Katalog

13EKİM2002. SAYI864 oğlu gıyabi tutuklu firariydi. Ağaoğlu, Türkler'in katlinden başka TlP'li yedi genci Kırcı ve Çatlı ile birlikte katletmekten aranmasına rağmenbulunamıyordulHakkındadavaaçıIması için her yıl tüm yctkili makamlara başvurmam gerçekleşmiyor, yakalanmıyordu. Sonunda, süreaşıminındolmasınaazbirzaman kala, 1996 y ılında Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndedavaaçılacaktı. • Ancak sanık y inc dc yakalanmıyordu. Isviçre ve Almanya'da uyuşturucu kaçakçılığından mahkum olmuş ve cezasının infazındansonra, 1991 'deTürkiye'yeiadeedilmişti. Bakırköy Adliyesi'nde, üzerine suların döküldüğü, farelerin kemirdiği birdosyaüzerindensorgulanmışvebırakılmıştı. Sonra yapılan tüm aramalarda, çeşitli yerlerde göriilüyor, anıayakalanamıyordu. Sonra 18Nrsan 1999 seçimlerinden önce Abdullah Öcalan' ın iktidara teslim edilmesinden sonra, bir ( umhuriyetgazetesi muhabirinin bize verdiği bilgileriilgililereilettik. KemalTürkler'in katlinden sorumlu Ü nal Osman Ağaoğl u Kuşadası Emniyet Müdürlüğü'nün inşaatına bağış yapmış ve Devlet Çiftliği'nin işletilmesini alnuştı. Seçimlerdenbirhaftaönce,iktidarasoyıınanlar, bıınu da oya dönüştürmek için " KemalTürkler'inkatilinıdeyakaladık"diyerek poliste hiçbir ifade almadan Ünal Osman Ağaoğlu'numahkemeöniineçıkarıyorlardı... • Öte yandan, MHP vc ülkiicii kuruluşlar davasının KemalTürkler'inkatli ile ilgili dava dosyası 6 yıl boyunca, 425 km. ötedeki Ankara'danlstanburagetirilemiyordu. •" Otuzaltı yıllık meslek yaşamımda öylc olaylarla karşılaştım ki... Pek çok müvekkilim, yÜ7de yüz beraat etmesi gerekirken mahkum oldu. 1982 'de"Anayasa'ya Hayır"dediği için 30 müvekkiliın üçer yıla ceza aldılar. Bu ceza sıcil lerıne geçti, ama onlar kamu vicdanında aklandılar, onurlandırıldılar. Ama öyle beraatler de gördüm ki, yüzde yüz mahkum olmaları gerekirken, çeşitli baskılar, delilkarartmalarlaşeklen aklandılar ama kamu vicdanında mahkum edildiler... Bugünsabıkalı kadrodan çalıştırılması gereken insanlar, kanundaki boşluktaıı yararlanıp Parlamento'yagiriyorvehalkınkatıllerihalkınyöneticilerioluyor...^ Niye şaşırıyomz? NÜKHET İZET İPEKÇİ S on otuz yılda ülkemizde ne kadar çok katil yetişmiş olduğunu fark edemedık nıi daha? Elbette, onlar da sonunda belli bir zümre olarak Meclis'te kendilerini temsıl etmek ihtiyacını duyacaklardı. Bence şu andaki adayların sayısı az bile. Bu kadar çok katil, zamanaşımından yararlanırken bır yandan da yaşını başını aldı, kahramanlık yaşlannı da aştılar Artık pekâlâ böyle bir alana geçiş yapabilirler. Yoksa neye yarayacaktı onca beraat, af, aklanma, ağarnlma...boşuna mıydı? O kadar birlik, sistem, "teşkilat", o kadar bütünlük, sağlamhk, o paralar ne işe yarayacaktı? Gidip de psikoloji, sosyoloji, felsefe mi okuyacaklardı? Onlar çok müthiş, çok başarılı, çok