27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TPMMUZ2001 SAY1797 Kitaplarımı/, Türkiye'de basılıyordu. Yunanistan bunları kontrol ederek alıyordıı. Birarabukıtaplanalmıyoruzdediler. Işte bıı dönemdc basımı çok eski olan kıtaplan okuduk. Fotokopilerleeğitim gördük. 94'lerdc Yunanistan kıtapları kendi basnıaya basladı. Bır yıl öııce de Türkiye'den yeni kitaplaralmay ı kabul ettiler. Bizden sonrakilereskı kıtaplardan kurtuldu. Öğrencilerin hepsı beş yıllık ilkokulu Yunanistan'dabitirmiş. Ozamanlar,eğitım kadrosu, Türk okulları ıçin yetersiz kalıyormuş. "Yunanıstan'da Selanık Pedagoji AkademıOkulu,Yunancaeğitımyapıyordu. Bu okullarda öğretmen yetiştirilerek Türkokullannagönderıliyordu. Dolayısıyla öğretmenlerle aramızda kopukluk oluşuyordu. Beşinci sınıfa gelmiş arkadaşlarımızdan dört kere dördün kaç ettığini bilmeyenler vardı. Bir de Türk Yunan Anlaşması'na göre, Yunanca ve Türkçe derslerbelirlenmışti. Öğretmen yokluğunu bahane ederek Türkçe derslerin yerine Yunanca dersler veriyorlardı. Bundanbeş yıl önce Türk okullarıhda Yunanca ders daha az iken şimdi geneli Yunanca." Bu durum Türkiye'deeğitiminizi nasıletkiledi? llk geldiğimizde çok zorlanmıştik. Temelbilgilerimizolmadığı için, burada bize öğretilenleri anlayamıyorduk. Şimdi bile derslerde zorlandığımız oluyor. Çünkü, anlayamadığın zaman hep kolayını seçiyorsun, daha ileriye gidemiyorsun. Gençlerden biri okulda ilk derse girdiği günü şöyle anlatıyor: "Ders matematikti. Korka korka derse girdim. Babam beni kapıda bekliyordu. öğretmen derste bir şeyler anlatıyordu. Sınıftaki herkesin dersi anladığını görüyordum ama ben hiçbir şey anlamıyordum.Derstençıktığımızdaağlamaklıbir sesle babamın yanına gittim. Ona, 'Ne işimizvarburada,gitmekistıyorum'diye yalvardığımı hatırlıyorum. Derste zorluk çektiğimi anlamış olacak ki, bana, 'Sen burada yapabilirsin, zeki bir çocuksun, yapmahsın!' diye nasihat vermişti o zaman." Erkan, Gümülcine'den kalkıp Edirne Keşan'ageldikleriilkgünşaşkınlıkiçindeymiş. ' "Babamla beraber Keşan Terminal i 'ne indiğimizde bütün ınsanlarsanki bize saldırıyor gibiydi. Bir taraftan çantamızı alanlar,birtaraftan 'nereyeabi' diyetaksicilerin bağnşmaları, daha önce Gümülcine'de hiç böyle davranış görmemiştim. Nasil biryere düştük böyle dedim kendi kendime. Zamanla bu duruma alıştım." Çokzoranlardayaşanmıyordeğil,kimi zaman iç burkan olay lar... "Yunanistan'da kırsal bölgelerde yaşadık bizler. Hep azınhktık sizin anlayacağınız, girişken insanlar değildik, çekiniyorduk. Buraya geldiğimizde içimize kapanmış, kendi aramızda gruplar oluşturmuştuk. Türkiye'deki insanlar, bizi yeterince tanımıyorlardı. Kimi öğretmenlerimiz ve arkadaşlanmız bizi, Rum zannediyorlardı. Türk olduğumuzdan bile haberleri yoktu. öğretmenimin bana ortaokuldayken 'pis Yunanlı' demesini unutmam imkânsız." Yunanistan'da Türklerin yaşadığı bölgelerde birebir ilişkiler samimi, bunu Onlar kendi vatanlarında, ama doğdukları ülkeden