Katalog

CUMHURİYbl DKR(Jİ HAFTANfNNOÎLARlDuvauAsena dasena@turk.net BBG'den çıkan dersler 'I'İJK, en son Slar'a geçen Biri Bizi Gözetliyor'u (BBG) zararlı buldu vc yasaklanmasını istedi. Yasaklama nedeni de çoğıı kez olduğu gibi Türk Aile Yapısı. O, bir türlü güvenemcdikleri, 'hafif ve kişiliksiz' büldukları Türk insanı vc ailcsi bu kez bu programı izleyincc orta yerinden çatlayıverecek. BBG'deki insanlarçok sık kavga ediyor diyc o hıı/ur ve sevgi içindeki evlerde birdenbire kavgalar patlayacak. Oysa BBG yasaklanınca Türk ailesini oluşturan Türk insanı asla kavga etmeyecek. Bayramda BB(İ Kvi'ne gitmiştim. Gazeteci mcrakı işte. Gittim ve oradaki 15 kişinin gayet normal I iirk insanları olduklarını gördüm. Ben burayı gerçekten bahçcli bir ev sanıyordum, oysa Maslak dolaylarmda bir iş hanının tepesinde ev haline getirilmiş bir büro... Burada politika, din gibi ciddi şeyleri konuşmak, kitap okumak, IV izlemek yasak olunca, yemekten ve taıtışmaktan başka ne yapabilir ki insan? Beğenmeyenler izlemez olur biter. R Ama nedense hep de beğenmediğimiz programlar izlenir. t. Örneğin, "ne işin vardı orada' diye o eve gitmemi eleştiren kişiler, tüm ayrıntıları biliyorlardı.Türkiye'de böyle garip bir trend var işte; beğenilmeyen programlar en çok izlcnenler!.. Oysa BBG lîvi bir laboratuvar gibi. O evi izlcyince bilincn gerçeklerin bir özetini buluyorsunuz. Mesela; bir iş yerinde ya da bir dost evinde karşılaşıp konuştuğunuz kişileri yıllar boyu sevebilecek lıatta dost bile olabilecekken, aynı evde yaşayıp çok iyi tanıyınca düşınan olabiliyorsunuz. O zaman yüzcysel takıl, dost kal... Kvlenmeden önce çok iyi tanımayıp âşık olduğumuz insanlarla da aynı eve girince de her şey tersine dönebiliyor ya, işte öyle bir şey... Demek ki aynı çatı altında yaşamak her şeyi mahfeden en önemli ııeden. Bilgisizlik ya k A TR da ilgisizlik, her hangi W Vnf A bir nedenle ciddi konulurı konuşup tartışamadığımız /anıaıı, ilk yapılacak şey ise dedikodu... Ondan soıira da zayıflama sohbetleri. Biraz da fiıtbol. Başka konımuı/ yok... BBG'den çıkan deısler özetle şöyle... Birisiyle aynı çatıyı paylaşmak yürek ister ve genellikle çatışmayla son bıılur... Aynı evi paylaşmak sıkıcı, bıktmcıdır, kısa birsüre sonra yapacak ve konuşacak şey bulamazsınız, hatta birbirinizden nefret edersiniz. Insanlar 'sevimliler sevinısizler' diye ikiye ayrılır ve iki taraf da karşısındakini sevimsiz bıılur!... Hayat bir 'kendini gösterme yarışı'dır ve en yeteneksizi bile kendini göstermeye çabalar, alkış ise bir aptalın bile kendini önemli sanmasına neden olur. Bir insanı pohpohlayarak ona yaptıranıayacağınız şey yoktur. Renksiz ve hareketsiz bir yaşamınız varsa, mecburiyetten yani ihtiyaçtan, en yakınınızdaki kişiye âşık olduğunuzu sanırsınız, ama aslında o bir aşk degildir ve hüsranla sonuçlanır. Güçsüz kişiler bağırıp çağırarak güçlerini kanıtlamaya çalışırlar ve genellikle de bunu karşısındakilere yedirirler. Çünkü genellikle onlar da güçsüzdüı... Demek ki siz siz olun, birisini çok iyi tanımadan aynı eve girnıeyin vc bağırıp çağıran insanları güçlü sanıp onlara papuç bırakmayın!..^ BİR ONEMLI KİTAP "Bu kıtap, törelerın, geleneklerin, yanlış da, zararlı da olsa değişmemesini savunanlara bir tokat gibi... Bu kitap, 'kadın hakları da neymiş, insan hakları varken' diyenlere Anadolu'daki kadının çok güçlü olduğunu iddia odenlere de bir tokat gibi.. " Böyle demışım Mehmet Faraç'ın Töre Kıskacında Kadın kitabı'nın ilk baskısını okuduğumda... Mehmet Faraç, Güneydoğu'da, namus temizlemek için öldurülen kızların öykülerini anlatıyor... Bakın , 'adı, Urfa'daki bir radyonun istekler programında okunduğu için aile meclisinin kararıyla, öldurülen Hacer'in babası ne diyor;" Bu tip kanunlar yöremızin örf ve adetidir. Bu tip olaylarda namus temizliği yapılması eskiden beri devam etmektedir. Olaydan pişman ve üzgünüm. Birı oğlum, biri kızım..." Ve bu cinayet davasının sonundakı gerekçeli karar şöyle; "Sanık Muhammet, kız