22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4EKÎM 1998 SAYI654 dcstckçi olarak l/.mir Bölge.si avukatları var. Noyan özkan'ın önderliğinde Greenpeace'in tüm davalarına bakıyorlar. Aynı zamanda kendileri, kışisel davalar açıyorlar. IzinsizGösteri Yasası'nı ihlalgerckçcsiyle birilaüçyılarasındahapiscezasıistemiyle yargılanan Cireenpeaceliler'den hiçbiri hapis cezası görmemiş şu ana dck: "Mahkemelerimİ7birikicelscyigeçmedi. ÇünküGrcenpcace'inşiddetsizlikilkesivar. Aynca 1991 tlc imzalanan ParisŞartı'nagöre vatandaşjara çevre ve insan hakları gibi konularda harekete geçme hakkı verilmiş durumda. Türkiyc de bu şarta imza koydu. Avukatlarımız bu ve benzeri birtakım maddeleri öne sürcrck ceza alınmasını engclliyorlar. Davalarhepberaatlasonuçlanıyor." Grcenpcace diğer çevre örgütleriyleortak hareket etmeyideilkeedinmiş.Ortakçalışmalar sadece çevre örgütlcriyle sınırli değil. "Çevre örgütlerinin dışında sendikalarla da ilişkilerimiz var. Sonuçta çevre kirliliğine yol açılan yerlcrde, bu tchlikey le doğrudan karşı karşıya kalanlar, orada çalışan işçiler oluyor. Sendikalarla ortakçali!>ıp, çalışanlardan suç örnekleri alıp, cıva testleri yapıyoruz." Greenpeace'inilkelerininbağdaşmadığı örgütlcrdcvar. "Çevre adıaltında çalışan onlarca, yüzlercedeğişikyapılanmabulunuyor. Bizimuzak olduğumuzyapılar doğrudan devletten veya şirketlerden aldığı paralar ilc çalışan örgütler..." Greenpeaceeylemlerikitleselliktençok, yaklaşık30kişidenolu!}anbirgruplayapılıyor: "Göze alınan bir rısk sonuçta. Herkesin her an orada olmasıgerekmiyor. Fakatrapor, broşürgibişeylerindağıtımındaherkesgörevalıyor." Hantallaşmayıönlemekiçin.merkeziyetçilikten kaçıyorGreenpeace: "Kanjımı/da, yıpratınak, yoketmek isteyen kendi kâramaçlarını engellediği için bu tür girisjmlere karşı çıkan çok büyük kartellcr, güçler var. Bunlara engel olabilmek için, hem dısiplinli olmak, iyi iletişim kurmak hem de hantal olmayıp, hemen müdahalc edebilecek hızda olmak gerekiyor." Hcr büroda bır yönetici ve kampanya sorumlularıvar. Birdemaddikaynaksağlayan destekçilerbulunuyor. Aynca gönüllüler var. Yapılanma kademe kademe, iç içe daireler olarak düşünülebilir. Ofisyöneticilerive kampanya yöncticileri ayrı ayrı çok sayıda toplantı yapıyor. Meselazehirlimaddelerleilgilikaınpanyasorumlularıdünyanınherhangıbıryerindebirarayagelerekgeçmişyıllarındeğerlendirmelerini yaparak, geleceği planlıyorlar. Bir de of'is yöneticileri, ıdarı ijjlerin ve bütün bu kampanyalarınyürümesiyleilgilibiraraya gcliyorlar. Bütçeçalışmalarıyapılıyor. Merke7 Amstcrdam'da. Grcenpeace'in başkanı da burada. Yinebu 30 ülkenin temsilcilerindenoluşanbirkurulbulunuyor. Başkanıbu kurulseçiyor: "BenGreenpeace'ibirgemiyebenzetiyorum.Gcmininkaptanıvar,aşçısı,makinistı var. Güvcrtegörevlilerivar. AslındaGreenpeace'inbaşkanıntnkimolduğunudünyada bir sürü insan bilmez. ü kadarönemli değil çiinkü. hskidcn, 70'li yıllarda, liderler ön plandaydı.Sjmdi daha çok örgüt önemli." Melda Keskin'e göre, (ireenpeace kimi zaman mcdyatik olmakla suçlanıyor: "Insanlar çevre eylemlerine, basından yansıdığı şekliylcbakıyorlar. lliçbirraporumuzdarı haberi olmayan insanlar, bı/.ı zıncirli eylemcilcr diyc tanıyor. Çarpıcı bir fotoğraf, sansasyonelbirhaşlıkarayıs,ı varbasında, maksat iyi habeıdeğil, iyi sattıracak haberolmuş." Türkıye'deuzmanlaşmış bır çevre basını olmamasmdan vakınıyor: "Kendi duyarlılığından dolayı bu işlerc merak sarıp, kendısı bilgilenmiş sürckli bizimle ilişki içinde olan, az sayıda kişi var. Biz ey lemlerden çok kampanyanın içeriğinden bahsedilmesini istiyoruz. Önemli olan insanların kendilcrini zineirlemeleri değil, kendilerini nedcn zincirledikleridir." GeçtiğimizgiinlerdeSiemens'inPolatReinaissance Oteli'nde düzcnlediği, nükleer reaktörlerinitanıttığıtoplantıdayapılaneylem, orada gözleın altına alınan Melda Keskin'inbelleğineyerleşmiş. "Toplantı basına kapalıydı. Sadece gazetelerin ekonomi şeflerine davetiye göndcrilmişti.Yanlışlıklabirdavetiye çevre bölümüne ulaşıyor. Oradan da bize haber uçuruluyor. Biz de hızla hareket ederek "Nükleer SatıcılarDışan"yazılı Almaneavetngilizcebir afiş hazırlayıp toplantıya gittik. Toplantıyı basından sonunakadarizledık Toplantısüre gidiyordu, ancak ne Siemensyetkililerinin ne dc otel yünctiminin bizden haberi yoktu. SorduğumuzsorularlaSiemensçiler'iterlcttik. Bu arada ben bildirimizi gazetccilere dağıtıyordum. O sırada Siemens'in Halklaİlişkiler Müdürü bir hanım, yanıma yaklaşjp, "Çok önemli bir konu var" dedi. Benbutondan, 'siz burada bir keyifsizlik yaratacaksınız zannedcrsem, bunu yapmayın çok kötü olur'uanladım.SonrabanaKanadayapımı nükleerreaktörlerikötüTemeyebasJadı. Reaktörlerin Kanada'dan aiınmasının yanlıs. olacağını vc Siemens'in reaktörünün alınması gcrektiğini ifade etti. Ben de çok ilginç diyerek,ondan bir sürübilgiedindim.Sonra herhalde kcndinj çok kötü hissetmiştir" Toplantıda.otel görevlilcri şiddet uygulayınca olay büyüdü. Tüm televizyonlar görüntüleriyayınladı.Gözlemaltınaalınanlar, karakollar... "Siemens yetkililerini, binlercc mark harcayıpda Almanya'dangctiriyorsunuz. özel bir toplantı düzenliyorsunuz. Gazetecilcrc ikramlaryapıyorsunuz. Fakatertesigüngazctelerde"İ!}te Nükleer Savaş"diyebaşlıklar çıkıyor. Herseytamamcnterstepmişoluyor. Otelyönetimihatayaptı.Bueylemsürprizli veçabuk hareket edilmesigereken bir eylcm olduğu için en çok bunu seviyorum."^ NÜKLEER REAKTORLERDE POTANSİYEL KAZA. 27 Haziran 1998 Cumartesi günü Adana ve çevresinde meydana gelen deprem, Akkuyu'nun 170 kilometre kuzeydoğusunda gerçekleşti. Bu da bir nükleer reaktörün bır deprem ya da benzeri bir kaza durumunda ortaya çıkaracağı sonuçların merak edilmesine yol açtı. Depremlerin nükleer tesisler açısından yarattığı potansiyel tehlike; yakın geçmişte Almanya'da deprem riski yeterince incelenmediği ve muhtemelen azımsandığı için, Mülheım Kaerlich adlı reaktörü kapatan birinin federal mahkeme kararıyla gündeme geldi. Ancak Alman hükümeti bugün, Siemens'in Akkuyu'da bir nükleer santral kurmak üzere verdiği teklife finanspian desteği sağlıyor. Aralarında Kanadalı AECL ve Alman Siemens'in de bulunduğu Akkuyu projesine talip üç konsorsiyum da Adana depremınden sonra, reaktörlerini Richter ölçeğine göre 8 ya da