Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir adam vardı canı sıkılan enerbahçe yönetimi, özellikle başkan Aziz Yıldırım, Daum'un yerine Luis Felipe Scolari'yi getirebilmek için haftalarca uğraştı. Portekiz'in 18. Dünya Kupası'nda yükselen başarı grafiği ve başka etkenler Yıldırım'ı Scolari rüyasından uyandırdığında diğer adayların da bir şekilde devreden çıkmasıyla Sarı Lacivertlilerin seçimi Arthur Antunes Coimbra, yani kısa adıyla Zico'dan yana oldu. Brezilya'nın gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından biri olsa da Zico'nun teknik direktörlüğe getirilişi, 100. yıla girerken F.Bahçe camiası için doğrusu gerçek bir sürprizdi. Büyük beklentiler sonrası beklenmedik bu tercih kafalar C SPOR FUTBOL EYLÜL SALI F da ünlem oluşturmuştu. Ama öyle bir ismi getirmişti ki Sarı Lacivertli yönetim, kimse ağzını açıp bir şey diyemiyordu. Çünkü Zico'nun futbolculuk kariyeri müthişti. Büyük futbolcular büyük antrenör olur diye bir kural yok... ‘‘Öyle olsa Lefter'ler, Cemil'ler, Rıdvan'lar neden teknik direktör değil'' tezini ileri sürenler ne derece haklı? Bunu zaman gösterecek. En azından Zico konusunda bu böyle. Ancak görünen o ki Brezilyalı hocayla 100. yılında iyi start alamadı F.Bahçe... İnanılmaz fikstür avantajına karşın ilk 6 haftada Sakarya ve ıivas karşısında yitirilen 5 puan, ön elemede Şampiyonlar Ligi vizesinin alınmayışı ve UEFA Kupası birinci turunda Randers gibi adı sanı duyulmamış zayıf bir takım karşısında turun riske edilmesi... F.Bahçe ve Zico sıkıntılı günler yaşıyor. Sonuçlar bir yana Sarı Lacivertlilerin futbol adına bir şey ortaya koymaması ve ileriye dönük olumlu hiçbir sinyal vermemesi F.Bahçelileri kara kara düşündürüyor. Turkcell reklamlarında olduğu gibi Zico canı sıkılan bir adam... Yalnız o mu; Aziz Yıldırım'ı da yönetimi de F.Bahçeli herkesi aldı bir düşünce... 100. yılda F.Bahçe nereye koşuyor? 100. yılda F.Bahçe'nin bu teknik direktör ve bu kadroyla belirlenen hedeflere ulaşabilmesi mümkün mü? Brezilyalı hoca, geciken yabancı transferlerin takıma uyum sağlaması için zamana ihtiyaç duyduğunu belirterek 56 hafta sonra çok daha iyi olacağız'' derken, taraftarlar sabırsız... Zico'nun sözlerinin aksine, F.Bahçe her geçen hafta futbol olarak daha kötüye gidiyor, tribünler boşalıyor. 100. yılın başında F.Bahçe ciddi kriz yaşıyor... Mevcut sorunlar Zico'yla çözümlenebilir mi ya da Zico'nun gitmesi tüm sorunları ortadan kaldırabilir mi? Kararı F.Bahçe yönetimi verecek... Zico’nun futbolculuğu tartışılmaz ama! K ariyerine 1971 yılında Flamengo'da başlayan Zico, Brezilya kulübünde 12 yılda 478 gol attıktan sonra İtalya'nın Udinese takımına transfer oldu. Udinese'de çok başarılı 2 sezon geçiren ‘Beyaz Pele' lakaplı golcü oyuncu, Siyah Beyazlı forma ile rakip fileleri 30 kez havalandırdı. Ancak tekrar Brezilya'ya ve Flamengo'ya dönüp futbolu orada bırakma kararı aldı. Bu takımda 4 yıl daha oynadıktan sonra toplam gol sayısını 508'e çıkartarak kulüp rekorunu kırdı. Emekliliğinden bir süre sonra Spor Bakanlığı görevine getirildi fakat Japonya'dan gelen bir teklifi değerlendirerek Kasmira Antlers ekibinde yeşil sahalara dönüş yaptı. Oynadığı futbolla Japonların ilahi haline gelen ve ‘futbolun tanrısı' lakabını alan Zico, 1994'te kesin olarak emekli oldu. Sambacı jübilesinin ardından futbolun bir başka dalı olan ‘plaj futbolu' oynamaya başladı. Kariyerinde 4 Brezilya Ligi, 1 Libertadores Kupası ve 1 Kıtalararası Kulüp şampiyonluğu bulunan Zico, gol kralı ve Dünyanın En İyi Oyuncusu olmak gibi sayısız başarısı var. 2002 Dünya Kupası'ndan sonra Japonya'da teknik direktörlük kariyerine başlayan Brezilyalı futbol adamı, 2004 yılında takımına Asya Kupası'nı kazandırdı. Almanya'da düzenlenen son Dünya Kupası'nda ise 1. turda elenerek Japonya kariyerine noktayı koydu ve Fenerbahçe ile anlaştı. 11