24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Eski Cunılu, özelliklerini kaybetınemis sokaklar, eski yapılanyla her köse başında insanı deği^ik düilere süriikler. büyüyorlar. Pisipisine bozulan doğanın ardından bakarkcn "keşke şu inşaadara göz yummasaydık" diycn pek çok Avyalıklı vc Cundalı'nındayavaşyavaşdaolsayörelerinesahipçıktıklarıbirgerçck... llk bakı^ta göz kamas.tirıcı bır aydınlık içindeağaçsı/cascavlakhıradaızlcnimi vereıı Cunda'nın hcr mevsımı aslında başka güzcl. Kıyıda Yorgo Dallara'mn, CJIikeria'nın ^arkılarım ya da tıtrek scsiyleC.ic.anis'intragedyalarını birbardak şarapvcya birduble rakı c^liğinde üstiistc dınleyipo ımbatserinliğinidmleınelisinız. Cunda'nın simgcsi Ta^ Kahve'yı anlatmadan gcçmck olmaz... lçinde kuşlar uçan ve vitraylanndan süzülüp gelcn rcnkli ışık oyunları altındabu yüksek tavanlı eski kahveniniçmckanindasaatlcrinnasılgeçtiğini insan pek anlamaz. Bclki de, Türkiye'deeşı benzen olmayan tek kahve... Bırhayli yüksek tavanlı ve tavanın bir köşesindc kuş yuvaları olan, duvarlannı antika aynaların süslediğı ve orta ycrde ise otantik eski masaların yerli yerinde durduğu kahvenin çoğıı müdavimi Giritlicekonuîjanyaşlılar. Yıllar ünce "Marabello Mehmel"i de orada, kendisi de bir Girit göçmeni olup halcn Edremit'teyaşayantüfekçıCafcr Bodur usta sayesinde tanımamiijmıydık? Cunda'nın eski günlerini onlann ağzından duymak ve sayıları azalan bu güzel ihtiyarların dilinden Ayvalığın eski günlerini iştimck çok anlamlıidi... Ve onlann o güzel öykiilcrıniunutulmuşluktan çıkarıp, kitaplaştıran Ahmet Yorulmaz'ı kutlamak lazımgünümüzde... ralarda pek çok aydının elinden dü^ürmediği "Savaşın (,"ocuklan"yadadiğer "Girit'ten Sonra Ayvalık" adıyla bir romanı davar. Kitapçı dükkânı Eskıdcnberi Ayvalığagelennekadarsanatçı, bilımadamı,aydm, yazar, çi/cıveressam varsa mutlaka onun Ayvalık'taki diikkâıııııa uğramadan yapama/dı. Bugün bu ayak aliijkanlıgıdükkânınkayınbıraderedevredilmesine karijin sürüyor... Ahmet Bey de per•jembeleri uğruyordükkâna...()lancaalçakgönüllülügü ile hep gerı planda durmaktan hoşlanan,adetabirkuyumcutitizlıgi içinde kılıkırkyararak Yunanea'danyaptığıçevirileri "..A canim yapıyoruz is.te bir ^eyler.." dercesinesıradanbirişmisgibigösteripgeçi^tiren Yorulmaz'ı 1970'li yıllarda Edremit'te ya^ayan fotograf sanatçısı llhan Ardaaracılığıylatammıştım. tlk imzalı kitabını yutarcasına okuduğumda bir kenlin,Ayvalıgınyalınbirdillenasıl da güzel anlatılabildigini görüp, kendisinden çok ^ey öğrenmiijtik.. Aradan geçen yıllarda, ('umhuriyct' in Ege baskılarındaçıkan"Mavi Mektuplar'la bize Ayvalık 'tan esintiler taşıdı. Belge Yayınları arasında çıkan 135sayfalıkromanınıbır çırpıdaokuyup Ayvalığa gittiğimde ise onu kitapevinde gö Yorulmaz 'ın son kitabı Ayvalık üzerine. remeyinceija^ırdıın.Sonundakendikendisinicmeklictmİ!5ti.."Yıllardıryazmayıtasarladıklarımı, dosyalarda sararan ertelenmiş çalışmalarıgünışığınaçıkarmalıydım.. En önemlisi ise"sava!jinçocukan"adını verdiğim,Girit'ten Avyalığagöçedcnlerinromanını bitirıneliydim. Biriken yığınla not ve belge ve eski silik fotoğraflann beni dürtmesi bir yana, elime geçen üç defter romanı yazmama neden oldu. Yazmasaydım çatlardım..."diyecekti. 1948 yılında Avyalık'ta ölen Girit'ten Avyalığa göçen Hasanaki'nin yaşam öyküsü aslında anlattığım... Ancak romanınkurgusu içinde önemli olan ayrıntı yine romanın anatiplerindenolanmatbaacıK.irVladimiros ve kansınm bir Türk çocuğuna gösterdikleriscvgiyidilimdöndüğünceanlatmaktıamacımartıkbilmenıbaşarabildimmionu okurlara sormalı. Her s.ey bir yanaTürk Yunan barış ve dostluğunun özlemini bu kitaptan kaba taslak çıkarmak hiç de zor değil" Necati Güngör'ün deyimiyle"SavaşınÇocukları" romanı Dıdo Sotiriyu'nun "Bendcn selamsöyleAnadolu'ya"sınaadetabirnazire. Sotiriyu, Ege'ninTürkkıyılarındaki mııtlu yaşantılanndan koparılan insanların öyküsünüanlatırken, Ahmet Yorulmaz bunun tam tersini yapıp Yunanistan tarafını anlatmıs,. OktayAkbaldaMilliyet'tekiköşesinde, bu romanı Türk Yunan Dostluk Derneği'ninödüllerinedcğcrgördüğünübelirtiyor. "Girit'ten Sonra Ayvalık" aslında küçük birdestan...Romandaadıgeçenlcrinçoğunu Ayvalıklı veCundalı ihtiyarlarhatırlıyorlar.. Özellikle Kavas Ahnıet'in dereboyundaki meyhanesini vc ünlü mezelerini Cunda'da bilnıcyen var mı acaba? Bu açıdan bakıldığındabelgeselııitelikleriağırbasan, içinde yer yer giyim ku^aın ay rıntıları, yenjck tan fleri bile olan bu kitabı okurken, Rumlarla, Türklerinilişkilerini,AynakisHasan'ınKiraMarigoileyaşadığıaşkıöğrenipbircoğrafyanınyarattığı insan tipini veyaşamı algılıyor insan ister istemez... Ahmet Yorulmaz "Romanın ikinci bölümünü mutlaka taınamlaınalıyım diyor.. En büyükyardımcımısceş,ım Isjık'tırdiyor." Ardından bir Cunda'nın TaşKahvc'sıne gıdiyoruz.l^sizbirikindigüne^ındeadanıntepclerini dolaşıp ve hcr !>cy i Ahmet Bey'e anlattınp, Cunda'nın arka sokaklarını ar^ınlıyoruz... Bir ara aklına gelen bir ayrıntı ilgimi çekiyor.. Cunda sevdalılarından birının ise çevirmen Ahmet Angı n olduğunu, "El Greco'ya Mektuplar"la Kazancakis'in ünlü "Zorba"sınıdaonunburadaçevırdıgini,hatta yıllarca önce kendisinin de Ayvalık doğumlu yazar llias Venezis'in ünlü "Eolya Toprağf'nıçevirdigini veçeviri müsveddelerinin yayınevlcrinde kayboldugunu öğreniyorum. Sonra daracık sokakları geçiyoruz...Küflüserinliği içinde Taksiyarhiskilisesinden sonra Bakkal sokağını ve meydanı geziyoruz.. İçinde kimselerin yaşamadığı kilitleri paslı hüzünlü evlcre bakıp "Savaşın Çocukları" romanını ve "Aynakis Hasan"ı gözümün önünde canlandırıyorum.. Sonra güneşson sözlerini söylerken iskeleye iniyoruz...Içimizdebircylülhüznüilepazarkcyfinitamamlıyoruz Cunda'da...^ Yorulmaz'la Ayvalık'ta... Onuyediyıldırgörmüyordum! Yıllarönce Edremit'te ancak 8 sayı çıkarabildiğimiz "ZeytinÜlkesindeSanat"dergisiiçinyazıve şiir çevirilerini almaya gittiğimde kitapçı dükkânınınsonderecedesamimiortamında ayak üstü konuşurduk... Yorulnıaz'ın 1963 yıllarındangünümüzcdcktaşıdığı veyaşattığı oküçücükkitapçıdükkânıbizlcriçin Ayvalık'ta adcta bi r vaha gibiydi! Ahmet Yorulmaz, Ege insanının olancasıcaklığınıyüreğindetaşıyan, Girit kökenli bir ailedengelmeAyvalıklıyazınadamı,öykücü, Yunanca'daııyaptığıba>arılıçcvirilerle son derece duyguyüklübiredebiyatçı. !>u sı "Savaşın Çocuklan" kitabının yazarı ve çevirmen Ahmet Yorulmaz'la Cunda'da ya da diğer adıyla Alibey Ada'sında bir gezinti. însanı uçuracakmış gibi deli rüzgârlann estiği, ince ince yağmurların çiselediği adada sonbahar keyfi. Cunda'nın hüznünü fotoğraf a taşıyun bir eski yapu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle