02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C Y SPOR ALTERNATİF TEMMUZ SALI Yücel’in 20 yıllık rüyası CÜNEYT E. KORYÜREK azının başlığını görüp de Yücel Kop’tan bahsedeceğimi sanmayın. Bu yazının konusu Yücel Seçkiner. Onu daha Harp Okulu’nda öğrenciyken tanıdım. Kabiliyetli ve hırslı bir sprinterdi. Okulun ve daha sonraki rütbelerin getirdiği yüke karşın pistlerde koştu ve başarılı oldu. Subaylık dönemi devam ederken 12 Eylül oldu. O zamanki ismiyle Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü makamına tayin edildi. Gençliğin ve sporculuğun verdiği dinamizm ve atılganlıkla her tarafa koşuşturdu. Bu arada küçüklü büyüklü organizasyonlar olarak Balkan Oyunları, Akdeniz Oyunları ve olimpiyatlar yanında bir de Karadeniz Oyunları yapılması fikrine sarıldı. Seçimlerde milletvekili seçilince bu fikrini önüne gelene anlattı. Ve 1997’de spor bakanı olunca düşüncelerini uygulamaya dönüştürdü. Karadeniz ülkelerinin bir araya gelmesini 1998’de gerçekleştirdi. İlk oyunların yapılacağı yer olarak Ruslar Moskova’yı, biz de Trabzon’u istiyorduk. Yücel tüm delegeleri ikna ederek ilk oyunların Trabzon’da judo ve Rize’de de güreş olarak yapılmasını sağladı. Ama araya 1999 depremi girdi ve bu konudaki bütün çalışmalar askıya alındı. Buna karşın 1 Şubat 2000’de Karadeniz Oyunları Yasası TBMM’de kabul edildi ve geçen hafta ilk kez bu oyunlar Türkiye’de yapıldı. Yücel şimdi bu oyunları sanırım TV ekranlarından izliyordur. Kimsenin aklına onu oyunların açılışına davet etmek gelmedi. Ben şahsen bu oyunları başlatan hareketin sahibi Yücel Seçkiner’i canı gönülden kutluyorum ve Türk sporseverleri adına teşekkür ediyorum. son anda kurtuldu. Federasyon para bulamadığını ileri sürünce yarışmaların direktörü Münir Yaraş görevinden istifa etmiş, federasyon web sitesinde oyunların iptal edildiğini ilan etmiş ve Avrupa Atletizmi Birliği’nden de bir gözlemcinin gönderilmemesini istemişti. Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi bu olayı duyunca hemen Gençlik ve Spor Genel Müdür Vekili Mehmet Atalay ve yardımcısı Sezai Bağbaşı’nı arayıp durumu onlara anlatmıştım. Hayret!.. İkisi de olaydan habersizdi ve federasyon bütçesinde para olmasına karşın bu yarışmayı yapamayacak durama düşen Terzi’nin kendilerine başvurmadığını söyledi. Sonunda genel müdürlük parayı buldu ve Cezmi Or yapıldı. Telefonda konuştuğum Mehmet Atalay, “Böyle önemli uluslararası bir yarışmayı yapacak parayı bulamayacak duruma düşseydim ben genel müdür olarak hemen görevimden istifa ederdim. Sen bana telefon ederek parayı temin ettiğim için teşekkür ediyorsun. Aslında ben, bizleri ikaz ettiğin için sana teşekkür ederim” dedi. Terzi bilmem neden hâlâ federasyon başkanlığını sürdürüyor, bir türlü aklım ermiyor. GÖRÜŞ Sporda Profesyonellik GÜVEN BÜYÜKBAYKAL ş yaşamında profesyonellik kişisel anlamda olgunluğu, mesleki anlamda yetkinliği ifade eder. Para kazanmak için herhangi bir mesleği sürdüren kişi; mesleğini devam ettirdiği sürece kendisine iyi bakmalı, mesleğinin gerektirdiği şekilde yaşamalıdır. Profesyonelliğin temel ilkesi bunu gerektirir. Bütün mesleklerde olduğu gibi sporcular için de bu ilke geçerlidir ve hatta daha ciddi bir şekilde uygulanmalıdır. Çünkü spor dünyasında profesyonellik süresi diğer mesleklere göre daha kısa ve daha üst düzey bir performans gerektirmektedir. Ancak ne yazık ki spor dünyamızda son zamanlarda artan sakatlıklar, her maçta ayrı performans gösterme ve istikrarsızlığın en önemli nedeni profesyonelleşememedir. Böylesi büyük ilginin ve ekonomik faaliyetlerin olduğu, her şeyin başarıyla değerlendirildiği spor dünyasında da profesyonellik bir zorunluluktur. Profesyonel bir sporcu mesleki ve kişisel açıdan takım arkadaşlarıyla, antrenörüyle sağlıklı ilişkiler kurar ve sürdürür. Profesyonelliği antrenörlük açısından ele alırsak, bir antrenör işinde ve özel yaşamında her zaman olumlu ve yapıcı düşünür. Profesyonelin bir diğer önemli özelliği zamanı kullanmaktaki başarısıdır. Spor dünyasının profesyonelleri mesleklerinin etik değerlerine sahip çıkmalıdır. Kendilerini ve mesleklerini olumsuz bir şekilde etkileyecek davranışlardan kaçınmalıdırlar. Şike yapmazlar, transfer faaliyetlerinde tutarsız davranmazlar. Örneğin “Türkiye’de başka takımın formasını giymem” diyen, derbilerde transfer olduğu takımın taraftarlarına küfür eden, transfer dönemi geldiğinde istediği parayı alamayınca “Ben profesyonelim” deyip söylediklerini unutarak “Ben zaten doğuştan ..... ydım” sözlerini söyleyen sporcular, spor kamuoyunda büyük tepki çekmektedir. Yine profesyonel bir kulüp yöneticisi çalıştığı kulüpteki dengeleri bilen ve güç kaynaklarını etkili kullanabilen kişidir. Örneğin kulüpteki muhalif seslerin de görüşlerine başvurur, kongre zamanı listelerde hassas dengeleri gözetir, kulüple ilgili faaliyetlerde iş bölümü yapar ve yetki paylaşımına gider; farklı çevrelerdeki ilişkilerine bağlı olarak kulübün gereksinimleri veya sıkıntılarını giderir. Spor dünyasının başarıya ve kazanmaya odaklı günümüz rekabet koşullarında birçok olumsuzluk kendini gösterebilmektedir. Kazanmacı anlayışın etkisini gösterdiği koşullar altında sporcunun kişiliğini ve davranışlarını da kaçınılmaz bir şekilde bu koşullar belirlemektedir. Umur Talu; yozlaşan, anlamını, değerini yitiren profesyonelliği 4.10.2005 tarihli “Avusturya’nın Profesyonelliği” isimli köşe yazısında çok güzel bir şekilde ele almıştır: “Sakatlanma numarasıyla vakit geçiren futbolcuya bir tanem spikerim ‘Profesyonellik yapıyor’ der. Aut atışını ağırdan alıp karşı takımın son dakika emeklerini çalmak isteyen kalecinin davranışı profesyonelcedir. Çaktırmadan çeken, iten, dürten profesyonel, topu bir an önce oyuna sokan amatördür. Çünkü profesyonellik eşittir: Kazanmak için her yol mübahtır, bu uğurda her günah büyük sevaptır. Sahtekârlığın, başkasının hakkına saygısızlığın, terbiyesizliğin, haksızlığın, emek hırsızlığının, Makyavel’den de makyavelistliğin, fırsatçılığın, yalancılığın, arsızlığın, pişkinliğin profesyonellik olarak tanımlanması ibret vericidir.” İşte bunun için alçak gönüllülük, mütevazılık yitirilmemeli; rakipler kurallar çerçevesinde mücadele edebilmeli, rakibe duyulan saygı ve anlayış kaybedilmemelidir. Profesyonelliğin anlamı iyi kavranmalı, uygulanmalı ve insanoğlunun sahip olduğu erdemler, olumlu değerler hiçbir zaman yitirilmemelidir. İ BELEDİYELER VE SPOR SON KEZ CEZMİ OR Bu yıl 62.’si yapılan Cezmi Or Atletizm Şenliği, Mehmet Terzi’nin beceriksizliği yüzünden iptal edilmekten Benim bilgi ve merak saham atletizm ve olimpiyatlar. Ama belediyelerin kendi bölgelerinde spor tesisi yapmak ve kabiliyetli gençleri bulup yetiştirmek yerine, belediye adına futbol kulupleri kurmak ve onlara trilyonlar harcamak gibi lükse ne kadar alıştıklarını görüyor ve Türk sporu adına üzülüyorum. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, profesyonel bir futbol kulubü kuracağına çok daha yapıcı konulara el atsa spora biraz faydalı olabilir. Dağ bisikletinde şampiyonlar geçidi F E Y Z İ A Ç I K A L I N 1 215 Temmuz tarihleri arasında Göreme’de yapılacak Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonası’nda dünyanın en iyi bisikletçilerini ağırlayacağız. Dünya Bisiklet Birliği’nin (UCI) düzenlediği Dünya Kupası serilerini bu yıl kazanan Julien Absalon ve kazanmayı garantileyen Irina Kaletnieva, şampiyonanın iki büyük yıldızı olacak. Elit erkeklerde 2004’ten beri olimpiyatlar da dahil olmak üzere neredeyse katıldığı yarışların hepsinde birinci olan Fransız Absalon, tüm zamanların en iyi dağ bisikletçisi olarak gösteriliyor. Bayanların bu yılki gözdesi Rus Kaletnieva ise uzun yıllardan beri üst düzeyde sürdürdüğü performansını ilk kez bu yıl birinciliklerle taçlandırıyor. 23 yaş altı erkeklerde İsviçreli Nino Schurter ve 23 yaş altı bayanlarda Çek Tereza Hurikova, dağ bisikletinin kendi kategorilerindeki en büyük yıldızları ve yarışların da favorileri... 12 Temmuz’da başlayacak turnuvanın ilk gününde takım yarışları var. İzleyen günlerde gençler ve 23 yaş altı şampiyonasından sonra son gün elit bayan ve erkeklerin çekişmesi izlenecek. Yarışlar Göreme’nin ünlü aşıkların vadisinde, Avrupalı sporcuların çok da alışık olmadığı doğal ortam ve sıcaklıkta yapılacak.. TÜRK BİSİKLETİNDE KİLOMETRE TAŞI Bir Avrupa Şampiyonası düzenleyebilmek, 84 yaşındaki Türk bisikletinin şimdiye dek ulaştığı en büyük başarı. Bu başarı, çok doğru planlamalarla dağ bisikletindeki hızlı gelişmeyi sağlayan Emin Müftüoğlu federasyonuna ait. Dünya ve Avrupa Bisiklet Birliği ile olan iyi ilişkiler ve bu köklü spor kurumlarının ülke ölçeğindeki hızlı başarıyı görüp ülkemizi şampiyonayla ödüllendirmesiyle Türk bisikleti ilk kez böyle bir onura erişti. Dünya Bisiklet Birliği Başkanı Pat McQuaid’in yarış sezonunun en yoğun olduğu bir zamanda Göreme’ye gelmesi, bu şampiyonaya verdiği önemin göstergesiydi. 28 ayrı ülkeden 360 ve 150 teknik adam katılacağı şampiyonayı 8 ülkeden 23 spor yazarı izleyecek. Tüm kategorilerde yarışlarda yer alacak ekibimizin en gözde ismi, elit erkeklerde Bilal Akgül. Bisiklet Federasyonu Teknik Kurulu’nun son 3 yılda aldığı akıllıca kararlarla sürekli puan çıkarabileceği organizasyonlara katılan Akgül, Pekin Olimpiyatları’na gidebilme adına önemli yol aldı. Sporcumuz şu anda olimpiyat vizesini kapabilecek 50 sporcu arasında 39. sırada yer alıyor. Diğer bir başarılı sporcumuz Sinem Güler ise elit bayanlar sıralamasında 43. sırada... * İstanbul Üniversitesi İletişim Fakultesi Gazetecilik Bölümü Yrd. Doç. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle