Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Depremden en çok etkilenenler çocuklar, kadınlar ve yaşhlur... GELECEĞE GUVENMEK. "Her konuda olduğu gibi travma konusunda da hazırlıksızız ve bu bize çok lyı bır ders oldu..." Böyle diyor Psikoioglar Derneği Başkanı Emre Konuk. Bu hazırlıksızlık kısa sürede her çadırkentte bir psikolojik yardım ekibinin yer almasıyla aşılıyor. Emre Konuk ekliyor: "Deprem olmadan önce de ruh sağlığı hizmeti olarak geri bir ülkeydik, arz talep dengesi çok bozuktu, şimdi daha da bozulmuş durumdayız." Bu bozukluğu hafifletmenin yöntemlerınden birı kıtapçıklarla travma ve başa çıkmanın yollarını anlatmak, online deprem psikolojik hizmet hattı kurmak, psıkologlara travmayla ılgili eğitim vermek... Türkiye'de travma ve ona bağlı bozukluklar konusunda birikimi olanların sayısının bir elin parmakları kadar olmasından yakınan Konuk, Istanbul'da bir travma terapi merkezinin oluşturulacağını söylüyor. Amerika'da bir enstitünün travmaya bağlı bozukluklarla ilgili etkili ve kısa süreli bir tedaviyi öngördüğünü, bunun da parası olmayan ve terapıst eğitimi için bütçe ayıramayan üçüncu dünya ülkelerine uygun olduğunu ekliyor. Enstitünün Insancıl Yardım Programı kapsamında felaket yaşayan ülkelere yardımcı olduğunu, bu ülkelerde terapistleri de eğıttiklerıni aktaran Konuk, Istanbul'da kurulacak travma terapi merkezinin de eğitim konusunda bu enstitüden destek alacağını ve tedavide de enstitünün yaklaşımının değerlendırileceğini anlatıyor Tedavide esas alınan ıse göz hareketleri. Göz hareketleriyle bırlıkte travmanın oluşturduğu hafıza problemi aşılıyor, yani travma sonrası stres bozukluğu önleniyor. Konuk "Depremle ılgılı hafıza hep olacak ama bu terapıden sonra o kadar yoğun yaşanmayacak ve yaşananlarla bugün arasında duygusal bir mesafe oluşabılecek" dıyor. Bu yontemın sadece deprem değil, cınsel taciz ve ışkence gıbı dığer travmalarda da etkili olduğunu sözlerine ekleyen Konuk, tedavı sürelerı arasındaki farkı da şu sözlerle açıklıyor: "Literatüre baktığımız zaman bazen tek seans yetıyor. Bu eğer travma çok yakın tarihte olmuşsa ve başka duyguları içermiyorsa mümkün. Ancak cinsel taciz gibi travmalarda bu süre uzuyor, çünkü içine öfke, sevgi, kin gibi duygular giriyor. Halbuki deprem, çoğu zaman çok net çelişkıleri içermıyor. Bazen 'dönseydim, kızımı da alsaydım' gibi suçluluk duyguları da var ama geneide 'kör talih vurdu' gibi bir durum. Bu program dahilinde iyi eğitilir ve çabuk tecrübe kazanırsak ustalaşırız ve çözüme ulaşırız." Depremden ençok etkilenenlerın çocuklar olduğunu vurguluyor Konuk. Çocukların çadırkentlerde sağlıksız koşullarda ve sürekli depremin konuşulduğu ortamda kalmasının tahribatı arttırdığını anımsatıyor ve televızyonları hâlâ ölü vücutlan göstermekle ve travmayı yeniden yaşatmakla suçluyor: "Çocukları farklı ortama aldığınız zaman çabuk unutacaklardır; çünkü çok daha kolay uyum sağlayabilirler. Çadırkentlerde voleybol ve basketbol sahaları oluşturmak, oyalanacak durumlar yaratmak gerekıyor. Deprem travması yaşayan insanlar ıçin süratle altyapı oluşturulmalı, yani çadırlan su almamalı... Bunlar tetiği çeken ve bastırılmış kızgınhkları ortaya çıkaran unsurlar. Öncelikle barınma, yemek gibi çok temel gereksinmelerin sağlanması gerekiyor... Bu sağlanır ve ınsanlara bır gelecekleri olabileceği güvencesı verılirse tahribat önemli ölçüde azalır." Tek gereksinmelerinin terapi uyguladıkları ınsanla yalnız kalabilmek ve terapıyı ızolasyonun olduğu bir ortamda uygulamak olduğuna da değınıyor Konuk. Travma tedavı merkezinin oluşumu ise pahalı bir proje. Konuk, bu konuda sponsor aradıklarını vurguluyor...^ P+ Ruhsal anlamda zorluk yaşayanlann bir bölümüşikâyetediyor ama önemli birbölümü şikâyet etmiyor. Biz onlara "sessizlcr" diyoruz ve sessizlerin zorluğunu bilmiyonız. Bir kenarda duran, belki eskisine göre biraz az konuşan birisi çok daha fazla etkilenmiş olabilir. Onlara ancak yakınlarıaracılığıyla ulaşabiliriz. Bir de depremde hasar grirmeyenlerin ama sallaatıyı hissedenlerin psikolojik durumuvar... Hiçbir şeyi hasar görmemiş, yakınlannı yitirmemişbirkişinindebubirayızorgeçirdiğinidüşünüyorum.Onların önemli birbölümünün zorluğu azalacak, çok a/ının uzun vadeli tedaviye ihtiyacı olacaktır. Ama bu devrede artçı depremler, 5.8'lik büyük bir artçı depremin olması onların kaygılarını arttıracaktır. Bir artçı deprem olduğunda hiçbir şeyi denetlemeden yerinden fırlayarak kendinezararveripmerdivendendüşebilir, caından atlayabilir. Bu korkuya bağlı bir bclirtidir. Yakınların yitimi ya da ölümüne tanık olmak... Kişinin yaralanması, yakınını ya da bırden çokyakınmıkaybetmesi,işinievinikaybetmesi gibi durumlar var. Bunları yaşamak ya dakurtarmaişindeçalışıpbizzatoparçalanmış cesetlere, dehşct vcrıci sahnclcrc uzun süreli tanıklık yapmış olmak bile travmatik bir reaksiyonun gclişme riskini büyütür. Özelliklc yakınlannı kaybedenler için matcm olacaktır. Matem doğal ancak sıkıntılı, rahatsız edicı devredir. Biz normal olarak bunun üçüncüaydan sonra belirlibirdevreye düşüp azalmasını bekleriz. Ama bir insan yakınını cinayetlc,intiharlakaybctmişse,hiç beklenmedik bir ölüm ya da kaza olmuşsa, yakınlıkdcrecesifazlaysabutürkayıplarda komplike matem yani hastalıklı matem bekliyoruz vc riskinin yüksck olduğunu biliyoruz. Bu grubun mutlaka uzun vadede tedaviye ihtiyacı var. Çok üzgünüm ki bu grupla ilgili çok koruyucu bir şey yapabileceğimizi sanmıyorum. Belki erken tedaviye başlayarak erken düzelmesini sağlayabiliriz. Ama bu altı yedi kayıptan ikisinden üçünden fazlasını yaşamış olanlann önemli bir bölümünün bu tür matem reaksiyonu için riskli olduğunu düşünüyoruz. Hastanelerde yaralılar yatıyor. Bu yaralıların yanında da sağlık görevlileri yetmedigi için yakınları var. Onlar da muhtemelen ailclcrindcn birkaç kişiyi kaybetmişler, ama bıryandan da bakıcıhk işi yapıyorlar. Yani kendilerinin matemini yaşamalarına izin yok şu anda. Dolay ısıyla refakatçidcdiklcrimiz çokzordurumda. Duyguy u ertelemek neye yol açıyor? Genellikle bunun olumsuz olduğunu düşünüyoruz. Duygunun ertelenmesi, onun içcridc birapse gibi kalmasına ve uzun vadede yerleşmişbirsorun olarak çıkmasıriskinc sahip. Çok üzülerek görüyoruz ki herkesi birden onaracak bir şey yapmamız mümkün değil. Şunuunutmamamızlazım;çok büyük birolayyaşadık.Buradanctolanbirşey var, kimse tek başına bir şey yapamaz. Ama herkesinkendisiylede ilgili bir şey yapmasılazıın. Yani başka çarcmiz yok. "Kendinizi bırakmayın, hazırolun" demiyorum. Ağlamayı da, tnatemi de yaşayalım. Bunları yaşamazsak,ertelersekbunlannbedeli çok daha ağır olur. Ama bir yandan ağlarken "Bir tuğladasenkoy,benkoyayım"ıyapmakzorundayız. Bu korkuyu, travmayı kaç yılda atlatabileceğiz? Seneler diyelim, uzun diyelim. Istanbıılicinoıı vıldt'iıiyor, scnaryolar yazılıyor. Bu da başka bir travmanın öniinüaçmıyormu? Deprem kaygısışımdıki gıbı kalmayacak. Bütünkaygılarböyledir. Yani deprem korku Çocuklar psikologlurlu birlikte depremden ve ağıttan uzaklaşıyorlar...