Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5TEMMUZ 1908. SAYI 641 Mahkemenin son oturumu Stockholm'de yapıldı: "Jenosit üzcrine hazırladığun raporu sundum. Tanıklar dinlcndi ve I Aralık 1967günüRussellMahkemesioybirliğiyle Amcrika'nın savaij yasalarını çiğnediğine, jenosit suçu ısjedığine kanaat getirerek Amerika'nınsuçluluğunakararverdi." Russcll Mahkemesi.sonralarıaynıiçerikte kongrelcre vc konferanslara örnek oldu. Mumcu'ya söylcdıği cümlclerden biri şu: "Butoplantılarabenideçağınyorlar,pasaport vcrmedikleri için gidemiyorum." kumiyetlekapatıldı. Aybar, buyüzdenüzülmüijmüydümü? "Çok üzüldü tabii. İlk kalp krizini o zaman geçirdi. Şunlardakendi sözleri: "Partinin ycni yöneticileri, 4. büyük kongrede yasalara açıkça aykınbirkararaldırarakemekçilerinpartisini göz göre göre may ın larlasma sokmuşlar ve partiyi kapatmııjlardı. Ne söyleseler, ne yapsalarbunun vebalinden kurtulamazlar." Abidin Dlno ile birlikte... Fransa'yaheryoludüştüğiindeihmalcdilemeyecek kapılardan biri ıdi Abidin Dino'nunki. 1977Paris. Dinohiçkusjkusuzpekönemlıbirinsandı Aybar için. Lakin olay aslında ınsan ilişkisinin çok ötesinde; yaşamın bütünlüğü bağlamındaönemli. Çünkü politika, kuru birkaç cümle veya pek kandmcı analizden ibaret değil. Yaşamın en koyu damarlarından biri olarak sanatı ihmal eden kişinın "düzgün politikacılığından"herhaldepekzorsözedilebilir. Sanatçı yanını ve resim yapma uğraşını genetik olarak tevarüsetmiş Mehmct Ali Aybar: "Mesela evdeki o nineler, halalar, teyzeler hepsi çok modern kadınlar, açık giyiniyorlar,dansediyor; FransızcaveRumcakonuşuyor, resim yapıyor, piyanoçalıyor..." diyeanlatıyorGüllü Aybar. SonraAybar'ınbabasıTahsinBey, sanata düşkünbiradam. Kendisi,"Piyadeyarbayı idi. Askerligi pek sevdiğini sanmıyorum. Sanata yatkın birkışiligi vardı. Resimyapardı. Yağlıboya,pastel,guaş. Fenasayılmazdı"diycanlatmiifUgur Mumcu'ya. Oüllii Aybar'ın oturduğucvin duvarlarında babasının çcşitli anlayışları yansıtan çalışmaları var:"Ailedehcrkes resim yapar, babam da resim yapıyor. Gençliğinden beri yapmi!}. TlP'ten istifa ettikten sonra resim yapmayabaş.ladı. Dahagençliğindenonfigüratifresımleryapıyordu. Sonra figüratif resimlere döndü. Ama hiçbir zaman scrgı açmak aklının ucundan geçmedi, amatör bir rcssam... hiç iddialı değil..." Resimlerinden birkaçının isimlcri şöyle: Siret (1952); Kadın ve Zenci Çocuk (1955); Non Figüratif (1959); Giineşi Zaptedeceğiz, GüneşinZaptıYakın(1968). Aybar, Tcmmuz 1995'te öldü. Cenazesi Bebek Camii'nden kaldırıldı, Aşiyan Mezarlığı'nda defnedildi. Kvet, o bir "Ga Vietnam "Napalmbombalan vcbilyalıbombaların sivil halk arasmdaki tahrıbatını, napalm ve fosforbombasınınyaktığı vesakatbıraktığı yüzlerce insanı gördüm. Hastane, okul ve köpriilerin bomhalandığinı gördiim. Amerikalıların sivil halkı hedef alan saldırılarına tanık oldunı. Başbakan Pham Van Dong ile görüştük. Osıradabirhavaakmı oldu. Demir kepenklerkapandı vekonıujmamızısürdürdük. Başbakan, Savaş havada değil yerde kazanılır,Amcrika, Vietnam halkınıntümünü öldürmedikçebutopraklarıişgaledemezdiyordıı Kurtuluş Savas.ı vcrmış, bir ülkenin evladı olarak baş.bakanın sö/lenni gayet iyi anlıyurdum. Yedidenyetmis,esokaktakihalk daaynı kararlılık içindeydi." Russell Mahkemesi'ne de çagrılıtt ivhar. Victnam'agidip 4Hr>'nin tantk oldu Behice Boran ve TİP Türkiye gibi, aydınlann her z.aman aneak bir avuç olduğu bir memlekette Aybar'la Bchicc Boran gibi ikısosyalistinyollarının keşismesimukadderdi. Nitckim Boran, Aybar'ı 1947'denberi izlemekteolduğunusöylüyordu. Mumcu'yas.öylededi: "Ozamanların Aybar'ınagüvenimtamdı. Bu giivenleTlP'e girip girmemem konusunu onuntakdirinebıraktım...(..) üyelik fişinıdoldurdum, imzaladım.amatarihkoymadan Aybar'a verdim." 1962 sonlarında partiye kabul edildi; partinin kongrelerıni dışardan ciddi şckildc etkilcyen Mihı i Belli'yc karşı bepbiriikte oldular. 68'de ikisi arasmdaki görüşayrılığı ilk kezgiin ışığınaçıkti. Boran, Aybar'ın"konnları sınıfsal bazından soyutlayarak elealmaya ve is, lemeye baş, ladığını" söy lüyordu. Ayrıca, Aybar"Gülcryüzlüsosyalizm"diyede konuşmayabaşlamıştı. Boran'a göre, "sosyalizmingülcryiizlüolanı/olmayanı"diye bırayrım yoktu. ()ysa,ortada Sovyetler'in Çckoslovakya'yı işgali gibi bir gerçeklik vardı; bu sosyalizm haııgi sağduyulu insana anlatılabilirdi... Nıtekim Sovyetler'in Çekoslavakya'ya müdahalesini önceleri Boran da elcşlirmişti. Sonrası aslında pek hüziin verici. Uğur Mumcu,sürecişöyletoparlamış: "Behice Boran vc Sadun Aren'in liderliğındekibirgrup, (iencl Bas,kan Aybar'ınbilimekars,ıolduğunu, üstyapıyafazlaağırlık verdiğini ve kişisel yönetime yöneldiğini ilerisürmekteydiler. Aybar'ın konus.malarının 'partiyi bağlamamasf yolundabirönergedeCiencl YönetımKurulu'ndareddedildi. Hesapla.'jmaba!jlamıştı. Partinin 3. kongresi bu uyuijmazlık içinde geçti. Scçımleri Aybar'ın listesi kazandı. Ancak Behice Boran, listeyi delerck Cienel YönctimKurulu'naüyesecildi.Uyuşmazlık bunoktada durmadı. Bu kongreden 45 gün sonra 'ulağanüstü kongre' toplandı. Bu kongrede Boran ve Aren, yönctim kuruluna birkaç kişi daha sokmayı basjardılar. Uyu!)mazl ık daha da büyiidü." Sonrası çok dramatik: Oral (,'alışlar'ın cümlelcriyle: "TİP, Behice Boran Sadun Aren önderliğine geçti ve Aybar 1970'tepartidenkoptu. BoranAren yönetimi Aybar'ı aidatını ödemcdiği gerek Aybar, Aziz Nesin ve Uğur Cunkoçak ile birlikte... çesiyleHaysiyetDivanı'navermişti, Aybar tepkigöstcrerekTlP'tenistifaetti" Kar.'jilık olarak tarih, Aybar için ^öylebir not düşüyor:" 1973 seçimlerinde bütün ısrarlara rağmen Behice Boran ve arkadaşlan hapiste olduğu için parti kunnadı." Güllü Aybar ise ^öyle anlattı: Babam, Behice hanımdaki dcğişikliği, karşı tavrı, diğerlerine (Sadun Aren,Çetin Altan, Nihat Sargın ve başkaları) göstermedigibirmüsamahailekarşıladıdıyebilırım. Düşünce yapısının kısıtlılığına, satlığına ve çevresinin onu gaza getirtnesine bagladı. Şablonkafalılarbabamınodönemdeortaya attığı birtabirdi veçokçada Behice Boran ve takipçilerine atıftı galiba. Leninistmodelintartışılamayacağı,elcştirilemeyecegi kalıplarına karşı, Aybar'ın soru soran, reçetelerle yetinmeyen, yenilikçı kafası... Nitekim babam hayattaikenhaklılığıispat oldu, Leninist model iflasetti. Bu çok önemli veacıklıbirolaydıaslında. Yıllarcayalnız bırakılan.Türkiye'desosyalizminkurulması, gclii>mcM ıçın hayatını koyan babam çok dauzunsayılmayacakbirsürcdehaklılığını yaşadı.Fakatkimseçıkıpda Aybar haklıydı demedi;dahadaönemlisikendisigördünüz mii, ben haklı çıktım demeye tenezzül etmedi." Buarada l.TlPuzunyıllaregemengüçler tarafından çok sıkı takipte olmasına rağmen, hiç hukuki açık vermediği, her zaman anayasa çizgisindc kaldığı için varlığtnı sürdürdü. AmaneyazıkkiBoranlı2.TlPçokkısasürede'Türk halklan"sözündenaldıgıbirmah 1968, TİP Kurultayu.. Mehmet Ali Aybar, Kemul Türkler ve Cemal Hakkı Selek...