üstü büyüklüğündeki depremlere dayanacağını iddia ettller. Halbuki 1996 yılında Almanya'da yayımlanan bir raporda şöyle deniyor: "Bu nükleer santrallerin sismik olaylara hangl derecede dayanıklı inşa edildiklerini gösteren yayınlar bulunmamaktadır. IAEA (Ulusiararası Atom Enerjisi Ajansı), 1988'den bu yana defalarca yapılan başvurulara rağmen, herhangi bir açıklama yapmamaktadır. ...genel olarak şunlan söyleyebiliriz... depremlere yeterince dayanıklı nükleer santrallar inşa etmek teknik açıdan olanaklı değildir." Türkiye, 2020 yılına 10 adet nükleer reaktör planhyor. Greenpeace; Akkuyu'da yapılması düşünülen nükleer reaktördeki büyük bır kazanın yol açacağı sonuçları gösteren bir bilgisayar modelleme çalışması yayımladı. Çalışma, Akkuyu'da yapılması düşünülen nükleer santralde bir kaza olursa, radyoaktlf kirliliğin nasıl yayılacağını anlatıyor. Araştırma Greenpeace için, Canberra'daki Avustralya Ulusal Üniversitesi'nin "Kaynak ve Çevresel Araştırma Merkezi (CRES) tarafından hazırlandı. Kaza sonucundaki potansiyel radyoaktif gaz yayılımında, çevre'ülkeleri için geçeıii risk analizl, Avsutralya Ulusal Üniversitesı Kimyasal Taşınım Modeli ANU/CTM= kullanılarak yapıldı. Araştırma modeli 1993 yılı meteorolojik koşulları göz önüne alınarak oluşturuldu. 1993 yılı koşulları, uzun dönem ortalama rüzgâr modelleri ile çok uyuşmaktadır. Araştırmaya göre, nükleer enerji santrallarından yayılacak radyoaktivite nedeniyle en fazla Türkıye'nin ve Ortadoğu ülkelerinin risk altında olduğu ortaya çıktı. Batı'daki ülkeler çok daha düşük bir risk altında. Model sonuçları, Türkiye'de kurulmuş bir nükleer reaktördeki önemli bir kazanın Türkiye ve bölgedeki birçok ülke için bir faciaya yol açabileceğini gösteriyor. Buna göre model sonuçları şöyle: • Akkuyu'da kurulması düşünülen nükleer reaktörlerden radyoaktivite yayılması halinde, Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinin en büyük risk altında olduğuna işaret ediyor. • Ortadoğu ülkeleri neredeyse her zaman diliminde büyük bir riskle karsı karşıya. • Batı ülkeleri her zaman çok daha düşük bir riskle karşı karşıya. • Kış aylarında, hava kütlelerini Türkiye'nin güneyinden alıp, Kıbrıs, Suriye, Israil, Lübnan, Iran, Irak ve Suudi Arabistan ve körfez ülkeleri gibi ülkeleri içeren Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya taşıyan Kuzeydoğu rüzgârları hakim. • Yıl boyunca her zaman diliminde, bir radyoaktif gaz yayılımının Türkiye dışındaki ülkelere de etki yapması büyük bir olasılık. • Türkiye doğal olarak yıl boyunca en büyük riskle karşı karşıya. Sonuçlar gerçek bir radyoaktivite yayılımı sırasında olabilecekleri değil, en yüksek olasılıklı durumu yansıttığı kabul edilebilir. Türkiye'de nükleer santrallann yapılması halinde, olabilecek herhangi bir kazaya bağlı radyoaktif gaz yayılımının etkilerini en aza indirebilmesi için, bölgesel işbirliğiyle geliştirilecek bir erken uyarı sistemi şarttır.^ "Gidip kendi ülkelerinde eylem yapsınlar " denmişti (ireenpeaceliler için ama Türkiye 'de de çevre suçu vardı, eylem de...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle