27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

UJMIIURİYHI DKRGİ HAFTANlNNOTLARlDuvauAsena [email protected] Caretta'nın gözyaşlan... Iztuzu kumsalında, gece yansından sonra, yumurtlayacak Caretta Caretta kaplumbağalanni izleyeceğiz. Hacettepe Üniversitesi Öğretinı Görevlisi, çok scssiz olmamız gerektiğini, asla kameraların ışıklarını yakmamamızı istiyor. "Yetişkin bireyler çok rahatsız olur ve yumurtlamaktan vazgeçer" diyor. "Tamam küçük bir ışıkta hepimiz çekeriz" sözürıü veriyorlar. /.aten C'aretta'ları göreceğimız kesin değil, bu büyük bir şans. Kurnlara bata çıka, sessizce yüriimeye başladıktan çok kısa bir süre sotıra, birden ışıklar yakılıyor, tlaşlar patlıyor. Bir Caretta kaplumbağası yumurtalarını bırakmak üzere kıyıda. "Genç ve gazeteci" olmak ise "sözünü tutmayarak bir canlıya zarar vermek için" yeterli iki neden. Görevli, şefkatle "yetişkin birey"in kafasından tutup denize çevirmeye çalışıyor. Çünkü o "birey", korkmuş, yumurtlamaktan vazgeçmiş, ama ışıklara doğru gidiyor... Işık tutan kameramanlar da çok iizgün ama görevlerini yaptılar! Oysa sessizce durup, minik ışıkta bakabilseydik, harika bir doğa olayını yaşayacaktık. Caretta, bir süre sonra traıısa girerek yumurtlayaeaktı. Uir muhabir "Caretta denize giderken ağlıyordu" diyor. Mademki onun ağladığina inanıyor ve üzülüyorsun neden yaktın ışıklarını o zaman değil mi? "Niye çekmedin diye şefim kızar" diyor. Ah şu medya şcfleri, biraz daha ılımlı olsalar. Neyse Hacettepe Üniversitesi hocasından Caretta'ların gözlcrinden akan yaşın ağlamak olmadıgını, tuzlu deniz suyunun havayla tcmas edınce gözlerden aktığını öğreniyoruz da içimiz rahatlıyor! Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, "Çevre soaınlanyla ilgili çalışmalarda sivil güçlerden ve basından destek alıyoruz, sahip olduğumuz çevre değerlerinin korunması için aramızdaki iş birliğinin artarak sürmesi gerektiğine inanıyorum" diyor. Aytekin'e göre, "çevre konusundakı duyarlilığın yelerince oluştuğunu söyleınek mümkün değil, ulanakları ve yetkileri kısıtlı Çevre Bakanlığı'nın on yıllık bir geçmişi var. Onun için önüınüzde daha uzun ve zor bir yol var." Dalyan, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiş. özel Çevre Koruma Kurumu canla başla çalışıyor, ama halkımızın desteği ve katılımı olmadan tek başına çevreyi ne kadar koruyabiliriz diyorlar. Dalyan'daki Alla Turca Oteli işte bu özel katılım ve özen sonucu meydana getirilmiş bir tesis. Çevreyi bozmadan, ince bir zevk ürünü bir otel yaratmış Yılmazer ailesi. Ekincik Koyu'nda ise bir otel sahibinin yaptığı çirkin binalan, görünce içimiz fena oluyor. Umarım bu biııalar bir an önce yıkılır. Dünya standartlarında yemek kalitesi ve servisi, eşsiz manzarasıyla, yabancı yatlarııı uğramadan gitmediği Ekincik koyundaki My Marina bu ülkenin güzel sürprizlerinden birisi. üöcek llamam Koyu'ndaki salaş masalardaki ycmekler de bir harika, yöre kızlarının servisi birinci sınıf restoran kalitesinde. Ama bu güzel denizi, çılgın gibi gösteri yapan jetski'ler ve korkunç kokular bırakan motorlar bozuyor hâlâ. Çevre Bakanhğı olsıın, Özel Çevre Koruma Kurumu bilim insanlan olsun kimileri çevre için yürekten mücadele ediyor. Ama biraz gezip görünce anlıyorsunuz ki, işin başı yine eğitim... Birileri insanlar için bir şeyleri düzeltiyor, ama birtakım insanlar yine bozuyor ... 200 milyon yıldır yaşamayı başaran Caretta'laı 21. yüzyıl insanının bencilliği nedeniyle can çekişiyor...^ CICI KIZ SEDEF... B asın ırısanı vezir de eder rez.il de. Bazen hakkında kötü bir şey de söylemez ama biz yine de o kışiyi pek sevnıeyiz... Mesela Mehmet Ali lirbil'in eşi ile kayınvalidesi... Ekranda gördüğümüz kadarıyla, hiç konuşmayan, boş boş bakarak kaçan, ünlü olmak için ortalıkta görünmek isteyen ve en sonunda da maddi çıkar kovalayan insanlar olarak tanıdık biz onları. Ben de Sedef i, hayatla ilgisiz, bilgisiz, ünlü bir adama takılmış, sıradan bir genç kız sanıyordum çoğu kişi uyuyordu. "Çünkü ünlü olan Mehmet Ali, ben değilim ki, o yüzden onun dedikleri oluyor, ne isterse yapıyorum" diyordu. Bodrum'da, birileri Mehmet Ali'yi özel olarak çağırıp Sedef'le tanıştırmış, ondan sonra Hrbil Sedef in o kadar üstüne düşmüş ki, 'Zaten onda şeytan tüyü var' diyor, 20 gün içinde evlenmişler. Annesi ise hiç memnun olmamış bu durumdan. Para meselesi ise, para değil, Sedef'in üzerine yapılan sıradan bir evmiş... Ve bııııu isteyen de Sedef değilmiş zaten. 'Ona zaafım var' diyor üzgün üzgün.. Mehmet Ali Erbil iki kadınla anılarak gündeme gelmekten bıktığını ve bu piyasanm dışından bir kızla evlenmek istediğini söyleyip durmuyor ıııu? İşte Sedef onu kurtarıp bir başka boyuta geçirecek bir cici kız, üstelik el değmemiş... Bu piyasanın kızlarıyla gezip, sonra onları aşağılayarak el değmemiş kız peşinde koşan bir ınodern Türk erkeği. Küçük bir universite ögreneisi ve feleğin çemberinden geçmiş orta yaşlı erkek... Ha gayret Kuşadası... tnanır mısınız bilemem ama, hani biz bir yerlere gidip izlenimlerimizi yazıyoruz ya, eğer olumsuzluklan yazıp eleştirirsek, o yöredeki bazı kişileri kızdmyoruz... Hatta, 'geldi buraya dönünce de kötü yazdı' diye sizi bir daha istemeyenler de var.. Olumsuzluklar bilinmezse, nasıl düzelir? Neyse Kuşadalılar geçen yıl da eleştirdiğim halde beni bu yıl festivallerine panelist olarak davet etme inceliğini gösterdiler... Bir yıl içinde sahil açılmış, ışıklanmış, güzelleşmiş... Ilalk Belediye Başkanı Fııat Akdoğan'dan memnun. Ama esnaf kendi halindcn pek mutlu değil. Bir zamanlar zengin turistler geliyormuş. Şimdi parasız Rus ve Bulgar turistlere kalmış. 150 dolara gelip tatillerini geçirip gidiyorlaımış. "Yakında bıınlar da gider, kendi turistlerimize kalınz" diyorlar. Ama buıuın sebebini kendilerine sormuyorlar. Bugüne kadarki belediyeler Kuşudası',Qi$ korkunç yapılaşmasına göz yummuşlar...' Sjmdiki başkan, Uydu Kent'i nasıl yok edeceğini kara kara düşünüp duruyor . Pahalılık had safhada. Hâlâ yabancı turisti kazıklama üzerine kurulmuş bir ticaret. Taksi fiyatları lstanbul'un iki katından fazla. Manzarası bile olmayan bir restoranda iki kişilik yemek için, 61 milyon hesap geliyor... lirtesi gün soluğu Kale Içi'ndeki Yııcca Restoran'da alıyoruz. Kalitesindeıı hiçbir şey yıtirmemiş, nefis bir canlı müzik... Tıklım tıklım. Buranın patronu yakınmıyor elbette. Belediye ve Kısa Filmciler Derneği bir kısa film festivali düzenlemişler. Belediye Çevre ve Kültür Hizmetleri Sorumlusu Ayşe Scrifoğlu ve ekibi ordan oraya koşturuyor. Kalenin içi düzenlenmiş, olağanüstü bir manzara... Dilek Yarımadasrndaki Milli Park'taki koylara doyamıyorsunuz, on kilometre ötedeki Kira/.lı Köy'deki yer solrası unııtulmaz. Kadmlar Denizi'ndeki pis alan nefis konforlu bir plaja çcvrilmİ!>. Ancak insanlar hem yakmıyorlar lıem de iyi bir şeyler yapmak için çırpınan insanlara el vermiyorlar. Mesele bu. ^ 20 gün içinde evliliğe karar verildi ama sonuç hüsran. gibi. ! a ki, bızım bahçedeki o partide birlikte olup, uzun uzun konuşup, hep beraber eğlenip, dans edinceye dek. Benim komşum Mehmet Ali evi lerk edince, Sedef in yanına babası gelmiş... () da ağabey Mustafa lirbil ve babasıyla paıtiye katıldı. Yemek boyunca konuştuk. Daha doğrusu hep o konuştu. Ona söz verdim çok özel şeyleri yazmayacağıma. Çünkü ben bir dinozorum ve birisi bana yaznıa derse yazmam. Sedef bir modern zaman esiri gibiydi. Ünlü kocası, konuşma, tek başına gezme diyordu ve Sedef de buna Elinizi vicdanınıza koyun, bu durumda kim kullanılmış oluyor? Kayınvalidenin arkadaşı Demirkazık isimli kadın, arkadaşına o kazıkları neden atıyor bilemem ama, belki o da gösterildiği gibi birisi değildir. Sedef, havuz partimiz bitmeden ders çahşmak için yukarı çıktı sonra Ereüment Bey'i çağırdı, o da koşa koşa kızının yanına gitti. Bu bıcır bıcır konuşan, akıllı, ögrenci kız dilerim hak ettiği mutlıı yaşama kavuşur... Elbette Mehmet Ali de.. Herkese tavsiyem, magazin programlannda gördüklerinize pek itibar etmeyin. ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle