23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 MART 1999. SAYI 678 tılarda görüş de bildirebil iyorlar. Söz yine kotaya geliyor: "70'liyıllardanitibarenkadınlarkarar organlarında yer alma mücadelesini ön plana çıkardi lar. Çok didindilcr, kota dediğimiz olayı getirdiler, benimsettiler, uyguladılar ama sonra kotayı daaştılar. Kota geçici biryöntemdir. Yani sizkotaylagirersiniz, ne kadariyi bırtemsilci olduğunuzu gösterirsiniz ve sonra halk sizi seçer. Iskandinav kadınları bunu başardı ve bununyapılabilirbirşeyolduğunugösterdi. Iktidarın paylaşılabilir bir şcy olduğunu vekadınlann iktidan dönüştürebildiklerini, toplumun sorunlarını halletmeye yönelikycnibiriktidarbiçimininortayaçıkabi leceğini gösterdi. Ondan sonra da bütün dünyaya yayıldı bu harekct. Türkiye 'ye de yeni gi riyor." "Bu mücadelc Türkiye'yc yeni giriyor" diyorama, Türk kadınının verdiği mücadeleye de değinmedenedemiyor Şirin Tekeli. "Kadınlarahaklanverildi.Onlarbununiçinçaba göstermediler" diyenlere de karşı duruyor. Bu tezi havada kalmıs., sosyolojiye ve toplumlannişlcyişineaykırıolarakniteliyor: "Kadınlannçabalanyıllarcagözardıedildi,yapılanrefbrmlaronlararağmenyapılmış gibi gösterildi. Böyle şey olmaz, tarih böyle gelişmiyor. Ne olmuştu? Bclgeler kaybolmuştu. Şimdi okaybolan belgelerortayaçıktı. 1860' lardan it i baren kadın meselesi gündemegeliyor. l870'lerde80'lerdekadınlar bilfiilbu mücadeleye giriyorlar;dergiçıkarıyor, yazıyor, çiziyor, dcrnekler kuruyor, konferanslarveriyor, tartışıyorböylecebir kaınuoy u oluşturuyorlar." Başkanı İSTİYORUZ kadın Belediye KADER'i "partilerüstü" diye tanımlamaktan kaçınıyor Şirin Tekeli. "llkbaşta'partilerüstü'diyordukkendimize bu yanlış anlaşıldı ve oturmadı. Onun için 'partilere eşit mesafede' diyc tanımladık. Onların üstünde bir yerimiz yok; onlann altındadadeğiliz. Bizbaşkabiryerdeyiz,onlan etkilemeye çalışan bir sivil toplum kuruluşuyuz." KADER'in görevi kadınları Meclis'e göndermeklebitmiyor. Meclis'e amaçlanan say ıda kadın gönderdikten sonra, onlann verimliliğinisağlamakiçinçalışılacak. "Eğer hedeflenen 55 kadın Meclis'e girerse, tüzüğümüzde yazılı olan hedeflere ulaşmak için ne yapmaları gerekiyor? Belki onlar üzerinde özel olarak bir lobi çalışması yapmayabaşlayacağız. Bundan sonraki çalışmalar da yasa taslakları hazırlama, bunlann teknik ön çahş.malarını yapma, onları besleyecek araştırmalar yapma, yaptırma şeklinde gelişecek. Bu dabizim esas hedefımizin uzantısıdır. Seçtirdiğimiz, bizi temsil eden çok sayıda kadını etkili kılmak için birtakımçalışmalaryapmakgerekir." Ya bugün, 18 nisan seçimlerine bu kadar yaklaşmışken, partilerin aday listelerinde yeralan kadın sayısı bir umuttaşıyormu? Şirin Tekeli, "barajı geçme şanslan tartışılsa da diğerdönemleregöre kadın aday sayısında azımsanmayacakbirartış var" diye yanıtlıyor bu soruyu: "Yapılan araştırmaya göre seçmenin yüzde 80'i kadınları siyasi arenada görmek istiyor. Aday sayısının fazla olması KADER için çok olumlu ama yine de siyasi parti yöneticilerinin halkı anlamadığınıdüşünüyorum." ANAP'danLaleAytaman,CHP'denGüldal Okuducu, DTP'den Füsun Yaşar ve DYP'den Canan Baldır KADER'in seçimlerde desteklediği adaylar arasında yer alıyor...^ BASKENT GUNLERI Babalar ve çocuklar MÜŞERREF HEKİMOĞLU * Iginç bir rastlantı, Güney Özcebe'yi 11 S Mart'ta uğuıiadık son yolculuğuna, 8 ertesi gün 12 Mart. 28 yıl geçmiş aradan. Maltepe Camii'nin avlusunda yüzlerce kişi, çelenkler, çiçekler. Kimi acı faturalar ödemiş 12 Mart döneminde ama öncesi de var. Cami avlusunu dolduran kalabalıkta 196O'lı yıllan dalgalandıranlar da var. Mimarlar ve Mühendisler Odası'nın üyeleri, ınşaat mühendisleri, bilim adamları, ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi öğretim üyeleri, sanatçılar, yazarlar, eski politikacılar. Dahası artık dünyamızda olmayanlar da avluda o gün. Bahrfye Soysal'ı, kızı Alev Sümen'i, Sudiye Savcı'yı, oğlu Ali Savcı'yı kucaklarken neler anımsıyorum. Ben de 196O'lı yıllarda tanıdım Güney özcebe'yi. YÖN bildirisinin yayınlandığı günlerde, Sosyalist Kültür Derneğı toplantılannda. llhami Soysal'ın dostu. Genç bir mühendis, güzel parlıyor dalında. Devlet Su Işleri'nde çalışıyor, çorak topraklan yeşerten, susuzluğu gideren büyük projelerde emeği, imzası var. O yıllann coşkusunu güzel yaşıyor, aydın görevini güzel üstleniyor. tazeleyen bir selam. Hepsinı çok özlüyorum. Derken Salah Birsel de katılıyor yitlk dostlara. O da birkaç dize söyler belki. Ben de birkaç sözcük yazacağım ancak. ören'deki komşuluğumuzdan mutluluk duydugumu söyleyeceğim. Bir de ozanlann dizelerlyle yaşadığını. Başka bir ozan Murathan Mungan da Geyikler Lanetler oyunuyla selamlıyor başkentlileri. "Eskiden, çok eskiden uzun kış gecelerinde, kısık lambaların puslu camlarda, titrek ışıltılaıia kıpraştığı köy kahvelerine gece masalcılan, dengbejler, aşıklar geliriermiş. Dışarda dondurucu bir fırtına ortalığı kasıp kavurur, şiddetli bir tipi dünyanın bütün kış kahvelerini tehdit ederken, onlar üzeıierindeki karlan silkeleyip, kalın abalannı ocağın kenarında kurutup, kendilerine sunulan kahveden ve tütünden kısmetlerini alıp, eskilerden kalmış, geçmiş zamanların güzelleştlrdiğl masallann yırtık, sökük yerlerini onararak, belleklere gömülmüş imgelerı bulup çıkararak üzerlerindeki çöl tozunu silkeleyip, parlatıp, canlı kılarak yeniden anlatırlarmış. Zamanın küllerinin savurduğu insanları, öyküleri, destanlan, masallan, kahramanlan, sevdalan, camları Partllere oşlt mesafede... KADER'in ön hazırlık çalışmaları sırasında, mil lctveki llerinin de davet edildiği bir toplantı düzenlendi Ankara'da. Toplantıya değişik partilerden kadın milletvekilleri katıldı;katılamayanlardamazeretlerinibildirdi.Butoplantısonundakadın milletvekilleri birarayagcliportakçalışmalaryapmakiçin birgirişimdebulundular. Budeneyimbaşarısızlıkla son buldu. Şirin Tekeli bu başarısızlığı geçmişte böyle birdeneyimin, birikimin,bakışaçisınınolmamasınabağlıyor: " Hcr kadın kendinı bağlı olduğu partiye ait hissediyor. Bas. ka bir partiden hasım olduğu kadınla işbirliği yapmak, kültüründe yok." KADER siyasi partilerle ilişkilcri hem yönetimlerle hcm de kadın kollanylageliştiriyor. Fakathiçbir siyasi partiye özeldestek verilmiyor;birbaskımekanizmasıoluşturarak kadınların seçilebilecek yerlerden aday gösterilebilmesi için çalışıyorlar. Yine de Güney özcebe, llhami Soysal ve eşlerL. Yaşam boyu şık bir insan diye düşünürüm Güney özcebe'yi. Giysisi değil, davranışlan, dostluğu, babalığı, kocalığı, bebeliği nedeniyle. Sessiz ve derinden hıssettınr şıklığını. Cami avlulan okul gibi kimi zaman. Güzel dersler alıyor insan. Açık seçik hissediyor gerçek değeıieri. Kaç kuşak bir arada Maltepe avlusunda. Babalar ve çocuklar. Bugün çocuklar da anne, baba ama çocukluklannda acı anılar var. llhami'nin kızına, Bahri Hoca'nın oğluna bakarken neler canlanıyor gözümde. Bir de üçüncü kuşaklar var. Güney ikinin oğlu Güney üç ve Kerem'ler, giderek yüzlerce, binlerce, mılyonlarca genç. Onlar nasıl bir dünyada, hangı değerlerle yaşayacak acaba? Güney özcebe, iki oglunun akademik' çalışmalara yönelmesini istiyor. Biri Güney, babası gibi inşaat mühendisi, öteki Osman, dokior. Biri ODTÜ'de inşaat mühendisliği kürsüsünde profesör, öteki Hacettepe Tıp Fakültesi'nde doçent. Yakında profesörlüğünü kutlayacak. Baba Özcebe'nin isteği güzel biçimleniyor yaşamlannda. Sanınm, Güney özcebe de gözlen parlayarak aynldı onlardan. Bahriye Soysal gülümsüyor, Güney ve llhami'nin buluştuğunu söylüyor dünyanın ötesinde. Kim bilir neler konuşuyoriar? Belki Bahri Hoca, Ruhi Su da katılır onlara. Bahri Hoca bir Anayasa dersi verir, Ruhi Su da bir türkü söyler belki. Bize de selam çakarlar. Sevgiyi, saygıyı, özlemi puslu kış kahvelerinde ölü mangal ateşinin ışıyan gözlerine baka baka yeniden anlatmak kolay değildir. Hiçbir yeniden kolay değildir," diye başlıyor geyiklerin masalı. Anlatıcı da değerli oyuncumuz Gülgün Kutlu. Irfan Şahinbaş Atölye ve Sahnesinde yaklaşık üçbuçuk saat süren bir oyun. Elbet çok ilginç, yalnız izleyenleri değil, yazannı da etkiledi ama biraz uzun geldi bana. Heykel sanatının büyük ustası Rodin'e soruyorlar: Heykel nedir? Taşı alır fazlalığı atarsın, geriye kalan heykel, diyor Rodin. Geyikler Lanetler'de Mustafa Alkıran kısaltmayı hiç düşünmemiş anlaşılan. Belki de kıyamıyor, yazara saygı içinde. Ama belli sahnelerin kesilmesi oyunun gizemini bozmaz, daha yoğun vurgulardı bence. Galeri Nev'de ömer Uluç'un sergisi var. Oya ve Ragıp Buluç, Lale ve Haluk Kura ve Cevat Erder hayran seyrediyor usta fırçayı. Kimileri de Ali Artun'a teşekkür ediyor. Çünkü armağan niteliğinde bir sergi bu. Çok değerli birkaç tablo ama yetiyor. Doğrudan duyuruyor ressamın düzeyini. Annesi çok hastaymış, açılışa gelemedi ömer Uluç ama oradaydı. Kahverengiyeşil bir tablosu aynca çarptı benı. Ressamı saygıyla izledim ve düşündüm. Bir tablo da her şeyi anlatıyor kimi zaman. ^ KADERyöneticileri Lumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle