24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

28NİSAN2002.SAYI840 13 Annemarie Bostroem, Nâzım Hikmet'in şiirlerini Almancaya çevirdi. Kendisini bir "uyak fetişisti" olarak tanımlayan Bostroem için Nâzım Hikmet şiirleri "başka Annemarle Bostroem raporundan sonra bir başka "bahşiş" daha aldı: Gönderen Salahi Bey... Salahi üey demikim'.'Obir sansürcü.... "Zeynep" adlı piyesr hakkında verdıği jurnalle şairin memuriyetten uzaklaştırılmasına neden olan adam... Abdülhak Hâmid'in yenidcn göze gırmesinden ürken Salahi Bey, ettiğine pişman olarak gasp ettıği "Zeynep"i yazarınaiadeetmişti. Sansürcü Salahi Bey, gönderdiği mektupta, bir manzumesinden öriirü gücendiğini yazıyordu. Ancak Zeynep'in cdcbi kıymetini bildiğinden,özenlekoruduğunu, şimdi de sahibine iade eylediğini bildiriyordu. Abdülhak Hâmid iki yıl sonra kavııştuğu eserı ıçin sansürcüye bir leşekkür mektubu gönderdı. Hemen cevap geldi, besbelli sansürcü şairle mcktup arkadaşlığını devam etlirmek istiyordu. Gelgelelim Abdülhak llâmıd'ın buna hiç niyeti yoktu: "Bir iki ınektup teatisinden sonra da muhabereye nihayet vermiştim. Şüphe yok ki bu yanaşnıantn altında kinı bilir hangi sırlargizliydi. Jackthe Rippergibi onlar da karanlığın içinde kal bir olay"dı. Şairle bir kez karşılaştılar, en çok etkilendiği ise "Hapishaneden mektuplar" oldu... Nâzım'ın Almancası... F HASAN ÇAK1R rankfurt Merkez Kitaplığı'nda Nâzım Hikmet'in 100. doğum yıldönümü nedeniyle bir toplantı yapıldı,3()()'ün üzerindeFrankıırtlıı katıldı.Toplanlıdatiyatrooyuncusu linch Schaffner Nâzım'daıı şiirler söyledi. Masalcı llannelore Marzi, Nâzım'ın Sevdalı Bulut masalını anlattı. 1957 yılında Nâzım'in şiirlerini Almancaya çeviren yazar Annemarie Bostroem ise bir konuşma yaptı.".. Nâzım şiirlerini birtesadüfkarşımaçıkardı. 1957 de, şiir çevirileri yaptıgım "Volk ıınd Welt" yayınevi, Nâzım Hikınet Şiirleri kitabmı yayına hazırlayacakbirini arıyordu..." () aranan biri, Annemarie Bostroem oldu. Nâzım'ın şiirlerini AlO yılları göz öniinc getirdiğiman diline en iy i uyarlayan az sayıdaki yazardan biri olan Bostro nizdc neleri anınısıyorsunuz? em 1922'de Lcipzig'de doğdu. Nâ/.ım'la karşılaşmak sizi nasıl Münih'te ve Konigsberg'debüyü etkiledi? Nâzım'la şahscn dc tadü. 1940'tan 1944'ekadarLeıpzig'de, Berlin'de ve Viyana'da tiyatro bilimi ve Alman dili ve edebiyati öğrenimi yaptı. Oyun yazarı, çeviri sanatçısı, şair Bostroem halen Berlin'de yaşıyor. Şiir çeviricisi olarak çok sayıda antolojiyc katıldınız. Keyifie yaptiğınız çevirilcr hangilcriydi? Yalnızca antolojiler için değil, şiırkitapları da çevirdim. "Letonya Halk Türküleri", "Klasik Hrmeni Şiiri" gibi...Ermenistan'da, üç dilde (ürmenice,Rusça ve Almanca) yayımlanan Ermeni şair Nahapet Huçak'ın şiir kitabı da bunlararasında. Üstlendiğimson büy ük iş "Tagor" çevirisiydi, çok kapsamlı bir çalışma, ne yazık ki donduruldu. Telıf haklarını korumasüresi(70yıl)2011 debitiyor ama o zaman belki de ben hayatta olmayacagım. Nâzım'ın şiirlcrinden yaptiğınız çevirilcr olağanüstü. Nâzım M ilk nasıl karşılaştınız? a Nâzım şiirlerini bir tcsadüfkarşımaçikardı. 1957de, şıırçevirileri yaptığım "Volk und Welt" yayınevi, Nâzım Hikmet Şiirleri kitabını yayına hazırlayacak birini anyordıı... Bu arada kitaba alınması düşünülen pek çok şiirin eksik gedikçevrildiğiortayaçıktı.Bunlan çevirmc işi de bana düştü. O zamanlar elimizde şürlerin yalnız Rusça, Ingilizce ve Fransızca'ları vardı Türkçeorijinalleri yoktu. Ingilizce ve Fransızcabenim için sorundeğildi; Rusçasınındakelime kelıme çevirisi yapıldı...K.itap 1959 da yayımlandı... Nâzım'ın yakın arkadaşlarından ressam DonsKahane'nmharıkuladedesenleridekitaptayeraldı.