Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMMURlYETDERGİ ne Denetleme Üst Kurulu'na sevk edilip ışletnıe belgesi geri alındı. Bu,filmıçin îstanbul FılmFestivali'nde gösterilme şansını da kaybetmektı. Festıvalde iki filmin etrafındadalıayasakbulutlandolaştı: "9" ve "Hiçbiryerde". Bu filmler, Alt Kuruldan, Denetleme Kurulu'na sevk ediliyordu. Büyük Adam Küçük Aşk'laaynı kaderipaylaşmaları an meselesiydi. Ancak korkulan olmadı, fılmlere işletme belgesi verildi.... Sınemaya getirilen her türlü yasağa itıraz eden Îstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman şöyle diyordu: "Sanat ve edebiyat ürünlerinin hiçbir sınırlamaya ve sansüre tabi tutulmaksızın ya da böyle bir sansüre tabi tutulınak korkusu ve kuşkusu altında bulunniaksızuı yaratılması, çoğaltılması, açıklanması, kamuyamaledilmesigerekır Insan beyninin yaratıcılığını engellemeye kalkmak, insanın varlığını ve gelişmesini engellemek anlamını taşır. Bunahiçkimsenin, hiçbir kurumun ve kendisini sansürcü zannedenlerin cesaret etmemesi gerekir inancındayım." 21. îstanbul Festivali'ne, yasaklı filmlerin gölgesi düştü. Büyük Adam Küçük Aşk yasaklandı, iki film yasağın eşiğinden döndü. Çok film yasaklanmış, hatta yakılmıştı ama... Sansür yine utandırdı... Hiçbiryerde, 1985'ten bu yana sinema çalışmalarına devam eden Tayfun Pırselimoğlu'nun yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı filmı. Başrollerı Zuhal Olcay, Parkan özturan, Meral Okay, Ruhi Sarı, Cezmı Baskın, Devın Özgür Çınar paylaşıyor. Film 1. Sııyfamn devumı veDilanErçetın'in(Hejar) başrollerı paylaştığı film, beş aya yakın bırsurevızyondakaldı. Antalyave Aııkara Film Festivallerinden, SlYAD ve (,'ASOD'dan birçok ödiil aldı. Öyküsüçarpıcıydı: "llıızurevinde yatma hazırlığı içindeki olontcr yargıç emekhsı RJ özünde bir kayıp hıkayesı. Şükran, oğlunun kaybolması üzerine Istanbul'dan Mardin'e kadar uzayan bır arayışa çıkıyor. Bu arada film boyunca bu kayboluşun siyasi bir sebebının olup olmadığı sorgulanıyor... ^ fat Bey ile tiim yakınlarını koyüne yapılaıı operasyonda kaybcttigi ıçınbırakrabasınınevınebırakılan Hejar'ınyollanlstanburdakesışır. ilejar, bır polıs operasyonundan s,ans eseri kurtulup komşusu Yargıç RıfatBey'inevinesığııur..." Film beş ay sınemalarda göstenldikten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ndengelenbırtalepüzerı Hukuk ile insanın yaratıcılığı arasında bır paralellik de kuran Sayman, "Hukuk" diyordu "Insan yaratıcılığının önünu açma ya da yolunu açma işlevini yüklcnmişse meşruiyet kazanır. Tanı tersine, hukuk bır ülkede sanat, bılını ve edebiyat sınırlıyorsa, sınırlamayetkisını bellı kişi ve kurumlara veriyorsa o ülkede demokrasi sorunu var demektır". Sayman konuşmasını şöyle sürdürüyordu: "Tiirkjye'de bu özgürlük ve yaratıcılık, ne yazık kı anayasadan başlayarak birçok yasa ve yönetmelıkle sınırlanıyor. Bununla da kalmıyor, kendını eıı doğruyu bilen, en ahlaklı ve ahlakçı, en doğru karar alırzannedenbazıkışılennfulıuygulanıasıyla da yok ediliyor." Yine aynı gerekçeler Denetleme kurulu, neye dayanarak yasaklamakaran almıştı? l Jstelikkurulasanatçıtemsilcilerikatılmamış, yönetmelikte açıkça belirtılmişolmasınarağmen filmin prodüktürü ve yonetnıem toplantıya davetedılmemıştı Pekı, yönetmeliknasılduzenlendı,nasıluygulanıyor? Bu sorulann yanılmı Kultür Bakanlığı istanbul 'l'elıf Hakları ve Sinema Müdürü Asaf Koçtürk verıyor. "3257 sayılı kanuııa bağlı olarak, Sinema, Vıdeo ve Müzık eserlerinindenetlenmesıne yönelık yönetmeliğe göre sinema, video ve müzik eserlerı piyasaya sunulmadan, Tclif Hakları ve Sinema Miidürliiğü'nebaşvurularakescrlerlcilgılı ön inceleme yapan bir alt komisyondan geçırilıyor. Alt komisyon üçkişidenoluşuyor: Sinema eserlennde SESAM, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Kültür Bakanlığı temsilcisi. Bu alt komisyon denetlenmesine Istanbul'da ırzına geçildikten sonra başı ezilerek öldürülen meczup bir kızın cinayetinın sorgusunu konu edıyor. Kızın kım olduğu, nereden geldiği öğrenılemez. Olayla ılgili olduğu sanılan ve tanık olduğu bilinen altı kışi sorguya alınır. Filmin büyük bölümü bu sorgu sırasında geçer. Odanın bir duvarında aynalı cam vardır. Odayı, ara sıra bu aynanın arkasından, polıslerın bakış açısından görürüz. Sorgu, polisler tarafından sürekli videoya kaydedilmektedir. Film, sorgu sırasında birbirlerinden bahseden, birbırlerini kollayan ya da ele veren, küçük şakalar yaparak aynalı pencereden bakan polislere yaranmaya çalışan, polislerle alay eden ve sonuçta bir mahallenin hikâyesini anlatan bu altı kişi üzerine odaklanır. Başrollerde Ali Poyrazoğlu, Cezmi Baskın var. ^