Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4EKİM 1998. SAYI 654 •'El telefonu sadece Priştina'da çahşıyor, zaten tclefonlardadinleniyor. Daha dakötüsü,kun}iınlanas,aas,abirtelefonaulaşırsınız, haberinizi ilctcceksiniz. Tclcfondaeditörün soğuk sesi: Bültenimiz dolu. Sizin ölümü gözc alarak ulaştırmaya çalıştığınız haber için bir dakikabileyoktur." Gazetecilcrin hiç hatası yok mu? Öncelerı Bosna Müslümanları gazetecilcri çok seviyordu, ama daha sonra bu scvgi nefrete dönüştü. GeneTurgut'udinliyoruz: "Gazctcc iler siper noktalannda siper ahp ölümün fotoğrafını çckmcycbaşladılar. Sipere yattığı yerden karş,ıdan karşıyageçmeyi ölmeden başaranları da alkışlıyorlardı. Tck kare fotoğraf için ölmeyen birine, ölümc zoom... Haber içinevyaktıranlaroldu. Halkın ccfasını yansıtmak için yapılan ekmek kuyrukları haberleri isc daha sonra karşı tarafın hedef saptamasına yardımcı olmaya başladı. Bunu hepimiz daha sonra anladık tabii." Turgut'a görc Bostıa'yı izlerken medya dünyada ilk kez katliamları da önledi, çok insan öldü, ama medya sayesindc daha az. Tabii gazetecinin objektifliği de haberin okura düzgün ulaşmasına yetmeyebiliyor. Savaşın y a da çatışmanın y aşandığı bölgeyle gazetecinin haber geçtiği ülkenin ilişkilerive tabii kiyayınkurulu!} ununpolitikası haberi etkiliyor. Turgut kendi özelinde bu sorunuyaşayanıadığınısöylüyor,çünküonagöre Türkiye'de sansür iç habere, dışa deği 1. ÜASKENT GUNLERI Caz elçileri MÜŞERREF HKKİMOĞLU . ' , ıri siyah, öteki beyaz, iki caz elçisi, Makanda Ken Mc. Intyre ve Steven Genta Smith, biri üfleme çalgılarıyla, öteki gitanyla güzel bir konserle selamladı başkentlileri. Çankaya'da ABD elçievinde önce bir konser, sonra yemek ve ilginç söyleşilerle uzadı saatler. Evsahibesi Bayan Parisse zarif esprilerle konuklardan özür diledi. Yağmur ve rüzgâr nedeniyle, elçıevinın güzel bahçesinde, yıldızlann altında bir konser dinlemeye hazırlananlar da biraz düşlere daldılar. Ben çok gitmiyorum ama uzun süredir böyle bir olay yaşanmıyor elçievinde. Bu başlangıç daha güzel etkinliklerle sürer belki. Müzik, tiyatro, bale dalında da güzel olaylar yaşanabılir. Mr. Picon'u başkentli sanatseverler unutamaz sanınm. ABD Elçiliğinin kültür danışmanıydı vaktiyle. Todd Bollander de unutulamayan bir yönetmen. Devlet tiyatrolannda ilk sahnelenen müzikallerde onun imzası var. öp Beni Kate'ın şarkılannı hâlâ söylüyor başkentliler. Ayhan Aydan da unutulmaz bir hırçın kız! Uzun bir aynlıktan sonra ilk kez bu müzikalde çıktı sahneye. Cüneyt Gökçer ile biıiikte Şekspir'i güzel paıiattılar. Ayten Gökçer de güzel bir Bianca bu müzikalde. Yıldızı parlayan genç biroyuncu. Şimdi büyükanne Ayten Gökçer. Güzel oyunları da belleklerde. Don Kişot da unutulmaz bir oyun f Savaşgazeteciliğinin klasiği: 'AteşAltında' yor:"Çatışmanınçözülebilmesiiçingerekli olabileceknoktalarıdabelirtmeli." Prof. Groebel, "masum medya haberciliği diye bir durum yok. Medya süregiden politik durumun bir parçası olnıak demek. Hükümet ve medya davranışlan yakın olabiliyor" derken aklaGuliaPontecarvo'nun"Cezayir İç Savas.ı" filminde Fransızgazetecileri toplayan genel vali geliyor: "Fransa'yı seviyor musunuz,seviyormusunuz,sorubu." I992'de OHAL Valisi olarak lstanbul'da Basın Konseyi'nin dozenlediği toplantıda gazetecilere "nasıl haber yapılacağını" öğretirkenHayriKozakçıoğluışidahadakolaylastırıyordu:"Tıpkımillimaçseyredergibi, Isveç ileTürkiye ınaç yaptığındaTürkiye'yi tuttuğunuzgibi." Sonsöz Kinzer'den: Gazeteciler haberleri özgürce verebilmek için bütiin bunları as,ma yolunda daha fazla çaba harcamalı.. ."