Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C A SPOR FUTBOL ŞUBAT SALI AMERİKA FUTBOLDA DA DÜNYAYI ELE GEÇİRİYOR Madrid Teknik Direktörü Capello bu transfere vize vermedi. Soccer, futbolu kendine benzetmek için yastık altında tuttuğu bütün paraları ortaya çıkarmaya başlamıştı bile... Durmaya da pek niyeti yok tabii ki... Sonuçta yetiştiği kültürün bir parçası olarak paranın her kapıyı açacağını savunuyorlardı ki aynen dedikleri gibi oldu. Bu para anahtarına liman işçileri de dayanamadı. Belki ‘hiç yalnız yürümediler’ ama borçlar bir değil iki ABD’li başkanla yürümelerini zorunlu kıldı. 6 Şubatta işçiler kapitalle ve tartışmayla buluştu. Premier Lig tarihinin en başarılı kulübü Liverpool, 435 milyon sterline ABD’li işadamları George Gillett ve Tom Hicks’e satıldı. Amerikan Buz Hokeyi Ligi’nde rakip olan iki işadamı Premier Lig’de ortak oldu. Bunca haber ve alışverişten sonra suların durulmasını beklemiyorsunuz herhalde. ABD’li işadamlarının İngiltere’de gözlerinin üzerinde olduğu özellikle 2 takım daha var; Manchester City ve Newcastle United... ABD’nin yükselen iş alanı öyle gözüküyor ki futbol, pardon ‘soccer’ olmuş. İşadamları işi gücü bırakıp takım alıyor. Hem de futbolun doğduğu ülkede yatırım yapıyor. Eğer ABD’li bir işadamı gelip tutuğunuz takımı alırsa ne hissedersiniz? Benim hissiyatım eski Manchester United, yeni United of Manchester takipçilerinden farklı değil. Daha küçük bir stat, ödenmekte zorluk çekilen bir borç, kulübümün elimden gitmesinden bence daha az önemli. Siz ne dersiniz? ONUR SALMAN BD sadece siyasi ve askeri olarak dünyanın en büyük süper gücü olmakla kalmayıp spor dünyasının da süper gücü olmaya niyetlendi. Gün geçmesin ki gazetelerin spor sayfalarında ve internet sitelerinde Amerikanın ayak seslerini duymayalım... Amerikalı işadamları, ülkelerinde ismini bile değiştirdikleri bir spora yoğun bir şekilde ilgi göstermeye başladı. Tabii ki bu spor hepimizin tahmin edebileceği gibi futbol. İlk haber çok yankı uyandırdı. ABD’li bir işadamı olan Malkom Glazer, 2003’te yüzde 3.17 olan kulüp yüzdesini 2005’in 14 Haziran’ında yüzde 97.3’e dek çıkartıp Kırmızı Şeytanların tek patronu haline geldi. Çoğu Manchester United taraftarı böyle bir satışı istemedi hatta Manchester sokaklarında protesto gösterilerinde bulundu. Ama bu Bay Glazer için hiçbir anlam ifade etmedi. Çok büyük bir marka almıştı ve bu markayı 2 oğlu ve bir kızını kullanarak tam bir aile şirketine dönüştürmeyi başardı. Bu satışa kızan Manchester United taraftarları, ‘The United of Manchester’ isminde bir takım bile kurdu ve artık Manchester United’ın maçlarına gitmeyeceklerini belirtti. ASTON VİLLA EL DEĞİŞTİRDİ İkinci haber biraz daha sessiz ve sakin oldu. Basında da çok yer aldığından bahsetmek mümkün değil. 23 yıllık Aston Villa Başkanı Doug Ellis, hastalığını neden göstererek kulübü satışa çıkardı. Ve bu açıklamadan yaklaşık 10 ay sonra bir başka ABD’li de Premier Lig’e adımını atmış oldu. Aynı zamanda Amerikan Ulusal Futbol Ligi’nde mücadele eden Cleveland Browns’un sahibi olan Randy Lerner, Aston Villa’yı satın aldı. Bu satış Kırmızı Şeytanlarınkine oranla çok daha sancısız geçti. Hatta o kadar ki taraftarlar bu satıştan dolayı memnun olduklarını bile açıkladı. Her ne kadar çoğu Aston Villa taraftarı memnuniyetini bildirse de Amerika’nın ‘soccer’ı yavaş yavaş Avrupa’nın futbolunu ele geçirmeye başlayınca tedirgin olanların sayısı da azımsanmayacak seviyeye geldi. Aston Villa’yla Manchester United’ın satışları arasında yaklaşık 1 yıllık bir zaman farkı vardı. Manchester’ın kırmızı tarafı 2005’in Haziran’ında Amerikalılara teslim edilirken, Birmingham ekibi de 2006’nın Ağustos’undaki satışla Amerikan bir başkana gitti. Aston Villa’nın el değiştirmesinden sadece 5 ay sonra transfer ‘piyasasını’ sarsan haber yine ABD’den geldi. Bu kez bir kulüp satın alınmamıştı ama bir yıldız kaymıştı büyük tartışmalar arasında eski dünyadan yeni dünyaya... David Beckham, 2007’nin ilk ayında Los Angeles Galaxy takımına yaklaşık 50 milyon dolar karşılığında gitmeyi kabul etti. Ancak Real 17