Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL MART SALI KAVGACI BİR KİŞİLİĞİM VAR Almanların istemeyip dışladığı Schumacher Türkiye’de değerli bir insan oluyor. Sanırım kalecilik bile yaptınız... Hemen her mevkiide oynadım. Futbola zaten kalecilikle başladım. İyi yüzerim, tenis oynarım, komple sporcuydum. Sakaryaspor’la oynadığımız bir kupa maçıydı. Yaşar ağabey atıldı ve oyuncu değiştirme hakkımız da bitmişti. Ben de kaleye geçtim, penaltı bile kurtarmıştım. Fenerbahçelisiniz, Beşiktaş’ta oturuyorsunuz. Beşiktaş’ta gittiğiniz belli meyhaneler var. O günden bugüne tepki nasıl? 2 yıldır Beşiktaş’ta hiçbir restaurantta yemek yemiyorum. Neden diyeceksiniz? Bana karşı edilmiyor ama Fenerbahçe’ye karşı küfür başladı. Bu beni rahatsız ediyor. Agresifimdir ama küfür eden bir tip değilimdir. Düşünün... Fenerbahçe gol yiyor, Haluk Ulusoy’a küfür ediliyor. Ne alâkası var? O mu gol atıyor? Galatasaray V.Manisaspor maçında Sarı Kırmızılılar gol yiyor, Aziz Yıldırım’a küfür ediyorlar. Düşmanlık eskiden yoktu. Neden oldu? Eksiden G.Saraylısı, Fenerlisi, Beşiktaşlısı beraber oturup maç izler, birbiriyle şakalaşırdı. İnsanlar paylaşımcı değil artık. Bunun için ilgili kişilerin, psikologların, bilim adamlarının bir araya gelip konsensüs oluşturması lazım. Her olaylı maçtan sonra kararlar alınıyor; seyirci alınmayacak, cezalar verilecek deniyor ama hiçbir şey değişmiyor. Bu olayları yapanlara 510 yıl ceza verseniz olaylar kapanır. Olay oluyor; başkan, yönetici araya giriyor, “Serbest bırakın” diyor. BAKINCA Hafıza SERDAR KIZIK Sizin zamamınızda Alex pozisyonundaki bir oyuncu ne kazanırdı? 300 400 bin dolar alırdı. Bir de bu para 2 yıllığına verilirdi. Kendimi övmek istemem ama bunlar bizim karşımızda topa vuramazdı. 10. ya da 20. dakikada oyundan çıkarlardı. Fenerbahçe’nin durumunu nasıl buluyorsunuz? Açık ara şampiyon olması gerekiyordu. Çok farklı bir takım olması lazımdı. Galatasaray’a en az 15 puan fark atabilirlerdi de... Nedeni nedir? İstikrar yok, futbolcularda doygunluk var. Şampiyonluğun ve ekonomik özgürlüğün getirdiği rehavet var. Bunu futbolculara sormak lazım. Ben eğer son maçta Denizli’ye şampiyon olmaya gidiyorsam ki kupada 4 atmışsam Denizlispor’u Denizli’de yenip şampiyon olmalıyım. Takımın yarısının yabancı olması neden değil mi? Yabancıya karşı olmamın nedeni de işte bu. Altyapıya önem vermiyor Fenerbahçe... Hep hazır oyuncu isteyen, hazır oyuncuyu tüketen bir zihhiyet... Aslında altyapıdan 56 oyuncu çıkabilse Galatasaray gibi o ruh farklı olur. Bizlerdeki ruh yok şu anda. Düşünün benim gibi futbolcusu olduğunu. Biz yenik olduğumuz zaman evde eşimizi, çocuğumuzu düşman görüyorduk. Şimdiki futbolcular yeniliyor ama gidip en lüks restauarantta yemek yiyor. Önemsemiyor. Belki profesyonelikte bu böyle olmalı ama bana göre değil. ‘ SCHUMACHER’DEN ZORLA ÖZÜR DİLETTİLER Yıllardan beri herkesin merak ettiği Schumacher’le ilgili yumruk olayının özü nedir? Ben aslında kavgacı bir insanım. Kötü bir yönüm aslında. Yenilgiyi kabul edemiyorum, evde kızımla bile tavla oynasam ben yeneyim istiyorum. O gün Ankaragücü’yle maçımız vardı, sanırım 51 bitti. 50’ken bitime yakın penaltı oldu. Ben de “Şimdi golü yiyeceksin...” diye bir espri yaptım. Yanlış anladı herhalde... Saldırdı, kaptanlık bandını attı, Almanca küfür etmeye başladı. Sesimi çıkarmadım. Maç bitti, ben kısa yoldan soyunma odasına girdim. Duşta beni boğazımdan tutunca kavga başladı. Büyük bir kavga oldu. Sonra gittik özür diledik. O konuda çok dertliyim aslında. Formada isminin olup olmaması çok önemli değil ama Schumacher’e özür dilemeye yollattılar. İki hastane yapacağım diye paraları alıp bu ülkeden kaçan insana özür dilemeye zorlattılar. O zamanki yönetim mi sizi zorladı? Evet, Fenerbahçe’de jübile yapabilmek için kabul ettim... Davamda haklıyım. Fenerbahçe kalecisi kaptanlık bandını ve Fenerbahçe formasını yere atamaz. Gidip özür dilememe karşın o arkadaşımız aynı ciddiyeti bize göstermedi. Belki de 100. yıl formasında Schumacher’in ismi vardır. 9 ‘ İnsanların birbirini sevmesi lazım. Önce sevgi önemli. Ben Aziz Yıldırım olsam zeytindalı uzatırım. Federasyonun başında başka başkan olsa, Fenerbahçe’de işler kötü gitse ne olacak? Başkan mı suçlu olacak yine? Haluk Ulusoy dünya üçüncüsü olmuş. Bu adam Futbol Federasyonu’nda hep başarılı. Havuz olaylarına katkı sağlamış biri... Ekonomik özgürlüğü olan bir ailenin çocuğuyum. Haluk gitti, Mehmet geldi. İşler Fenerbahçe’de kötü giderse Mehmet mi suçlu? O da mı gelecek Şükrü Saracoğlu’na? İnsanlar birbirini sevmeli. Kavgayla bir şey çözülmüyor, en güzel şey diyalog. Döner bıçakları falan kalksın artık. Görmediğim ülke kalmadı, dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyorum. Bu güzel ülkeye sahip çıkalım. Ağaçları kesip villa yapanları da engelleyelim. Bol bol gençlerin oynayacakları spor alanları üretelim. FEDERASYONDA F.BAHÇE DÜŞMANLIĞI YOK Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü dışındakilerin antipatisini kazandı. O mu yanlış anlaşılıyor, yoksa kendini mi yanlış anlatıyor? Aziz Yıldırım çıtayı yükseltti. Fenerbahçe, tesisleşme yolunda büyük adımlar attı, para üreten bir darphane oldu. Ancak, Sayın başkanın da sivri demeçleri var ama ben federasyonla ters düşmelerini kabul etmiyorum. Federasyonda Fenerbahçe düşmanlığı olsa ben federasyonda çalışamam. Ki ben Aziz Yıldırım’cıyım. Haluk Ulusoy’un ilk beni göndermesi lazım. Federasyonda Fenerbahçe düşmanlığı yok. Başkanın demeçlerine daha çok dikkat etmesi, konuşmalarında daha tutarlı olması lazım. Fazla vitrine çıkmaması, fazla konuşan bir başkan olmaması gerekir. G.Saray Başkanı’na, Futbol Federasyonu Başkanı’na laf etmesi doğru değil. Düşman kazanıyor. Sezon başında, futboldaki “arınma” istemleri, yüksek perdeden dile getiriliyordu. Ligler başladı, unutuldu! Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın geçen haftaki açıklama ve tartışmalarıyla, konu yeniden güncelleşti. “Santra Özel” programında konuşulanlar çok önemlidir, üstü örtülmemelidir. Futbol Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy’un görevinden ayrılması gerektiğini söyleyen Yıldırım, çeşitli yöntemlerle geçen yıl şampiyonluklarının elinden alındığını savundu. Yıldırım’ın savları, ister doğru ister yanlış olsun, çok olumsuz bir tabloyu sergilemektedir. Doğruysa, öncelikle geçen sezonun üstüne federasyondan, hakemlere kulüplerden, futbolculara değin büyük bir şaibe bürünmüştür. İkincisi Fenerbahçe’ye yazık olmuştur, büyük haksızlık yapılmıştır ve şampiyonluğu elinden alınmıştır. Değilse, yine çok olumsuz bir durum vardır ki, Yıldırım bir spor adamına yakışmayacak biçimde başta Galatasaray’ın kazandığını şampiyonluğa haksızlık etmekte, daha da önemlisi futbolu kirli göstermektedir. Gelelim, aynı programda Yıldırım’la, Fenerbahçe’de görev yapmış yöneticiler arasındaki tartışmalara… Yıldırım, bir transferden ötürü Sadettin Saran’ın Fenerbahçe’ye 800 bin dolar fazla ödeme yaptırdığını öne sürdü. Yine Saran’ın ceza almamak için kulüp disiplin kurulu üyelerini parayla satın almaya çalıştığını savundu. Saran, bu savları yalanladı. Yıldırım’la federasyon yönetim kurulu üyesi Tahir Kıran arasındaki tartışmaya ne dersiniz? Savlara göre Kıran “Fenerbahçe şike yaptı” demiş, bu yüzden kulüp üyeliğinden ihraç edilmiş. Kıran, Yıldırım’ı “iftiracılıkla” suçluyor. Konu yakında yargıya taşınacak. Doğru mu, yalan mı? Her iki yanıtın da ilginç sonuçları olmalı! Bu tablo karşısında ne söylenebilir, nasıl değerlendirilir? Durumun vahametine bakar mısınız? Futbolumuzun köklü bir kulübü, yöneticileri yüzünden ne halde? Bizce en büyük haksızlıklardan biri Fenerbahçe taraftarına yapılıyor. Futbolumuzda köklü bir arınmaya gereksinim yok mu? Suçlamaların üstü örtülmesin, söylenenler unutulmasın... EPosta: serdarkizik?cumhuriyet.com.tr