^ Duyariılığımız derinleşiyor, döne döne aynı konulara geliyoruz. En lyisi baleden, tiyatrodan söz etmek. Semiha Halman kızı Defne'nin Istanbul'a geleceğini söyledi o akşam. Keşke Ankara'ya da gelseydi, gelemedi, Pera Palas oyunuyla ilgili sorulanmı telefonda yanıtladı. Pere Palas oyununu lstanbul'da, Ankara'da da seyredebileceğiz belki. Ne zaman, nasıl kesin bilmiyorum. Oyuna büyük ilgi gösteriyor ABD'li izleyenler. Daha büyük tlyatrolarda oynanması isteniyor. Yeni sahneler aranıyor, arayanlardan biri de Zalfa Olivier, Ingilizler'in "Sir"likle yücelttığı oyunca Laurence Olivier'nln gelini. Pera Palas'a sıcak bakıyor, olanaklar anyor. Türkiye'den de sıcak çağnlar gidiyor okyanusun ötesine. Yanıtlanmasını umut ediyorum. Bir aralık kültür ve basın danışmanı Helena Finn de masamıza katıldı, öyküler esprilerle çok renklendi söyleşimiz. Gencay Gürün'ün öyküleriyle kahkahalar çınladı. Helena Finn daha önce de bulundu Ankara'da, her çevreden dostlan var, dilimizi de çok güzel konuşuyor, güzel tki tarafı da görebilmek önemli (,'atışmalarda medyanın önemi artıyor mu? Prof. Jayasekera, "evet" derken medyanın çok büyük sorumlulukları olacağını da vurguluyor. Çatişma ve savas, bölgelerindc habercilik yaparken ne gibi kurallar izlenmeli sorusuna yanıt ise gazetecilerin önce işe kendilerinden başlaması ve önyargılardan kurtulması. Yani bir tarafi suçlamak, bir tarafla ilgili iyi bir şeyi görmezden gelmek doğru değil, iki tarafı da görebilmek önemli, habcrci insanlıkdeğerlerineönemvermeli, haberin sonuçlannıdadüijünmeli. Jayasekera etnik kimliklere yaklaşımda, iştekaçakçılıktanyakalananın etnik kimliğini yazma, oetnik gruptan biri iyi bir s.ey yaptığında ise kökeni görmezden gclme örneklerine değindikten sonra, bir de uyarı yapı Gökçerler'den. Devlet sahnelerinde çok güzel oyunlar ızledik vaktiyle. Şimdi arada bir parlıyor sahneler. Lemi Bilgin neler yapacak merak ediyorum önümüzdeki dönem Ünlü tiyatrocu Carl Ebert, öğrencisi ve asistam Cüneyt Gökçer, güzel olaylar Todd Bollander, Ayten Gökçer ve bir Fransız rejisör... yaşayacak başkentli ilişkilerle yürütüyor görevini. Kolay bir sanatseverler. Tiyatro kürsüsünden Prof. görev değil dogrusu. Çünkü giderek ilginç Nurhan Karadağ da Cumhuriyet dönemi bir duruma geliyor ilişkilerimiz. Konser tiyatrosundan müzıkli bir kesit sunmaya yemeği bu nedenle de hayli ilginç. hazııianıyor. Yıldız Kenter de 50. sanat Clinton'dan da söz edilmedi, Kıbns'tan, yılını kutlayacak Ekim'in ikinci haftasında. Kürt liderlerle yapılan görüşmelerden de. Başkentliler Dil Tarih'in Farabi Salonu'nda Cazdan, tiyatrodan, baleden, örneğin izledıkleri "Çok Tuhaf Bir Soruşturma" librettosunu Şefik Kahraman Kaptan'ın oyununu da hâlâ konuşuyor. Ferhan yazdığı baleyı büyük ilgiyle dinledik. Şensoy ve arkadaşları da siyasal Diplomatik toplantılann böyle bir özelliği, tarihimizden ılgınç bir kesiti sergiledi. dahası yapaylığı da var, ama yakın çevremde de benzer davranışlara Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri rastlanıyor. özellikle gündemdeki konulara Orgeneral Ergin Celasin'in caz sevgisinı değinilmiyor. Belki de kirlenmeyi biliyor musunuz? ABD elçievinde aynı temizlemek çabasında herkes. Çevre masada oturduk, caz elçilerinın konseriyle kirlenmesinin yaygınlaşmasını önlemek lstanbul'da dinlediğimiz caz yıldızlarını amacında. Yıkanmak, arınmak özlemi anımsadık. Onlardan biri de Dizzie duyuyor. Mavi körfezde imbat öncesi uçan kelebeklere benzeyenler de var ama Gillespie. Meğer aynı konseri izlemişiz. uçmak da kolay değil. Sevgıli Özdemir Orgeneral Celasin Salacak'da oturuyor o Asaf'ın dizelerını anımsatıyor kımi dostlar. zaman. Uçmaya başlamamış henüz. Ama Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu ben yokuşumuzdaydım. Mesleğımızde de Birinciliğı beyaza verdiler! güzel bir dönem. Yeniden aynı yerden Böylesine karamsarlığa hakkımız var mı başlamak ısterım! Tüm meslek dallannda acaba? Istenirse kir de, pas da yıkanır, aynı özlem var galiba. Diplomat olmak beyazın özüne varılabılır.^ kolay mı bugün?