Katalog

CUMHURlYET DERGİ 1. Sayfanın devamı Atilla Keskin kitabını şöyle özetliyor: "Sosy ali st bi r mücadcl e yaşadık. Ben hâlâ sosyalizmi savunuyorum. Ama nasıl birsosyalistim? Bu herkesin kendine göre. Bizim yaşa ' dığımız tarihin bir yanını öne ç ıkardım. Ben insan ilişkilerini bu kitapta vermeye çalıştım. Şakalarıyla, hüzünle, acıyla, scvinçle verebilirim diye düşündüm. Bu kitap bir tarih eleştirisi ve bir tarih kitabı değil." Genç kuşağın bu kitapla daha da yakından tanıyacağı Sinan Cemgil, bizim dönemin parlak isimlerindcndi. Dağaçıktığında vc öldürüldüğünde 25'indeydi. O yaşta dört dil biliyordu, kültürlübirailenin Nazife ve Adnan Cemgil'in iyi yetiştirilmiş çocuğuydu. Yumuşak vesakintabiallıydı. Etkili ve ikna ( yeteneği yüksek bir arkadaşımızdı. Konu ^ şurken karşısındaki topluluğu heyecanlandıracak kadar iyi bir hatipti. Onu Nurhak Dağlan'ndavurdular. Henüzdağayerleşmemiş ' r lerdibile. Onun dağaçıktığını duyduğumda inanamamıştım. Tıpkı Hüseyin Cevahir'in ' silahasanlmasınainanamadığimgibi. Hüseyin de, öyküler yazan, yumuşak huylu, herkesle iyi gecinen çelebi bir arkadaşımızdı. Eline silah aldı. ölüm onu da Maltepe'de birevdekıstınldığındayakaladı. DenizGezmiş, Hüseyin Inan vc Yusuf Aslan, Atilla Keskin'in yanındakı hücrelerden idama götürüldüler. Onların son günlerini anlatıyor Keskin kitabında. El Fetih'egerillaolmakiçingidişlerini. 1969yıhndayakalanıpDiyarbakırCezaevi'nekapatılışlannı. 30yılöncesininDiyarbakırCezaevi,bugün artık birtarih. Işte Atilla'nın kitabında bu dönemin, anılaradayalı tarihi yeralıyor. Diyarbakır Cezaevi'nin 30 yıl önceki simaları, o günün cezaevi kültürü ve cezaevi gelenekleriylcbugünün cezaevleri ne kadar değişik. ri Atilla Keskin'legeçmişebirliktebiryolculukyaptık: 1965'lerinbaşındaTürkiyeIşçi Partisi (TtP) içindesamimi birgrup arkadaştık. Bir ideolojik ekol falan değildik ama, TtP'in içinde her türlü eyleme aktif olarak katılan,parti faaliyctleri içinde enönsırada yeralan birarkadaş grubuyduk. Bu grubun içinde Sinan (Cemgil) vardı örneğin. Biz böyle bir grup arkadaş tartışma ve aynlıklardaberaberdavrandık. örneğin Çekoslovakya'nın işgali konusunda, Aybar'ın Behice Boran'latartışmasısırasındabirliktetavıraldığımız için ortaklaşa bırdüşünce de gelişmeye başladı. Cicldiğimız nokta, artık bu mücadelenin yasal yoldan yürütülmesinin imkânsızlaştığı yönündeydi. TtP de bir yere gitmiyordu. O zaman 68'in genel havası içinde Kübaörneği bizi çok etkiliyordu. Bizim dağa karar vermemiz ası I olarak Türkiye 'deki bir sürecin kaçınılmaz sonucu gibiydi. Bunlarsanıldığıgibi kitap okuyarakolmadı. Baktıkkiişlerböylegitmiyor,köylülerimiz de bizi bekliyor! Biz dağa gidcrsek herkes ayaklanır,devrimolurbiterdiyedüşünüyorduk. Bu hava içinde dağlara yöneldik. Gerillanın kitabı "Acılara Yenilmeyen Gülümseyişler" adlı anı romanın yazan Atilla Keskin şöyle diyor: "Hepimize vatan haini diye şak diye idamı dayadılar. Ama asıl acıklı olan bu gencecik insanlann asılmasım sağlayan Savcı Baki Tuğ'un yıllar sonra Meclis'in Insan Haklan Komisyonu'nun başına getirilmesiydi. Bir Allah'ın kulu da bu nasıl oldu demedi." Deniz dağa çıkacak Atilla, rMKO'nunkuruluşsürecinişöyle anlattı: Biz Diyarbakır'dayakalandığımızda rahmetli Yusuf (Aslan)yakalanmamıştı.O, dışarıdakiili^kilerigeliştiriyordu. Gidipherkeslckonuşuyor.gelipbizeanlatıyordu. Biz de içeride aramızda ne yapacağımızı kararlaştirmayaçalışıyorduk. Bizım Diyarbakır Cezaevi konferanssalonu gibiydi. Yusuf bir güngelipbizeDeniz'in(Gezmiş)debizimle birlikte bu ekibe katılacağını söyledi. O zaman rie THKO ne de böyle bir örgütlenme var. BcnbileTHKO'nunadınıdağdaöğrendim. llk bildjri basıldığında arkadaşlar TIIKOdiyeimzaatmışlar. O dönemde, Deniz'in liderliğini yaptığı