azimli. Davalannı sonuna kadar Nüklıet Ipekçi: Onlar çok müthiş, azimli. savunmuş, sapasağlam adamiar. Hiçbir şeyleri kimselere bırakmazlar. En milliyetçi, en dindar onlar. "Tanh yazmış" adamiar. Vatanı pıslikJerden, dü^manlardan kurtarııuşlar. Bir mılletvekıllığini mi çok göreceğiz onlara? Bu kadar birlik, bu kadar beraberlik, bu kadar bütünlük varken onlarda, onlar değil de biz mi olacaktık aday? Bız, bir davayı bile sonuçlandırmaktan aciz kişileriz. Ne adamlanmız var, ne de öyle güçlü değil de biz mi olacaktık aday? teşkilatımız. Birçoğumuz dava Sözün kısası adaylara hiç şaşmıyorum. dosyalanmızı, kaybolmaktan, yok Hem galiba bu durumun pek farkında olmaktan bile koruyamayacak kadar olan kimseler yok. Belki bir avuç ki^i aciziz, beceriksiziz. Onlar değil de biz vardu" hayret edecek. Onlar da böyle bir mi temsilcılik edeceğiz? Kanıtlar, haberi okur geçerler, azıcık hayıflanarak. sanıklar uçup gitmişler, Orada da kalırlar. Herkesin işi başından 8eyretmışiz aşkın. Hem biz toplum olarak özürlü Birçok cinayetin nedenını, ardındaki kişileriz Öldürülenlerin niceliğini değil ilişkilerini net olarak açüdamayı bile niteliğini görüyoruz, adı anılmayanlar bilememişız. Bunu resmi kayıtlara unutulmus çoktan. Bır avuç geçirememişiz. Biz mi resmen C u m h u r i y e t ^ haberlı, bilgili kışi bile milleti idare etmeye aday M U I H VUMIILIM toplumsal, örgütsel biçimde olacağız? Ama onlar, değil, kişisel vah vahlarla kendilerini iki kelinıeyle ifade gazetelerdeki anma edıyorlar "Tarih yazdık" günlerinden duygulanım ızı diyorlar. Henüz hiçbir adalet sürüyorlar. Onlar da orada kurumu bu sö/lerin aksini kalıyorlar Asıl "teşkilat" bu kanıtlayamadı. jtesrnen , ' adaylarda var ^ onlann dedıği geçerli Onlar MahallellkukuluöğretmeniMustafaYaşar. Biitünmahallelinindilindecinayeteazmettirenin MHP lokal bınasının sahibinin oğlu FerhatTüysüzolduğuvar. F.rtesigün cenaze töreninebüyükbirkalabalıkkatılıyor. Cinayetin pıotestoedilmesi sırasında çıkan olaylarda Namık Kemal Apak'ın öldürülmesi mahalledeki saflaşmayı ve şiddetin dozunu arttıyor. Bucinayetlerinmisillemesi MHPilçebinasınınbasılması.camveçerçevelerinin kırılması. Faşistler, ortaokul öğrencisi ve Ferhat'ında okularkadaşıOsmanKaraca'yıöldürüyor, cam ve çerçevenin bedelini can alaraködetiyorlar... Örnektepecle yaşam gıderek sertleşiyor. SolcularMHPlokalinibombalıyor. Faşistler solcu gençlerin vemahalle sakinlerinin gittiğikahveyi 20 Kasıml 978de çaprazateşletarayarak karşılık veriyorlar. Bu olayda Yadigar Eke ve Ramazan Üstün öldürülüyor. Olaylanngelişmesiyleişçisınıfmıneldeettiği haklar ve örgütlü çalışmaya inanan Mustafa Gökçeli, onlareayıldırçalıştığıişyerinden aynlarak Belediye'nınYedikuleKömürDeposu'nda işe başlıyor. Böylece sendikal yaşamın da içine atılıyor. Ağabeyinin deyimiyle "Daha işçiliği öğrenmeden sendikacılığa" soyunuyor.Günlerininbüyükbirkısmınısendikadernek arasında geçiriyor. Ve o günlerin modasına uyup, devrimcilerin giydıklen parkalardan edinip yakasına kürk taktırıyor. Ağabey "Kocaman bıyıklan görünümünü tamamlıyordu"diyor. 