek demokratik sol partilerin en büyük ikilemini oluşturan dağıtıa ve üleştirici politikaların kısırdöngüsüne mahkum olmaktan kurtulmada, üretimin tüm unsurlarıyla sürekli bir iletişim ve güç birliği içinde olmaları büyük önem taşıyor. lar aıasındaki çıkar çatışmalarının u/.laşlırılması surecine göre şekillenirler; bu ııedenle de siyasi partiler, ö/ellikle demokratik sol parliler, kitlesel bir nitelik göstcrirler. Turkiye gibi, tarımda çalışanların ağırlık taşıdığı bir ulkede, bir demokratik sol parli, köyluyu orgutleyerek kalkındırmaya ve köylunün sanayi toplumuna geçişini kolaylaştırmaya önem vcrmek /orundadır. Ücrctle çalışanların siyasi alanda ağırlıklarını büyütmcleri, Balı ulkelerinde demokratik sol iktidaılann ö/ellikle sosyal politika, gelir dağılımı ve vergilcme alanlarında isçiler lehine yasal düzenlemeleri gerçekleştirmeleriyle sağlanmıştır. Ayrıı /anıanda, siyasal partiler kitlesel niteliklehlerine değiştirilmesi için birçok Batı ulkelerinde işçilcrin çahştıkları işletmelerin mülkiyetindc pay sahibi olmalarını ve yönetimc vc sorumluluğa katılmalarını sağlayan düzenlemele ri gUnderne getirmiştir. Kapitalist süreç içinde sınaileşip gelişen toplıımlarda çalışanların hayat standartlarının yükseltilmcsi, tam istihdamın sağlanması, işyerlerinde çalışma koşullarınm iyileştirilmesiyle beıaber, işletmeler lehine sübvansiyonlar, vcrgi teşvikleri, diğer dolaylı ve dolaysız özendirıciler aracılığıyla iktisadi buyumenin hızlandırılması, iktisadi gücun belli ellerdc toplanmasıyla sonuçlanmıştır. Buna karşı bir önlem olarak, Amerika ve Batı Avrupa ulkelerinde işlctmc dü/eyinde varlıklaı ııı bir kısmınııı çalışanlaıa devredilmesi firmaların gönüllıı katılımıyla gcrçeklcştirilirken, Iskandiııav ulkelerinde özellikle Isveç'de iklisadı gııcun bir kısmının çalışanlara aktarılması son yıllarda demokratik sol partilerin iktisadi pıogramlarımn odak noklasım teşkil etmiştir. Çatışma uzlaştırma Çoğulcu endüsiriyel toplumda, işverenlerle işçiler ve toplumun diğer çalışan kcsimlerinin kcndi aralarında çıkar çatışmalarının varlığı bu toplum biçiminin doğal sonucudur. Fakat endüstriyel toplum bu çıkar çatışmalarını u/laştırıcı kurumlar da gcliştirmiştir. Ycni kurumların başında siyasi dcmokrasi vc dcmokratik siyasal yaşamın çalışma hakkındaki kurumlaşmasını simgeleyen kuruluşlar gelmekledir. Yeni kurutnlaıın orlaya çıkışı, çalışma hayatının kendi hunyesindeki iç çatışmalarla öleki siyasal niteliklekı çalışmaların ayırt edilebilmesini sağlamışlıı. Çoğulcu endustriyel toplum modelinin cn önemli unsuru birbirirıi dcngcleycn çok sayıda çıkar grupları arasında siyasi kaiılını yonunden biı ay rıcalık gözctilmeyişidir. Bu ^ckilde, gcnel oy hakkı siyasal valandaslığı yaialırken, loplu pa/arlık hakkı ve çalışan halk kesimlerinin örgüllen Çoğulcu endüstriyel toplum istikrarlı, temel dönüşümler gerektirmeyen değişikfikler karşısında esnek yapılıdır. Türkiye'nin 1930'lardan beriyaşadığı süreçler, uluşaldüzeyde çoğulcu endüstriyel savlan desteklemektedir. rilmiştir. Üretimde insanlar arasındaki işbirliği ve üretimin örgütlenmesinin siyasal yaşamı dü/enleyen kurunılarla sürekli etkileşimi tarihi sıırece dcvingenlik kazandırmıştır. Çoğulcu endüstriyel toplum aşamasına gclınceye dek değışik gelişinı suıeçleri yaşanmış; lopluındaki ekonomik ve siyasal gücün dağılımı da buna bağlı olarak değışık bileşimler gösterınişliı. leri dolayısıyla ve ulusal öncelikleri göz önüne alarak toplumun çeşitli katmanlarımn çıkarlarını ortaklaşa bir senle/ içinde birleştirebilirler. Demokrasiden ödiin vermeden Demokratik sol harekel yukarıda belirtilen dinamiklere uygun olarak evrenscl düzeydc kaçınılma/, anlamlı bir devinim göstermektedir. Bu gelişmenin süreçleri tarihi gelişim çizgisi üzerinde ıılusal dü/eyde, bir taraflan ekonomik ve sosyal yapıları etkilemekte ve yeni bir ekonomik gelişmc stratcjisi önermektedir. Batı Avrupa vc özellikle Iskandinav ülkelerinin ba/ılaıında ol gunlaşan süreçler bütün dünyada yaygınlaşmaktadır. Bir başka cephesiyle de bu çoğulcu stralejiler, evrensel düzeydeki çalışma ve u/Jaşma pratiğini zcnginlcştirmcktcdir. Bu stratejiyi başarıyla i/leyen loplumlar, örneğin Iskandinav ulkeleri, Avusturya, Hollanda ve Federal Almanya, bütün dünyayı sarsan ekonomik bunalımı en az /ararla geçiştirebilnıekte ve demokrasiden hiçbir ödun vcrmeksizin, toplumsal barış içinde, gclışmeleriııi sıırdurebılmekle dirler. Denebilir ki, çağınımn ulusal ve uluslararası du /eyde ivedi çözıim bckleycn sorunlarının çözümünde ve uygulanabilir sonuçlaıına ulaşlınlına sında çoğulcu endüslriyel model en geçerli seçeneği oluştuımaktadır. Politık karar odakları çoğulcu endüstriyel önerileri tarihi soıumlulukları açısından dikkatcalmak zorundadırlar. Buna koşııt olarak Türkiye'nin 30'lu yıllardan be ri yaşadığı süreçler ulasal düzeyde çoğulcu endüstriyel savlan destekleınekle, öle yandan son üç yıldır tercih cdilen ekonomik ve sosyal yak laşımları yörünge dışı sapmalar olarak belirlemektedir. tşçiler yalnız kalmamalı Işçi kesimi, demokralık sol siyasal hareketle bir likte, bu sentezi sağlayamazsa, toplumda yalnızlaşabilir ve clde ettiği hakları bile yilirebilir. Bu bakımdan, özellikle Türkıye gibi, köylülerin esııaf ve sanalkârların, memurların, emeklilerin ve işsizlerin geniş yer tuttuğu, teknik personelin gitgide önem ka/.andığı bir toplumda, işçiler ve demokratik sol hareket, bu kesimler aras.nda dayanışmanın önciisü ve harcı olınak durumunda dırlar. Bugunc dek demokratik sol partilerin cn büyük ıkilcmini oluşturan dağıtıcı ve üleştirici politikalara mahkum olmaktan, bir kısır dongu içinde bocalamaktan kurtulmalarında Üretimin tüm unsurlarıyla surekli bir iletişim veguçbirliğı içinde olmaları buyuk önem taşımaktadır. örneğin, I ürk ekonomisinin bugünkü konumunda, larım kesiminin başarılı bir uretim kooperatifçiliğiylc örgüllcnmcsi bu anlamdaki güçbirliğinc işlcvsel ve anlumlı bir içerik kazandıracaktır. Korıu buraya gelmişken, TUrk larımının büyük holdingler eliyle çokuluslu yabancı sermayeye açılmasının Türk ekonomisini Latin Amerika tipı bır somıırıı çarkı içerisine itmesi ve Türk köyiüsünün çokuluslu sermayeye bağımlı kılınarak busbutun ezilmesi tehlikesiııc işaret etnıek gerekmektedir. Güçler nasıl dağılır? Çoğulcu endüstriyel toplumda dinamik istikrar ve barış sağlanabilmesi, toplumdaki çeşiılı ta İnsangücünün eylemlerini eşgüdümleyen sendikalar ve siyasi partiler stratejik bakımdan en önemli güç odaklarını olustururlar. me ö/.gürlüğü de, çoğulcu endüstriyel toplum da vatandaşlığın önkoşııllannı oluşturmuştur. bakalar arasında güç dağıhmının dengeli uzmaşmasına buyuk olçudc bağlıdır. Böyle bir toplumdaki gııç kaynaklaıını bcllibaşlı üç başlık allında irdeleyebiliri/: I. Yaptırım gücü, 2. Iktisadi güç, 3. Insan gücıı... Bu uç gııç, nileliklerı, başka kaynaklara do nüşmc esnckliği, yoğunlaşma eğilimi ve etki alaıııııııı genişlıjjı yonünden l'arklı özelliklcre sahiptir. Orneğin, bir gııç kaynağı olarak insan gıı cu, yoğunlaşamayan, başka gucc donuşcmeycn parçalı bir kaıakteıe sahıpliı. llkınlıgı ancak örgüllcnmc yoluyla arttınlabilir. Scndikaların dogıışu bu gereksııımeden kaynaklanmıştır. Insan gücunun eylemlerini eşgüdümleyen sen Esnek ve istikrarlı Çoğulcu endüsnyel toplutn bu nedenle islikrarlı, temel donuşumler gerektirmeyen değişiklik ler karşısında csnck yapılıdır. Bu modeldc belirleyici unsuı, işçilcıin ve tııın çalışanların toplum içinde Ö7gün yerlerinin belirlenmesi ve birbirini tamanılayaıı loplumsal mo/aik içinde özümlenmesinin sağlanrnasıdır. Bu çerçeve içinde, sendikacılık, yaygın kooperatifçilik, hcr türlü toplumsal örgutlenme ve çalışma hayatının diğer kurumlan, endüstriyel gelişme süreci içinde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle