28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYETDERGİ Zeliha Berksoy'un annesiyle ilişkisi içinde hep bir inkârı taşıdı. Babasıyla Diderot'u tartıştı. Barlok'un asistanı oldu. Brecht'le diyalektiği öğrendi. Aşka hiç koşulsuz bırakamadı yüreğini... Ama tiyatro... Sahneye teslim oldu ryalarınortasındadogdu.Çünkü, Zeynep Kamil'in doğumhanesinde,çığlıklarındansancılarınındakikadaikiyedüştüğüanlaşılanSemiha Bcrksoy'a doktoru "Bağırma" dcdi "Tosca'danbirşeylersöylc..."Günlerdetı27 Mart'tı. Takvimlcri yalancı çıkartmayacak, uzun yıllar sonra bir 27 Mart 'ta Dünya TiyatrolarGünüBildirisi'niookuyacaktı... Adını Nâzım I likmet koydu. I layır, aristokratakrabalarıniddiaettiğigibi,Züleyha değil, Zeliha. Buyinededeğiştirmeyecekti gerçeği, Kanuni soy unun on üçüncükuşağı onunlabaşlayacaktı. Babası Ercüment Siyavuşoğlu'ydu.OnüçündcDidcrot'utartışacaktıZeliha'yla,ondördündeRousscau'yu anlatacaktı... Anne? Rüzgârla yarışan bir ateş topuydu. Operadan tiyatroya, resimden sinemayatekrenkbirkadın:kırmızı. Anlaşılan, çocukluk sıcaksoğuk geçecekti: "Içinde çok inkârlar taşıyan bir ilişkiydi annemle ilişkimiz. Çocukluğumda, genç kızlığımda dchşct dcrcccdc dcspottu. Çok cgosantrik, çok hırpalayıcı, kaprisli, hırçın bir ruhıı var. Ona dayanmak zor, acı verir... Hele bir çocuğun gözüyle çok zordu. Ama onun dışmdakorkunç şcfkat, scvgi, sıcaklık var... Birsilkelenmeyaşıyorsunuz... Belkide budahabirdircnçliyapiyorinsani... Benhâlâ büyiimcdim, naif bir insanım, bunun da nedeniannemdir." Anneniz bunlan gördü mü? Hayır, annem hiçbir şcy görmez. Sadece kendi şartlarını, kendi doğrularını bilir. Ama oradabirşans var. Anncmin doğruları, kritcrleriyanlışyadaeksikolabilirdi.Olmadı, annemin kriterleri doğru ve sağlamdı... /cliha Berksoy, bunu keşfctmek, annesiyle "barışmak" için kırklı yaşlarını bekleyecekti...Enbüyükeleştirmeniannesiolacak, annesininsanatınaduyduğusaygı vegüveni bütün yaşamınayayacaktı... Semiha Berksoy provalardaboynunageçirdiği ipin ucundaki Zcliha'yı gözlcdi durdu.(,'ocukkulistebüyüyccckti.Üçyaşında, annesininradyoprogramınısessizcedinlemcsinin karşılığı bebek arabasıydı. tlk opcrasını, Wagner'in"TanrılannÇöküşü"nü Viyana'daseyretti. Vestiyerdeki kadınlar "(,'ocuk giremez"dediler "l'n kiiçük bir scs çıkarsa kıyamet kopar." Semiha Berksoy "Garaııti veriyorum" dedi "O hiç sesini çıkarrnaz." Zeliha sesini çıkarmamaklakalmadı, etkilendiği sahncleri kezlerec oynadı annesinc. Üç buçuk yasındaydı. Beşinde, adını koyan Nâzım Ilikmet için dansetti. Ilikmet'inannesiCelile Hanım,anılarına annesinin "anne" dediği tek kadın olarak sızdı. tlk kczdörtyaijinda çıktı sahneye. Shekespearc'in YanlışlıklarKomedyası'ndaanncsi rahibc,okiliseçocuğuydu."()radasırtımısıvazlayıp hadi bu da artist olsun diye sahneye atlılarbeni"diyecekti.OnikisindeDevletTi . . . Zeliha Berksoy, biryaşında... Yıl, 1947. A yatrosu'nda C'üncytGökçer'in sahneye koyduğu ArthurMiller'in"Cadi KazanT'nda oynadı. HayatDergisi'nde oyunculuğuyla ilgiliövgüyüklüyazılaryayımlandı. Sıradakonservatuvarvardı.Bcşyıl tiyatro bölümündcokudu, 1965'temezunoldu. Bir yıl sonra da DevletTiyatrosukadrosunaalındı, mesleki bilgi ve görgüsünüarttırmak üzcreikiyıllığınayurtdışınagönderildi: "Nereye gideceğim, evdc tartışma konusu oldu. Sorbonne mezunu babam Paris'e gitmemi istedi. Annemse' sanatın bcşiğidir' diyerek Berlin'de olmamı istiyordu. 