03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 CUMHURİYhT UERGt Uluslararası bir sanatçı olupyurtdıs.ı sergilere katıldığında sanat eleştirmenleri onu ycre göğe koyamayacaklardı. Paris'te Jacques Lassaignc"Yapıtlan,hiçkimseninkinebenzemiyor. Şoyut, nonfigüratif ya da başka herhangi bir kalıba girmiyor. Kökenlerini Iran minyatürlerinde, Bizansmozaiklerindc, Arap vitray larında aramak boşuna.vOnun sanatı sürekli oluşum ve değişjm içinde olan birdinamikkuvvet.."diyeaeıklayacaktıdüşüncelerini.DenysChevalierise"Sınıflandırılamayan bir sanatçı" diyecekti onun için.. Ünlü yazar Andre Maurois onunla ilgili bir yazısında "Parlak, aydınlık yapıtlarında... kendiiçtanrısınıkonu!>turuyor"diyeaçıklayacaktıeserlerineilı.skinduygularını..Londra Sefiresiyken St. George's Cialcrisi 'nde açtığı sergiye gelen Kraliçe lilizabeth "Kent Mağaralan" adlı eserindeki deseni Davencote'da goblen olarak dokutaeaktı (O goblcn halen Hdinburgh Müzesi'nde). Ağabeyi, Cevat Şakir Kubaugaçlı. p+ madık bir şey değıldi. Izzet Melih'e de kocasını ve çocuklarını bırakıp kaçmıştı. Şimdi dc Remidc'yi bırakıyordu babasına... Izzet Melih kızı Remide.annesıvekızkardeşiyle birlıkte Şı^li'de üv katlı bir evdeyaşıyordu. l'ahrünnıssa daha önce kitaplarını ukuduğu bu genç adamdan öy le ctkilenmişti ki bu kalabalık birlikteliğe hıç düş.ünmedcnolumluyanıtvermişti.K.alabalıkortamdayaşamayaalışkındı. 1901 yılında Büyükada'dadürıyayagözlerini açtığı üç katlı oymalı süslü, kurnalı hamamlı, gcniş odalı ahşap köşktc de doğduğu gündcn itibaren kalabalık bir ortamda büyümüştü. Şakir Paşa ile Ismet Hanırn'ın beşinci çocuklanydı Fahrünnissa... Şakir Paşa Sultan Abdülhamıt'in gözdesi olan SadrazamCevat Paşa'nın kızkardeşiydi. Şakir Pa«jaile Cevat Paşa kan bağının ötesinde özel i Igialanlarınıdakardeşçepaylaşıyorlardı. tkisi de altı dil biliyordu. Yazar ve tarihçiydiler. Amatörfotoğrafçıydılar. Karanlıkodadaresimleri banyo etmek en büyük zevkleriydi. Kitap kurduydular. 5000 kitabın bulunduğu zcngın bir kütüphaneye sahipti. (Bu kıtaplar daha sonra Istanbul Arkeoloj i Müzesi' ne bağışlandı). Şakir Paşa ayrıca rcsme meraklıydı ve Paris'teki biryarışmada ikinci olmuştu. Bir dönem 16. y üzy ıl çinilerine de merak salmış kille uğraşırken, değişik sırlama tekniklerini dedcncmişti. Birbaşka ilgi alanı daseFahrünnissa Zeid Aliye Berger/1921. radaözclorkideleryehştirmekti. Ağabeyinin sadrazamlığı esnasında bir dönem Yunan Elçisi olan Şakir Paşa ilk çocuğuna ağabeyinin admı vermişti. Cevat! Daha sonradiğerçocuklarkatılacaktıaileye; Suat, Hakiye (Füreya'nın annesi), Ayşe ve Fahrünnissa'dan sonra Aliye (Aliye Berger)... Şakir Paşa'nın sanata düşkünlüğü köşke sürekli gelen keman, resim, piyano, Füreya, Fahrünnissa 'nın teyze kıztydu dil hoealarıyla evin daha da kalabalık hale gclmesine neden olacaktı. Bu yüzden çok küçükyaşlardaresimletanıştı Fahrünnissa... Karatahta önünde Atatürk'le... Sanatçılığınınyanısırakarizmatikbirkişiliği vardı. Atatürk'le Izzet Melıh'leevliliği sırasındatanışmıştı. Fahrünnissa bir Atatürk hayranıydı ve tanı^malarında Atatürk Türkiyesininkadını olduğunu her haliylekanıtlamıs,tı O'na... Yenı Türk Alfabesi ile ilgili konferanstaMustafaKemal'inyanınaoturtulmuş ve karatahtada ilk olarak yeni Türk Alfabcsiyle Fahrünnissa'nın adını yazmıştı Atatürk... tzzetMelih'leçokrenklibirsosyal yaşamıniçinegirmişti.Seçkinkokteyllerin, davetlerin aranılan isimleriydi ikisi. Ama Şişli'dcki özel ev yaşamlanndaüvey kızı Remide'nin, kayınvalidesi ile görümcesinin alışkınolmadığıdavraniijlarıylayüzyüzeydi... Melih'ineski eşi Seniye'dençokfarklıydı çünkü... Bu kalabalık birliktelik evliliklerini bir karabasana dönüştürmüştü.. " Sonra datzzet Melih'in çapkınlıklan ba§ladı.Çapkınlıklaryalanlarısoktuevililiklerine. Inkânnardındanbulunanrujlekeleri... Dayanılacak gibı değildi. Boşanmakararını verip anne evine girtığindc hamileydi ilk çocuğu Faruk'a... Izzet Melih herdefasındaolduğu gibi clinde çiçeklerle afdilıyordu Farünnissa'dan.. Genededönmeyecekti kararından belki ama annesi Ismet Hanım dönmes bir bir. "Peki" diyecekti sonunda vc hiç hatırlamak istemeyeeeği üzücü bir olaya şahit olacaktı. Izzet Melih'le bir arkadaşlarının evinde danslı çay partısine gitrni^ti o gün. Dansedipeğleniyorlardı.Birdenbulantısınıntuttuğunufarketti. Dansı yarıdabırakıp yukarı, banyoya doğru koştu. Banyoya açılan oturma odasına girer girmez, batan güneşinışıkları önünde birbirlerineyapışmış bir erkek ve kadın silucti gördü. O girer girmez fırlayıpayrıldılarbirbirlenndcn. Fahrünnissa'nın hayretten ağzı açık kaldı; çünkü biri kocası Izzetdiğeriise kardeşi Aliye idi. Acılariçcrisindekıvranırkençoksevdiği kardeşi bu çifte ıhanetı şu sözlerle savunacaktı"Nissaşekerim, hiçbirşeydcğil! lnan ki hiçbir şey değil. Banyoya gidıyordum, bir debaktımki tzzetburadakitaplan inceliyor. Benişakadanöpmeyekalkıştı.Bilirsin Izzet iş olsun diye herkesle flört eder. Bu çok önemsiz bir şey, aslında hiçbir şey değil, cmin ol, neolurkızma, üzülme.." Faruk'u doğurduğunda ölmek istemişti Fahrünnissa. 4 kilolukgürbüzbebeği, Aliye ile Izzet Melih hastanede kucaklarınaaldıklarında, biliyordu kihastancdcn çıktıklarındabirlikteolacaklardı. Arkalarından hıçkırarakağlıyordu. Hastabakıcıbiranlamverem6mişti Fahrünnissa'nın ağlaınasma. Ağlanacak ne vardı; 4 kiloluk sağlıklı bir bebek, çiçeklerle kaplı biroda ve scvinçten havalarauçanbirkocailekızkardeş...CharlcsBerger'in keman hoeası olarak Fiireya'ya gelmesinekadardevamctmiştibuilişki. Cevat Şakir'li bir anı... Ressamhğının yetkin döneminde kendisiyleyapılanbirröportajdaise,resmeyönelmesinde etkin olduğunu düşündiiğü ağabeyi Cevat Şakir Kabaağaçlı'ylaolanhoş bir anısını şöyle dile getirecekti. "Sekiz yaşındaydım." diye başlayacaktı söze. Cevat Şakir Oxford'daki eğitimini yarıda kesip, Roma Güzel Sanatlar Akademisi 'nde resim öğreııimi görüyordu o sıralar.. "Bir gün onun çini ınürekkebiylesevdiğikızınprofiliniçizmesini izledim. O ince, zarifkalem darbeleriyle kâğıdınüzcrindeyaşayanbirvarlıkoluşturmasıbeniadetabüyülemi^ti. Bendedeaynı şeyi yapmak için dayanilmaz bir istek uyandı. Ağabeyim, resim defterindcn bir yaprak kopardı vc elime bir kalem vererek içimden negelıyorsaçizmemisöyledi.Ogünbütün oturmaodamızınrcsminiyaptım. Ağabeyime gösterdiğimde "Aferin Nissa" dedi. "Cesurkalem vuruşlarınabayıldım. lleleyaşına göre insanı ürpertcn bir görüş ölçün var." Sonra başımıokşadı."Yeteneklisinyavrum, her zaman yanında defter kalem bulundur, hoşunagıdenijeyleridurmadançiz." İlk eleştirmeniydi Cevat Şakir. Sanatçı sczgisiyle Fahrünnissa'daki ışığı görmüştü. csi Izzet Melih Devrim. Çeşitii dönemlerine iliskin 50 'yeyakın eseri var. Kırmtzılar, turuncular, morlar, yeşiller onun fantastik cennetinin renkleriydu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle