06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 CUMHURİYETDERGİ nelerce depo ve arşıv olarak da kullanılmıştı. Kilise, ogeçmiş yıllarda,azda olsa önemsenebilecek bir değışimeuğradı; kimi eller, çan ve kulesını kaldırdı. O dinsel estetikliğinden uzaklaştınldı. Ama yapı olarak özenle korunuyor. Evet, Orhan Gazi tzmit'i fethettiği zaman, onun ilk işi bir kiliseyı "cami"ye çevirmek olmuştu. Bakınız bu konuda Âşıkpaşa ne diyor? " Kilisaları mescid itti ve bir kılısayı dahi medrese itti, şimdi dahi medresedir." Îzmit'in en eski ibadetevi (Orhan C'amii) bir kilise iken,Sultan Orhan tarafından camiye çevrildi. Bu ilkcami ise, Îzmit'in son kilisesi de, Papaz Pierre Benait'ninkilisesidir. •* * Onlar için artık o "ölüm" gongu çalmak üzereydi ki Fransız Papaz Pierre, durumun vahametini anlamış ve hemen devreye girmişti. îzmit'in son kilisesi ve altı rahibi üzerine yakın tarihten yaşanmış bir öykü. Katliam giinii Papaz Pierre ŞAKİR BALK1 Kilisenin geçmiş yıllardaki durumu... ise, Fransız Papaz Pierre'in kilisesi. 1894yılında inşa edilmiş olan bu kilise ile Fransız Okulu, nice badireler atlatarak günümüze dek gelmişlerdir. Söz konusu edilen bu kilise, papazı ve kimi görevlileriyle birlikte, 28 Haziran 192 l'e kadar o dinsel işlevini sürdürmüştü. Yıllar sonra bu kilise ve Fransız Okulu, mekânlar olarak, çeşitli konumlarda kullanılmıştı. Kiliseyebitişikvemimariestetiği olan bu taş yapı, Yavuz zırhlısının genel onarımında (1930) çalışan Fransız mühendis ve uzmanlarına tahsis edilmiş. Sonra burası, uzun yıllar Üssü Bahri Komutanlığı olarak kullanılmıştı. Burası, vilayet birimlerine de evsahipliği yapmıştı. Binanın ön yüzü çok bakımlı ve havuzlu birbahç eydi. Burada müzik şölenleri oluyordu. Bu gizemli ve düşsel bahçenin bulunduğu yerde akıl almaz bir beton yığını bulunuyor. Günümüzde ise bu Fransız Okulu, "DefterdarlıkKonukevı" olarak kullanılıyor. Papaz Pierre'in kilisesi ise Cumhuriyetin ilk yıl lannda bir süre kapalı kalmış, sonra da kimi durumlar içinaçılmış. "BahriyeSineması" diye de hizmet görmüştür. Burası, se M armara'nın bu gizemli kıyı kenti, Nikomedia'nın o büyülü geçmişi; Orhan Gazi tarafından alıruncaya değin(1339), Hıristiyanöğretisine, bu inanca dönük kimliğini hep muhafaza etmiştir. Hattabudurum, 1921 yılınadeksüregelmiştir. Bu kıyı kent, belki de bir rastlantı olarak, o bilinen üçgenin bir köşesini oluşturmuştur. Izmit/lznik/lstanbul. Bunedenle de azizeler/azizler kenti diye anılmıştır. 1 hristiyanlık öğretisi daha buralara ulaşmadan qnce, Nikomedialı Azize Barbara, bu öğretinin esinlerini ve esintilerini ruhunda ve bedeninde duyumsamaya başlamış. Bu yüzden de babası Dioscuros tarafından şiddetle kınanmış ve başına gelmedik şey kalmamış. Iki penceresi olan bir sur odasına kapatılmış. Bu iki pencereli odada tutsakhk günlerini geçirirken Barbara, günün birinde, ilgililere haber göndermiş; bulunduğu ve yatmış olduğu odaya birpencere daha açılmasını istemiş. Bu isteği yerine getirilmiş ve odasına birpencere ilave edilmiş. Amaaradangünler geçince.babasınaodenli içtenlikle, "Babacığım" demiş," bu üç pencere benim ruhumu aydınlatıyor. Baba, Oğul ve Kutsal ruh ve üçü birden" Teslis/üçleme, Barbara işi buralara dek götürünce, onun bu sözleri, ölümünenedenolmuş;başınınkılıçlakesilmesi gündeme getirilmiş. Barbara'nınhayatına son verilmiş. O gün ama, Barbara'nın o narin vücudu henüz soğumamışken, kanının da o ılıklığı devam ederken, babası Dioscuros da, kızının işini bitirip de evine