Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET DERGİ Ankara Bahçelievler 6. Sokak... (totoğraflar: SUZAN HABİB) Önce bahçeler bozuldu Ö T arih deyince aklımıza pek çok şey gelir, bunlann çoğugeçmişe ilişkindir. Evet, "geçmiş". Peki bizdetarihin birparçası değil miyiz? Bizim de bugüne dek yaşadıklanmiz, hatırladıklanmız, hatırlarken kıvanç duyduğumuz veya üzüldüğümüz!jcyler"geçmiş"leilintili değil midir? Yaptıklarımızveyayapacaklanmız, ürcttiğımiz, ortaya çıkardıklarımız, her ne olursaolsun,yapılıpbittiktensonraartık bizim değil, tarihindir. (Tarih'indoğruvebilimsel tanımını Seçil Hanim'dan duymak, dinlemek veya ok umak daha doğru ol ur aslında. )Geçen hergünümüzüntarihekarışması gibi, yapılan herbina, semt, kent mekânı vs. de tarihi bina, tarihi semt veya mekâna dönüşür, kendi döneminin koşul veözelliklerini yansıtır. Yıkılıpyerine yapılanlarsa tarihin izlerini yok etmektir, gerekçesi herne olursa olsun. Bunlar sonucunda, yapıldığı dönemin izlerini taşıyan bina ve mekânlar kaybedilir, yerlcrini yeni dönemin izlerine bırakıriar, dönemin sosyal, ekonomik, kültürel izlerine. Bu açıdan, kentler, scmtler ve binalara bakıldığinda, tarih, bizden sonraki kuşaklara nasıl ipuçları bıraktığımız, kendimiz hakkındane gibi bilgi ler verdiğimizi düşündüğümüz zaman iy imser olmak zor olsa da, •'•?• tüm bunlann bizim yaşadığımız koşulları yansıttığıdabirgerçektir. Kentmekânlanndan koparı 1 an her parça aslında pek çok sosyal ve kültürel değeri yok etmek anlamında olabilir. Ankara'nın Bahçelievler semtide, Mebusevlcri, Yenı Mahalle gibi, başkentin ilk planlı yerleşim bölgelerinden bındır. Ancak o da pek çok yıkım geçirmiş ve başka kentlerdedegözleyebildiğimizgibi kendi özgün dokusunu yitirmiştir. Bu yazıda kötümser, "nostaljik" vs. olmak değil amacımız. Tersine, içinde kcyifle yaşadığımız sokağı ve semti anlatırken, bu mekânın, bizim hatırla dığımız tarih dönemlepekilintisikalmadığıru anlatmak, bugün buradagençlik döneminiyaşamaktaolanlarlacski Bahçelievler'de yaşadıklarımız arasında bir bağ kurmaktır. Onlann bugün gereksindiklerini anlatırken, çok uzak değil yakın geçmişte, aynı kent mekânında diyemeyeceğimiz, ama aynı semtte aynı yaşlarda olanların olanaklarını aktarmaktır. BugününBalıçelievlergençlerini istemeden de olsa şaşırtabiliriz. "Şaşırtmak", çünkü biz de bunları anımsayıp konuşurken çok şaşırmıştık. DUn yaşananların bugün çok daha ilerisinde olmamız gerekirken ne yazık ki çok daha gerisinde olduğumuzu üzüntüylc gözlemiştik. Şaşırmak, beklenmeyenle karşılaşmaktır. Beklenmeyenle karşılaşmak, düşünmeye yönlendirir, tepki doğurtup insanı harekete geçirebilir. Burada "hareketcgeçmek"önemlibirfiildir. (Sadece herhangi bir fiil gibi üzerinden geçmemeniziçindikkatiniziçekmekistedik.) Sokağımızda çeşitli hay vanlar, kedi, köpek, tavşan, kuş çeşitleri, sahipli olsun veya olmasın, koruma altındadırlar. Sokak sakinlerinin çoğu, kimi evinde, kimi bahçesinde, kimi dedışandabesler hayvanları. öyleçöpten değil, tam anlamıyla onlarayemek hazırlanır ve sunulur. Bu sunuşlar sırasında mahalle sakinleribirbiriyletanışır,konuşur. Sokağımızdaki çocuklarsa, çocuk demeye di1 im varmaz, pek çok yetişkinden daha ak1111, düşünceliveduyarlılar çünkü. Onlarlada her gün sokakta karşı laşınz, çünkü onlar okul dışındaki zamanlannı çoğunlukla sokakta geçirirler. Bu durumun avantajlan yok değil tabii, çünkü eğeronlarhergün sokakta birköşede oturup, sohbet edip, güliişüyorken bizlerdeköpeklerimizlcoradangeçiyorolmasaydık, onlarla tanışıp söyleşemez, onlara kedi veya köpeğin korkutulmadığı sürece kimseyezararvermeyeceğinianlatamayabilirdik. Hattabusöyleşilerdebizcmahallemiz gençleriyle ilgili olarak anlattıkları pek çok şeydenhaberdarolamazdık. Örneğin,çoğu okul yaşındaki gençlcrin oluşturduğu semt çeteleriniduymamışolurduk.Kafalarını ve vücutlannıgcliştirecekpekçokgüzcluğraşı ile vakit geçirebilecekken bazılarının bu çete örgütlenmelerinde hatta birbirlerini incittiklerini; çevreye, kendilerine ve ailelerine zararverdiklerinibilmeyecektik. Birpazar sohbeti sırasında aramızdaçocuklarla ilgili konuştuklarımız(kibizibuyazıyıyazmaya yönlendirendebupazar sohbeti olmuştur), bugençvetazebeyinlerin.geleceğiellerindetutanbudünyatatlısıçocuklarınilerideki yollannı çizmeleri için sunulması gereken olanaklardan ne denl i yoksun, eskiye oranla nekadargerideolduklannıbizeanımsattı. Iki Ankaralı öğretim üyesi; ÖDTÜ Tarih Bölümü'nden Profesör Seçil Karal Akgün ile • Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nden Suzan Habib, dünden bugüne Ankara'yı, Bahçelievler 6. Sokak'taki değişimi ve her gün sokakta karşılaştıklan gençleri yazdılar. MACUNCU MU NE? Bahçelievler katliamı 1970'lerde başladı diyebilirim. Bahçeler bozuldu, ağaçlar kesildi Iki katlı evlenn yerini genellikle dört katlı ve 1214 daireli apartmanlar aldı. Kesılen sadece ağaçlar olmadı. Komşuluklar, duvardan atlayıp yandakılere mevsimin ilk çağlasını müjdelemeler, ılk vişnesini tattırmalar da kesıldı. Bir gün katliamcılar, tenis oynasın oynamasın herkesin bahçesinde oturup keyıf çattığı tenis kortunu yıktılar. Bir başka gün, ıkı günde bir film değıştıren, her ıki gecede de hemen hemen her yenn sahıbinin belli olduğu açıkhava sinemasını yıktılar. Zaten kort yıkıldıktan sonra Zevk Sıneması pek yalnız kalmıştı. Oysa kortun yöneticisı Rasim Amca'nın ellerımıze raketleri tutuşturup bize komutlar vermesinden yorulunca ne de güzel olurdu sınemada dinlenmek. Hele gazoz içmek! Bazen acaba bahçe sinemasına gazoz içebilmek ıçin mı Sosis 'in Tarçın 't.. Bu sokağın hayvanları iyi beslenir semt sakinlerince..