06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 TEMMUZ 2001. SAYI797 Ancak Federal Alman devletini dize getirmek isterken pazarlık masasından ölümle kalkacaklardı. Salıverilmesini şartkoştukları kişiler isim isim ölüme gitmişlerdi. Kuşku gerçekten büyüktü. Devlet eliyle cinayet mi işlenmişti; yoksa açıklandığı biçimiy le toplu intihar mıydı söz konusu olan? Mayıs 1976'da hücresinde asılı bulunan Ulrike Meinhof'un ölümü de o günün Alman basını tarafından bir intihar haberi olarak sunulmuştu. Yükselen itirazlarüzerine uluslararası bir inceleme komisyonu oluşturuldu ve intiharteşhisi yalanladı: "tncelememiz sonucunda Ulrike Meinh o f un asıldığında ölü olduğu şüphesini doğuran bulgularla karşılaştık ve bu ölüme bir ya da birden fazla kişinin kanşmış olduğunadairçarpıcıgöstergelermevcut. Komisyonumuz, Ulrike Meinhof un hangi koşullarda öldüğü hakkımla kesin bir açıklama yapma şansına saraip değil. Bununlabirlikte,cezaevipersonelinindışındagizliserviselemanlannınsanıkların bulunduğu hücrelere ulaşmasına imkân tanıyan ayrı ve gizli bir geçidin bulunması gerçeği, her türlü kuşkuya zemin hazırlamaktadır." özel korumalt bir cezaevi: Stammheim gasp, birkaç araba ve resmi evrak hırsızlığından öteyegeçmiyordu. Devletin verdiği karşılık ise beklemedikleri kadar sertti. Ve şehir gerillası... Heinrich Böll'ün önerdiği barışçı yol o günlerin Federal Alman hükümetine pek çekici gelmemişti. Topun ucu Böll'e çevnlinceünlü yazar Haziran 1972'deuğradığı taciz yüzünden bir başka ülkeye iltica etmek istediğini açıkladı. Hükümet, Kızıl Ordu Fraksiyonu RAF olarak anılmaya başlanan şehir gerillası grubuyla göğüs göğüse çarpışmayı tercih edecek, adeta kışkırtacaktı. Federal Almanya'daöğrenci '68eylemlerininşehirgerillalığınadönüşmesiilginç birsüreçizledi. 1968 yih Şubatı'nda tüm Federal Almanya'dan ve başka ülkelerden gelen birlerce kişi Vietnam'daki savaşa karşı Berlin'de bir kongre toplamışlardı. Gündem enternasyonalizminhayatageçirilmesiydi: Savaşçılarapara, silah, ilaç yollanması, F. Almanya'daki Amerikan askerlerinin firarateşvikedilmesi, sabotaj eylemleri düzenlenmesi gibi... Bu radikal tutumu benimseyen öğrenci örgütleri Frankfurt'un iki büyük mağazasına bomba atınca eylemciler 48 saat içinde tutuklandı. Kundakçılar arasında Berlin'de Plastik Sanatlarokuyan 25 yaşmdaki Andreas Baader ile Edebiyat ve Ingilizce öğrencisi Gudrun Ensslin de vardı. Konkret adlı ay lık gazetenin başyazan, televizyon muhabiri ve Almanya'nın ya Baudrillard'ın yoruımı... O gece neleroldu sorusunun yanıtı Avrupa'da uzun süre merak edildi. Fransız Liberation gazetesinde sosyolog Jean Baudri 1 lard şu yorumu y apıyordu: "Bu gerçek açığa çıkmış olsaydı bile (diyelim ki 15 yıl sonra Baader'in soğukkanlılıkla ortadan kaldırıldığı nihayet kabul edilmiş olsa bile) bundan topu topu bir skandal çıkar, o kadar. Bundan hiçbir iktidar ürkmez, belli birkaç kişiyi görevden alırlar. Çünkü iktidar için gerçeğin bedeli yüzeyseldi. ...Baader'in ölümünü kesin bir şekilde hasıraltı etme riski taşıyan iyi bir operasyon. ...Herkesbirtakımgerekçelersıralıyor, olayı aydınlatmaya çalışıyor, yani boşa nefes tüketiyor. Herkes ve özellikle Baader'in 'katledilmişolmasınf dileyen devrimciler. Onlarda gerçeğin akbabalan. İntihar etmiş ya da yok edilmiş ne fark eder ki? Ama çok iyi bilirsiniz ya, eğer yok edilmişlerse ve bunun kanıtı bulunabilirse, olguların gerçekliğinin kılavuzluğundaki kitleler Alman devletininfaşistolduğunu kavrayacak ve intikam almak için hareketegeçeceklerdi. Fasafiso! Birölümyaroman gibidir, ya değil..." (5 Kasım 1977) Işin bu noktaya varacağını en baştan tahmin eden Alman yazar Heinrich Böll, RAF (RoteArmee Fraktion) üyelerine, özel olarak da Ulrike Meinhof'a, yeniden yasal mücadeleye dönme, henuz vakit varken geri adım atma imkânı tanınmasını öneriyordu. 10 Ocak 1972 tarihinde Böll, Spiegel'deki yazısında soruyordu: "Bizi altı kişinin 60 milyon Alman' ı tehdit ettiğine nasıl inandırabilirler?" "Ulrike Meinhof a izinbelgesi"başlıklıyazıda, SpringerGrubunun Bild gazetesini linç tahrikçiliğiylesuçluyordu. 4 Şubat 1972'de ise Şansölye VVilly Brandt, yumuşama çağnsına kulağını tıkıyarak hükümetin terorizmi altetmek için tüm yollara başvurmaya kararlı olduğunun altmı çizecekti. '1972 başlannda grubun bilançosu üç TECRITTE YAŞAMAK... Ulrike Meinhof, avukatına gönderdiği mektupta tecritteki duygularını aktarmıştı: • Başının patladığı hissi, kafatasının parçalanacağı, patlayacağı hissi. • Beyninin tıpkı bir erik kurusu gibi buruştuğu hissi. • Uzaktan izlendiğin hissi... • Hücrenin kıpırdadığı hissiuyanıyorsun, gözlerini açıyorsunhücre kıpırdıyor, öğleden sonra, güneş ışığında birden duruyor. • Normal sesle konuşmak için, yüksek sesle konuşur gibi çaba gerekiyor. • Dilsiz kalma hissi. • En vahimi: Hayatta kalma şansının olmadığı, bunu atlatmanın, bunu başkalanna anlatmanın imkânsızlığının açıkça bilincinde olmak... ^ kından tanıdığı iki çocuk annesi gazeteci Ulrike Meinhof, bu ey lemi savunan bir yazı kaleme aldı. Eylemin ilerici yönünün yasallıktan kopuşu ifade etmesinde yattığını belirtiyordu. Andreas Baader, Gudrun Ensslin, Ulrike Meinhof, Horst Mahler ve öğrenci hareketinin içindençıkanyeni solunbirdüzine militanı, Urugay 'daki Tupamarolar örneğinden hareketle şehirgerillası grubu olarak örgütlenmeye karar vermişlerdi. Henüzhiçbiryasadışıeylemegirişmeden bile devletin grup üzerindeki baskısı hissedilmekteydi. Gudrun Ensslin ve Andreas Baader kaçaktı, haklanndaki arama ilanları karakollaraasılmıştı. Birtrafikkontrolüsırasındayakalanan Andreas Baader tutuklanıp hapsedildi. Ancak kendisine Berlin'de polis denetiminde kütüphanede "Marjinal Gençliğin Örgütlenmesi Üzerine" bir araştırma yapma izni verilmişti. Baader'in, Gudrun Ensslin, Ulrike Meinhof ve Horst Mahler tarafından araştırma yapmak için gittiği kütüphane binasından silah tehtidiyle kaçınlması pek çok şey in seyrini değiştirdi. Kızıl Ordu Fraksiyonu adıyla ilkbildiri yayımlandı ve silahlı direniş olmaksızın proletaryanın örgütlenemeyeceği ifade edildi. Artık basında onlardan Baader Meinhof çetesi olarak söz ediliyordu. Üstelik 14 Mayıs (1970) baskınında ilk kez silah kullanılmış ve olayda kütüphane görevlisi yaralanmıştı.Eylemekatılanlannçoğu polis tarafından hemen teşhis edildi. Ey lemcilerdeyeraltınageçincelegalaşırısoldan tam anlamıyla koptular. Baader'i kurtarma eylemi, bir bakıma bütün gemilerin yakılması anlamına geliyordu. Gazeteci ve iki çocuk annesi Ulrike Meinhof duruşma sırasında bu ey leme yöne1 ik soruyu şöy le yanıtlayacaktı: "Hedefbir mahkumu devlet aygıtının pençelerinden kurtarmaktı.Bubirgerillaeylemiydi." Eylemciler illegaliteyegeçmişlerdi. Bu eylemin ardından Batı Berlin benzeri görülmemiş bir polis operasyonuna sahne oldu. 110evbasıIdı,arananlannresimleritelevizyonlarda gösterildi. Yakalanmalannı sağlayacak ihbarlara 1 Obin mark ödül vaat edildi. Birnumaralı halk düşmanı ilan edildiler ve onlara karşı halkın polisle işbirliğiözendirildi. 1970 y ılı itibanyla RAF üyelerinin sayısı topu topu 20 idi. ilk ölümler Mart 1971 'de yaşandı. RAF ile irtibatlı olabilecek solcu çevrelere yönelik gösterişli operasyonlar yürütülüyordu. Amaç, varolabilecekhertürlü radikal fikirile RAF arasına bir duvarörmekti. örgütün yayımladığı metinlerde Amerikan emperyalizmine, Amerikan ordusunun Almanya'daki varlığına dair herhangi bir atıf yokken yaklaşık bir yıl sonra ilk bomba Frankrurt'taki Amerikan karargâhındapatladı. Kullanılan tüm bombalar el yapımıydı. Alman öğrenci hareketi özellikle Berlin'de kitle eylemlerini hızlandırmıştı. Yüzlerce kişinin mahkemeye çıkanldığı, göstericilerin mahkum edildiği bir dönemdi. Hatta öğrenci lideri kızıl Rudi r i lahlı saldırıya uğramıştı. Bunun karşılıgında kundaklamavebombalısaldırılarhızkazanmıştı.Yakalananlar çok özel koşullarda hazırlanmış bircezaevi olan Stammheim 'a kapatılıyor, tecritte tutuluyordu. <m r i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle