Katalog

Bütün engelleri aştılar C A N İ Ş B A K A N C SPOR ALTERNATİF TEMMUZ SALI H erkes şanslı doğmuyor hayatta... Kimi yokluk içinde “merhaba” diyor dünyaya, kimi de vücudunun bazı yerlerini kullanamaz halde... Hayatta kalma savaşı başlıyor olmadık anda... Daha hayatı tanımadan mücadele etmeye başlıyorsun. Ama zor işte!.. Tutunmak istiyorsun bir şeye, destek bekler halde buluyorsun kendini... ...Ve olmadık anda elinden spor tutuveriyor. Oturduğun tekerlekli sandalye kalen, sektirdiğin basketbol topu en güvendiğin silahın oluyor. Bir anda şampiyonluklara koşuyorsun; hem Türkiye’de hem de Avrupa’da... İşte Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın böylesine bir başarı öyküsü var.. Yepyeni bir oluşum... 2005’in Temmuz’unda Bedensel Engelliler Federasyonu Başkanı Yavuz Kocaömer’in müthiş desteği ve Sinan Kalpakçıoğlu’nun inadıyla bir araya gelmiş Sarı Kırmızılılar... 2. Lig’den başlamış serüven ve şampiyonluklarla bugünlere gelmiş... Ahmet Cömert’te onları izleyenler biliyor; müthiş bir inanış var salonda... Taraftarından yönetimine, antrenöründen oyuncusuna tek yürek olmuşlar... Bu sezonun finalinde yine kendileri gibi çok kuvvetli olan ve bu spora yatırımını esirgemeyen Beşiktaş’ı yenerek kupayı havaya kaldırdılar. Bu başarının mimarlarından biri elbette ki antrenör Sedat İncesu... Oyuncularına hep çok inandı, her zaman onların yanında oldu. Bakın nasıl anlatıyor bu destanı: “Kurucumuz Yavuz Kocaömer’in desteğiyle bir araya geldik. Hedeflerimiz ilk günden bu yana büyük oldu. Şampiyonluk için varımızı yoğumuzu ortaya koyduk. Bugüne dek yapılmış en ciddi yatırımı yaptık. 2. Lig’den başlayıp önemli transferlerle güçlü bir takım haline geldik. Bir aile olduk adeta, kaynaştık... Böylece başarılar da geldi. Bu yıl kazandığımız şampiyonlukla birlikte 6. kupamızı aldık. Çok mutlu ve gururluyuz...” KAZANILACAK ÇOK BAŞARI VAR B Galatasaray engelli basketbol takımı Türkiye Ligi’nde Beşiktaş’ı yenerek şampiyonluğa ulaştı. iraz kendisini anlatmasını istiyoruz ama o hep sözü oyuncularına getiriyor, alçakgönülülüğü hiç elden bırakmıyor İncesu... “Ben Efes ekolünden yetiştim. Oradan aldığım disiplin ve basketbol bilgimle kazandığım deneyimleri pekiştirdim. Aynı zamanda milli takımı da çalıştırıyorum. Türkiye’de çok önemli bir potansiyel var. Genç ve basketbolu çok seven başarılı oyuncularımız var. Yaptığımız yatırımla Avrupa’nın da ilgisini çektik. Örneğin kadromuzda bulunan Tusek çok önemli bir isim. Avrupa’nın en iyi oyuncularından. Tıpkı Hagi gibi bir katkı yaptı bize... Müthiş bir takımız. Yönetimin de desteği harika. Daha kazanılacak çok başarı var...” İncesu, bu yıl kazandıkları kupaların bir başlangıç olduğunu belirtiyor ve gelecek sezonun rotasını çiziyor: “Bu yıl Avrupa’da çirkin olaylar yaşadık. İtalya’da hakemler hakkımızı yedi. Önümüzü kesmeye çalıştılar. Ama gelecek sezon kazanacağımız başarılarla lobimizi kuvvetlendireceğiz. Şampiyonlar Ligi’ne katılacağız. Kupayı istiyoruz...” Gerçekten de bir başarı öyküsü bu... G.Saray Antrenörü Sedat İncesu anlatırken koca bir sezonu duygulanıyor zaman zaman... Ama hep gururlu. Tebrikler Sarı Kırmızılılar... SİNAN ER’DEN JÜBİLE Sinan Er, Rauf Denktaş’la birlikte. S inan Er, hem boks hem de futbol hakemliği yapan sayılı isimlerden birisi. Geçen aylarda yaptığı jübileyle hakemliğe veda eden Er, 7 Mart 1932’de Bursa’da dünyaya geldi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerinden itibaren spor camiasının içinde yer alarak bugüne kadar yaşanan gelişime tanıklık etti. 1953 yılında Deniz İkmal Astsubayı olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na katılan Sinan Er meslek yaşamı boyunca birçok askere okumayazma öğretti. Görevi sırasında atletizmle de ilgilendi. Ancak sporla ilgisi bununla sınırlı değildi. Henüz Bursa Lisesi’ndeyken boksa merak sardı. Deniz Kuvvetleri’nde de 48 ve 51 kiloda boks yaptı. İstanbul’a tayin olduktan sonra hakemlik kurslarına katıldı ve futbol, masa tenisi, halter, boks ve kick boks hakemliği yaptı. Ayrıca Futbol Federasyonu’nda gözlemci olarak bulundu. Tam 10 bin 500 gün hakemlik yapan Sinan Er, yönettiği bütün spor dallarında Milli Hakem statüsüne ulaşırken, boksta da Uluslararası hakemliğe layık görüldü. Hakemlik kariyeri boyunca hiçbir maçı tehir ettirmeyen Er, şartlar ne olursa olsun müsabakaları tamamlattı. Sinan Er, hakemlik hayatında 5 büyük kaza geçirdi. Ancak bu kazaları ucuz atlattı. 1957 yılında Gölcük’te Nurten Hanım’la evlenen Sinan Er’in iki kızı üniversite mezunu. 10