Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLÜL 2000. SAYI 754 ortasındabir yazı beni çok şaşırtıyor. "AlkolNeredeysehepsiturist.Ingilizlerçok. lü girmek yasaktır!". "Nasıl yanü?" diyoPolisten çok baskı var mı? rum. Arkadaşım cevaplıyor. "Hollanda'da Hayır. pek çok coffeeshopta, sex shopta ve benzeri Avrupa Birliği konusunda bir baskı hisyerlerde alkollü olmak, ikisini birbirine kasediliyormu? rıştırmak yasaktı r. Özel 1 ikle uyuşturucu saTurizm bu! Sektör yani! Elbette var. Çüntılan yerlerde alkol satışı yoktur. Çünkü alkol kü bu sadece soft drug işi değil. Legal olmave uyuşturucu kanşımı sağlığa zararl ıdır ve sa da Hollanda'da hard druglan da kolayhkistenmeyen sonuçlara sebep olabilir!.." labulabiliyorsun. Bu da işleri kanştınyor. O yüzden baskı var. AKernatif kafa yapıcılar... Sen ne düşünüyorsun bu konuda? Sex shop'un yanındaki bir dükkan da beCoffeeshoplann AB baskısı altında olmanim için ilklerden oldu. "Magic Mushroom" sı pek mantıklı bir şey değil. Amsterdam'da dükkânı... Hollanda 'da yeni moda olan "alherkes esrar içer. Bukafelerin hepsini kapatematifkafa yapıcılar" keşfedilmiş. Bunlar tırsanız işte o zaman yasadışı olaylarbaşlar. tamamıylaorganik, sağlığa zararsızolduğu iddia edilen, yasal, hiçbir komplikasyon ya Fiyatlaryükselirvemafyadoğar. Nezamandır burada çalışıyorsun? ratmayan zehirli mantarlar. Türlerine göre 2aydır. etkileri de değişik oluyor. Kimisi halüsinatif, Ne tür davranışlar görüyorsun? Banşçıl kimisistimulan.kimiside uyuşturucu özelmı, yoksa istenmeyen şeyler oluyor mu? liklerbarındırıyor.Amaşimdilikhiçbirinin Yerine göre değişiyor. Burası mesela iyi. bilinen yan etkisi yok. Dükkâna giriyoruz. Amaöyleyerlervarki,depresif,undergrotçeride 68 'lerden bir müzik çahyor. Tezgâhund tarzda... Benim gözlemime göre maritar çocuğun elinde bir sarma sigara var. Yüuana insanı agresifyapmıyor. Aksine sakinzündeki sarhoşluk vemutluluk ifadesinden leştiriyor. Ama alkol tam tersi. Hele alkol ve oğlanın joint içtiğini anlıyorum. Davranışlan gayet sakin ve yavaş. Niçin geldiğimizi an mariuana kanştınlırsa şiddet duygulan ya da davranış bozukluklanna sebep olabiliyor. latıyoruz. O da bizim birkaç magic mushroBu arada ben de girip çıktığımız mekânom örneğinin fotoğrafını çekmemize izin veriyor. Ne kadar para kazandığını soruyo lardan ötürübiraz duman altı olmaya başladım. Leon'a görebu biryaşam biçimi. "Başruz. "Aslında benim işim bu değil. Ama çok iyi para kazanıyorum" diyor. Oğlanın gözle kalannagaripgelebilirama Hollanda'da esrinde Jim Morrison'ugörüyorum. öylesine rar üzerinde durmaya değmeyecek kadar normal bir şey" diyor. etkileyiciki... Dışarı çıktığımızda biraz başım dönüyor. Çeşitçeşitkafelerin,Çinrestoranlannın, Ama bir süre sonra kendime geliyorum. Müköşe başlannda "eroin dealersatıcı"lann zeninolduğusokakbirkanalboyunda. Solubeklediği bir sokakta yürüyoruz. Ayaklannda tekerlekli patenle köşe başında durmuş uzun boylu, iri yapılı, sarışın, hayli dikkat çekici bir kadını gösteriyor arkadaşım. "Bak, ona dikkat et! O yasadışı bir iş yapıyor, bakalım fark edebilecek misin?" Kadın arada sırada patenleriyle daracık sokakta ufak bir tur atıp köşesine geri dönüyor. Bu arada sankibilebilebirilerineçarpıyor. Anlayamıyorum. Arkadaşım açıklıyor: "O eroin satıyor." Gitmek istediğimiz birkaç yer daha var ve zamanımız azalıyor. önce Bulldogg kadar ünlü bir başka coffeeshop zinciri olan Grasshopper'a gitmeye karar veriyoruz. Grasshopperçokbüyük, 3 katlı birbina. Girişkatı yineBulldogg'da olduğu gibi bir bar. Bir üst kat et yemekleri restoranı. Bodrum katı ise coffeeshop. Merdivenlerden inerinmezkurşun geçirmez bir cam tezgâhın önüne geliyoruz.'Türkiye'dekibankalardabilebu kadar güvenlik yok" diye geçiriyorum içimden. Tezgâhın sağında menü var. Hertürlümahn 1.2 gram satış fiyatı. Oradan alacağınızı alıp içerideki cafe bölümüne geçiyorsunuz. Görünüşte normal bir bar. Ama bira içemezsiniz. Sonuçta kendimize birer kahve alıp oturuyoruz. Fotoğraf çekmenin sorun olabileceğini düşündüğümüzden fotoğraf makinesini bann üstüne bırakıyoruz. Arkadaşım arada birgizlice deklanşöre basıyor. Hayli heyecan verici. Servis yapanlardan biri benimle konuşmak ister mi diye soruyorum. Birgençkabulediyor. Leonbirtabakaesrarla yanımıza geliyor. Üniversite hazırlığa gidiyor ve bu işi parttime olarak yapıyor. Psikoloji okumak istediği için çalıştığı yerin kendisine iyi gözlem yapabilme olanağı tanıdığını düşünüyor. Bir yandan esrar sanp biryandan da bizimle muhabbetediyor. Esrarın yasal olması konusunda ne diişüniiyorsun? Aslında yasal değil ama sadece bu konuda bir şey yapmıyorlar. Yani coffeeshoplar satış yapabilirleramapazarlamacılardansatınalmaları yasak. Ama mal nasıl ellerine geçiyor? Kimsenin umrunda değil. Buraya ne tip insanlar gelir? 11 pılmış. Bu üniversite bağışlarla ayakta kalmayı başaran, kenevirin sağlığa yararlı bir bitki olduğu savından yola çıkan bir nevi vakıf. Yasallaşma savaşında aİctifbir görev üstlenmiş. Esasyaymakistediklerifikirise kenevirin hastalıklan tedavi etme potansiyelindenyararlarulması.Buazyanetkili,çokbecerikli bitkinin özellîkJe kanse'r, AIDS, bronşit, astım, migren, glakom, depresyon, anorexia, epilepsi gibi ciddi rahatsızlıklarda tedavi amaçlı kullanılmasının yani sıra diş ameliyatlannda kullanılan ve sağlığa çokzarar verdiği iddia edilen uyuşturucu; probanthin'eaternatifolmasınıtalepediyorlar.Bütün bunlann yani sıra, doğada oksijen üretimine ve yeşil bir çevreye ulaşmanın getireceği yararlar da cabası... Binanın alt katında özel güneş ışıklandırmasıyla üretim yapılan bir kenevir bahçesi var. Gezmek 5 gulden. Cannabis (kenevir) Üniversitesi 'nin girişi. muzda kanal, sağımızda dükkânlar yürürken hiç tahmin etmediğimiz bir şeyle karşılaşıyoruz. Cannabis Üniversitesi... içeri giriyoruz. Burası müzeden bile daha ilgi çekici. Banşçıl bir mekân. Amaç hint kenevirinin lanse edildiği gibi sadece kötü, sadece zararlı, sadece yasadışı bir şey olmadığını insanlara göstermek. lçerisi bir sergi salonu. Hintkenevirinden yapılrmş çeşit çeşit ürün var. Hepsi başka başka sektörlere alternatifrilaç sektörü, tekstil, denizcilik, kâğıt... ve aklınıza gelebilecek daha bir sürü şey; Keten giysiler, denizci halatlan, kenevir kâğıdı, kanserli ve AIDS hastalannı rahatlatmak için yapılmış kimyevi madde içermeyen ağn kesiciler, çeşit çeşit içecekJer... hepsi kenevirden ya Kenevfre hayranlık... Kenevirin ne kadar çok yaran olabilecekkenyüzyılındüşmanıilanedilmişolmasına tepki duyarak çıkıyoruz binadan. Yolun üstünde iki tane kenevir tohum bankası karşımızaçıkıyor.Buralardanseçtiğinizbirçeşidin tohumundan 25 gulden ile 500 gulden arasındaki fiyatlarda alıp kendi üretiminize geçebiliyorsunuz. Müzenin önüne geldiğimizde karşılaştığımız durum bizi sinirlendiriyor. tçeri girmek için 50 gulden vermeniz gerekiyor. Sinirleniy or ve girmemeye karar veriyoruz. Yolun sonu Dam Meydanı. Bu karmaşadan kafamız kanşık bir şekilde sıyrılıp Amsterdam'ın düzenli sokaklanna, meydanlanna atıyoruz kendimizi. ^ AB STANDARTI... Hollanda'da esrar, marihuana gibi hafif uyuşturucular sınırlı olarak serbestçe satılıyor. Bu maddelerin 18 yaşından küçüklerin giremediği kahvelerde satılması yasal. Ancak malın nereden geldiğini devlet bilmek istemiyor. Çünkü uyuşturucu satışı yasak. Bunun miktarla ilgisi var. Kişi başına tayin edilmiş bir miktar var. Bu miktarın üstünde uyuşturucu bulundurmak ve satmak yasak. Devlet coffeeshoplardan satın alırıan her mal için % 40% 45 civan vergi alıyor. Liman trafıği hayli kalabalık olan bu ülkeye Tayland, Nepal, Hindistan, Malezya, Jamaika, Fas ve daha birçok bölgeden gelen gemileıie birlikte kenevir taşıması kontrol edilemez bir hale geliyor. Görünürde yasadışı hiçbir şeyin yaşanmadığı bu ülke başka ülkelerin uyuşturucu ticareti için bir liman. Dönen kara para ticaretinin farkında olan Hollanda hükümeti bu durumu kontrol altına alabilmek ve en azından vergi kaçırılmasını önlemek için bir dizi kural koymuş. Sınırlama çalışmalanna da yenileri ekleniyor. Bir taraf legalizasyon için savaşırken diğer taraf Avrupa Birliği'nin standartlannı diretiyor. Ve iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Görünürde Hollanda sınırtan içinde, devlet kontrolü altında 25 yıldır esrar içilebiliyor. Yani bu konuda devlet politikasında bilinçli bir şekilde göz yumma olduğu anlaşılıyor. ^ CannabU Comraaİss«urs Club Kenevir tohum bankası. Hollanda'nın en eski mekânianndan biri Butldog. Bu alandaki zincirin deparçasu