23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C CAN İŞBAKAN SPOR MOTOR SPORLARI T O R U N L A R K E M A L ARALIK SALI K U T L U M E R K İ T ÇÖL KAPLANLARI D ünyanın en zor yarışı olarak nitelendirilen Lizbon Dakar Rallisi’nde bu yıl bir Türk ekibi var. Kemal Merkit ve Kutlu Torunlar’dan oluşan Jim Beam Türk Takımı yeni yılın Ocak ayında çöllerde rakipleriyle ve çevreyle amansız bir mücadeleye girişecek. Günün ilk saatlerinde soğuk, ortalarında sıcak ve bitiminde yorgunlukla savaşacak olan Türk takımımız, bayrağımızı Portekiz’den alıp Cezayir’e kadar taşıyacak. Bakalım başarılı ekibimiz son noktaya ulaşabilecek mi? Dünyanın en zor şartlarda yapılan rallisi olarak nitelendiriliyor Dakar. Siz buna nasıl hazırlanıyorsunuz? KUTLU TORUNLAR: Oradaki etkenlere hazır olmak için vücudu hazır tutmak lazım. Dayanıklılık çok önemli. En çok bu konuda çalıştık. Ancak en önemlisi motor üstünde geçirdiğiniz saat. Bu nedenle daha çok motorla pratik yaptık. Zor şartlarda motor kullanarak hazırlandık. Çalışacak alan bulmakta zorlandınız mı? K.T: Bize tahsis edilen bir alan olmadığı için, kendi imkânlarımızla hazırlandık. Karadeniz Bölgesi’ndeki kum alanlar, Dakar’a benzediği için buralarda çalıştık. İyi bir dönem geçirdiğimize inanıyorum. Dubai’deki çölde yapılan yarışlara katılmak istedik ancak olası bir sakatlıktan çekindik ve buraya katılmadık. Daha çok Karadeniz’de hazırlandık. Dakar ayrıca çok tehlikeli bir ralli. Bu sizi korkutuyor mu? K.T: Sadece Dakar değil bütün motorsporları tehlikelerle dolu. Doğal şartlarının bu kadar zorlayıcı olması gözünüzü korkutuyor açıkçası ama bir yandan da çekici geliyor. İşte önemli olan bunu sentezlemek. Orada bir diğer rakibiniz de kendiniz olacaksınız... K.T: Evet bu çok doğru. Özellikle uzun etaplarda çok su kaybediyorsunuz. Zaten bu nedenle motorumuzun üstünde 3 litrelik su tankları var. Ayrıca sırtımızda 2 litrelik su olacak. Bu da yarış anında içmemiz için. Dakar’a katılmak sizin için bir ilk.. Neler hissediyorsunuz? K.T: Evet ben bu duyguyu ilk kez yaşayacağım. Dakar beni Afrika’da olmasıyla cezbediyor. Oradaki coğrafi koşullar beni etkiliyor. Ayrıca orada Türkiye’yi temsil edecek olmak beni en çok heyecanlandıran konu. Kemal bey siz daha önce de Dakar’a katılıp yarışı tamamlamıştınız. Şimdi bir takım olarak orada bulunacaksınız. Bunun nasıl avantajları olacak? KEMAL MERKİT: Bunun en önemli avantajı manevi olarak. Ben orada yalnız olmayacağım. Bu bana manevi olarak çok önemli bir destek olacak. Ayrıca Dakar’ın kurallarından biri yarış içinde dışarıdan teknik destek alamıyorsunuz. Ancak bir yarışçı diğerine yardımcı olabilir. Bu nedenle Kutlu’yla birbirimize teknik destek vererek de yardımcı olacağız. Dakar’da sizi neler zorlayacak? K.M: Sabah çok erken kalkacağız. Bu nedenle önce sabah ayazı bizi zorlayacak. Sonra yarış başlayacak ve sıcak, güneşle beraber etkili olmaya başlayacak. Ondan sonra doğa şartları etkileyecek. Mesela motorun normalde gitmeyeceği taş ve kum zeminlerde, ayakta kalıp devam etmeye çalışıyoruz. Burada fiziksel olarak zorlanıyorsunuz. Bazen ben bir daha buraya katılmayacağım bile dediğiniz anlar oluyor. Ama tekrar katılıyorsunuz? K.M: Evet, çünkü ben bu işin üstesinden gelirim diye düşünüyorsunuz. Hırslanıyorsunuz. Siz daha önce genel klasmanda 23. motosiklet klasmanındaysa 6. oldunuz. Bu yıl hedef nedir? K.M: Daha çok tecrübelendik. Artık o etaplar hakkında daha çok şeyi biliyorum. Bu nedenle hedeflerde de artma var. Ancak Dakar’da en önemli şey bitişe varmaktır. Yarışı bitirmek en önemli hedeftir. Bu zaten Dakar’ı diğer yarışlardan farklı kılan bu. Kutlu Torunlar ve Kemal Merkit aynı zamanda iş ortağı. R A L L İ D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N G ençlerin hemen her konuda ilgileri çok; yeter ki iyi yönlendirilebilsinler, olumlu sonuç alınabilecek ortam yaratılsın, içlerinden yetenekli olanlar uğraşlarını daha üst düzeyde sürdürebilme olanaklarına kavuşsunlar. İstanbul Otomobil Kulübünün kuruluşundaki “gençleri düzenlenecek İstanbul şampiyonaları aracılığıyla sporun içine çekmek” ana fikri meyvelerini veriyor. Örneği son Castrol İstanbul Ralli Şampiyonası. Yaklaşık son altı yıldır, Türkiye Şampiyonası ertesinde en çok katılımın olduğu bir etkinlik. Ne istiyor gençler ?... Olanak ve yetenekleri eşit düzeyde etkili olabilecek bir ortam… İSOK bunu başarmaya çalışıyor. Bu koşulları sağlamak için uğraş veriyor. İstanbul’da havanın nasıl olacağını anlamak için sonu “loji” ilen biten bilimler bazen fayda etmi Castrol İstanbul Şampiyonası yor. Kendine özgü bir gelişimi ve oluşumu var İstanbul’un. Kim bilir, belki bize öyle geliyor içinde yaşadığımız ve sevdiğimiz için… Şampiyona öncesi birçok kişi “Geç kalıyorsunuz, karla kaplı parkurda mı yarıştıracaksınız milleti” yönünde görüş belirtiyordu… Oysa her yıl aynı zamanda yapılıyordu şampiyona. Önceki yılın yağmur ve çamuruna karşılık bu yıl pırıl pırıl bir havada yapıldı, yarışan da zevk aldı, seyreden de, tesadüfen oradan geçen de… Bu arada çok fazla sürpriz yaşandı. İlk iki yarış sonundaki puanlama şemsiyesi tersine döndü üçüncü rallide. İlk sı ralarda yer alan Selim Bacıoğlu, Örsan Örs, Can Çelebi ve Halit Avdagiç çeşitli nedenlerle yarış dışı kalınca Ersan Arcan – Kerem Üstünkaya ikilisi bir anda kendilerini zirvede buldu; bayanlarda Duygu Deniz – Beril Tokcan, gençlerde ise Orhan Avcıoğlu – Cihan Özdamar ekipleri kendi dallarında mutlu sona ulaştılar. Beykoz’un eşini görmekte zorlanacağınız Boğaz manzarası, Riva’nın el değmemiş doğal ortamı, Karadeniz’in insanı farkında olmadan üşüten rüzgârları, orman içlerinin tarif edilemez huzuru ve kulağa senfoni gibi gelen yaprak hışırtıları… Tanrı vergisi bu koşulların, üçüncü boğaz köprüsü ve buna bağlı otoyolların inşası sonrasında, giderek taş yığınlarına dönüşebileceği olasılığına karşın, daha el değmemiş bu yörenin tadını çıkartabilmek, burada yarışmak da kadayıfın üzerindeki kaymak… 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle