Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt Aynı davada yargılananların bir buluşmasından: Aşağıdan yukarıya: Naci Ormanlar, Şaban Ormanlar, Tülin Damar, Saadet Ormanlar, Narinç özgüner, Türkan Bazgöz, Halim Spatar, Günnur • Ormanlar, Patriyot Hayati, Diirev Hayati, tlhan • Berktay, Solmaz Berktay... 1. Sayfanın devamı mebusu Osman Kavrakoğlu karşı çıkmışlardı, "Bu maddeyi koyarsak çok ahlaksız bir zümre ortaya çıkacaktır " dıyorlardı. Fıkra ekleodi, kaç kişi yararlandı? Evet eklendi ve 51 52 tevkifatında bundan çok yararlandılar. Sonradan yalanlamasına rağmen Zeki Baştımar'ın çok geniş açıklamalan var, Ankara Vilayet Komitesi Sekreteri Ömer Lütfü' nün, tstanbul 1 Sekre1 teri Tevfik Dilmen'in de... Benim hakkımda tek ifade de Tevfik Dilmen'in ifadesidır. Ncdense beni pek sevmiyordu. Yasadanyararlanansanatçılardavar... Faşistülkelerdesanatçılannillegalpartiye girmesini yanlış buluyorum, hatta legal partiye de. Ruhi Su'nun partiye alınmasına negerekvardı? Ulvi Uraz, çok iyi biraktördü.kansı Selçuk iyi birpiyanıstti. Onlarhapishaneyi göze alamadılar, bilhassa kansı çağnlmadangidippolisebilgiverdi.Neymiş piyanistmiş, hapse girerse parmaklan bozulurmuş. Sanatçılar mı partiye zarar verdi, parti mi sanatçılara? Sanatçının sanatına zarar veriyor, partiye debirfaydası yok. EnverGökçe ağır işkence gördü, sağlığı bozuldu. Onurlu bir insandı, konuştuğu için kendine küstü. Sonraki yaşamı mutsuzluktu, şiire de dönemedi. Ahmed Arif de içine kapandı, en son şiirini 1955 'te yazdı. Gökçe ve Afîf'i etkileyen büyük bir şair vardı, Niyazi Akıncıoğlu. Sözde tek başına örgüt kurmuş, hiç ilgisi olmamasına rağmen iki yıl hapis yattı. O da yazamadı, sustuvekendini içkiyeverdi... . Kaybeden şiir oldu yani... Biz tanınmış şairlerdik, hapishaneden sonra şair olmadık. Ben, Arif Barikat olarak tanınırdım. Yaşanılanlardan, hücrede kalmaktan benim de sağlığım bozuldu. Bana da elektro şok uygulandı... tşkencede elektrik verilmesini ileriki yılların uygulaması diye biliyoruz... Gözaltına alındığımda önce yukanda, güzel bir hücreye koymuşlardı beni, Galata köprüsünü görüyordum. Bu arada Birinci Şube Müdürü Ahmct Topaloğlu, Yeryüzü dergisinde çıkan "Dayanılmaz" şiirimi okumuş ve bu şiire çok içerlemiş. Beni "Şiirini daha iyi okuman ıçin" deyip tabutluğa götürdüler, yanımdaki tabutlukta da Vecdi (Özgüner) varmış. Bir gün de beni alıp Topaloğlu'nun odasına götürdüler. "Ben şairleri sanatçıları çokseverim, seninlebirresimçektirelim" dedi, ben de "Sen benim arkadaşım değilsin, bir şeyim dcğilsin" diye karşı çıktın>. Endişem, resmi gösterip "Arif işbirliği yaptı" demclcriydi.Dışarı çıkmak istedim, birpolis "Adım atarsan vururum, puşt" dedi, "Erkeksenvur"dedim. Başımı döndürdüm, Ahmet Bey'in yüzü bir tuhaftı, yan odadan Hamdi Bey (Parmaksız) geldi, "Bırakın, bir başka zaman" dedi... Ne için başka zaman? Ben de bilmiyordum. Bir başka gün yine Ahmet Bey'in, bukezbirbaşkaodasınagötürüldüm. Kafama kadınların kuaförlerde kafalanna geçirilen mizampili makinası gibi bir şey geçirdiler. Biri "Kolu çevir" dedi, çevirdiler, üç metre sıçradım... Siz, elektriğin işkencede kullanıldığını hiç duymuş muydunuz? Nasıl bir etki bıraktı sizde? Bu işlemden sonra hücreye götürdüler, müthiş bir sıkıntı duydum. "Bana bir şey yaptınız" diyordum, "Ben böyle olacak adam değildim". Sonra halüsinasyonlargörmeye başladım, beton zemin, cam gibi geliyordu bana, "Bir casuslukmeselesi var" diyordum. Bu arada, Birinci Şube Müdürü Topaloğlu benim milli mücadeleye katılmış, Elli yıl öıice, sorguda Arif Damar 195f TKP tevkifatmda gözaltına alınmış, o sıralarda yayımlanan şiiri "Dayanılmaz" yüzünden elektrikle tanışmıştı. Elektrik ilk kez işkence yöntemi olarak kullanılıyordu ve Damar'a göre etkisi bütün bir yaşamına yayılmıştı... Hayır, hiç duymamıştım.