Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Giilay, Nevzat, Hüseyin, Ahmet, Seher, Erkan, Sükan, Hasan, EmeL.. Hepsi lise ve üniversite öğrencisi. Ortalama on senedir "kendi vatanlannda"ama ailelerinden uzaktalar. Ne oraya aidiz ne de buraya, YAZrVE FOTOGRAFLAR: GÜLAY ÖZGÜR "önceleri.çatılanmızıbiletamiredemiyorduk. Orada ev yapma hakkımız yoktu, yağmurlu günlerde tavandan başımıza sular akıyordu ama, yasak, tamır edemezsin. Ailelerimiz çiftçilikte uğraşan insanlardır. Şimdi ehliyet alabiliyorlar, eskiden traktör kullanmakiçınbileehliyetalamazlarmış. Bize çok zorgünlergeçirdiklerini anlatırlardı. Polisler sabah akşam giderek, tekerleklerin yerinden ne kadar oynadığını görmek için toprağı ölçerlermiş. Beş y ıl öncesine kadar, Yunanistan'da bizim Türk olduğumuzubilekabuletmezlerdi.Sonzamanlarda, bazı milletvekilleri konuşmalarında, 'Batı Trakya'dabirmiktarTürknüfusu vardır' gibilerinden cümleler kuruyorlar. Anne ve babalanmız bu zor günleri yaşadıkları için, Türkiye 'y i tek umut olarakgörüyorlardı. ' Sonumuz Türkiye, çocuklarımızı Türkiye'ye gönderelim de kurtulsunlar' denirdi." Yunanistanlı Türkler, Türkiye'yi umut kapısı gördüler. Yunanistan'da çok şeyler gorüp geçirdiler. Kötü günlerde yaşadılar. Derken birkaç kuşak Türkiye'ye göç etti, kimisi buraya yerleşti, kimisi geri döndü. Kimisi de onlann deyişiy le "vatansız kaldı". Göç, neredeyse sonaerdi. Çocuklannı eğitim için gönderen aileler de gün geçtikçe azahyor. Bunun iki nedeni var: Yunanistan'ın azınlıklara son yasal düzenlemelerle birtakım haklar vermesi, diğeri Türkiye'de umduklarını bulamamalan. Türkiye'ye eğitim amacıyla gelen ve ailelerinden uzakta olan öğrenciler, hem Yunanistan 'da azınlık olmanın, hem de Türkiye'de Yunanistan vatandaşı olmanın getirdiği zorlukları anlatıyor. En büyük sorun ise eğitim... Aileler, 1213 yaşındaki çocuklarını, okumalan için Türkiye'ye gönderiyor. Batı Trakya'dan gelen öğrenciler, başta Edirne, lstanbul, Bursa ve tzmir olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanma dağılmış durumdalar. tstanbul'dagörüştüğümüzgençler, buluşuyorlar. Hafta sonlan hem hasret gideriliyor,hemsosyaletkinlikleryapılıyor. Fincanlanmızda Trakya yöresinin soğukkahvesı...Gençlerinhiçbiriyaşadıklarını anlatmaya nereden başlayacaklarını bilemiyor. Gülay, Erkan, Züleyha ve diğerleri. Hepsi lise ve üniversite öğrencisi. Ortalama on senedir "kendi vatanlannda" ama, ailelerinden uzaktalar. Türkiye'ye gelmelerinin nedeni, Gümülcine ve Iskeçe'de yaşamın onlar için zorolması. Söyledikleriyse, iki ülke arasında sıkışıp kalmanın ifadesi: "Ne oraya aidiz, ne buraya. İki arada bir derede kalmaktan bıktık artık. Sınırda bir yerde, ağaçlann üstünde kendimize ait bir şehiroluşturmakisterdik." Yunanistan'daki ortam, yaşadığınız yerler nasıldı? Yunanistan 'da, Türklerin yoğunlukta olduğu yerlerde yaşıyoruz. Buradaki halk çiftçi, tütünle uğraşıyor. Eğitim seviyesi çok düşük, geneli ilkokul mezunu. Yunanlılardan da ayrı yaşadığımız için dillerini pek iyi konuşamıyoruz. Biz eğitimimizi üç şıktan birini seçerek sürdürebiliriz: Binncisi, hiç Türk okuluna gitmeden Yunan okullannabaşlayıp, ortaokul, lise ve daha sonra kazanabilirsen ki o da çok zor üniversiteyi kazanmak. Üçüncüsü, ilkokulu Yunanistan'da Türk okulunda okuyup; Türkiye'ye gelip eğitime devam etmek. Sizin tercihiniz Türkiye'ye gelmek oldu, neden Türkiye'de eğitim? Yunanistan 'daokumayııstemedik,çünkü bizim onlardan farklı dilimiz, dinimiz, kültürümüz var. Birbirimizden çok farkhy ız. Bu yüzden kendi kültürümüze ait eğitimi almak istiyoruz. Yunan okullanna gitmiş olsaydık okulu bitirdikten sonra Erkan, Ahmet, Fatma değil de Yorgo, Dimitris diye mezun olacaktık. Istemeden kültürümüzden uzakta tamamen onlar gibi oluyoruz. Batı Trakya'daki Türk okullarının eğitimi nasıldı? Onlara da gitmedik. Çünkü, bu okullar çok kötü durumdaydı. Okutulan kitaplar çok eski basımdı. "tnsanoğlu bir gün aya ayak basacak" diye bilgi veren fen kitaplanokutuluyordubize.Annemizinbabamızın okuduğu kitaplar ve onları yetiştiren öğretmenlerleeğitimaldık.Buokullarda, matematık, dın ve Türkçe dışındakı derslerinkitaplan Yunancayazılmıştı. Bizim de Yunancamız kötü olduğu için derslerden geçmemiz imkânsızdı. Türkçesi iyi olmayan öğretmenler Türkçe dersine geliyordu. Tüm bu sebeplerden dolayı, Türkiye'ye geldik. Burada iyi bireğitim almak ve kendi kültürümüzü de yaşamak istiyoruz. Neden eski kitaplarla eğitim gördünüz, bugünkü durum ne?