01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C G SPOR ATLETİZM ARALIK SALI ALTERNATİF Futbolu Doğru Anlamak BARBAROS ÇIDAL ALTIN KIZ BİNNAZ USLU SEVİL ARINAN talya’ da düzenlenen Avrupa Kros Şampiyonası’nda Türkiye, 23 yaş altı bayanlarda 1 altın ve 1 bronz madalya kazandı. Takım halinde başarı alamayan Türkiye, Binnaz Uslu ve Türkan Erişmiş’in ferdi klasmanda aldığı madalyalar ile sevindi. Ulusal takım sporcusu Uslu, “Zaten böyle bir başarı bekliyordum. Son aylardaki bütün çalışmalarımı bu şampiyona üzerine kurdum. Atletizm amatör bir branş ve yeterli ilgiyi bir türlü göremiyor” dedi. Bu yıl 13.’sü İtalya’nın Legnano kentinde gerçekleştirilen Avrupa Kros Şampiyonası’ na 30 ülkeden 234’ü bayan olmak üzere toplam 509 atlet katıldı. Şampiyonada Türkiye’yi 8’i bayan olmak üzere toplam 22 ulusal atlet temsil etti. Baybayan 5 ayrı kategoride pistlere çıkan ulusallarımız takım olarak derece alamazken, ferdi klasmanda sadece Uslu ve Erişmiş ile gülebildi. Dünya’da ilki düzenlenen 23 yaş altı kategorisindeki yarışan Uslu, 5 bin 975 metre mesafeli yarışta çıkıştan itibaren ön grupta koşan ve en yakın rakibi olan İrlandalı Fionnuala Britton’u son turda geçti ve 9 saniye fark atıp şampiyon oldu. Yine aynı klasmanda Türkiye’yi temsil eden ulusal sporcumuz Erişmiş ise İngiliz rakibi Aine Hoban’ın 1 saniye önünde yarışı bitirerek bronz madalya alarak 3.’lüğü elde etti. 19 eçen haftaki yazımda Zico’nun bu kadar eleştiriyi haketmediğini ve Fenerbahçe’nin zaman zaman kötü oynasa da hedeflenen başarıyı yakaladığını belirtmiştim.Peki ülkemizde futbol eleştirisi yaparken ne gibi kriterler göz önüne alınıyor ve futbol aslında bu kadar basit mi yoksa bilimsel araştırmalara konu olacak kadar karışık bir iş mi? Öncelikle medyada futbolla ilgili yaratılan havanın çarpıklığını gözler önüne sermek gerekiyor. Futbol önceden planlanan ve stratejik manevralarla dolu bir oyun mudur acaba? Bu kadar sözde analizler yapılması aslında yüzbinlerce ihtimale açık olan ve tesadüflerin kol gezdiği bir ortamda sadece 23 ihtimal varmış gibi davranılmasının nedeni nedir? Biraz açalım, siz maç öncesi doğru 11’i sahaya sürmüş, gerekli bütün oyun içi taktikleri oyuncunuza anlatmış ve rakibi iyi analiz etmiş olabilirsiniz ama 90 dakika içinde olabilecek anlık tesadüfleri hesaba katmanız imkansızdır.Oyunun başında en iyi oyuncunuz ani bir refleksle ceza sahasında topu elle keser ve kırmızı kart görürse ve rakip penaltıyı gole çevirerek 10 öne geçerse ne taktik kalır,ne analiz ne de oyunu okuma palavrası. Bu sadece bir örnek, futbol sahasına çıkınca başınıza ne geleceğini kestiremezsiniz ve bence oyunun güzelliği de budur. Futbol medyasında bu oyunla ilgili yapılan yorumları okuyunca bu denli karışık ve çok değişkenli bir oyunun adeta birkaç etkene dayalı olduğu izlenimine kapılmamız da şaşırtıcı. Bu yorumlar futbolla ilgili otoriteler ve halk şeklinde iki grubun oluşmasına yol açıyor. Ayrıca “Madem bunlar önceden görülebilirdi bizim teknik direktör neden yapmadı?” şeklinde insanları hayal kırıklığına uğratabiliyor. Futbolda şans faktörü her zaman vardır ve olacaktır. Ayrıca hiç kimsenin konuşmadığı ve önemsemediği bir yığın başka faktör de maçı etkiler. Oyuncunun ruh halinin iyi yada kötü olması, maçtan önce yediği yemekten midesinin bozulması, ayakkabısının sıkması, sahadaki tümseği hesaplayamayarak kalecinin seken topta golü yemesi, iki takım arkadaşının arasının açık olması, rakip takımla ilgili geçmişte kötü anıları olmasından dolayı hırslı sahaya çıkması vb.. Binlerce faktör sayabilirim. Peki durun ve düşünün bu kadar faktörün etkilediği bir oyunda sadece Ahmet oynamasaydı da Mehmet olsaydı kazanırlardı, ya da 442 oynamasaydı da 352 oynasaydı yorumları ne kadar gerçekçi olabiliyor. Bütün hafta takımın içinde yaşayan en az 89 antrenman yaptıran ve oyuncuların bizim bilmediğimiz bir yığın sorunundan haberdar olan bir teknik adamın çıkardığı takımı hangi hakla ve hangi mantıkla eleştirebiliyoruz ve müdahale etme hakkını kendimizde görüyoruz bunu da merak ediyorum. Kendimi de işin içine katarak söylüyorum bunları yanlış anlamayın. Futbolu insanların oynadığını, teknik adamların ve hakemlerinde insan olduğunu ve her an hata yapabileceklerini unutuyoruz. Aslında futbolu bu kadar güzel ve izlenir yapanın bu hatalar olduğunu unuttuğumuz gibi. 22 tane mükemmel ve hatasız oynayan Ronaldinho gibi programlanan robotun maç yaptığını ve önceden binlerce ihtimali hesaplayan robot teknik adamların kusursuz olduğunu, hata yapması imkansız olan hakem robotların da maçı yönettiğini düşünün. Bu maçı seyretmek istermisiniz? Eleştiri yapılmayacak mı? Tabii ki yapılacak ve yapılmalı ama sizden ricam artık boş konuşanla, gerçekten somut verilere dayanarak konuşanı ayırd edin. Ya da bütün bunları bir kenara bırakın ve söylemediğimi farzedin. Yoksa seyrettiğiniz bütün programlar ve okuduğunuz yazılardan zevk alamaz hale gelirsiniz. İ PİSTE İLK ADIM Ulusal atlet Uslu, 12 yıldır atletizm ile ilgileniyor. Atletizmin yanı sıra Gazi Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksekokulu’nda da eğitimini sürdüren Uslu, 12 yaşındayken Ankara’nın Mamak ilçesindeki bir şenlik esnasında antrenörü Yahya Sevüktekin ile tanıştı. İlerleyen yıllarda spordaki başarısı nedeniyle ulusallık derecesine kadar yükselen Uslu, şimdi Enka Spor Kulübü’nde spor hayatını sürdürüyor. Birçok başarılara imza atan Uslu, 2003 Finlandiya Avrupa Gençler Şampiyonası’nda 2.’lik, 2004 Almanya Avrupa Gençler Kros Şampiyonası’ nda 1.’lik, 2005 Almanya Avrupa Gençler Şampiyonası’nda birincilik, yine aynı yıl İzmir Dünya Üniversitelerarası Şampiyonası’nda ikincilik derecelerini aldı. Spor geleceği için yine birçok başarılara imza atacağının sinyallerini veren Uslu, şunları kaydetti: “Gelecek yıl 2007 Avrupa 23 yaş altı, Dünya Üniversitelerarası ve en önemlisi Dünya Büyükler Atletizm Şampiyonası var. Bu yarışmaların hepsine katılıp 1.’lik almak istiyorum. Son aylarda yaptığım bütün çalışmaların hepsi bunun üzerine kuruldu. Antrenörüm bu şampiyonları oldukça ciddiye alıyor ve önümüzdeki yılın müsabaka programının antrenmanlarını şimdiden yapıyoruz. Ben de bu planın dışına çıkmıyorum. Tüm müsabakalarda şampiyonluk başarılarına imza atmak istiyorum. Zor bir yolda yürüdüğümü düşünüyorum ve gücüm yettiği sürece de başarının peşini bırakmayacağım. İşimi severek yaptığım için de güzel gelişmelere şahit olaca Kürsüye çıktığım anı hiç unutamam Ş ampiyonalarda kendisini sevindiren iki olayı anlatan Bİnnaz Uslu, şunları söyledi: “Zaten beni iki olay mutlu ediyor. İlki varış çizgisine birinci olarak bitirmek diğeri ise şampiyonluk kürsüsüne çıkmak. Bütün sporcular AyYıldızlı formanın sorumluluğunu taşır. Kürsüye çıktığım an o coşkulu atmosferi yaşamak, AyYıldızlı bayrağı göndere çektirmek, İstiklal Marşı’nı okutmak unutulmaz anlardı.” iyi bir başarı alacağımızı biliyorduk. Çalışmalarımız hep bunu üzerine kurduk. Şampiyonluğa konsantre olduk. Nihayetinde de ferdi dalda şampiyon oldum. Kendime güvenerek ve rahat bir şekilde piste çıktım” diye konuştu. Spor müsabakalarında moral ve motivasyonun çok önemli olan unsurlardan birisi olduğun işaret eden Uslu, “Aylarca sıkı bir şekilde antrenman yaparsınız fakat gününüzde olmazsınız. Yarışmaya 1 gün kala aksilik yaşanabilir. İsteğinizi alamaya bilirsiniz. Bu şampiyona da bunu yaşamadığım için çok şanslıyım” dedi. ğımı biliyorum.“ ”Spor ile birlikte hayatım değişti” diyen Uslu, gelecek planlarını da bu doğrultuda yaptığını kaydetti. FAVORİ SPORCU Avrupa Kros Şampiyonası öncesinde Avrupa Atletizm Birliği (EAA) tarafından favori sporcu olarak gösterilen Uslu, aldığı şampiyonluk ile bunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Çok düzenli bir hazırlık dönemini geçirdiklerini vurgulayan Uslu, “Kafile arkadaşlarım ve benim beklentimiz vardı en azında
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle