Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ P+ Kararlan hemen hetnen baştan verilmişti r. Ağzınızla kuş tutsanız yapacağınız pekbirijcyyoktur. Ben,"Bütünusulsüzlükleri saptamış oluyoruz" derdim. Bazı askcri mahkemelerde de değerli hâkimlerle karşılaşmıştık ama BanşDerneği,DlSK gibi davalar,sonucunubaştanbildiğimizdavalardı. Bu döncmlerdc bcnim 67 yıl hapis yatıp bcraat eden müvekkillerim oldu. Turuklama bir ceza haline geldi. Yeri gelmişken, tutuklananların dcvlettcn tazminat alma haklan vardır. Ama tutuklanmasına kendi nedcn olmuşsa bu talcbi rcddcdiliyordu. Yani işkenceyle alınan ifadesinde suçu kabul etmişse, tutuklamaya kendi sebebiyet vermiş sayılarak tazminat hakkı doğmamıştırdiyc, dava reddedilirdi. Açtığım birçok tazminat davası bu nedenlereddediIdi. Zaten o işkenceli yıllan, aylan karşılayacak bir şey değil heprcddediliyordu. Iddiatekbirtanık ifadesinc dayanıyordu. Oysa çocuk, tanığın tarifineuymuyordu. Mahkemeyeçağnlsin diycüçccIscdilckçcverdim.Tanıkçağnlmadığı gibi 36 yıl mahkumiyet karan çıktı. Tutanağı alırken: "Bu karar vicdana sığmaz!" dcdim hcyctc. Arkamdan tutanak tutup, heyete hakaretten hakkımda dava açılmak üzere savcıhğa gönderilmiş. Adalet Bakanı 'nın izni gerekiyor. O da al ınıp dava açıldı. Ilkcelsedeberaatettim. Yargıtay da müvckkilimlc ilgili mahkumiyet karannı bozduvetelgraflatahliycedildi. 12 IMart ve 12 Eylül gibi olağanüstü dönemlerin olağanüstü kurallan devam ediyor mu? Darbe yapmaya gerek kalmadan işlerin yürütüldüğü bir düzen yerle$tirildi,diyehilirmiyiz? O mckanizma ycrlcşti. O dönemlerin uygulamaları kural haline geldi. Tutuklama gandasıydı. Ikibilimadamınınmektuplarınıiçercnbirkitaptı vepropagandaylahic ilgisiyoktu. Bilirkişiistememiştim. Mahkeme tayin ederse ederdi. Savunmamı da yapmıştım. Duruşmabaşladı. Salondakâtip, mahkeme heyeti ve benden başka kimse yoktu. Mahkeme başkanı hemcn söze girdi: "Bizmahkumiyetkaran verdik. Yargıtay 'da bakalım nediyecekler. Artıkoraya başvurursunuz." dedi. Araştıran, güvendiğim bir mahkemeydi. Birden çok sıkıldım. Daha sakinbirgünüm olabilirdi. Dcdimki: "Ben sizden beraat kararı alamamujsam, Yargıtay'a derdimi nasıl anlatınm?" Başladım konuşmaya. Heyecanla bunlann iki bilim adamının arasındaki mektuplar olduğunu, propagandayla ilgisi olmadığını anlatıpdurdum. Birden benisusturupon dakikalık ara verdi başkan. Yeniden duruşma başladığında, karar değişmiş, dosyanın bi lirkişiyehavaleedilmesinekararverilmişti. Tabii eok memnun oldutn. Ama biraz sonra i lk karar veri Idiğinde salonda başkaları olsaydı ya da ben tutuk davransaydım her şey tersine sonuçlanabilirdi, diye düşündüm, ürperdim. Vc birden Haldun Taner'in "Şiijhaneye Yağmur Yağıyordu" ijiiri geldi aklıma. I ler şey birbirine bağlı gelişir ya orada. Kendi kendime dedim ki: "Bu kadar tesadüflere bağl ı bir adalet olamaz." Sonra nc oldu dava? Sonuçta bilirkiijilehterapor verdi, beraat ctti müvekkilim. Yargıtay daonadı.Beni sarsalayanolaylardanilkidirbu. Ikincisiise oldukçafarklı.Gerçilehimdeydiamayargılanıasürcciçok ilginçti. Yinepolitiknedenlcrle,duruşmagünügclmcdcn,avukatların gıyabında verilen bir beraat karanydı. Kaleme bilirkişi raporunu sormaya gittiğimdc, gülerek davanın bittiğini ve kesinleştiğinisöylcdilcr."AllahAllah! Dahaduruşma günügelmedi. Nasıl olur?" dedim. Tutanağa baktım: "Avukatlar gelmediler, duru!>maa(r"ildı.Sanığınbcraatine.."Hırsla hâkimin odasına girdim ve bunu nasıl yaptıklarınısordum. "Karar lehinize" dedi. Benim hırsımı anlayamamıştı. "Bunun tam tersi de olabilirdi. Karar lehimize. Teşekkür ederim ama aynı biçimde aleyhimize de olabilirdi" dedim. Savunma vcrmemişim,banahiçbirtcbligatyapılmamış. Hâkimnededibiliyormusunuz?"Buolsaolsasizinücretinizle ilgili sorunyaratır. Buna kızıyorsunuz." Ve anlatamadım derdimi. Bunlar isyan ettıriyor insanı tabıi. Sonra yine mesleki tutku alıp götürüyor. Son olarak 'acıya bağlayalım', işkenceyi veson af yasasını kunuşalım... lşkence Türkiye'dc kanıksanmış. Mcslektaşlar bile omuz silkiyor bu iddialara. Birsistemdirişkence. Yüzkişi geçerseemniyetten, 9O'ı işkcnce görmüştür. Kimseninanayasayabaktığıyok. Benbilişimalanına giren bir suctan sanık birisinin sorgusunda bulunmuştum. Sanığa tatbikat yaptıracaklardı. "Gösterme, mecburdeğilsin" dedim. Başkomiser geldi. "Biz gece de ifadesinialmasınıbiliriz,"dedi.Bu,avukatın yanıbaşında söylenen sözler. Artık yalnızkenneyapabileceklerinidüşünün. AslındaönemliolansiyasisuçlarınafTidırdiyedüşünüyorum. Vesiyasi suçlarda daima bir zaman sonra düşüncelerdeğişir. Işte Menderes ve arkadaşları. Anıtmezar yapıldı.Özclliklesiyasisuçlaraffedilmeli veayrıcaidamcezasıkaldırılmalıdır. Ben 312 ve 159. maddelerin dışarıda tutulduğu bir affı kabul edemiyorum. Biliyoruz ki 312.madde,kaldırılan 142'ninyerinekonuldu. Tüm bu olgular karşısında avukatın işi /or. Henı bunlarla mücadele edecek hem de mesleğini yapacak. Staj Hğitim Merkezı'ndc bunları daanlatmayaçalışıyoruz.^ yani Kapı altı değil, koltuk ütün bir yılın yorgunluğunu çıkarmakamacıylaheryıl I5günlüğünc gittiğimizyazlıkdairemiz,altıkatlıbirapartmanınbirincikatındaydı. Tamaltımızdadadükkânlarycralıyordu.Saat 03.00'e yaklaşırkcn balkondaki sefamızı tamamlayıpodalarımızaçekilmiştik.Evde7 kişikalıyorduk.Eşim,kızım,kayınvalidem, kayınvalideminabla.sıveeşiminikiyegcniylcbirlikteydik. Benyatağımasırtüstüuzanmi!>yatıyordum. Buaradaeşımgeldi. Yanıma uzanmakiçinhamlcyaptığıandayataksağasola.yukarıaşağısallanmayabaşladı.Deprem olduğunu anlamışlık. Eşim görülmcmiş birçcvikliklefırlayıpkızımınbulunduğubüyük odaya koştu. Ben ona engcl olmak için uzandım, ama başaramadım. (Jcrisi korkunç DEPREM TECRUBESI... Tamamen yıkılmış olan binadan çıktıktan sonra dört gün süreyle enkaz bölgesine gidip, sağ kurtulmamızın mucizesini gözlemledim. Bir kere, çok kışının önerdiğinın aksine kapı altları en tehlikeli yerler. Çamaşır makinesi, buzdolabı, gardırop ve benzeri şeyler ise deprem sırasında tamamen ezihyor. Eğer masanız çelik değilse, dümdüz oluyor. Divan altlan ise mezardan farklı değil. Yere yapışıp kalıyor. Bizi kurtaranların kanepe, koltuk ve çekyat gibi eşyalar olduğunu gözlemledim. O koca beton bloklar bu eşyalara zarar verse, ezse bile size sağ kalabıleceğınız bir boşluk kalıyor. Örneğin ben yattığım yatağın yanında her zaman bulunan eski bir koltuk sayesinde kurtulmuşum. Tamamen çöken tavanın beni ezmesini koltuğun sağlam iskeleti kurtarmış. Aynı şekilde eşim ve yeğeni tavan ve üzerindeki tüm bınanın ağırlığını taşıyabilen çekyat sayesinde, deprem sırasında büyük odada bulunan kızım ve diğer üç kişı köşelı koltuk takımı ile tam karşısında yan yana duran koltuklar sayesinde kurtulmuşlar. O, onlarca ton ağırlığındaki beton bloklar bu eşyalara fazla zarar vermemış. Bu nedenle deprem sırasında bir kanepenin, çekyatın veya bir koltuğun önüne, yere uzanmanın yaşamınızı kurtaracağını düşünüyorum.^ Gülçin Çayhgil, avukat Necla Fertan ile AdUye'de... tazminat ama onu bile alamadım. Bombadavasındayargılanan bir müvekkiliııı vardı. Ibrahim Çenet'ti adı. Elinde bombapatlamıştıvckollanylabacaklannı kaybetmişti. Birileri yemek vermedikçe, ancak başını tabağa uzatarak yiyebiliyordu. Yargılamasüresincetahliyetaleplerimizrcddcdildi.Bınıksannereyegiderki? Yıllarsonraomahkemcninyargıcıylakarşılaştığımda,banaT.K.P.davasındaiyibir karar vcrdiklerini söyledi. Bu doğruydu ama lbrahimÇenetdavasım hatırlatmadan edemedim. Ri/ avukatlara yönelik olaylar da yaşadıktabii.DevSoldavalanndanbirindekalbipi İle çalışan bir müvekkilim vardı. Bayrampaşa hapishanesindcydi ve hızlı tramvay durnıadan pilini bozuyordu. Onanlması güçtü. Çocuk birsoygundaerketclik yaptnaklasuçlamyordu.Tahliyetaleplerimiz kurumuna bakalım: Istendiği kadar CMUKçıksın.süreleruzatılıyor, lutuklama son derece kötüye kullanılıyor. Tutuklama bir tedbirdir ama bizim ülkemizde bir ceza. Seneleri bırakın, bir ay bile insan ömründeöylesineönemliki... 12 Eylül döneminde çıkarılan yasalarm vc anayasadaki bazı maddelcrin değiştirilmesi gcrekir. Amayapılmıyor. llâlâ düşüncelerinden dolayı insanlar yargılanıyor. Bilgesu Erenus312. maddeden yargılanıyor. Çetin ve Ahmet Altan'dan sonraşimdi de Ahmct'in kızı Scncm yargılanıyor. Birröportajındalsa'yahakarctctmişmiş. Yani üç ncsildirrahat yok. Bunların dışında iki ilginç davam var ki, beniçoketkilemişti. llkkezmesleğibırakmayı düşündürtmüştü. Biri ağırcezada görülmekteolanbirdavadakimüvekkilimle ilgiliydi. lsnatedilensuçkomünizmpropa