Katalog

Posva Kerevitaş Pazarlama Müdürü Erdal Aras Sayfa 5 "Besin değerini koruyor" T ürk halkının alışkanlıkları, yemek yapma ve tüketim eğilimleri gözönüne alındığında sektörel gelişmelerin ümit verici olduğunu söylemek mümkündür. Çalışan insanların çoğalması, zaman ve pratikliğin getirdiği avantajtar, insanları dondurulmuş gıdaları tüketmeye yönlendiriyor. Bugün ülkemizde dondurulmuş gıda sektöründe yaşanan problemlerin başında hatalı yönlendirmelerden oluşan bir yanlış bilgilendirme gelmektedir. Tüketiciler donmuş gıda ile dondurulmuş gıda arasındaki farkı görememekte ve şoklanarak tazeliği muhafaza altına alınmış bir ürün ile kendilerinin evdeki olanaklarını kullanarak dondurduğu ürünleri aynı sanmaktadırlar. Dondurulmuş gıdaların lezzetinden ve tazeliğinden hiç birşey kaybolmaz. Dondurulmuş gıda malzemeleri aslında manavdan aldığımız meyve ve sebzelerden daha tazedir. Mevsiminde işlenip şoklama tekniği ile tazelikleri, vitamini ve besin değerleri koruma altına alınmış olduğu için lezzetlerinden birşey kaybetmezler. Beşikçioğlu. İhraç edilen meyveler ise çoğunlukla reçel, dondurma ve yoğurt sanayiinde kullanılıyor. giren fırma, su ürünlerınde yıllık 30 bin ton, sebze ve meyvede 40 bin ton, unlu mamüllerde 5 bin ton üretim ile piyasanın ağırlığını oluşturuyor. Ayrıca yılda 30 milyon adet dondurulmuş pizza ve 15 bin ton balık konservesi de Kerevitaş tarafından üretiliyor. Sektörün diğer büyüğü Dardanel ise hamur ürünlerinde yüzde 16, su ürünlerinde de yüzde 25 civarında pazar payına sahip bulunuyor. Piyasada daha çok dondurulmuş et ürünleriyle tanınan Pınar, hamur işi ürünlerde de yüzde 14'lük bir paya sahip bulunuyor. maddelerın tamamı yurt içinde karşılanıyor. Ancak standart kalite ve sürekli hammadde temini sektörün başlıca sorunu olmaya da devam ediyor. Dondurulmaya uygun birçok sebze ve meyve çeşidi kendi içinde değişiklik gösterirken bazı çeşitler donma esnasında kalite kayıplarına da uğrayabiliyor. Uzmanlar, bu nedenle uygun çeşitlerin seçimi, çiftçinin bu yönde eğitilmesi için sektörde faaliyet gösteren kuruluşların kendi ziraat departmanlarını kurmaları ve sözleşmeli ekimlerle imalat programlarını yapmaları gerektiğini bildiriyorlar. başladığı gözleniyor. Buna karşın Türk firmaları AB ülkelerine olan ihracatlarını geliştirmek için yoğun bir uğraş içindeler. Ancak ülkemizde üretim ve dondurma işlemine uygunluk açısından büyük potansiyele sahip olan fasulye, bezelye, havuç ve ıspanak gibi ürünlerde ihracat beklenen düzeylere erişemiyor. Çünkü bu ürünlerin hammade maliyetleri halen hasatların emek yoğun işgücü ile yapılması nedeniyle oldukça yüksek kalıyor. Buna karşılık son yıllarda donmuş greyfurt ve portakal ihracatının artması bazı firmaların kış aylarında da üretime devam etmesini sağlıyor. Ihracata dayalı bir üretim yapısı sergileyen dondurulmuş meyvesebze sanayi, ürünlerini yüzde 95 oranında Ingiltere, Almanya, Fransa gibi AB ülkelerine ve EFTA ülkelerine pazarlıyor. Bu ülkeler gerek potansiyel tüketici olmaları ve gerekse coğrafi yakınlıkları dolayısıyla her zaman en önemli ihraç pazarımız oluyor. Türkiye'nin bu sektördeki başlıca ihracatçı firmaları ise Merko, Kerevitaş, Penguen, önentaş, Apeks, Frigopak ve hesaplamalarına göre, 2530 milyon dolar civarında. Işletme masrafları içerisinde yüzde 5055 ile ağırlığı hammadde ve yardımcı maddeler oluşturuyor. Bunlara ek olarak işçilik yüzde 1015, enerji maliyeti yüzde 1015, amortisman, finansman ve genel giderler yüzde 2025 seviyesinde kalırken, ambalaj maliyeti yüzde 45 düzeyinde seyrediyor. lc pazar canlanıvor Şu anda faaliyet