kardeşı Hacer'ı kasten öldürmüş ancak bu eylemi, kız kardeşinin evden kaçması nedeniyle, toplumun manevı yapısı, örf ve âdetleri nazara alındığında, toplumda o aile üzerınde, büyük bir baskı oluşturduğu, bu nedenle sanığın bu suçu kaldığı tahrik altında işlediği kanaatine varıldığından...." Faraç; "Taammüden cinayet işleyen Muhammed iki yıl yattıktan sonra tahliye oldu. Tahliye edilen aile meclisinin altı üyesi ise 'başları dik' Urfa Hayvan Pazan'nda besicilık mesleğine devam ediyorlar" diye yazıyor... Yenilenen, güncellenen, onlarca gerçek öykü dolu olan bu kitabı mutlaka okumalısınız. (Güniz Yayıncılık) BUNU BEN DEÖİL ERTUĞRUL BEY SÖYLÜYOR... "Erkekler korkaktır ve her türlü aşağılığı yapmaya meyillidir." Bu cümleyi ben yazsaydırıı eğer, akşamına Reha Muhtar'ın haberlerine konıık olmuştum. Ama Hüııiyet Gazetesi Genel Yayın Müdiirü lirtıığrul Özkök yazınca böyle bir şey olmuyor. Çünkü o haber programlarını yapanlar da birer erkek ve Özkök'ün dogru söylediğıni biliyorlar. Bildikleri için de onu karşılarına alıp, 'abicim, sen ne söyledin öylc, ayıp değil mi. açıkla bakalım şuııu' demiyorlar. Krtuğrul bey de onların gözünün içine baksa ve 'ne yani öyle değil mi, sen aksini mi düşünüyorsun' diye sorsa, adamların verecek cevabı yok çünkü. Onlar kendilerini ve birbirlerıni biliyorlar, büyük dayantşına içindeler ve asla birbirlerinden hesap soracak kadar kendilerini ayrıealıklı görmüyorlar. Bu sözden çok daha hafifini söyleyen bir kadınsa cğcr, bir erkek senin karşına geçip hesap sormayı, bu suçunu bütün Türkiye'ye duyurmayı kendine bir borç biliyor. Bir kadın da, onların gözünün içine bakıp; 'ne yani öyle değil mi, sen aksini mi düşünüyorsun' diyebilir. Ama o hesap soran erkek seni asla cıddiye almaz. Sen onların dünyasının çok dışında, alt tarafı bir kadınsındır ve o yüce yaratıkların olumsuzluklarını söylemek haddine düşmez... Seni erkek düşmanı ilan edeıek, öçlerini alırlar. Susup çekilirsen dünyalanndan ne ala. Susmayıp devam edersen... O zaman işte 'dogruyu söyleyen dokuz köyden kovulur' sözünün doğruluğu ortaya çıkar... Gerçi benim daha 'dokuz' olmadı da yakındır...^ Tek Kişilik Şehir B Hep sahnede kalsın istiyorsunuz,.. KUMANDA VE BIYIK. "Taylor Nelson Sofres" PR 2001 yılı araştırmasmdan küçuk bir bölüm: Hanede Televizyon kumandası kimdedir? Cevaplar: % 49.8 erkekte, % 26.2 çocuklarda, % 12.3 kadında, % 7.4 diğer kişilerde. . En mutlu evler hangilerıdir acaba? % 4.3 kumanda olmayanlar herhalde!... 1993 yılında bıyıklı erkek oranı % enim mutluluk kaynaklaıımın biri iyi birtıyatro oyunuııu iyi oyunculardan izlemcktir. İşte onıııı için Ortaköy l;eriye'deki 'Tek Kişilik Şehir'i izlerken mutlu oldum. Istanbul şaşırlıcı güzelliklerle dolu bir kent. Örnegin Feriye dünyanın hiçbir yerinde bulunmayacak manzarasıyla eşsiz bir kültür komplcksi... Behiç Ak hınzırca bir zekâ ürünü ortaya çıkartmış. Işıl Kasapoğlu nefis yönetmiş, Duygıı Sağıroğlu her zamanki gibi 'daha uygunu olamazdı' dedirten bir çevre diizeni yaratmış, Joel Simon da o güzel müzikleri yapmış... Ama bir Tilbe Saran var ki oyunda seyrine doyamıyorsunuz. Abelard vc Heloise'deki âşık kadın gitmiş, yerini son derece komik bir kadın almış... Hiç ayrılnıasa sahneden dediğiniz oyunculardan biri Saran... Köksal Kngür de öyle... Izlemcye doyamıyorsunuz onu da... Cüııeyt Türel ise bu kez. bir baba olgunluğunda, 'Bu iki çarpıcı rol sizde ama işte ben de bu düz gibi görünen rolle harikalar yaratıyorum' diyor. Bir Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu oyunu Tek Kişilik Şehir. Üç ay boyunca C'umartesiPazar Feriye'de sahnelenecek, kaçırmayın diyorum. ^ 77 iken, 2001 yılında bu oran % 40'a düşmüş... Pek çok kadın bıyıktan hoşlanmadığını açıkladı... Acaba erkekler bıyıklarını kadınlar hoşlanmıyor diye mi kestiler... Tuhaf... Şaşırtıcı bir durum. Kadınlar başka şeylerden de hoşlanmıyorlar ama, degişen bir şey yok... Bıyık kesmek bir göz aldatmacası olsa gerek.^ Özkök dogru söylüyor...