Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MART 1999. SAYI 678 Konuşınadık, sustıık. () ııu dinledik. Melih Cevdct'i seksenli yılların ikinci yarısında tanımıştı Muğlalılar. O yıllarda Muğla Belediyesi Kültür Şenlikleridüzenledi.Oşenliklerde bir hafta boyunca garip şeyler oldu. Mimar Sinan'ın adamları parklarda çocuklarla çamurdan heykelleryapar, sokak aralarında duvarlara rcsimler çizdirip boyatırlardı. Sabunhane Meydanı'nda Aziz Nesirı, Sokrat gibi oturup gençlere olmadıkşeylcranlatırdı! Bakardım bir meyhancde Melih Cevdet'lc llhan Selçuk güpegündüzrakı içiyorlar! Oyıllaröyleyıllardı. Melih Cevdet doksanlı yılların başından sonra Ören'e gclmeye başladı. Sonra Muğlalıbirmimarona orada birevyaptı.Önceleriyazları gelipkalıyordueşiylc. Buyıl iuşı da Ören 'de geçirdi. 19Mart 1946 I; tarihli Tercüme Dergisi'nin Şiir Melih Cevdet'in, Orhan Veli'nin, Sabahattin Eyüboğlu'nun ve sayısız büyük edebiyatçının enfes çevirileri vardı. Bir daha o kalitede yapılamayan çeviriler... "Bir dergi çıkaracağız" dcdik. Hoşuna gider diye!. "Ben de yazanm" dedi. Sarhoş olduk!... "Bir dergi çıkaracağız..." Jedık. Hoşuna gider diye!. 'Ben de yazarım..." dedi. Sarhoş olduk! Bize Yapak'tan söz etti. Bir de şunu ınlattı: "Adamınbiribanaşunları iöyledi: Sizintekyaprak bir ierginiz vardı! ŞairlerYapra\\ mıydı, Yaprak mıydı, adı ıeydi?! SizGaripçilerdiniz. Jç kişiydiniz. Öteki ikisi gitiler. Bakıyorum siz maşalah!.." Böyle demiş adam! Evin inünden geçerken durmıış, şaıri bahçede göüncebunları söylcmış! "Çember sakallı, başında takkesi de var! îenitanımasına,Garip'ten, Yaprak'tansöz •tmesine mi sevinirsiniz; münasebetsizliğilemibozulursunuz, komşumuzmuş!!..." Diyeekledişair, büyükbirkahkahaattı... Duvardabıryazı vardı; eskiyazı! Veçerevelenmişti.Birionusordu. Şunlarıanlattı. "BunubanaressamŞefikBursalıgönderniş. Postadançıktı.Talik ileyazılmıştır.Çok leğerlidir. Farsçadır. Şu Mevlana'nınoldu;u söylenen ünlü mısralar! O mısralar onun leğildır. .Şaıri belli değildir!" Sonra ünlü mısraları Farsçaokudu. "... yüz kerc tövbeni bozsan yine gel diyor. v^cvlana katı bir müslümandır. Tövbesini >ozanı,putperestı,kafirıbukadarrahatlıkla .abuletmcz. Ben bıınu yazdım: Abdülbaki Gölpınarlı »lilliyet'te, beniın yazımdan söz eden bir >kur mektubuna verdiği cevapta 'doğrusu nlaşılıncaya kadar böyle kabuledelim'gibi >ircevapvcrdi..." "...Evet o sayı çok iyıydi. Ben uzunyıllaroişleuğraştım. Tercümelerin son kontrollarını yapardık. Sonrakı yıllarda Halk Partili birMilli Eğitinı Bakanı bizi benzcrbir i^ içiıı davctctti. Yıllarsonra 'iyiamabizbuışiçinparaalmayız' dedim. Şaşırmıştı! Orada Nusret Hızırda vardı. Ona da sordum 'değil mi hocam, alırmıydık?' ü d a beni doğruladı. Sonra o iş olmadı..." Melih Cevdet ören'de yaşıyor. Antik Kercmos kentinin bir mahallesinde. F.vi Kermc Körfezi'nin kıyısında. Karşı kıyıda Knidos var. Azötesınde,batıdanHalikarnassos. Melih Cevdet'tcn birkaç bük doğuya gidi Idiğinde Oktay Akbal var. Orada Gökova'da evi var onun da. Orada Nail Çakırhan var. Gökova'dan az yukarıya Muğla platosuna çıktınız mı llhan Selçuk var! Halikarnas'ta Mîna Urgan yaşıyor. Daha başkaları var; Halet Çambel'den MuzafFer Erdost'a, Ekrem Akurgal'dan Turhan Selçuk'a, Vecıhi Timuroğlu'na, bu coğrafyada görünüpkayboluyorlar. Muğla Olimpos'a döndü! Tanrılar, yan Tannlarortalıktadolanıpduruyorlar! Sanatın, bılimin, müziğin, mimarinin Ritanları, satinleri, nympheleri Kedrai'de, Stratonikeia'da,Gcrga, Efes, Afrodisias yollarında uçuşup Melih Cevdet Anday Malmo 'de j/ı> okurken... Melih Cevdet Anday Erman Şahin 'le... forum meydanı olacak. O parkta Melih Cevdet'ınanıtı buhınacak. Evinioparkabağlayan sokağa da Melih Cevdet Sokağı adı verildi. Ören Belediye Ba!)kanı"obizim..." diyor. Örenlilcrumutlu!... Ören, Milas'aotuzsekizkilometre. Orada antik Keremos kentinde, deniz kıyısında bir evvar. lkikatlı,ahşappencereli,kırmızıkiremitli, zeytin ağaçları ile çevrili, ışıklar içinde bir ev. Orada zamanımızın ermışlerinden biri, Melih Cevdet Anday yaşıyor! ^ duruyorlar. Örenlilerijairinnefesınıdinlıyorlar. O'nu hemijehri yaptılar. Belediye Meclisi evinin yüz metre ötesinde, deniz kenarına bir park yapılmasınakararverdi.Oparka Melih Cevdet Anday Parkı dendı. O parkta küçük bir MELİH CEVDET ANDAYIN CEVIRISIYLE ANNABEL LEE Senelerce, senelerce evveldi; Bir deniz ülkesinde Yaşıyan bir kız vardı, bıleceksinız Ismi Annabel Lee; Hiçbır şey düşünmezdı sevilmekten Sevmekten başka beni. O çocuk ben çocuk, memleketimız O deniz ulkesıydi, Sevdalı değıl karasevdalıydık Ben ve Annabel Lee; Göklerde uçan melekler bile Kıskanırlardı bizi. Bir gün işte bu yüzden göze geldı, O deniz ülkesinde, Üşüdü rüzgârından bir bulutun Güzelim Annabel Lee; Götürdüler el üstünde Koyup gittiler beni, Mezarı ordadır şimdi, O deniz ülkesinde. Biz daba bahtiyardık meleklerden Onlar kıskandı bızı,Evet! bu yüzden (şahidimdir herkes Ve o deniz ülkesi) Bir gece bulutunun rüzgârından Üşüdü gitti Annabel Lee. Sevdadan yana, kim olursa olsun, Yaşça başça ileri, Geçemezlerdi bizi; Ne yedi kat göklerdeki melekler, Ne deniz gıbı cınleri, Hiçbiri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee. Ay gelip ışır, hayalin irişir Güzelim Annabel Lee; ' Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar Güzelim Annabel Lee; Orda gecelerim, uzanır beklerim Sevgilim, sevgilim, j hayatım, gelinim I O azgın sahildekı, Yattığın yerde senı. TERCÜME Dergisi Şiir Özel Sayısı 19Mart1946 TRANSANDANTAL MEDİTASYON SAĞLIK, TRANSANDANTAL MUTLULUK, MEDİTASYON B A Ş A R I 42 yıl önce Hıntlı bılım adamı Maharıshı Mahcsh Yogı tarafından Batı'ya tanıtılan Transandantal Meditasyon (IM) doğal, çabasız kolay bir /ıhın teknığıdır. Ciünde 2 kez, 1520 dakıka rahatça oturarak ııygulanır. Yararları 600'den f'a/la bılımsel aıa^tırmayla doğrulanmıştır TM tekniğının kazandırdıgı eşsiz dınlenınc, slrcslcrı v'özerck sinir sisteminin kcndını onarmasına, bagışıklık sıstcmının güçlcnmesıne, psikosoınatık hastalıkların (migren, kalpdamar hastalıklan, yüksek tansıyon, sındırım problcmleri vb.) ortadan kalkmasına yardımcı olur Zararlı alı^kanlıklar kendılığınden kaybuluı, zihın berraklaşır, uykular düzelir, kılo normalleşır. Pekçok ülkede nıilyonlarca ınsan TM uygulamaktadır. Daha fazla bılgı ıçın ücretsiz tanıtma konferanslarımıza davctlılsiniz. MAHARISHI BİRLEŞİKALAN TEKNOLOJİSİ DERNF.CI Cumhuriyet Cad. No: 37/8 Taksim İSTANBI I. ^airln nefesini dinlerken... BiraraünlülcrciifnedcrgisininŞiirÖzcl ayısından sözaçıldı. 19Mart 1946 tarihlı ınlü özel sayıda Melih Cevdet'in, ()rhan Vei'nin, Sabahattin Eyüboğlu'nun ve sayısız )üyük edebiyatçının enfes çevirileri vardı. Jirdahaokalitedeyapılamayançcviriler. Lorca'dan Shelley'den, W. B. Yeats'den, 'aul Valery'den, Edgar Allan Poe'dan, l!zra 'ound'dan, Francois Villon'dan, La Fontane'den, A. De Lamartine'den. Victor Hu;o'dan, Eski Mısır, Yunan, Japon, Çin şiirinlenunutulmazçeviriler vardı. 1950'lerdetünıgençlik Melih Cevdet'in ;dgar Allan Poe'dançevırdiği Annabel Lee leyatıpkalkıyordu! Tel:(212)235 02 28Pbx. Tanıtıııı konfcran!»ları: llcrçar^amha 14.00 ve 19.00. her pa/ar 14.00. Gruplaru özel lanıtım konjeranslan verilir.