Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 CUMHURÎYET DERGÎ Karanlık sonrası... BAKt KOŞAR hmet Güneştekin'in yağlı boyayla ilk tanışması, çocukluğunun naif iklimine damgasını vuran, şimdi anımsadığında gulümsediği bir olayla başlıyor. Doğup büyüdüğü Batman'da, ilkokul öğrencisiyken bir resim yarışmasındadereceyegiriyor. Ödülolarak bir yağlı boya seti alıyor.. Boyalannı suyla aynştırmaya çalışıyor ama bakıyor ki bir türlü istediğisonucueldeedemiyor. Bunun üzeri"Belki bir arayış süreciydi, bilemiyorum," diyor. "Birkimlikoluşumu,birbilinçevrimi... Ama yine de kopamıyordum resimden. Desen çalışmaları yapıyordum siırekli. Sonra edebiyatla uğraşıyordum. Şiir yazıyordum hep. Hatta o dönemde Rahmetli Ayşe Zarakolu, dergilerdeyayımlanan şiirlerimi bir kitapta toplamayı önerdi. Ve 'Hoyrat Sazın Türküsü' adlı kitabım böylece yayınlan mışoldu." Ama resim tutkusu, resim çizme arzusu, herfırsatta.yokluyoryüreğini. 1998'inson T lını uyguladığını hayretle keşfeden Salih Ağabey'i girıyordevreye. Siyah beyazTürk filmlerindeki gibi... ağabeyi, artık ünlü bir müteahhittir ve başanyla sonuçlandırdığı işlerle zengin de olmııştur. Ona kendi firmalanndan birinin başına geçmeyi önerir ama Güneştekin, resmi tercih ettiğini söyler. Ağabeyi de "Peki, ama aklımız hep sende. Istanbul'da ne yapıyorsun, nasıl yaşıyorsun, nasıJ geçiniyorsun, hep düşünüp duruyoruz. Senin için ne yapabiliriz, benden istediğin bir şey var mı ? " diye sorar. AHMET GÜNEŞTEKÎN... Resim tutkusu Batman'da başladı. Hayallerini süsleyen îstanbul ona kapılarını açtı. Gümüştekin'in "Karanlık Sonrası Renkler" sergisi AKM'de... cne, hışımla, o zamanlar şehrin ki aynı zamanda benim de çocukluğumun Batmanı'nın! tek kırtasiyecisi ve kitapçısı olan Sevinç Kitabevi'ne gidiyor ve kazandığı boya setini dükkânın sahibinin önüne koyarak " Boyalar sahte çıktı. Bir türlü resim yapamıyorum!" diyor. Kitapçı, onaoboyalann özel bir sıvısı olduğunu, bu sıvıyla karması gerektiğini anlatıyor. Boya kabının bir köşesinde sakh duran ve makine yağı zannettiği küçücük bir tüpün ne işe yaradığını o zaman anlıyor Ahmet Güneştekin. Ondan sonra gönül koyduğu resim sanatında yağlı boya, vazgeçilmezlerinden oluyor. Mühendislik öğrencisi Salih Ağabeyi, resme meraklı kardeşinin, her yere çizdiği çocııkça resimlerinde ilginç bir ayrıntı yakalıyor; Ahmet, çizdiği doğa perspektif olgusunu kendi kendine keşfetmiş ve çizgilerinde perspektif kuralına uymaktadır. Çocukluğundan beri hep peyzaj çizme eğiliminde Ahmet Güneştekin. Dünyaya gozlerıni açtığı coğrafyanın dağlarını, ağaçlarını, kuşlarını, ırmaklarını, nehirlerini, o güne dek hiç görmediği sonsuz mavilikteki denizi çiziyor sonra, hayal ettiği denizi... ' Malabadi Köprüsü'nü, bu köprünün altından akan Dicle'de boğulan çocukları ve kendi dillerinde feryat eden annelerini... Ah, güzel îstanbul!.. Batman, kalbinin çok özel bir köşesinde durııyor kuşkusuz ama îstanbul, onun da hayallerini süslüyor elbette. Ilk kişisel resim sergisini 16 yaşındayken Batman'da açıyor. Bir 12 Eylül çocuğu olmaktan kurtaramıyor kendini. Darbeyi görüyor, filizkıran fırtınasina dönüşen sancılı günleri... Ve duyarlığı bileniyor. Ruhunda yaşanan parçalanmışlıklann izleri bir tortu gibi sonraki resimlerinde görülüyor. 12 Eylül'ün hemen arkasından! çok uzun bir süre ara veriyor tutkun olduğu resme 1989yihnakadar... larına doğru, soğuk bir güz günü " Merhaba Istanbul, merhaba Beyoğlu!" diyor. Asmalımescit günleri... O gün bugündür Beyoğlu Asmalımescit'te Güneştekin. Pera Palas'ın hemen karşısına düşen bu ara sokağın her şeyini seviyor. Geçmişinde de sosyal anlamda marjinal miydi bilemiyor ama bugün taşıdığı marjinalliği, özgünlüğu ve son zamanlarda bir grup aydının sokağa sahip çıkma çabalarını destekliyor. îşte tam da bu noktada, çocukluğunda çizdiği resimlerde perspektif kuraO da Asmalımescit 'te bir bina ister. Şaşınr ağabeyi. Düşünür, taşmır, sonunda hayal edilen binayı kardeşıne hediye etmeye karar verir. En alt katında bir pavyonun bulunduğu, 7080 ydlık 6 katlı bir oteli satın alıp " Al, ne yaparsan yap" deyip hediye eder. O da restorasyon faaliyetini hemen başlatır. Renkler sınırsızdır... Gümüştekin, doğadaki renklerin bildiğimizden daha çok, tonların ise sınırsız olduğuna inanıyor.Renkleri tual üzerinde kanştırmayı ve tonlan bu yolla elde etmeyi tercih ediyor. Özellikle son yıllarda yaptığı tablolara bakıldığında hep bir karmaşa, hep bir soyutluk, hep bir çalkantı göze çarpıyor. " Doğrusunu söylemek gerekirse, ben de hangi ekole oturtmam gerektığini bilemiyorum net olarak ama kübizm ile sürrealizmin etkisi altında kaldığımı söyleyebilirim. Kendi ruh dünyamın yansımalarını çiziyorum açıkçası. Toplumsal olayların ve yaşamın içinde tanıklık ettiğim herhangi bir ayrıntının imgelemimde yarattığı çağrışımları tuvale yansıtma kaygısı içindeyim." Boyaları palette değil tual üzerinde karıştırarak ve fırça kullanımında da farklı bir teknik deneyerek yarattığı tablolar, her bakan için farklı ve oznel algılamalara açık ama hep bir karmaşanın ve bir metafor yoğunluğunun dikkat çektiği yapıtlar. Tual üzerine yağlı boya çizdiği" Burçlar Serisi"," Nazar", "Aşk Mektubu", "Kuralsız Palet", "Doğum " ve " Yasak Elma" adlı tabloları, bunun en çarpıcı ornekleri. Abidin Dino, Van Gogh, Picasso ve Andy Warhol tutkunu... Istanbul'da kişisel bir sergi açma hayali sonunda gerçek oldıı. Hem de Ataturk Kultür Merkezi'nin Büyük Salonu'nda!..Önceleri," AKM'de sergi açma isteği"ne pek çok arkadaşı bıyık altından gülmüş ama o, yılmadan, bıkmadan, usanmadan, kelimenin tam anlamıyla azmederek amacına ulaşmış. "Karanlık Sonrası Renkler" adını verdiği bu sergi, AKM Büyük Salon'da 29 Nisan 17 Mayıs tarihleri arasında açık; meraklılarına duyururuz. 30 tualin birleşiminden oluşan dev bir tablo göreceksiniz bu sergide. Güneştekin, bu çalışmasıyla, kuresel emperyalizmi protesto etmeyi amaçlıyor. Batman'da uçveren resim aşkmdan güç alarak, yaşadığı coğrafyarun öznel koşullarına direnerek, kabuğunu kırmayı başarmış genç bir sanatçının zafer sergisini kaçırmaym... "Karanlık Sonrası Renkler" adlı sergi