uzaktalar. Yunanistan'dan Türklye'ye okumaya geliyorlar. Bir ülkede azınlık olmak kolay değil dlyorlar. Son yasal düzenlemelerle kimi haklar edinmişler. Bu yüzden gelenlerin sayısı azalmış. Zaten gelenler de Türkiye'de aradıklarını bulamamışlar. Yunan uyruklu Türk öğrencİler yaşadıklarını anlatıyorlar. Türkiye'de göremedîklerini söylüyorlar. "Bızim oralarda, sabahları herkes bırbirini selamlar. Yani ilişkiler yakındır. Burada apartman dairesinde tanımadığımız komşularımız var, birine günaydın desen, bazen cevap vermiyor. Bu bizim çok acayibimize gidiyordu." Rumlardan kız alıp verilir mi sizde? Hayır, onlardan kız alıp vermeyiz. Belki binde bir karışan vardır. Onlar da Yunan kültürünü tamamıyla benimsemiş olanlar. Yani siz geleneklere sıkı sıkıya bağlı mısınızorada? Evet. Bizhâlâgeleneklerimizi sürdürüyoruz, asimile olmuyoruz. Kızerkek ilişkileri nasıldır sizin oralarda? Piyasa vardır. Kızlarla erkekler akşam işlerinibitirdiktensonra bir yerde toplanıp sohbet eder. Böylece tanışma ve anlaşma ortamı oluyor. Her gece muhakkak bir eğlence olur yaz akşamları. Babalar kızlannı alıp bu buluşma yerine götürür. Bizde 'kafe', pastane kültürü yoktur. Oraya giden kızlar kötü olarak görülür. Ama Ahmet iyi bir eğitim almak için burada... piyasaya herkes katı labi 1 ir. "Okumayan kızlararasmda gizlı savaş vardır" diyorlar. "Kım daha crken kocaya gıdecek"dıyebekârkızlarınarasındaçekişmelerolurmuş. Görücü usulü sizde devam ediyor mu? On sekize kadar kız, yirmiye kadar ailesi, y ırmi beşe kadar komşuları koca bulur. Yirmi beşten sonrabulamazsa Allah yardım etsin denir. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği'nin yirmiye yakın gençüyesi,birerbirersözalıyor. Konuşurken sözleri birbınne karışıyor, anlatacakları bitmedı henüz, neşe ve kederleri içiçe. Okul bitincc Türkiye'de mi kalacaksınız, Yunanistan'a mı döneceksiriiz? Işte en büyük sorunumuz bu. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Sıznebiliyorsanız bizde okadarını. Yani kararsızlık mı? Kararsız değihz ama sınırlar elimizi kolumuzu bağlıyor. Tabii ki Gümülcine'ye dönerek sevdiklerimizle olmak, onlara bir şeyler vermek zorunday ız, maalesefbunu uygulamaya geçiremiyoruz. Yunanistan, Türkiye'de aldığımızdiplomalan tanımıyor. Tanıması için altı yedi dersten sınav olmak zorundayız. Bu sınavı vermek de çok zor. Türkiye'de kalmayı düş ündüğümüzde de karşımıza bir yığın sorun çıkıyor. Yunan vatandaşı olduğumuz için oturma ve çalışma iznimiz yok. Bu nedenle okusa da okumasa da kaçak işçilik yapan çok insan var. lşveren bizim gibi sorunlu insanlarla kafa şişirmek istemediği için kapıyı gösteriyorlar bize. Mesela,biravukatabimiz, tstanbul Üniversitesi Hukuk mezunu. Türk vatandaşlığına geçmiş olan avukat arkadaşının yanında kann tokluğuna yazı ışlerini yapıyor. Türkiye ona çalışma izni vermiyor. Bizim de akıbetimiz aynı olacak. öğrencilerin biri katılıyorsözleriyle: "Aslında, biz artık Türk vatandaşı da olamıyoruz. Çünkü Batı Trakya boşalsın istemiyor Türkiye. Vatandaşlıkizni yok sizin anlayacağınız. Onun için ne yapacağımızışaşırdık." Batı Trakya Türkleri Derneği'nin Başkanı avukat Burhaneddin Hakgüder, gençlerin abileri aynı zamanda. Onlann her sorunuyla ilgileniyor. öğrencilerin anlattıklan vatandaşlık konusuna açıklık getiriyor: "Yunan Vatandaşlık Yasası'nın on dokuzuncu maddesine göre, 'Yunan etnik kökenine sahip olmayan Yunan vatandaşları,yurtdışınaçıktıklarındaüçay içindedönmedikleri Içişleri Bakanlığı'nca tespit edilirse, vatandaşlıktan çıkartılırlar'. Bu maddeden dolayı birçok insan, göçezorlandı. Birkısmı Türk vatandaşlığınageçti,birkısmınınvntandaşlığmıise Türkiye kabul etmedi. Bir yıl önce, on dokuzuncu madde değiştirildi ama mağdur olan yüz binlerce insanı kapsamadı. Bu madde değiştirildikten sonra Türkiye'ye göçlerdurdu." Tüm yaşanılanlara rağmen, genç öğrencilerin ağzından banş sözü düşmüyor. Gençler, Türkiye 'nin onlann sorunlanna çözüm bulmasını ve kendilerine sahip çıkmasını istiyor. Aksi halde iki ülkearasında, sınırda bir yerde yaşamaktan başka çare yok. Onlara göre mutluluk ne Yunanistan'da ne Türkiye'de: "Ancak sınırda bir yerde, ağaçlann üstünde..."^ DERGI DEN Merhaba, Bu haftaki kapak konumuzu daha çuk kadın okurlar ilginç bulacak. Meğerse dünya fizikçileri arasında Türkiyeli kadınların özel biryeri varmış. Fizikçi kadınlar açısından ABD ve Avrupa ortalamasım geride bırakan Türkiye, dünya sıralamasında üçüncü sırada. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü 'nden profesör Gülen Aktaş'la kadınların fizikteki ve bilimdeki konumunu konuştuk. Önümüzdeki haftalarda üniversite tercihlerini yapmaya hazırlanan kız öğrencilerin dikkatine... Neredeyse altı aydır süregelen ölüm oruçları ve nedeni olan tecritler yeni canlar almaya devam ediyor. 1970'liyıllarda Almanya da da benzer bir durum yaşanmıştı. BaaderMeinhof grubunun üyeleri uzun süreli açlık grevlerine başvurmuşlardı. Maksat o zaman da tecritten kurtulmaktı. O günlerde hayatta kalmayı başaran ve 22 yılını hapishanede geçiren Irmgard Mö'ller, "Sessiz Ölüm "fılminin gösterimiiçin îstanbul'da idi. Hafızaları tazelemek için Kızıl Ordu Fraksiyonu adıyla alınan şehir gerilla grubunun Almanya daki serüvenini ve Heinrich Böll ün uzlaşma çabalanmn öyküsünü yazdık. Yunanistan 'da yaşayan kimi Türkler eğitim deyince Türkiye 'nin kendilerine daha uygun düşeceği inancıyla çocuklarını tstanbul 'a gönderiyorlar. İki ülkede de kendilerini yabancı sayan bu öğrencileri bulup konuştuk. Bu hafta aylardan beri boş duran Briç kö'şesi sizi bekliyor. Melih özdil'e hoş geldin diyoruz. Bulmaca yanıtlarınızı almaya başladık. Teşekkürler... tyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIK AŞ AOINA BERİN NADİ • SORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZhTÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)5120505 IREKLAM: MEDYAC KAPAK FOTOĞRAFI: KAAN SAĞANAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle