Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 10 Kapak Ulkemiz, küreselleşme akımı, Dünya Bankası ve IMF politikalannın sonuçlarını almaya başladı... Türkiye Dünya Bankası gölgesinde ESRA YENER SERKAN DEMIRTAŞ D ünyada gelişen küreselleşme akımının temel örneklerinin yaşanmaya başlandığı Türkiye'de, özelleştirmeden sağlığa, vergide otomosyondan eğitime, kent altyapılarından, tarım sektörüne kadar tüm politikaların arkasında Dünya Bankası yer alıyor. Dünya Bankası'nın 3 milyar dolarlık kredi desteği vaatleriyle başladığı bu projelerde "ön koşullarla" sıkışan Türkiye, Güney Amerika'da, Asya'da, düşük ücretler, sendikasızlaştırma, gelir dağılımındaki uçurum ve işsizlikle sonuç veren bu politikaları koşulsuz olarak uygulamak zorunda. 80 milyar dolarlık dış borç yükümlülüklerini karşılayabilmek ve başladığı projeleri tamamlamak zorunda kalan Türkiye, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası ile anlaşma için artık bu politikaları uygulamaya başladı. Türkiye'de özellikle son 15 yıldır adı sıkça duyulan, özelleştirmeden, tarım reformlarına kadar tüm projelere kredi desteği verip, politikalar belirleyen Dünya Bankası ile aynı kuruluşun dünyada para politikalannın ve sermayenin rahat dolaşımını temel alan IMF, küreselleşme modellerinin de temelini oluşturan iki büyük kuruluş. Başta, sermayenin dünya içinde rahat dolaşımı, büyük sermaye önündeki engellerin kaldırılması, tüm ülkelerin koşullarının bu yabancı sermayenin yatırımları için olanaklı hale getirilmesi politikasını yayıyor IMF ve Dünya Bankası. Sağladıkları finansmanlar ve dış borçlanmada olmazsa olmaz konumda oldukları için özellikle gelişmekte olan ülkelerin en çok diyoloğa girdikleri kuruluşlar. Son 15 yıldır, özellikle Güney Amerika'da uyguladıkları yapısal projelerin sonuç vermemesi, arka arkaya gelen sorunlar üzerine görev ve çalışmaları mercek altına alınan bu iki kuruluş, gelecek ay ABD'de masaya yatırılacak. Dünya Bankası ve IMF'nin politikaları, ABD'de yapılacak toplantıda değerlendirilecek; Dünya Bankası ve IMI ^eli^nıckte olan ülkelerde kalkınma programlannı işsizlik ve sendikasızlaştırma ön koşulu ile uygulatmava çalışıyor. başarısızlığın nedenleri araştırılacak. Son yıllarda, liberal ekonomiye geçen Doğu Avrupa ve dağılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin ardından oluşan bağımsız cumhuriyetler ile piyasa ekonomisini kendi kurallarıyla da otsa benimseyen Çin'i hedef alan Dünya Bankası ve IMF, bu ülkeleri, yabancı sermayenin hem fınansman hem de üretime dönük yatırımların altyapılarının hazırlanması konusunda destekliyor. Amaç sermayenin rahat dolaşımı Dünya Bankası'nın "Dünya Kalkınma Raporu"nun giriş bölümü, kuruluşun politikalannın temel özelliklerini açıkça ortaya koyuyor: "Gelişmekte olan ülkelerde piyasa ekonomisine geçiş süreçlerinin hazırlanması için oluşturulacak politikaların şekillendirilmesi, tomlumsal eğilimlerin sosyal hizmetlerin verilmemesi durumunda, yolsuzluk ve suç oranlarının artacağıriı, toplumdaki huzursuzluğun ve ' diger olumsuz unsurların yatırım yapmak isteyen sermayeyi olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Raporda, "Pazar ekonomisine geçişte, sermayenin oluşumunda huzur ortamımn sağlanması için sosyal güvenlik sisteminin oluşumu önemli rol oynamaktadır" deniyor. Yeni hedefin, ucuz işgücü bulunan Çin ve Vietnam ile bağımsız cumhuriyetler ve Doğu Avrupa ülkeleri olduğu belirtilen Gelişmekte olan ülkelere uzun vadeli para akışı, 198794 (mlfyar$) raporda, bu ülkelerde 1987 1991 1992 1993 1994* pazar ekonomilerinin Uzun vadeli net kaynak akışları toplamı 68.5 124.7 153.0 13.1 227 3 geliştirilmesi için Resmi kalkınma yardımı 43 4 61.8 50.3 54.4 53.9 fınansman Resmi yardımlar kaynaklarının 16.9 32.6 29.9 30.1 30.5 Net resmi borçlar 26.4 29.2 20.4 23 8 23.9 :;»ı'.} '0Akullanımının artacağı vurgulanıyor. İki taraflı 142 7.7 9.3 11.5 V ' •/} 1990 öncesinde ise 149 Çok taraflı 15.0 12.7 145 ağırlıklı olarak diğer Net özel borçlar 9.8 18.6 41.5 45.7 55.6?%^ Asya ülkeleri ile Güney Amerıka ve Ticari bankalar 12.5 12.9 42.0 1.0 "' \$ Kuzey Avrupa Bonolar 4.0 30 12.8 2 2 // ülkelerini hedef seçen Diğer 5.8 '15.7 2.1 5.8 H Dünya Bankası, bu Doğrudan yabancı yatırımlar 47.1 14.6 36.8 77.9 ğjjsL 66.6 ülkelere temel altyapı Portfoy yatırımları (net) 0.8 7.6 14.2 46.9 projeleri, sanayi 39.5 İ H ^ 117 «> ' Manlanan Uzun vadeli net transferlerin toplamı yatırımlarının 1.6 74.4 45.8 132.2 Kaynak Dunya Bankası düzenlenmesi. Projelerin amacı, ticaret ve sermayenin akışı, piyasanın önündeki tüm engellerin kaldırılması, ekonominin dünyaya açılarak özgürleştirilmesi, pazar ekonomisinin tüm koşullarının oluşturulması." Raporda, sermayenin yatırımlarını rahat yapması, kâr oranlarını artırması, üretimin önündeki tıkanıklıkların giderilmesi, pazar alanlarının açılması için bu ülkelerde enflasyonun önüne geçilmesine çalışıldığı vurgulanıyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik istikrarın sağlanmasını bile, uluslararası sermayenin kâr oranlarının ve yatırım olanaklarının artırılmasına bağlayan Dünya Bankası'nın raporunda, özel sektörün geliştirilmesi ve rahat yatırım yapabilmesi için sosyal güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi gerektiği de belirtiliyor. Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelerde sosyal güvenlik sisteminin oluşturulması, eğitimin ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi gerektiğini vurguladığı raporunda, bu jn