(,'oksayıda basılan kitabın satışı ne yazık ki iyi gitmedi.Birkaç yıl sonra da depo kirası nedeniyle degil ama kâğıt darlığı yüzünden kitaplarhamur edildi. Kısa bir süre sonra Nâzım öldii, ama artık kitapları parçalama makinasmdan geri çekmek olanaksızdı. Daha sonra "Rütten und I .oening " yayınevi o çalışmayı genişleterek iki cilt halinde yayımladı; 1971 'debınnci cilt,"Und im Licht Mein Herz" ve 1984'te 2.cilt," Bleıbdran, Löwe." ıııştınız bildiğim kadarıyla... Aslında ben bir uyak fetişistiyimvemeslektaşlar uyaklauğraşmak istemediği zaman, çeşitli dillerdeki uyaklı şiirleri çevirme işi çoğu kez bana veriliyordu. Hikmet konusunda durum değişikti. 0 çok çeşilli dize formunu denıyordu ve onıuı şiiri benim için başkabirolaydı. Burada,yazarBodo Uhse'nin şu sözlerüıi aktarmak istıyorum: "Bu erkekcil melankoli nasıl böyle sarsılmaz bir umutla birleşiyor; nasıl böyle biraskercil sertlikince bir duyarlılıkla bir arada olabiliyor, nasıl böyle büyük amaçlara yönelmiş bir bakış en küçük şeyleri sevgiyle kucaklıyor!"Nâzım'ın şiiri üzerine hislerimi bundan daha iyi ifade edemezdim. Tabii onun kişiliği de bende hayranlık uyandırıyordu. Ne yazık ki onunla yalnızca bir kerekarşılaştun: "Sebastian Bach'ın KİM KIMDIR? Emin (Emil) Ferahullah Efendi: Dışışlerınde hademeyken Kars'a Konsolos olarak gönderilmiş ve ardından Londra'ya Başkonsolos tayin edilmişti. Selim Faris: Londra'da "Elcevaib" adlı gazete çıkaran Ahmed Faris Efendi'nin hayırsız oğlu. Biri gerçeği söylemez, öburü yalandan başka bir şey bilmezdı. Selırn Faris, hasis ve harıs pederinin gazetesi olan Elcevaib'in neşrinde devamlı isyankâr bir lisanla şekilden şekile girdiği için ruhsat alamamış ve onun yerine bu defa "Hürriyet" namıyla Londra'da bir başka hortlak çıkarmaya başlamıştı. Bu nefret paçavrasına, Sultan Aziz devrinde Jön Türklerin çıkardığı Hürriyet'in adını çalmıştı. Maksadı sabık Hürriyet'e eklenmek değil, şantaj yoluyla para koparmaktı. Zeynep: Abdülhak Hâmid, 1885'te Londra'da yazdığı Finten ile daha evvelden yazdığı Zeynep adlı piyeslerini bastırabilmek içın devrin sansür kuruluna (Teftiş Encümeni'ne) göndermişti. Finten Encümen üyelerinden Murad Beye verilmış, Zeynep de Salahi Beyin eline geçmişti. Murad Bey, daha o zaman "Mizan" sahibi olmamış olan bu zat, Finten'de yalnız; "Avrupa'daki meselelerin ucunda ekseriyet üzere Ayasofya'nın minareleri görünür" cümlesine takılmış ve aklı sıra düzelrtikten sonra basılmasına izin vermişti. Salahi Bey ise, Zeynep adlı eserde "Saltanatla alay edildiğini" doğrudan Sultan Hamid'e ihbar etmiş ve şairin o sıralar gerçekleşen Londra Sefareti'ne tayinine engel olmuştu. Ancak şair haklı itirazı üzerine iki ay sonra tekrar aynı unvanla aynı memuriyete iade oldu. Bundan iki sene sonra da Salahi Bey Zeynep'i sahibine iade etti. lanmıştı ve onun çok kısa bir süre için Berlin'de bulunduğu sırada şiir, bir Berlin gazetesinde da yayımlanmalıydı. Bu ittaiyeci işi sırasında(böyle acele işlere o zamanlar öyle dıyorduk), onunla görüştüm. Kısa bir süre şiirin çevinsi uzenne konuştuk ve çeviri baskıya vaktinde yetişti. Nâzım'ın devrımcı romantizmi benim kuşağımı derinden etkiledi. Siz nasıl etkilendiniz? İlk önce "Hapishaneden Mekruplar"ı beni en çok etkiledi ve ilgım gıderek arttı. Hayatını ve sanatını, öyle birözveriyle amacına yöneltmişti kı, hiçbir baskı onu susturamaz ve yolundan döndüremezdi; korkularını ve zaaflarını gizlemeden, umutlannı ve mutluluklarını durmadan ve hep yenidenfılizlendırebildi. ..^ ı Not. A. Bostroem en çok "Sebas1 NumaralıDominorKonçertosu" tian Bach'ın 1 Numaralı Dominör şiiri büFransızgazctesindeyayın Konçertosu" şiirini seviyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle