28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYF.TDERGİ Olup bitene katkım olsun... BAŞAKERTÜR: 21 yaşındayım.ilk kez oy kullanacağım. Üniversite mezunuyum. tngiltere'de EdebiyatFelsefe ve Osmanlı Tarihi üzerine okudum, şimdi çevirmenlik yapıyorum. Arnavutköy'de bir arkadaşımla birlikte otumyorum. Bcn heııüz bana yakın bir parti bulamadım Böyle bir arayışı da doğru bulmuyorum,yaniseçimmeselesibanaanlamlı gelmiyor. Demokrasiye inanıyorum ama bu tiir bir demokrasiye değil... Yalnızca Türkiye özelindeki demokrasiden bahsetmiyorunı, demokratik olduğu söylenen tiinı ülkelerdeki demokrasinin anlamsız olduğunu düşünüyorum, yani iiçbeş yıldabir oy hakkımın olması, benim demokrasinin varlığını hissetmemi sağlamıyor. tnsanın çabası, katılımı olmadan demokrasinin sağlanamayacağına inanıyorum, çünkü ben hayatım boyunca, yaşadığım çevreden, içinde bulunduğumkoşullardan,ortakkaynaklann nasıl kullanılacağından sorumlu olmalıyım. Veistıyorumki,bütün olup bitene katkım olsun, karar alma süreçlerinde bulunayım. Bu yiizden sandıkbaşına gitmek bana çok anlamsız geliyor. Bu kadar büyük çaplı bir durum yaşadığınızda stratej ı k düşünmcniz gerekiyor ve benbunuhiçistemiyorum.Stratejikdüşüneceğim derken, ınanmadığım, programında birkaç maddesini uygun buldu ğum partiye gitmek zorunda kalıyorum, kaldı ki parti meselesine pek inanmıyonım. Ne yapacağıma seçim giinü karar verebılirim, oy vermeye gidip, gıcık olup hepsine basabilirim. Bu bir sorumluluk, bu ülkede yönetime katılabileceğim tek alanamaokadarsaçmaki... Katılırmıy ım, onu da bilmiyorum. Bir laf var "oy vermek gerçekten bir şeyleri değiştirseydiyasaklanırdı". Parti lenn durumlarına baktığımda umutsuzum. Sol rezalet bir vaziyette, kendisini sol olarak tanunlayan partilerden medet ummak mümkün değil, ufak tefek sol partiler ise çok güçsüz. Devrimci politika dendiğinde kuşağımdan pek çok insanın rüyleri diken diken oluyor, oysa dinlenen müzikte, giyilen kıyafette birmuhalefetarayışıdamevcut. Tamda bu yüzden yeni bir şeylerin gerektiğinı dtişünüyorum, ama yeni birpartiyi kastetmiyorum. Bir genç olarak neler istiyorum? Bugünün Türkiye'sinde öncelikle eğitime çeki düzen verilmesini, iş olanaklannın artınlmasını, sivil özgürlüklerin önünün açılmasını... Gençlerin kendi taleplerini gerçekleştirmeleri için desteklenmelerini istiyorum. Eğitim burslannın arttınlmasını, işsizlik yardımı yapılmasını istiyorum. Orduya akıtılan onca kaynağın farklı kullanılabileceğini düşünüyorum. Bundan yirmi yıl sonra bizim kuşak iktidara soyunma yaşına geldiğinde ne olur bilmiyorum, politika yapmanın yolu politik partiler mi olur, onu da bilmiyorum. Meselaşuanda bir ekolojikkriz içindcyiz, bunun oldukça yoğunlaştığı bir döneme denk geleceğiz... Kapıtalızmin dünyay ı kullanma şekli bir çok açıdan aslasürdürebilir değil. Yanibundan elli yıl sonra istikrarlı,kariyerimevimtatilimçok partili demokrasim türünden bir yaşam sürdürüyor olacağımızı pek zannetmiyorum. Belkı de daha kökten şeyler gerekir. Zaten artık insanlar iktidara soyunmasın, iktidardan soyunsun istiyorum. Ancak benim şu andaki önceliğim savaş. Irak savaşının çıkmamasını istiyorum. "Bu savaşın Türkiye üzerinden olmaması için elimden geleni yapacağım" diyen bir parti olursa oyumu ona verebilınm. Okuduğum kitap: Edebiyat, siyaset kuramı, felsefe, şu aralar ekolojikanarşizm. Dinlediğim müzik: Rock ve yeni projeleri takip ediyorum, güzel olanıdinliyorum. tzlcdiğim sinema: 1 lollwood filmleri haricindeki filmleri izliyorum, iki haftada ya da haftada bir sinemayagidiyonım, Istanbul Sinema Festivali'nin takipçisiyim. lzlediğim tiyatro: Aydabir izliyorum.^ BAŞKENT GUNLERI Banşa selam... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Ünlü Sovyet Ozan Yevtuşenko şimdi nerede acaba, neler yapıyor, neleryazıyor. 80'liyıllarda tanıdım onu ülkemize geldiği zaman. Devlet Konukevi' nde bir öğle yemeğinde yan yana oturduk. Şıirden söz ettik, söyleşimiz sinemaya uzandı gıderek. Yevtuşenko sordu: Çocuk bahçesini gördün mü? Görmediğimi söyleyince; Akşamüstü seyredebilirsiniz, arkadaşlarınızıdagetirin. Ben de mimar dostum Ragıp Buluç'a telefon ettim. Filmi birlikte seyrettik. Hâlâ konuşuruz. Çocuk Bahçesi bir savaş filmi. Belli sahneler, hâlâ gözümde. Kulağtmda da bir şarkıdan dizeler. Ulusal atletimiz Mehmet Ali Aybar (solda). Savaşı kimister. yürümek de güzel bir olay. Anam, babam, sevgilim, Gözlerimi kapıyor, görevimi yapıyorum. Sovyet halkından kimse savaşı istemez... Mehmet Ali Aybar' ın çok güzel ve özel çizgileÇocuk Bahçesi de bir savaş filmi. İki subay karşılaşıyor bir Sovyet Birliği'nde. Biri Nazi or ri var belleğimde. Üniversitedeki Doçentlikgündusundan, öteki Sovyet. Birlikte görevli biri. Na lerine dek uzanıyor. Ders aralarında güzel kızlar zi subayının cebinde oğlunun fotoğraf ı var, ke toplanıyor çevresinde. Berrinler, La Belle Nükman çalıyor. Sovyet subayı gülümsüyor. Onun hetler. Ulusal atletimiz, güzel konuşur, şiirsöycebinde de bir fotoğraf var. Bir çocuk. O da ke ler, güzel danseder, dünyaya soldan bakar, man çalıyor. Belki de aynı melodiyi diyor Yevtu emeğin sözcüsü olarak seslenir insanlara. Methi Bengi Su ile birlikte Fransızca şiirler söylüyor, şenko. Acıyla gülümsüyorum, aynı melodiyi çalsalar Yves Montand'dan daha güzel. Şarkılar, türkübugün başka bir dünyada olurlardı değil mi? lerle uzadı sonra. Dostlar sofrasına Ruhl Su da Oysa bugün baştan sona savaş görüntüleri var katıldı.Ogünleri.RuhıSu'nuntürküleriyle.Veysel'in soluğuyla boyutlanan ekranlarda. Kan ve gözyaşı geceleri düşünürken yüceldidinmiyor, güzellikleri yaşamığimi hissederim her zaman. yor savaş ateşi ile yanıyor inMilyonların soluğuyla çarpar sanlar, bombalar altındayıkılıkalbim. Dahası da var, Türkiye yor kentler, çocukların gözleri Işçi Partisi'nin düzenlediği açılmadan kapanıyor, savaştoplantılar. Bir de adaylık dötan kaçarak ölüme koşuyorlar. nemi var. Mutlu, umutlu olayBombalar altında geçiyor yalar, emeğin sözculeriyle çınlaşam. özgürlük umudu çabuk yanalanlar, birlikteliğimiz süsönüyor! Kalıcıbarışoluşamı...... ,. rüyor, değişik olaylarla ilginç yor dünyamızda. Nedenleri | an,yorülkemiZbelli ama tepkiler yetmiyor. Aybar ve M. Hehmoğlu... tırmanış aryaş Yürüyüşler, mitingler, gösteriler de etkisiz kalı de. TİP Meclis'e giriyor. Aybarlar, Boranlar, yorheryerde. Arenler, Rıza Kuaslar kürsüye çıkıyor. DemokBarış şarkıları hüzünle yankılanıyor, "savaş ratik yaşamda ilginç tırmanışlar oluyor ülkemizma seviş" çağrısına katılamıyor genç kuşaklar. de. Geriyetırmanışlarbaşlıyor derken. Ne tuhaf. Acıyla anımsamıyorum o günleri, Katılanlann önü kesiliyor. Bombalar altında can veriyor, yaşamak umudu yeşermeden soluyor. yaşadıktan sonra her şey buruk bir tat bırakıyor özgürlük umudu da gerçekleşmeden gidiyor galiba! Direnme gücünü, özverinin sınırını daha lar. Hergün, hersaat neler görüyoruz ekranlar iyianlıyorinsan. da! Bir de mesleğimde kırk yılı kutlama sevinci Dahası yerimızi, yönümüzü de açıkseçikgöremiyoruz. Onaylamadığımız koşullarda yaşa var. Hilton'ungirişmerdivenindesevgilıAybar'ı maya da zorlanıyoruz değil mi? Barışın mimarı görüyorum karşımda. olmak kolay değil elbet. Güçlü olmak yetmiyor. Şimdi otobüsten indim, sizi kutlamaya gellleri teknık de yetmiyoj^Dünyaya, insanlara sev dim. giyle, hoşgörüyle, umutlabakmak gerekiyor. Sevinçle kucaklıyorum onu. Beni kutladıktan sonra akşamotobüsünebindi.lstanbul'adönDün gece ilginç düşler gördüm. Önce Meh dü. Kırk yılımın güzel bir olayı olarak saplandı met Ali Aybar, belki de ölüm gününde düzenle yüreğime. Ne tuhaf, elbet mutlu olaylar, buruk sevinçler nen törenler, konuşmalar nedeniyle. Karşıma geliyor birden. Kucaklaşıyoruz. Daha güzel bir de var ama yaşadıktan sonra herşey buruk bir tat bırakıyor galiba. Ben de güzel türküler, şarkıdünyada buluşmayı kutluyoruz. Uyandığım zaman özlemle çarptı kalbım. larla uzayan saatleri anımsıyorum geçmişe baMutlandım, onurlandım dahası umutlandım ye karken. Ellinci yıla da ulaştım ama buruk bir acıyla niden! Ne güzel insanlar geldi dünyamıza. Mutlu ya da mutsuz ne güzel birlikteliğimiz var. Dü çarptı kalbim. SüleymanCoşkun'ungirişimive şünürken çiçekler açıyor belleğimde. O çiçekle katkısıyla lletışim Fakültesi'nde birtören düzenri soldurmadan taşımak istiyorum, başarabile lendi. Genç öğrencilerin alkışları hâlâ kulağımda ama boşluklar da var. Basın dalında yaşacekmiyim acaba? Gereksiz birsoru galiba. Bugünlere nasıl gel nanlar soluğumu kesti galiba. Salonda güzel bir dim? Geçmişe dönerek değil ama geçmişten esintl var ama ötesi de var! Yevtuşenko'ya selam.. . ^ bir anda duraklayarak, yeni bir solukla güçlenip
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle