Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ konserlerin oğluyla daha sık görüşmelerine de vesile olacağına inanıyor. Buna ihtiyaçlan olduğunun altını çiziyor: " Murat küçükken tumeler, iş güç derken fazla görüşemedik. Geçen yıl' Babalar Günü' için yapılan bir söyleşide ben toz pembe bir baba oğul portresi çizdim. Sıra Murat' a geldiğinde aslında ilişkimizin hiç de öyle olmadığı ortaya çıktı. 'Ben Erol Evgin'i çok severdim. Televizyonda izler beğenirdim. Bir gün bize geldi, meğer babammış' dedi. Şaka bir yana gerçekten az görüşüyorduk. Şimdi arayı kapatmaya çalışıyoruz. Birlikte çalıp söylemek bizi birbirimize yaklaştırdı. Arkadaş olduk." Murat Evgin 1415 yaşlanna kadar müzikle hiç ilgilenmemiş. Erol Evgin de çok istemesıne ragmen bu konuda asla ısrar etmemiş oğluna. Bir gün babasının gitannı alıp çalmaya başlamış ama gizli gizli... Odasına kapanır, saatlerce beste yapar, şarkılar söyler, hayaller kurarmış... "Çocukluğumdan beri babamın müzik arkadaşı olmak isterdim. 70'li yıllan çok seviyorum. Keşke gençliğimi o yı 1larda yaşasaydım. 'HalimDuman'klibindeoyıllann izleri var aslında. Ispanyol paça pantolonlar, geniş yakalı gömlekler... En büyük hayalim Erol Evgin'e beste verebilmek ve kariyerine bu şekilde katkıda bulunmaktı. ' Unutulacak kadın mısın?' albümünde bu fırsatı yakaladım. Yeni albümünde de bestelerim yer alacak. Bütün bunlar bana çok keyifveriyor." Murat Evgin'in müzik tarzı babasınınkinden çok farklı. O rock müzik yapıyor. "tnsanların kafasında oluşan belli şablonlar var. Size önyargıyla yaklaşıyorlar. Ünlü bir babanın oğlu olmak bir avantaj gibi gözükse de bu önyargılar nedeniyle bir süre sonradezavantajadönüşebiliyor"diyor. Önce altın Mlezlk... I Iali tavn, müzik tarzı birbirine hiç benzemese de benimsedikleri ilke aynı: "Yapılan işten emin olmak, doğru düzgün işlerin altına imza atmak." Erol Evgin yaşamı boyunca hep bu doğrultuda yol almış ve bunu öğütlemiş çocuklarına: "Sahne performansı olan sanatçıların ayaklannı yere sağlam basabilmeleri. insanlanngözleriruniçuıebakabilmeleri için yaptıkları işi ustalıkla, iyi yapabilmeleri gerekir. Şarkı mı söyleyeceksiniz; iyi şan bileceksiniz, sesiniz titremeyecek. Sanat yapmak için zanaatın çok iyi olması gerekiyor. lşçılıkte, zanaatta sıkıntılarınız, boşluklarınız varsa bu, özgüven eksikliğine neden olur ki; o da çok kötü bir şey." Murat Evgin müziğin abc'sini biliyor. Ama asıl öğrenimi radyo, televizyon, sinemaüzerine Marmara Üniversitesi lletişim Fakültesi'nden mezun. Bir süre New York Üniversitesi'ninsinemakurslarınadevam etmiş. Şu anda yine Marmara Üniversitesi'ndereklamcilıkyükseklisansı yapıyor. Müzik dışında ikinci bir mesleğe sahip olmak 30 yıl önce babasının Erol Evgin'e verdiği "Oğlum, kolunda bir altın bileziğin daha olsun" öğüdünün bir uzantısı aslında: "Türkıye'detelifhakları yok. Sanatçıların haklanna sahip çıkılmıyor. Böyle olunca müzik size güvenceli bir yaşam surunuyor. Ama ınsan her şeye rağmen hayatta sevdiği işi yapmalı. Murat müziği seçmeseydi üzülmezdim. Ancak itiraf edeyim, şimdi birlikte şarkı söylemek bana büyük keyifveriyor. Türkiye'ninbugünkügerçe Seııi içime sindirdim YAZI: GÖKÇE ÇİÇEK ÇETİN FOTOĞRAF: KAAN SOYTÜRK B irbirleri için ne anlam ifade ediyorlardı'7 "Bunu tek bir kelimeyle ı özetleyebüirmisiniz?" diye sorduğumuzda; elini yanındaki gencin omzuna atıp: "Oğlunı!" dedi Erol Evgin. "Babam, Erol Babam daha ne söyleyebili rim ki" diye karşılık verdi oğlu Murat Evgin Aralanndakı ilişkiyi, sevgiyi anlatmak için süslü kelimeler seçmediler. En yalın ama en anlanıh sözcüklerle ifade ettiler duygulannı. Zaten doğrasu da bu deği 1 mi? Zamanla dostluluğu yakalamış olsalar da sonuçta babaoğullar; aynlan, uzlaşan yönleri ve pay laştıklarıyla... Bu aralar en çok müziği paylaşıyorlar. Bırlikte çalıp, birlikte söylüyor ve çok eğleniyorlar. Bu güzel anlan dinleyiciye de taşımayı istemişler. llkini 8 Nisan gecesi Türk K.alp Vakti yaranna vereceklen bir dizi konserle, hem müziği hem de kuşak farkının yarattığı çekişmeleri ve bunun ilginç yansımalannı dinleyicileriyle de paylaşmaya hazırlanıyorlar Erol Evgin bıraz şov niteliği de taşıyan bu