Katalog

tç savag günlerinden... Madrid'in rengi kırmıza, eğlencesi ise flamenko. Direnişiıi ve aşkın kenti: Madrid ÜMtTOTAN ngizisyon da o topraklarda doğmuştu, en büyük direnişlerin tarihi de orada yazılmıştı. O topraklar Kraliçe tzabel'in soykınmına da sahne olmuştu, gericiliğe, faşizme "ölümüne"başkaldınyada... FranciscoFranco'lann karanlığı da, Cervantes'lerin, Velazquez'lerin, Picasso'lann, Daİi'lerin aydınlığı da o topraklâra vurmuştu... Kırmızının, flamenkonun, aşkın, "Latin ruhu"nun başkenti Madrid'de "direniş"in tarihinde gezınmek ınsanı hiç tatmadığı boyuttaheyecanlandınyor. Ne Las Ventas Arenası'ndan yükselen "oley"ler, ne de Scala'da önümüzde devinen kıvrak vücutlar, sert ayak vuruşlan, bizim "o günlere" gitmemizi engelleyebiliyor. Aslındaöncel400'lüyülaragitmekgere•kiyor. Sekizyüzyılboyuncakültürlerinibirbırlerıne dayatmada.n bir arada yaşayan Müslüman, Yahudi ve Hristiyan halk, Avusturyalı Katolik Ferdınand.'la evlenip güç toplayan Kraliçe IzabePınhışmınauğruyorve engizisyonun karanlık dünyasına tutsak uluyorlardı. tzabel, "Katolikten başka insan tanimam" tavnyla Araptspanyol kanşımı melez kültürü, Yahudilen yok edıyor. Bugüne yalnızca yanyana sessizce duran camiler, sinagoglar ve kiliselcr kalıyordu. Aradan tam beş yüz yıl geçıyor. Söylem E değişmiyor. Bukez tzabel'in yerini Franco alıyorve"Katoliğizbiz. Ya katolik olunurlspanya'da ya hiçbir şey" diye haykmyordu. Ruhanı Meclıs'in başı Kardinal Goma da Franco 'dan geri kalmıyor, "Bu kokuşmuş laik düzeni kökünden söküp atmak caizdır" diye fetvalar veriyordu... Puerta del Sol Meydanı akşama hazırlanıyor. Meydanın ortasındaki havuzun etrafında gençler sarmaş dolaş öpüşüyorlar, dünya umurlannda değil. Perulu Inkalarla Kızılderililerintorunlan meydanın çeşitli bölümlerini paylaşıyorlar. Sol Meydanı 'nın akşammüzıği onİardan soruluyor. Ellennde pan ffilütleri, gitarlan ve vurmalı çalgılanyla en kalabahk köşeleri kapmak için yanşıyorlar. Meydana açılan caddelerdeki meze barlan (tapas)tıklım tıklımdolu. Endulus'teçokeskıden ıçkı saüşlannı arttırmak içın bar sahipleri ıstenen içki şişelerinin üzerindeki mantann üzerine kuçücük birparça tneze koyarlarmış, ücretsiz. Sonra bu alışkanlık geleneğedönüşmüş. Şimdilerde yinemezelerveriliyor ama parasını ödüyorsunuz. tşte müzik başladı. Kimı gruplar ses düzenleriyle dığer gruplan bastırmaya çalışıyor. Onlerinde para atılacak kutular. Madrid'de neredeyse tünryollarbu meydana çıkıyor. Bu kentte ınsanın yolunu şaşırması çok zor. Otobüslerdakik. Metroyla heryere ulaşabıliyorsunuz. Madridlileregeceyetmiyor... Sabah erkenden, bir Ispanyolla evlenip Kadıftlanyla, matadorlanyla mezeleriyle farklı bir kent Madrid Kırmızının, flamenkonun, aşkın, "Latin ruhu"nun başkenti... Ama geçmişinde sayısız direniş.ve acı var. Bugün ise eğlencesi bol bir kent. Madridlilere geceler yetmiyor. yıllardır Madrid'de yaşayan ve rurizmcilik yapan Erol Duran'la Cibeles Meydanı'nda buluşuyoruz. Bakmayın sız tspanyollann Cibeles dediklerine. Bizim Çatalhöyüklü tannlannanası, bereket tannçası Kybele'den başkası değil meydanın tam ortasında iki aslanın çektığı arabada oturan güzel kadın. Etrafından sular fışkınyor. Tam arkada da şimdilerde posta bınası olarak kullanılan Madrid'in en guzeLyapısı. M.ö 200 yıllannda Eski Foça'dan tspanya'ya gidenler Kybele'yi degötürmüşler... Las Ventas Arenasf nda sezon başlamış. Pazargünleri 22 binkişi torrerolann boğalan nasıl "perışan" ettiklerini izliyorlar. Mayıs gelınce haftada üç güne çıkıyor güreşler. Boğa güreşlerinın de Anadolu'dan tspanya'ya geldığinı, kökeninın M.ö 750 yıllanna Lid • ya kültürüne dayandığını söyîüyor Erol Du' ran... Pamukkaleyöresındeboğalarmboğa' larlayaptığı güreşlerin tspanya'dacinayete donüştüğünü sÖylüyor. ispanyollaragöre sanat, Hemmgvvay 'e göre ise b»r ölümsüzlük oyunu boğa gureşleri. Las Ventas, tspanya'nınen büyük ve görkemlı arenası. Madrid'deki bırçok binada olduğu gıbı tuğla duvarlardan görkemli bir yapı. En büyük kapısının iki yanında boğa ve matador heykelleri yer alıyor. Güreşte en "başanlı" olan matador bukapıdan omuzlardaçıkanlıyor.Göstenlere büyük ilgiyle giren Japon turistler dayanamayıp arenayı terk edıyorlar.