Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYm DEIMİİ okurlabuluştu. 1927yılında, bugünkü Fıldışı Sahili sınırları içinde yer alan Boundiali 'de doğdıı Kııruma; ozamanlaro bölge, Fransa'rıın bir sömürgesıydı. Malinke kabilesine mensuptu; 7 yaşındaykengeleneklere uygun olarak anıcasına teslim cdildi ve Boundiali'dekı Fransız okuluna başladı. Daha sonra eğitimini Afrika'daveFransa'da sürdürdü. Koşullaronuyazmayaitli; Lc Diseur de vcrite adlı tiyatro oyununun 1974'te Abican'da sahnelenmesinden sonra 1994'e kadar ülkesine dönemedi. Allah Mccbur Dcğil ki, Birahıma adlı bır çocukaskerin öyküsünüanlatıyor. Kuruma, bukıtabıCıbuti'dekarşılaştığı çocuklariçinyazdığınısöylüyor; kabile savaşları yüzünden aileleri tarafından Cibuti'ye gönderilnıis,, Somalili çocuklarbunlar. "Sız, söylendiği gibi büyük bir yazarsanız," diyorlar Kuruma'ya, "kabile savaşlarını daanlatın. Belki bir yararınız dokunur." Ve Kuruma da, belki bıryararım dokunur diye, teyzesinı bulmak iizere uzun biryolculuğa ç ıkaıı, bu arada anasız babasız kalmış pek çok Afrikah çoeuk gibi eline silahı alıp kabile savaşlarındaki yeriııi alan küçük Bırahıma'nın öyküsünü kalenıc alıyor. tnsaııoğlunun en dehşet verici öyküleriyle örülü bir Afrika destanı ortaya çıkıyor böylece... Kilap, Batı 'da ödüllerle karşılandı; 2000 yılında Fraıısa'da tabım Afrıka'nınpekçokiilkesındeokulkıtabıhalinegeldiçünku..." Fransızca dışındakl diller yasaktı lille dergisınin okurları, Kuruma'nın ilk kitabına ödül vermeyi reddetmiş, hatta onu Fransızdilineteeavüzetmeklesuçlamışlardı. Belki de Batı'da ılk başta tepkiyle karşılanmasının bir nedeni de buydu; Fransızca'yı Malinkeleştirmesiydi... "Tabii, bu da var. Fransızca, Afrika halklarının pek çoğunun ortak dilidir bugun. Bir Senegalliyle l'ransızca olarak anlaşabilırim ben... Anıa Fransızca doğal olarak Afrıka'ya özgü duyguları ifade etmeye yetmiyor. Bu durumda biz de, ister istemez, ona yerlı dıllerdenalınmabırtakımsözcüklerekliyorya da var olan sözcüklerefarklıanlamlaryüklüyoruz Ilk kıtabınıı yazdığımdahâlâMalinke kabilesiyle birliktc, Fildışı Sahılı'ndeyaşıyordum. Sohbetlere katılırdım o zaınanlar. Afrikalılar'da, sohbet ederken en giizel atasözünii söyleyen kazaıımış sayılır. Olayların akışıgerçekteneyöndeolursaolsun .. Buııu Fransızca'ya aklarnıam olanaksız gıbı bir !>eydı. Böylece ben de dili Mahnkeleştırmeyebaşladını. LesSoleilsdesındependances adlı o ılk kıtabım şöyle başlaı: 'Tanı birhafla önce, Kone Ibrahım başkentte bıtırmışti.' 'Bitirmişti,' diyorumbilerek, 'ölmüs.tü' değil;çünküMalınkelerölülennyokolnıadığına,yalnızcabiryaşamıbitirıpbırbaş.ka.sma basjladıklarınaınanırlar.. Malinke dilindehiçyazmadım.Okulda Fransızca dışında bır dil konuşmamız yasaktı. Bu nedenle ister ıstemez Fransızca yazdım. Zaten bugün bıle, Malinke dilinde kitap basanyayıneviyokgıbi.Fransızca'yatecaviiz ettiğimi söy leyenler var, anıa mecbur olduğum ıçın Fransızca yazdım, ve mecburolduğum için onu Malinkclcştırdım... I'abıı yazıya dökülmezse Malinke dılıııin yokolup gitmesi de nıümkutı. Bugun pek çok yerde bu konuda çalışmalar yapılıyor. Örneğin Gine'de, devlet bu konuy la uğraşıyor. (iençlere ocuk asker Birahima