4Şubat 1980'deöldürülmesinden sonra arkadaşlarınm gazetelere verdiği yas ılanlannda da o kocaman bıyıklarıyla bakıyor Mustafa. Ölüm aileyi savuruyor, yurtdışından kesin dönüş yapan baba karısını ve diğer çocuklarını alıp Sinop'a dönüyor. Ağabey Gökçeli olayda suçlandıjı için aile ile ilişkiler bozuluyor ve uzun yıliar görüşmüyorlar> » Nazmi Gökçeli cinayetten yedi ay sonra gelen darbenin yarattığı sessizlik ortamında ne duruştnaları izleyebiliyor, ne şikâyettebulunabilıyor. Bunda kardeşinin cenaze töreninde gözaltına alınması ve törende "Devrim Andı" ıçtikleri için hakkında açılan davada beş yıl yargılanmasıdavar..."Ieşhiredilmek"istemiyor. Cinayetin işlendiği sokağa olaydan ancak bir yıl sonra gidebiliyor. "Tam sokağagiriyordum, arkamdan birisi gelip sarıldı ve üzerimiaradf'diyor. Çareyi, bugünbirromanbelge|iıteliğinde bır kitaba dönüştürmeye çalıştıi/gazete kupürlerindenbirarşıvkurmaktabMuyor... Kardeşinin ^urulmasına tanık&|igHüseyin Şahin' in katttean 1 sı olarak ç^pşrhaya girdiği tb1 rahim Uğurbaşçı'yı mahkemede teşhis ettiği nı hep gazetelerden öğreniyor. ltirafçı olan l Jğurbaşçı, itiraflannda MHP'lilerin kendisine"Adam vur, sevap kazan"diyeteşvikettiklerini iddiaediyorveekliyor: "Adam vurduktan sonra da Allah için yaptığımız düşüncesıyleaptesalıyorduk". Mecidiyeköy, Gültepe, Sanayi Sitesi, Fulya Mahallesi ve Okmeyda nfndakitürnülkücüeylemlerinŞişliMHPbinasında Osman Sönmezta rafındanyönetildiğini de itiraf eden Uğurbaşçı, Alaattin Çakıcı'nın isteği üzerine de Durmuş Onuk 'u vurdıığunu, bu sırada bir kadının da öldüğünü söylüyor. Istanbul MHPÜlkücü davası 1986'nın temmuzayındasonuçlanıyor. tbrahim Uğurbaşçı, ömürboyu hapiscezasına mahkum oluyor. Kardeşinin öldürülmesini ve yaşananları arşivlerken, 1978'deÖrnektepe'deöldürülen gençlerin ailelerine de ulaşan (iökçeli, kendileri de dahil hiçbirailenin dava açmadığını öğrenince şaşırıyor, "Sanki" diyor "bi/ olup biteni savaş kabul etmişiz ve ölen ölür, kalan sağlar bizimdir demişiz. 12Eylül'den sonra hepimizortadakalmıştık. Kamudavalarının açılmasıylayetinmiştik". Bugün.MHP'ninyüzlercegencinölümünden sorumlu tutulup suçlanan, yargılananlarııı millctvckili adayı listesine alınmasını "nonnal"karşıladığınısöyleyen Gökçeli, "Bu zaten böyle planlanmıştı. Devrimciler uzun yıllar yasaklı olnıalarınu neden olacakları maddelerden yargılanıp hüküm yediler, MHP'lileriseadisuçlardan.ÖDP'niniiçtebiri siyasi yasaklı. Ve bütüıı bunlar tezgâhlanmış olaylar, adamlann önü açık, hiçbir engelNazmi Gökçeli: Biitün bunlar tezgâhlanmış. leri yok" diyor. ^