dönerken, hemen oracıkta, bir y ıldırım çarpması sonucunda yaşamını yitirmiştir. Babası kapkara kesilip yerde yatarken; Barbara da Nikomedia'nın azizesi olmuştu. *** Hz. lsa'nın o dinsel buyrukları Nikomedia'yaulaşmamışolsaydı,herhalde, Imparator Justianus buraya bir kilise yaptırmazdı. Aziz Thyrsus adma ve anısına yapılan bu kilise, belki de Nikomedia'nın ilk kilisesi/ydi. Aslına bakarsanız eğer, Marmara'nın bu kıyı kenti kiliseler ve ruhban okulları kentiymiş. Çevresi de öyleymiş. İlk ve son kilise? llki yok ama sonuncu duruyor. Duran kilise 30 Haziran 1921 'de Izmit'i terk eden Mösyö Pierre vearkadaşları, kilisenin geçmişine dönük kimi belgeleri de f;ötürmüşlerdi. Tarihsel ve düşsel bu kıyı kentinde yüzyıllarboyuTürkler, Rumlar, Ermenilerve Yahudi ler birl ikte yaşamışlardı. Arnavut kaldınmı sokaklannı ve o küçük alanlarını süsleyen o sağlı/sollu, o balkonları çiçeklerle bezenmiş, ikikatlı ahşapevlerde birlikte ağlamışlardı. Bir savaş çılgınlığı ve virüsii, o güzel günleri/muhabbetleri derinden sarstığı acı bir gerçektir. Savaş dürtüsü ve tutkusu, tüm bu güzellikleri alıp götürmüştü. O eski birlikte yaşanmışlıklar, o giizel günler artık çokgerilerdekalmıştı. Bilinir ki, lzmit kenti de öteki kimi kentlerimiz gibi işgale uğramıştı. Büyük Savaş sonrası.lstanbul'açıkanişgalciler, bu kenti de ihmal etmemişlerdi. lzmit' in o işgal günleri, ağıtların, o kahredici sahnelerin yaşanmasına, y akılmasına neden olmuştu. Halk, çok acı ve ızdırap çekmişti o işgal günlerinde. Sahneye taşınan bu (o) gözyaşlarına ve katliam olaylanna Fransız Papaz Mösyö Pierre de tanık olmuştu. Bu antik kentin dinsel odaklarında dolaşmamızın asıl nedeni, bu Türk dostu papazı sahneye almaktı. Çünkü, o Mösyö Pierre Benait, bir işgalin dramına ve dramın en önemli tanıklanndan say ılır. *** Artık her şey yavaş yavaş belli olmaya yüz tutmuştu. Fısıltılar halinde bile olsa, Ankara'dan ve cephelerden iyi haberler gelmeye başlamıştı. Çünkü Yunan ordusundaki o kan kaybı, tükeniş ve çöküş su yüzüne çıkmıştı. O kadar ki, kent içindeki işgalciler dahi bu durumu fark etmişlerdi. Ve bu nedenle de telaşla/korkuya kapılmışlar, akıl almaz saldınlara geçmişlerdi. Her geçen gün de bu saldınlannı yoğunlaştırmışlardı. Günün birinde de, o kötücül ve o korkunç fısıltılarını da yaymayabaşlamışlardı.O fısıltılar ki,birkaç gün sonra, "Büyük bir katliam yapacağız, sizleri kurşuna dizeceğiz!.." sözlerine dönüşmüştü. Saatlerın akışı içinde, artık her şey gün yüzüne çıkmıştı. Katliam söyleminin o ürperticı yeli, birpanik ve dehşet havası estirmişti kent içinde. Kent halkı, katliam korkusunu ve şokunu yaşarken; çareyi evini/barkını terk etmekte bulmuştu. Yaşlı, hastaveçolukçocuk;yataklannı/yorganlarını toplamışlar, "demiryolu" boyunda yatıp kalkmaya başlamışlardı. Buraya sığınmışlardı. Bu durum karşısında, onlar için bir başka dram başlamıştı. Kent halkı için bu durum, yaşamla ölüm arasında gidip gelmek anlamını taşıyordu. Çaresizliğin sonkertesine gelmişlerdi. Oradan buradan gelmiş olan silah sesleri de, ruhlannı ve sinirlerini altüst ediyordu. Her geçen saat de umutlarını y itiriyorlardı. Zaten o katliam mangaları da şehir içinde dolaşmaya başlamışlardı. Onlar için artık o "ölüm" gongu çalmak üzereydi ki, Fransız Papaz Pierre, durumun "vehametini" anlamış ve hemen devreye girmiş. TercümanAhmetBeyde kimi girişimlerde bulunmuş. Fransız komutanına da haber salmıştı. O da devreye girmiş. Papaz Pierre de
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle