Katalog

COLA TURKA’NIN KARTALI DA L M AU C A N İ Ş B A K A N B eşiktaş Cola Turka’nın oynadığı göze hoş gelen basketbolun mimarı denebilir Christian Dalmau’ya... Çünkü takımın 1 numarası o... Asistleri, penetreleri, olmadık yerden attığı üçlükleri en önemlisi de müthiş soğukkanlılığıyla Siyah Beyazlıların en etkili isimlerinden... Ve bunun yanında da çok iyi bir kişilik. Biraya geldiğimiz andan itibaren salonlardaki görüntüsünden sıyrılıp sıcakkanlı bir havaya büründü. Dalmau’nun bir de önemli özelliği var. Babası Raymonda Dalmau Porto Riko’nun gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olarak adlandırılıyor. “Onun oğlu olmak bir gurur” diyor Chris ve ekliyor: “Onun gölgesinde yaşamak zorundayım. Ama bu beni baskı altına almıyor. Aksine gururlandırıyor.” Babanız Raymond Dalmau ülkenizde büyük bir efsane. Onun oğlu olmak nasıl bir duygu? Zaman zaman bunun baskısını yaşıyor musunuz? C.D: Babam Porto Riko’nun ve Latin Amerika’nın en iyi oyuncularından biri. Basketbolu bıraktıktan sonra antrenör oldu. 1992’de ABD Rüya Takımı’nı yenen Porto Riko ulusal takımının koçuydu. Benim ailem basketboldan ibaret diyebiliriz. Ama ben kendim için oynuyorum. Babamın müthiş biri olması zaman zaman onun gölgesinde kalmamı da sağlıyor açıkçası... “Babanızın gölgesinde kalmak.” Bunu biraz açabilir misiniz? C.D: Ülkemde oynadığım zaman bir hareket yapınca insanlar, “Babası daha iyiydi” gibi yorumlar getiriyor. Bu nedenle kendimi onun gölgesinde hissediyordum. Ama Avrupa’da daha rahatım bu konuda. Zaten bunu pek fazla da problem ettiğim söylenemez. Ben babamla ve yine basketbol oynayan kardeşlerimle gurur duyuyorum. Gerisi önemli değil... Beşiktaş Cola Turka’ya transferiniz nasıl gerçekleşti? CHRİSTİAN DALMAU: Prokom’dayken koç beni daha çok 2 numarada oynatıyordu. Yani skorer yönümü çok kullanıyordum. Ama ben kendimi oyun kurucu olarak görebileceğim bir yerde oynamak istiyordum. Tam bu sırada Beşiktaş Cola Turka’nın teklifi geldi. Beni bu mevkiide oynatacaklarını söylediler. Ben de teklifi hemen kabul ettim. Ergin Ataman’la beraber çalışacak olmanız kararınızı etkiledi mi? C.D: Elbette, çünkü Ergin Ataman çok iyi bir koç. Avrupa’da önemli takımları çalıştırıp başarılı oldu. Başınızda böyle biri varken fazla düşünmenize gerek kalmıyor. Biliyorsunuz ki takım çok iyi yönetilecek. Oyuncular olarak biz de bunu ilk antrenmanda gördük. Takımı topladı ve “Dinleyin, bu takım şampiyonluğa oynayacak. Hepimiz bir takım halinde olursak bunu başarmamak için hiçbir neden yok” dedi. O anda doğru bir karar verdiğimi anladım. Prokom’da Euroleague’de oynarken şimdi ULEB Kupası’nda mücadele ediyorsunuz. Bunu kariyerinizde nereye koyuyorsunuz? C.D: Euroleague gerçekten Avrupa’nın en iyi ligi... Herkesin oynamak istediği bir arena. Takımdaki oyunculara bakınca en az 56 ismin Euroleague’de oynamış olduğunu gördüm. Bu da benim hoşuma gitti. Böylece içimde ULEB Kupası’nı kazanabileceğimiz hissi oluştu. Bu bizim için iyi bir fırsat, kadroda iyi bir oluşum yakalandı. Kariyerime önemli bir başarının eklenebileceğini hissediyorum. Öyleyse burada olmaktan mutlusunuz... C.D: Hem de çok. Takımı ve koçumu seviyorum. İstanbul çok güzel bir kent. Bunun da büyük katkısı var. Çok iyi zaman geçiriyorum. Çok sevdiğim arkadaşım Rick Apodaca’nın da burada olması huzurumu perçinliyor. Basketboldaki rolünüzü konuşalım... Bir oyun kurucu olarak çevrenizde kaliteli isimlerin bulunması işinizi kolaylaştırıyor mu? C.D: Evet. Böylece skor yaratmak zorunda hissetmiyorum kendimi. Arkadaşlarımı oynatıyorum. Elimde birçok opsiyon olduğunu hissediyorum ve böylece rahat oynuyorum. Yeteneklerimi sergileyebiliyorum. Pota altında çok iyi oyuncularımız var. Sandro Nicevic’in zekası, Kaya’nın yeteneği müthiş. Drobnjak da katılınca boyalı alanda yaratıcılığımız arttı. Türk oyuncular da bençten gelip müthiş katkı yapıyorlar. Beko Basketbol Ligi’ndeki mücadeleyi nasıl yorumluyorsunuz? C.D: Gerçekten çok kaliteli. Avrupa’ya damga vurabilecek takımlar var. Oyuncuların yetenekli oluşu ligi izlenilir kılıyor. Bu rekabetçilik Avrupa’daki oyunumuza da yansıyor zaten... Şampiyonluk şansınız... C.D: Şu anda çok iyi oynuyoruz. Koç Ergin Ataman şampiyon olmamız için çok çalışıyor. Seviyemizi korumamız gerektiğini söylüyor ve bunu sağlamak için önemli zaman harcıyor. F.Bahçe Ülker, G.Saray Cafe Crown, Efes ve İki iyi arkadaş Telekom müthiş takımlar, herkes birbirini Apodaca ve Dalmau yenebilir. Ama biz oynadığımız seviyeyi Beşiktaş Cola korursak başarılı oluruz... Peki ya ULEB Kupası? Turka’da buluştu. C.D: ULEB oldukça zor bir arena... Namağlup gidiyoruz, umarız böyle devam eder. 11 Fotoğraf:FATİH ERDOĞDU C SPOR BASKETBOL OCAK SALI