gösteren 25 civarındaki dondurulmuş gıda üretieisinin rekabeti giderek daha da yoğunlaşıyor. Gerek ihracatta karşılaşılan zorluklar, gerekse iç pazarın mevcut potansiyeli, firmaların ilgisini çekerken, tüketim alışkanlığının da oluşturulması gerekiyor. Bu amaçla sektörün büyükleri çeşitli aralıklarla verdikleri medya reklamlarında dondurulmuş gıdalar konusunda yeni bir tüketim alışkanlığının yaratılmasını sağlamaya çalışıyorlar. Dondurulmuş meyve ve sebzeler, AB'nin ortak tarım politikasına dahil bir ürün grubu olduğu için de ayrı bir önem taşıyor. Ancak AB'nin ortak tarım politikası, Türkiye ile AB ülkeleri arasında yapılan gümrük birliği anlaşmasının kapsamında bulunmuyor. AB pazarında yaşanan rekabet ve ulaştırma ücretlerinin yanı sıra, üçüncü ülkelere yönelik gümrük vergilerinin düşürülmesi iharacat olanaklarını kısıtlıyor. Firmaların hemen tümünün ortak beklentisi, Türkiye'nin taze ürün pazarının, giderek dondurulmuş gıdaya doğru yoğunlaşmasında birleşiyor. Dondurulmuş ürünler piyasasında faaliyet gösteren firmalar arasında en büyükerinden olan Kerevitaş, halen yüzde 65 dolayında olan pazar payını bu yıl içinde yüzde 75'e çıkarmak için kolları sıvadı. 1990yılında Süperfresh ile piyasaya Soğuk hava depolarının önemi Dondurulmuş gıdada en önemli unsurlardan biri de soğuk hava depoları. Ürünün hammade halinden satışa hazır hale getirilinceye kadar geçirdiği evrede dondurma işlemlerinin eksiksiz yapılması gerekiyor. önsoğutma ve soğutma teknikleriyle meyve ve sebzelerin ısısının alınarak içinde mevcut suyun çoğunluğunun sıvı fazdan katı faza geçirıldiği gerçek dondurma ışlemi ile ürünler tazeliğini koruyabiliyor. Ürünün eksi 40 derecede şoklanmasından sonra eksi 18 derecede dengelenmiş sıcaklığa kadar dondurulması, dondurulmuş gıda sanayiinde standart olarak kabul ediliyor. Bu soğutma ve koruma işlemi, başlangıç mamülden son mamüle kadar geçen sürede devam ediyor. Türkiye hammadde zengini Türkiye'de dondurulmuş sebze ve meyve üretiminde kullanılan ham ve yardımcı Yatırımı 30 milyon dolar gerektirivor Dondurulmuş gıda sektöründe yapılacak bir yatırımın maliyeti uzmanların Doçent Dr. Onur Devres "Dondurulmuş gıdada hammadde kalitesi önemli" I stanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Devres, özellikle soğuk zincir sistemine girecek olan hammaddelerin başlangıç kalitesinin büyük önem taşadığını belirtiyor. Doç Dr. Devres, dondurulmuş gıdaların hammaddeleri ( konusunda gıda sanayinin hem avantajlı hem de dezavantajlı yanlannın bulunduğunu anlattığı çalışmasında şu noktalara değiniyor: "Hammaddeden kaynaklanan en önemli sorunlann başında zaman zaman üretim fazlası veya azlığı olması ve buna bağlı olarak istikrarsız fiyat gelmektedir. Türkiye'de tarımın büyük bir bölümü aile işletmelerinden oluşan üretimle yapılmaktadır ve teknik düzeyde düşük bir yapı göstermektedir. Üretimde yalnızca miktara yönelik teşviklerden çok, kalKeli üretime pirim verilmelidir. Soğuk zincir sistemine girecek olan ürünlerin, öncelikle kaliteli olarak üretilmeleri gerekmektedir. Kaliteli bir son ürün için, başlangıç hammadde kalitesinin en üst düzeyde saglanması zorunludur." Dondurulmuş gıda hemen tüketilmeli Dağıtımı da özel donduruculu araçlarla gerçekleştiriliyor. Daha sonrası hipermerketlerde dondurulmuş ürünler için özel hazırlanmış dolaplarda saklanarak satışa sunulması oluyor. Dondurulmuş gıda, evlerimize girdikten sonra derin dondurucularda bir süre daha bekletilebilir. Buna karşın uzmanlar, derin dondurucularda saklansa da dondurulmuş gıdaların kısa sürede tüketilmesinde fayda olduğunu öneriyorlar. i£a