Katalog

C CAN İŞBAKAN SPOR MOTOR SPORLARI EYLÜL SALI Fotoğraf:FATİH ERDOĞDU ESKİ BİR FUTBOLCU Peki ya futbol kimliğiniz? H.D.: 197785 yılları arasında G.Saray'da oynuyordum. O zamanlar Zonguldakspor'da Kasap Muzaffer diye bir futbolcu vardı. Benim futbol hayatımı bitirdi. Ben o zamanlar Antalya'da kiralık oynuyordum. Zonguldak’la bir hazırlık maçı yapıyorduk. Ben Muzaffer'le bir kafa topuna çıktım ve kendimi Akdeniz Kliniği'nde buldum. Dizim parçalanmıştı. Daha sonra düzeldim ama futbola devam etmedim. Oysa ki dönemimin en iyilerindendim. Genç takımdayken orta sahada oynamama karşın gol kralı oldum. 18 gol attım ve bunların hepsi serbest vuruştandı. Ben topa vurduğumda tribünde gol olup olmayacağı hakkında bahis oynanırdı. Rallinin öğretmeni T ürkiye'de motorsporlarının gelişmesinde çok önemli bir yere sahip Hakan Dinç... O, Subaru'nun bir pilotu oluşunun yanında öğretmen, organizatör ve futbolcu kimliklerini de cebinde taşıyor... Kendini açtığı Safari Motorsporları Okulu'nda eğitmenliğe adayan usta pilot, yetiştirdiği gençlerle övünüyor. Türkiye'de müthiş bir potansiyelin olduğunu belirten Dinç; gelecek yıllarda ralliye birçok pilot hediye edeceklerini, ancak motorsporlarının geleceğinin hiç de iç açıcı olmadığını vurgulamaktan da geri kalmıyor. Hakan Dinç için sezon nasıl geçiyor? HAKAN DİNÇ: Bu yıl İpragaz'ı motorsporlarının içine soktuk. Benim arabama sponsor oldular ve böylece önemli bir şirket, rallinin içinde aktif bir hale geldi. Bunun yanında Grup N'de liderliğimi ilan etmeme bir yarış kaldı. Pilotlar klasmanında da 4. sıradayım ve önümdeki yarışçıyla aramda az bir fark var. Sezon öncesi öngördüğüm yere varmak üzereyim. Subaru'nun bir pilotu olarak hedeflere vardığımız kanısındayım. Pilot kimliğiniz yanında birçok özellik daha taşıyorsunuz. İlk olarak organizatör yanınıza değinelim... H.D: Türkiye'de birçok organizasyon düzenledik. Uno Cup, Pet Line Cup, Ka Press Cup, Mutlu Cup bunlardan bazıları. Türkiye'de ralliyi yaşatmak hatta geliştirmek için bu yarışları düzenlemeye ihtiyacımız var. Çünkü yarışmak isteyen birçok genç var ama imkânları yok. Biz de Safari Motorsporları olarak gençlere karşılayabilecekleri olanaklar yaratarak onları piste çekiyoruz. Ayrıca biz gençlerin verdikleri ücreti karşılayabilmeleri için araba üstünde sponsorların reklam verebilecekleri yerler açıyoruz. Böylece katılım ücretleri belirli ölçüde iniyor. Safari Motorsporları'nın sahibi olarak aynı zamanda bir öğretmensiniz. Bu yönünüzün pilot kimliğinize karşı ağır bastığı oluyor mu? H.D: Bazen oluyor. Çünkü birine bir şey öğretmek ve daha sonra birikimlerinizi yansıttığınız o gencin başarı kazanması müthiş bir duygu. Ben bütün yatırımımı Safari Motorsporları'na aktarıyorum. Benim mesleğim bu artık. Safari Motorsporları'ndan bahsedersek diğer okullardan kendini ayıran yön nedir? H.D.: Safari Motorsporları'nın en önemli amacı sporcu yetiştirmek. Biz Türkiye'deki ilk ve tek onaylı motorsporları okuluyuz. Safari, dünyanın en büyük yarış okulu ‘Jim Russel'ın Türkiye ayağıdır. Burası federasyonun onayladığı tek yer. Şu an piyasada birçok eğitmen var. Ancak bu işi hiçbir şey anlamadan yapıyorlar. Ralliyi yozlaştırıyorlar. Bunu engellemek de bir diğer amacımız. F1 ELDEN GİDİYOR Türkiye'da motorsporlarının gidişatı nasıl? H.D.: İstanbul Park Pisti yarış olmadığı zamanlarda bomboş duruyor. WTCC yapılacak, kimsenin haberi yok. Orası bir tek Formula 1 için yapılmadı. Antalya'da Dünya Ralli Şampiyonası var. Kimse ilgi göstermiyor. Büyük bir vurdumduymazlık var. Sonra bu organizasyonları elimizden bir bir kaçırıyoruz. Şüphesiz bilet fiyatlarının da bunda önemli etkisi var ama önümüzde duran tehlikenin kimse farkında değil. Le Mans, DTM, WTCC gelecek yıl Türkiye'de yapılmayacak. Kulağıma gelen duyumlara göre Formula 1 de takvimden çıkarıldı. Hemen devlet lobi çalışmalarına başlamalı. Git gide dibe batıyoruz. Artık bir şeyler yapılmalı... R A L L İ D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N M atematik bilginiz ve sportif düşünce yapınıza göre ‘‘Bu yıl içinde yapılan Dünya ve Türkiye Şampiyonası rallileri, sayı ve zamanları açısından ne şekilde değerlendirilmeli'', ‘‘WRC Türkiye Rallisi ne olacak'' veya ‘‘Parkurlara gelmekte nazlanan seyircimiz ve destekten yoksun amatörlerimiz ne şekilde yönlendirilebilir'' gibi sorulara yanıt mı arıyorsunuz?... Sakın ola ki boşuna zaman yitirmeyin, boşuna yorulmayın. Bu konularda kötümser olan da yok, merak eden de, tatminkar bir görüş belirten de... Federasyon Başkanı Sayın Tahincioğlu, kişisel çabalarıyla takvime giren Antalya'daki Türkiye Rallisi'nin şampiyonada kalacağı konusunda iyimser düşünüyor, ancak çifte standart uygulamakta beceri sahibi batılıların ne yapacak Yanıtı Zor Sorular ları da hiçbir hesaba kitaba sığmıyor... FIA ile aramızda sorun yaratan WRC Türkiye Rallisi ile son dönemde buna eklenen Formula 1 İstanbul Grand Prix'si bu hesaba sığmayan yarışlar. Biri taslak takvime alınmadı, diğerinin takvimden çıkartılması kişilerin iki dudağı arasında... Önümüzdeki hafta karamanın koyunu rengini belli edecek... Bu yıla kadar WRC'de tüm ekipler Fabrika Takımı idi. Bu sezon öncesinde bazılarının Dünya Şampiyonasına ara vereceklerini bildirmeleri sonucu FIA, yarışmacı eksiğini gidermek amacıyla, özel takımları da şampiyonaya almaya karar verdi. İyi mi oldu, kötü mü oldu; ‘‘Tellaklar değişti, hamam aynı'' özdeyişi öne mi çıkar değişen koşulların karşısında, bilmek zor ? Kronos Total Citroen ekibinin, son iki yılın Dünya Şampiyonu sürücüsü Fransız Sebastien Loeb aldı başını gidiyor, puan farkı her yarışta artıyor. Rakibi BP Ford'dan Marcus Gronholm ise, kendi ülkesi Finlandiya'da, daha önce beş kez kazandığı çok hızlı, atlaması ve zıplaması çok olan bu toprak zeminli rallide, altıncı kez birinci gelmeyi başardı; şampiyonada ikinci durumda bulunuyor. Zirveyi kovalamayı sürdürecek sürdürmesine de, aradaki puan farkı, hangi yarışta, nasıl kapanır, yanıtını bulabilmek uzak bir olasılık; meğer ki Loeb kalan yarışlardan hiç puan alamasın. 23