SAADET ÖZEN 1960'lı yıllardan beri yaznıa serüveniııi sürdüren Ahmadu Kuruma'nın yapıtlannda JCara Afrika var; diinyanın her yerinde var olan gervekliklen en çıplak, en acımasız lıalıyle, inanılması güç boyutlarıyla yaşayan Kara Kıta. Kuruma, uzun süredir, doğduğu kıtanın çığlığını haykıran bir usta dünyadakı pek çok okur için. Bin tiirlü inancın iç içe geçtiği, ama hıçbırtannnınvebüyiinünacılarınıdındirıneyi ba^aramadığı evrenlcri anlatıyor. Bdebıyat açısından teıııel başarısı belki de, duyması bıle ınsanın başını döndüren deh^eti, Afrıka'ya özgü ironıyle okıınur kılmayı başarması. Bır bellek oluşsun diye... Diktatorler, somiirgecıler, kabile savaşları unurulnıasın ve insanoğlu kendı çukurunda boğulmasındıye. . Ahmadu Kuruma, mart ayının s<ın günlerinde Fransız KültürMerkezi'nin ılavetlisi olarak Istanbul'da idi. Aynı günlerde,yazarınTürkçedekiilkkitabı olan Allah Mecbur üegil ki de C'an Yayınları tarafından yayınılanarak lıemRenaudotödülü'ne.hemdeGoncourt des lyceens Ödülü'ne layık görüldü. Oysa ilk kitabını basacak yayınevi bulamamıştı... "Komanda anlatılanlar insanların pek hoşuna gitmiyordu çünkü. Soğuk Savas, dönemıydı O zamanlar Fildişi Sahili'nde yaşanan gerçek olaylan anlatıyordum. Fransa'da okumıış, 1960'ta da ülkeıne dönınüştüm. 1963 'te, benım de içlennde bulunduğum bır grııp insan Ba^kan HoupouetBoigny'ye komplo kıırdukları gerekçesıyle hapse atılnııştı. Beııı çokçabukserbestbıraktılar, çünkü bır Fransız'la evliydim; ve eşimin Fransa'da ortalığı ayağa kaldırmasından korkmuşlardı. lek başıma kalakaldıın dışanda; çalışma iznim de yoktu, böylece yazmaya başladım, yaşadıklarımızı duyurabilmek ıçın. I lassas konulardan sözedıyordumyani...Bazı Afrikah yayınevleribilebanatepki gösterdiler; gerı gelen dosyamın üzerine eleijtiriler, hatta küfürler karalanmıştı... Sonradan, 70'li yıllarda kitabımı Montreal Üniversitesi'ne yolladım; ödül aldım ve Kanadalılar kitabımı I'ransa'daki Seuil Yayınevi'ne yolladılar; önccden beni reddetmiş olan yayınevlerinden biriydi o da... Sonradan onlarda iyi para kazandılar bu işten; kiMalınke dıh öğretiliyor Yazarken, yokolup gitme tehlıkesi altında olan, tanınması gereken efsaneleri yaşatmak istiyorum. Afrikah olmak, efsaneleri kabul etmek demek. Afrikah yazar olmak, onları Afrikahlargibidilcgetirmekdemek l'ransızca yazsanıbıle. Bütün kitaplarımda Afrika var. Afnka'nın efsaneleri, ahşkanhklan... Allah Mecbur Değil ki'de Birahima Müslüman, anıa aynı zanıanda nıuskaları var. Bunlar birbırıne karşıtdeğıl. Afrika'da Müslünıanhkböyledir, aniınizmleçokiçiçedir. Malınkeler 11 yüzyıldan ben Müsliüııaıı, eski iııanıs, larının çoğuııuunutmayabajjladılar; örneğin evrenin yaratılışı gibi konularda tslanıiyet'in söylediklenne ınanıyorlar. Ama sosyal yapılarda Malinke gclenekleri hâlâ var, dcmırciler kastı, avcılar kastı gıbı bazı gruplara ait sayılıyor her Malinke. Buyük kentlerde, bunlardaönemınıkaybetmeyebaşladı .. Ben de Müslıiınanım, aynı zanıanda da avcılar kastındamm. Kökenler Afrika 'da çok önemlidir, adınızhemen ele venrhangı kabıleden olduğunıızu. Kuruma adında bir sürü savaş ağası var kabile savaşlarını yöneten; onlarda Malinke ve avcı. Tann'ya inanmı