Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 MART 2002. SAYI 833 geçmişi hcrkesin bildiğinden çok dahaeskiye, üniversileyıllarınadayanıyor. Konservaruvardaarkadaşları ile birlikte gizli gizli Nâzım şiirleri okuyor, birbirlerinin defterlerine yazarak değiş tokuş yapıyorlar. Hu şekılde öğreniyorlar Nâzım'ı. "Bulgaristanbaskısıilkkitabıgördüğümdehavalarauçmuştum. Benim gibi ilgili olan bırıki kişı daha vardı. Sonra Yöndergisiçıktı veilk kcz orada Nâzım'm bir şiirini gördüğünı zaman 'OfF, sonunda legalizcoldu Nâzım!' diyebayramettiğinıi hatırlıyorum." Konservatuvarda okurken (195863 dönemi) Yenersu sürekliSiyasalBilgilerFakiiltesı 'nde gecelere katıhyor, Nâzım şiirlcri okuyor. Polisle ilk tanışması da Siyasal BilgilerFakültesi'nde bir Nâzım şiiri okurken oluyor. Yine böyle bir toplantınınardındanapartoparbir ciplesorguyagötüıülüyor. "Savcının odasına gırdim, hayatımda ilk kezsavcıgöriiyorum. Fakat bengirerken arkadaşıma, Doğan Avcıoğlu'ııa ve lllıaıı Selçuk'ahabervermesinısöyledım. 'Onlarıarakibeni burada çok tutmasınlar' dedim." "tlhan Abi" Istanbul'da olduğundan "Doğan Abi" hemen işe el koyuyorve daha 16 yaşındaki Işık Ycncrsıı savcıya Nâzim'ın ne denli iyi bırşairolduğunuenateşlisosyalist haliyle anlatmaya koyıılurken "Çocuktur,anlamaz!"açıklamalanyla, yine apartoparoradan çıkarılıyor. "Savcı 'Senonunvatanhainıolduğunıı biliyormusun? Bilmiyordum de!' diyor. Olurmu! Bakınsızebır şiınni okuyayım, lıiç bu adanı vatan haini olabilir mı dıye en ateşli halımle bir kez daha şiirokuyorum." 1963'egelindığındeokulbitiyor. İlk oyunlar, Tohum ve Toprak, Sezarve Kleopatra. Fakat birdenbire "Hiçbir şey öğrenemedim" diye korkuya kapılan Yenersu, diinya tiyatrosunu tanuuak üzere yurtdışına çıkmaya karar verıyor. "Bir Fransız arkadaşım benı Avıgnon l'estivalı'ne görürdü Orada bir Tartufie yorumu görclüm. 'Kim bıınu yapan? Benım buadanıınyunındaçalışmam gerek, dedim.' Roger Planchon dediler. Fransızca öğrendim ve iki yı 1 sonra onun yanına gittim. Bir bir buçuk y ıl Paris'te asistanı olarakçalıştım." Sürgün ve baskı yılları... Troçki, Büyükudu 'da Sürgün... ğu için teyzesi Handan yalnızdır. Bir kez daha analık edecektir Işık'a. Ali Poyrazoğlu ycni açtığı tiyatrosunda yer veriyor Yenersu'ya. "Kucak açtı bana. Ben de severek onunla iiç oyun oynadım" diyor Yenersu. Biryandandalstanbul'daolmanın getirdiği yeni bir kapı açılıyor Yenersu'ya: Sinema. Yılmaz Güney'le çalışıyor. Şerif Gören, Almıel Soner gibi yönetmenlerin yanı sıra Işık Yenersu daasislanlık yapıyor Y. Güney'c. "Ağıt" f'ilmindeki asistanlığından sonra "Zaval Zaten ilkasistanlığını yaptığı yönetmen Yılmaz Güney değildir. Yıllar önce, okuldan ilk mezun olduğunda Metin Hrksan'laçalışmıştır bir süre. Anıa o zamanlar oynamayı hiç düşünmemiştir. "Bana sorarsanız o, bir sinema dehasıdır. Hayatımda onun kadar çok kitap okumuş bir insan daha görmedim. Öfkesi de bıından. O kadar büyük bir birikim ki aktaramayınca öfkeleniyor. Yanına kimseyi y anaştırmamasıondan.Tahammülüyokturcehalete" Onunda Ti'ırkiye'nin kayıplanndan biri olduğunu söylediğimde "Değerli, yetkin insanlarını yiyen bir ülke olduk" diyor Yenersu. Salıncakta İki Kişi; Caıt Ciürzap 'la... olanak yok" diye özetliyor içinden çıktığıbuhranlıdönemi. '8384sezonunda kapalı gişe oynayan >lGüneyli Bayan"çok büyük ses getiriyor. Beraatettikten sonra özlükhaklannı geri almak için kaışı davaaçıyor Yenersu. DevletTiyatrosu'na4 yıl sonra geri döndüğünde ise onu işinden eden insanlar yerine, yeni hükümetle yeni bir kadro çıkıyor. Seve seve kabul ediyorlar gelişini. Ankara'da "Hırçın Kız", "Bir Kadın BırDiiş Bır()yun"gibioyunlar Aıadanyıllargeçiyor, bütün Türkiye Nâzım'ı tanunışartık. Enazındaıı serbestçe kitapları basılıyor... Fakat bu kez de 1980 döneminin askeri yönetimi yakalıyor Yenersu'yıı. Paris'teNâzım'ın80. doğum yıldönümü için iki şiirini okııyunca, Sıkıyönetinı Mahkemesi'nde yargılanıyor ve yenıden tiyatrodan atılıyor. 1 ıpkı 12 Mart'taolduğu gibi bu seferde TRT'de göriinrüsü, ismi ve sesi yasaklanıyor. tkinci kez Nâzım okumak ılkı kadarkolay sıy Cîüneyli liayan... lılar"da (Arkadaş) çalışırken, çekimler bitemeden hapse atılıyor Yılma7(iüney. BumınüzerineAtıf Yılmaz bitinyorfilmi."Yılma/(i oynamanıı hep istedi. Ben de dedim ki: 'Neolurbenasıstanlıkyapayım, ben sinemayı öğrcnmek istiyorum." Kameranın arkası çok daha fazla ilgimi çekiyordu. 'tyi peki' dedi. Asistanlanndan birı oldum ben de. Yılmaz çok değer verdiğim ve çok sevdiğimbirinsan." Dönünce.TRT'deçalışmayabaşlıyor. Fakat 1970'lereove onun gibi düşüneıılerin 10 y ıl önccki rahatlığından eserkalmıyor. Işık Yenersu nedensizbirbiçimde önce Bursa Devlet I iyatrosu'na gönderiliyor, aslında bu bir sürgündür. 12 Mart gelipçatmcada 1402yasasınagöre sorgusuz, sualsiz işinden ediliyor. 0 da birçok aydına uygulanan uzaklaştırma ve pasitleştırme politikasının içine dahil ediliyor böylclikle. Yenersu için asıl savaş bundan sonra başlar. Yıllar süren acılı birsüreç. Istanbul'a llhan Selçuk'un esi 1 landan Selçuk'un yanına gelir. O sıralarda tlhan Selçuk hapiste oldu Sezar ve Kleopatra... derde girebilirdi. Biriki ülke dolaştıktan sonra geldim. Buradanbana dediler ki: Gelme, seni daha girer girmez içeri alacaklar. Ben de başka uçakta yer alıp, iki ayrı iilkede aktarma yapıp, son dakikada başka uçaklageldim. Nisa'nın annesi beni kendi evine götürdü. O dönemde sıkıyönetimleidareediliyoruz. Kaçak sayılan birini evinde saklıyorsun. Duruşma gününe kadar beni orada besledi, baktı,korudu.. bütün çocuklarıyla birlikte. Duruşma sabahını hiç unutmuyorum. Adamlar nihayet keşfetmişler nerede kaldığımı ve 1015 kişi birden kapıya geldiler. Yine bir cip.Taa löyaşından sonra ilk defa! Sebi Yıldınm açtı kapıyı 'Buyıırunçocuklar.gelin, çayımı için! Işık Hanımdazaten hazır, geliyor...' Çünkü bir gün geleceklerinizatenbekledi.Öyle bir şey yapmıştı ki Nisa ile ben çok kızmıştık. Bizim için haşladığı yumurtaları adamlara yedirmişti. Ne kadar sınirlcndik! Oysa o, bana iyı davransınlar, kötü bir şey yapmasınlar, benı 'yanlışbiryere'götiirınesinler dıye onlara müthiş iyi davrandı. Ama bilıyorum, onun için bunun ne kadarzorolduğunu. Asla unutamam. Kahramanlarımdan biridir. Tiyatrodan atılmışım, Televizyonda işvermiyorlar.radyodaiş rılacak bir durumla karşı karşıya vermiyorlar, daha AST'ta Rutkay getirmiyorlşık Yenersu'yıı. BuseAzız'le çalışmaya başlamamışız, fcr 159.maddeden( If'yıtahkırve eviminkirasınızorödüyorum... lin tezyıf ) yedi yıl istiyorlar iki Nâkötiisü de her gece birilerinin gelip zım şiirininbedeliolarak "Bende götürmesi söz konıısu" duruşmada sordum: Beni yedi yıl hapse atmanızla gerçek değişecek Dava üç yıl sürüyor. Bu arada Yemi? Dünyanın en büyük şairlerin nersu için yeni bir dönem başlıyor. den biri olduğu gerçeği..." Dışarıda politik tiyatro. Rutkay Azız'le AST'ta çalışmaya başlıyor. Saklanıyorum... "Rutkay'ın gösterdiği dayanışma Duvarlann konuşmasından kor örnek bir davranıştır. Unutmama kulan bir dönem... "Bu dönemler bizebazı şeyleröğretirya.dostunu düşmanınıbilirsın.lkıncışıırdavasında, tiyatrodan atıldığımda, arkadaşım Nisa Yıldınm'ın annesi Çankaya'da mulıtardı. Sebi Yıldırım, Tunceli'nin Hozat'ından çıkıp gelmiş bir kadın. Tek başına, benim annem gibi, kaç çocuğu büyütmüş. çocukJannın her biri değerli yerlere gelmiş, bir tanesi de tiyatrocu olmuş...O kadın Ankara'nınÇankaya'sına muhtar seçiliyor. Ben Paris'ten döndüğümde beni hemen içeri alnıaları sözkonusuydu. Bunu bildiği için benim evime gitmeme izin vermedi. Muhtar olduğu için beni koruyabıleceğini düşündü ve kendi evine aldı. Aslında kendi başı ölüm ve Kız; Levent Öktem 'le... tph'ki... da başarılı bir şekilde oynadıktan sonra Istanbul'a tayini çıkıyor. Her ne kadar avucunun ıçı kadarıyı bildiği Ankara'da yaşaınak onun kişiliğine daha uygun gelse de, 9O'lı yılları, artık ailesinin kalan bircylerıne daha yakın olabilmek için onu avucunun içine alanlstanbul'dayaşamaya karar verıyor. Hiç mi sevgilisi olmadı, hep mı yalnızdı Işık Yenersu? Bunca yoğun konuşmanm arasında ıkııv