'Berlin'de, aynıülkenin içinde iki ayrıkültürüalma imkanı var' diyordu 'hem Doğu hem de BatıBerlin'inkültürünüöğrenir.'" Zeliha, Berlin'e gitti. Ercüment Siyavuşoğlu'nun kizının geleccğini tiyatro üzerine kurmasınatepkisi yok muydu? "Hayır, çünkü babam çok kültürlü ve toleranslı bir insandı. Benee annemin hayatındaki en büy ük şanstı, mesleğindc sonuna kadar destekledi vc sonsuz özgürlük tanıdı. Annem bavulunu toplar Avrupa'ya konseregiderdi. BizimTürkerkekleri 'dur, nereyegidiyorsun' der' ben de geleceği m' ya da 'sen oradaneleryapıyorsun' diyesorar. Bizimcv SemihaZeliha Berksoy... de böyle bir konu gcçmczdi. Aynca, çok güzcl piyanoçalardı babam, çünkü annesi altı yaşında piyanoya oturtmuş. (iençliğinde Şişli'demeşhurbirorkestralan varmış ve lakabı 'Rapsodi Ercüment'miş. Çokgüzel Becthovençalardi. Artist ruhlubiradamdı..." Siyavuşoğlu'nun artist ruhu, annesinin "adam gibi bir meslek"isteğine ycnilecek, "Evet, ben sanata kar$ılıgını heklemeden veriyorum..." Zeliha'nınanılarına, annesincpiyanosuyla cşlikedenbaba olarak ycrleşccckti... Berlin'de sessiz, içine kapanık, kütüphaneden çıkmayan, bütün oy unları en azından otuz kez izleyen "Türk kızı"ydı önceleri. Annesinin öğüdükulaklarındaydı: "Tiyatrodaeniyiyönetmcninyanındaçalış, cn iyi oyunda oyna ve en iyi oyuncuyla ahbaplıketkibirşeyleröğrenesin..." Bütün isteği provalaragirmek ve reji asistanlığıyapmaktı. Barlok'unbiroperayısahnelcmcyc hazırlandığını duydu. Annesi "Merak etme, ben konuşurum" dedi. Genç biryönetmenleüçay çalıştı. Prömiyergecesi, yanına tombul bir adam yaklaştı: "Bana 'sen Istanbul'dan gelcn Türk kızı mısın'diyesordu. Evctdedim veilgisizdavranıp,sırtımıdöndüm. Ertcsigün Barlok'un sekreteri aradı, 'Barlok asistanı olarak sizi yanınaaldı' dedi. Yanına gittiğimdegördüm ki, bir geceönceki tombulladam..." Aralarındasıeakbirdostlukkuruldu.Bir süresonra izin istedi çünkü Doğu Berlin'de de çalışmak istiyordu. Bir s,ehrin içinde iki aynülkedeyaşamak,sınırgeçmck,ilginçti... BerlinerEnscmblc'deyenidostluklarkurdu. F.kkhartSchall veHilmarThte'ylearkadaşlıklarıyıllarayayılacaktı... tkiyılınsonunda Barlok'un"Buradakal, genç biroyuncuolarak burada, benim yanımda başla" önerisini geri çevirip Istanbul 'a döndü. Kalmayı düşünmediniz mi? Hayır, kalamazdım. Memleketime çok bağlıydım. Yıllar da bunu gösterdi. Hepdışarda kalma durumları oldu ve gitmedim. Bir başka ülkeye gittiğimde bir tiyatro izlemiyorsamyadamüzegezmiyorsam,sıkılıyorum... Istanbul 'a dönüyorum vekokusu, güzelliğihemensarıveriyorbeni... Ankara'ya dönüşünde kendini Vası f öngören'le birliktc Asiye Nasıl Kurtulur'un provalarında buldu. Onu Dostlar'da Brecht'in "Analık Davası", bir Avusturya müzikali olan Mavi Lola, yine Brecht'in Kafkas Tebeşir Dairesi ve diğerleri izledi. HaldunTaner'inanısına, Keşanlı Ali Destanı'nın Zeliha'sı oldu... 1972'de Ferdi Statzer'le birliktc Almanca Brccht şarkılarını söyledi... 1979'daşarkılarıTürkçeleştirirken Genco Erkal'la birlikte Brecht Kabarc'de oynadı. Berksoy, 19K3X4'te()rtaoyuncular'da Brecht'ten uyarladığı ve sahnelediği Anna'nın Yedi AnaGünahı ile çıktı seyirci karşısına. İki yıl sonra Genco Erkal'la bir kez daha sahnede buluştular. Oyunun adı, Ben Bcrtolt Brecht'ti... 1970'lerin başında Yildırım Aktuna'yla evlendi,biroğluoldu,dörtyıl sonraboşandı. Kadınerkek ilişkileri zordu, haklarda insan olmak başka birşeydi, duyumlarda aynı noktayı yakalamak başka. Kadın, paylaşılsın istiyordu, paylaşılmıyordu... Çağların sorunuydu bu, çözülmüyordu. Kapalı kapıların ardındakiyalnızlık,çıkarçatı>jmaları,enacımasızı da güvensizl ikti... Şcfkatsizl ik, saygısızlık bir ilişkiyi kırıp atmaya yetmiyordu belkiamagüvensizlik... Çocuk? Berksoy, sahncdc ağladığını anımsıyordu: "(3ğlumçokküçüktü. Kalbım,kafamcvde ama ben sahnedeydim. 'Bunu yapmam lazım, bu benim işim' desem dc... Oğlııma karşı hephassastım..." Aşk? Aşkta bir teslimiyct, bir kendini vermck vardı. Scvdigi insanlaroldu ama rııhunu koşulsuz teslim etmedi. () riske girmcdi. Aşkladeğil, aşksızdaha iyi yaptığını diişündü sanatını. Tiyatro için hiçbirrisktenkaçınmadı, sahneye teslim oldu: "Sahncdc, suda yüzer gibi bırakıyorum kendimi. Belki bu yüzdcn aşktan korkuyorum... Acaba karşılığını verecek mi? Ama diyeceksiniz ki, karşılık beklemeyeccksiniz... Evet, ben sanata karşılığını beklenıeden veriyorum..."^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle