Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C CİHAN ÖZCAN SPOR FUTBOL ARALIK SALI HEY GİDİ KARADENİZ ÖLÜMÜNE SEVGİ D aha dün gibi hatırlıyor belki de Dursun amca o günleri... Tarih 27 Mayıs 1984... Gelin gibi süslenmiş Avni Aker Stadı. Bordo Mavililer, 1 hafta öncesinde Sakarya’da berabere kalarak ilan etmişler şampiyonluğu ancak turu ve coşkuyu Trabzon’a saklamışlar. O dönem filinta gibi delikanlı olan Dursun amcanın da aralarında yer aldığı 20 bini aşkın Trabzonlu da iğne atsan yere düşmeyecek şekilde doldurmuşlar stadı. Karagümrük ile oynanacak ligin son maçı öncesi belediye bandosu ve yerel folklor ekiplerinin horonlarıyla coşan Trabzonlu yandaşlar, 30 metrelik Bordo Mavili flamanın taşındığı geçit törenindeyse kendilerinden geçiyorlar adeta. Turgay ve Levent’in attığı gollerle 20 kazanılan maçsa günün tuzu biberi oluyor. Karşılaşma sonrasında elinde Bordo Mavi bayrağı, dilinde marşlarla evine dönen Dursun amca, o yıl doğan oğlu Temel’i kucaklıyor ve bakıyor gözlerinin içine... Şampiyonluğu İstanbul hanedanlığının elinden bir kez daha almış olmanın coşkusu ve sevinci içinde... Ancak o gün bugündür bir daha öyle parlamıyor Dursun amcanın gözleri.. Temel ise 22 yıldır kendi tuttuğu takımın şampiyon olması ne demek bilmiyor... Evet, nice Dursun amcalar, nice Temel’ler var 22 yıldır yüzleri gülmeyen, şampiyonluk hasretiyle yanıp tutuşan. Her lig başlangıcında “Ya bu sezon olursa” diye umutlanan ve her seferinde umutları bir sonraki sezona bırakan... Ancak son 2 yıldır yaşadıkları acıları hiçbir zaman yaşamadılar belki de... Kara bulutlar hiç bu kadar iç karartıcı bir şekilde yoğunlaşmadı kentin üzerinde. Aslında ne olduysa 200506 sezonunda oynanan Anorthosis maçıyla oldu. T Trabzonspor’un kazandığı kupalar rabzon halkı için bambaşka bir tutku Trabzonspor. Sadece taraftar olmak, maça gitmek değil Bordo Mavili takımın anlamı. Neredeyse bir yaşam biçimi. Hayatlarına mal olsa bile. 199596 sezonunda şampiyonluk için F.Bahçe’yle çekişen Trabzonspor’un Sarı Lacivertliler’e Avni Aker’de 21 yenilerek şampiyonluğu bırakmasının ardından Mehmet Dalman isimli Trabzonspor taraftarının başına gelenler bunun en somut göstergesi. Hayattaki en büyük arzusu gönül verdiği BordoMavililer’in şampiyonluğu olan Dalman, bunun gerçekleşmeyeceğini anladıktan sonra yazdığı son mektubunda, “Ben artık kimsenin yüzüne bakamam. Artık yaşayamam. Size yalvarıyorum, tabutumu Bordo Mavi bayrağa sarın” diyor ve kendisini asarak hayata veda ediyordu. Dediği gibi de oluyor, Bordo Mavili bayrağa sarılı tabutla son yolculuğuna uğurlanıyordu genç Mehmet. berabere kalırken, G. Antep’e yeniliyor, Denizli’yi ise tek golle de olsa geçmeyi başarıyordu. Ancak, bu galibiyet Lazaroni’nin Bordo Mavili takımla kazandığı ilk ve tek galibiyet oluyordu. Trabzon’dan rüzgâr gibi geçen Brezilyalı teknik adam, 4 maçlık serüvenin ardından bavulunu topluyor ve Avni Aker Stadı yerine Trabzon Havalimanı’nda alıyordu soluğu. ANORTHOSİS’TEN SONRA Bordo Mavililer Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda Kıbrıs Rum Kesimi temsilcisiyle eşleştiğinde herkes bir sonraki turda kimin geleceğinin hesaplarını yapıyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Deplasmanda yapılan ilk maçı 31 kaybeden Trabzonspor, Avni Aker’de 10 kazansa da tura yeterli değildi bu galibiyet. Bu sonuçla UEFA şansını da yitiren Bordo Mavililer erken havlu atıyorlardı Avrupa macerasına. İstifa eden Şenol Güneş’in yerine Halilhodziç getiriliyordu. Ligde de işler pek istenildiği gibi gitmeyince camia baskısına dayanamayan başkan Atay Aktuğ istifa ediyor, genel kurulda Nuri Albayrak görevi devralıyordu. Ligi 4. sırada tamamlayan Trabzonspor en azından UEFA’da temsil hakkını elde ediyordu. YALANCI BAHAR DÜŞ KIRIKLIĞI 200607 sezonuna yeni umutlarla başlayan Bordo Mavililer, teknik direktörlüğe bir dönemler F.Bahçe’yi de çalıştıran Lazaroni’yi getirirken, Hertha Berlin’in orta sahadaki sambacısı Marcelinho’yu kadrosuna dahil ettiğinde kağıt üstünde Turkcell Süper Lig’in en önemli transferlerinden birinin altına imza atıyordu. Gecikmeli de olsa Bordo Mavili renklere bağlanan Musampa ise daha bir güçlendiriyordu yeni sezon umutlarını. Ancak, Fatih Tekke’nin Zenit’e transfer olması, Szymkowiak ve Yattara’nın uzun süreli sakatlıkları en büyük handikaplarıydı kuşkusuz. UEFA Kupası ilk turunda bir başka Kıbrıs Rum Kesimi temsilcisi Apoel’i geçen BordoMavililer, ikinci turda İspanyol Osasuna’ya elenerek yine elveda diyordu Avrupa’ya. Bütün dikkatini lige ve Türkiye Kupası’na veren Trabzonspor tam bir hayal kırıklığıyla başladı yeni sezona. Kayseri deplasmanından eli boş dönen Bordo Mavililer, Manisa’yla Nuri Albayrak yönetimi tarafından takımın başına getirilen Ziya Doğan’la birlikte Beşiktaş ve G.Saray’ı yenen, biraz kıpırdanır gibi olan Trabzonspor özellikle 10. haftadan itibaren yakaladığı seriyle dikkat çekti. Ancak, bu galibiyet değil, galibiyet elde edememe serisiydi. Ligin ilk yarısında sadece 5 galibiyet alabilen Bordo Mavililer topladıkları 19 puanla 13. sırada yer bulabildiler kendilerine. Tarihinin en kötü performansını elde eden Trabzonspor, sondan 3. sıradaki Antalyaspor’un sadece 2 puan üstünde. Son 2 sezondur sportif başarılarından ziyade yönetim değişiklikleriyle, harcanan teknik direktörlerle, gelengiden oyucularıyla gündeme gelen Trabzonspor’un ortaya koyduğu tablo, mutluluğun resmini yansıtmaktan oldukça uzak. Sadece Dursun amcalar, Temel’ler değil bütün futbol kamuoyu, İstanbul hegemonyasını kıran, 4. büyük unvanını haklı bir şekilde elde eden Trabzonspor’un bir an önce eski günlere dönmesini arzulayarak bekliyor şimdi ligin ikinci yarısını... 10