02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16KASIM 1997. SAYI 608 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Serap Şahinoğlu Pelin 2 Kasım'da dergimizde Ece Temelkuran imzasıyla yayımlanan "Bekâret Testi Suçtur!" yazısına yanıt verdi. Pelin, bir doktor olarak doktorlara çağrıda bulundu... Doktorlann da hayır demeye hakkı var. ... ercdey se gün geçmiyor ki gazetelerde "kızlık zan " ile ilgili bir haberokumayalım! Butürtabuözelliği taşıyan sorunun cn baş ta maddi ve manevi açıdan zarara uğrayan kadınlarıilgilendirdiğinibiliyoruz. Bununlabirlikte, sorun toplumsal birniteliktaşıyor. Yargıcından savcısına, doktorundan öteki sağîık çalışanlanna, bekçisinden öbür kolluk güçlcrine kadar birdizi uğraş alanının çalışanı da bu olaya karışıyor, hatta onun gerçekleştirilmesine "alct" oluyor. Bazı çevrelerce,bu "kızlıkzarı incelemesinin", "kadını korumak amacı "yla yapıldığı söyleniyor. Oysa kadına "hımm, bak sana sonra neler neler yapanz!!" ın bu "inceleme" kılıfında sunulmaya çalışıldığını kolayca görebiliriz. Böylece kadın "bekâret denetimi" ile cinsel kimliği aracılığıylabaskı altınaahnmayaçalışılıyor. "Kızlıkzarı incelemesine" bir büyüteçin altında baktığımızda ilk ağızda söy lenebilecekler, sorunun yalmzcabir parçası olacak. Oysa bu denetim büyüteç sınırlarını aşan, toplumsal bir nitelik ve anlam taşıyor. Tıp etiği alanında çalışan bizler, sorunun başta etik bo1 yutunu vurgulamak istediğimizden, onu daha çok "kızlık zan incelemesi" terimiyle adlandınyoruz. Bundanbaşka, "perine muayenesi", "kızlıkzarı denetimi", "bekaret kontrolü" terimleri de sorunla ilgili olarak sıkhklakullamhyor. Kuşkusuz burada önemli olan kimin hangi terimi hangi amaçla kullandığından çok, bununbize sorunun ne kadar geniş boy utlarda olduğunugöstermesi. Bilindiğigibi insanlar, değcrlere ve nesnelere kullandıkları sıklıkta ad üretiyorlar. Oysa Mars'ta yaşayan bir kadın için zar, "beyin zan" ya da "tavlazarf'ndan öteye gidemeyecek. Bir an için bu "incelemenin", sanki kadınlan "erkeklerin kötülüklerinden" korumak için yapıldığını düşünelim. Kuşkusuzböyle bir yorum, sorunu "at gözlüğüyle" görmektenbaşkabir^ey değil. Örneğin bir kadına y apılana fizik N selsaldırıyıvetecavüzü "kızlık denctimine" indirgemck, kadını da cinselliğinden dolayı suçlamaktan başka nc ki? Oysa bu olayın kadının bedeninde bıraktığı izler, dahası ruhsal yapısında bırakacağı olumsuzluklar onun "kızlık zarı"nın olup olmamasının yanında epeyce "öncmsiz". Üstelik bu gibi durumlarda hekimin eylemi yalnızca kızlık zannın varlığını bildirmck değil. örneğin kadın, evli ve üç çocuk annesi de olabilir. Tecavüz vakalan için özellikle adli hekimlerin kullandığı ve bizim benimsediğimiz terim ise "perine muaycnesi". Toplumu bilinçlcndirmek, özellikle mağdurolacağını düşündüğümüz kadınlan uyarmak ve bilgilendirmek için söylenebilecek en açık ve kısa sözcükler "bir kadını bekâret testine zorlamak suçtur", "hiç kimse kadını bekâret zannı denetlettirmek için zorlaya maz"," sizin de hayır demeye hakkınız var". Bunlar sorunla ilgili en çarpıcı ve slogan özelliği taşıyan sözcükler. Ancak burada yapmamız gereken onun slogan boyutunun ötesinde uygulamadan da kalkmasım sağlamak ve desteklemek olmalı. tnsan hakları temelinde düşündüğümüzde 21. yüzy ılın eşiğinde bu bir insanlık ayıbı olarak karşımızda duruyor. Heklmlere düşon... Bu " incelemey i" bir de hekimlerin cephesindendeğerlendirmeyeçalışalım. "Kızlık zan incelemesi" toplumun kültürel bir sorunu olması ve üretilen değer yargılanndan yola çıkarak kadına yapılan, yapılmaya çalışılan bir denetim olmasına karşılık, hekimler yıllarca sorunun içinde "tek sorumlu"vmuş gibi değerlendirildi." Oysa hekim burada yalnızca bir araç ve toplumun kendisinden istenileni yapmak zorunda olan kişisi konumundaydı. Yine ilginç ki bizhekimler, ülke düzeyinde bu sorunla ilgili ve onu engellemeye çalışan gruplardan biriyiz. Kuşkusuz burada biz hekimlerin bilmesi gereken TürkTabipleri Birliği'nin 3 Haziran 1992 tarihinde tüm hekimlere göndcrdiği " Kızlık zan incelemesi" hakkındaki genelgc. Bu genelgc şöy le diyor: "Tüm bu yasalar ve uluslararası ilkeler gözönüne alınarak, hekimlerin adli baş. vurular (alıkoyma, ırza tecavüz vb. gibi) dışında hiçbir biçimde, kişinin izni olmaksızın bekâret muayenesi yapmamaları gerekir. Kaldı ki, bu uygulama insan onuruna aykırı bir davranıştır." Hekim için hukuksal boyutu bi r yana kanımca, tıp etiği açısından her bir hekimin kcndisine "kızlık zan denetimi" için başvuran vakayı red etme hakkı var. Hekimin birincil görevinin toplumsal sağlığı korumak, bireyin bozulan sağlığını düzeltmeye çalışmak olduğu düş. ünülürse, kimsenin hekimden kadınların ruh sağlıklannı bozan, dahası ve acısı onların intihar etmelerine neden olan bir incelemey i istemeye hakkı yok. Bu ne tıp uğraş ahlakına, ne de insan haklarına uygun. Yeniden slogan üretirsek herkesin, gerekçesi ne olursa olsun "kızlık denetimi yapmaya", "kızlık denetimi ile kadını korkutmaya" hakkı olmadığı gibi üstelik böy le bir istemi açıklayabilecek bir yasa da yok! Hekimler, kızlık zan denetimi yapmayın! Eğer yapmak gerçekten zorunlu ise bunun TTB'ninbukonudaki genelgesiylesınırlı olduğunubilin! Ayrıca yapılan inceleme yalnızca kızlık zannın var olup olmadığının saplanması değil, perine muayenesi olduğu da vurgulanmalı. Sorun tek başına ne kadınlann ne de onların "zan olup olmadığına" bakan hekimlerin. Sorun toplumsal boyutta hepimizin. Bu nedenlc tüm üretilen sloganlar aileler, erkekler, hukukçular, kolluk güçleri için yeniden ele alınmalı ve onlar bunun, kadına yapılabilecek bir insanlık ayıbı hatta bir insanlık suçu olduğunubilmeli...^ Zarı tncele l DENETÎM K.\DIN t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle